Azim/büyük fevz nedir?
KUR’AN VE İLİM 760. hafta seminer çalışmamızdan aktarıyorum…
‘Kur’an baştan sonuna kadar dörtlü karşılaştırma yapar; iyi ve kötü insanlar, âhiret ve dünya hayatı. Dünya hayatı iyiler ile kötülerin ortaya çıkması içindir. Âhirette cennet iyiler içindir, cehennem kötüler içindir. Bundan önceki âyette (Tevbe 88) iyilerden ve kötülerden bahsetti, dünyada onlara vaat edilenleri anlattı. Şimdi de (Tevbe 89) âhiretten bahsetmektedir.
Bu sûrede müminlerden çok mümin olmayanlardan, onların dünyadaki durumlarından bahsetmekte, onların âhiretteki hallerine işaret etmektedir. Son iki âyette ise müminleri anlatmakta, bunların dünyadaki büyük başarılarını haber vermekte, âhiretteki makamları anlatılmaktadır. Âyette “hazırlayacaktır” demiyor, “hazırladı” diyor.
Demek ki cennet hâlen mevcuttur. Âhirette anahtar teslimi yapılacaktır. Yapılar tamamlanmıştır. Bahçeler mevcuttur. Döşenmiş borular vardır. Çeşmelerden sular akmakta, süt akmakta, bal akmakta ve şarap akmaktadır. Tahtındaki nehirler kapalı borulardır.
İşte, dünyaya geliyorsunuz, kazanayım da yuvama döneyim diyorsunuz...
Allah bize bu müjdeyi vermektedir; dünyamız refaha kavuşmakta, âhirette de cennetlere ulaşmaktayız...
***
Âyette “Allah onlara i’dad etmiştir” deniyor. “Adde” saymak demektir. “İ’dad etmek” sayıları belirtmek demektir. Mevcut olanları saymak değil yapılanları saymaktır.
Mühendislikte iki türlü proje vardır. Uygulanacak projeler vardır. Henüz mevcut değildir, ileride mevcut olacaktır. Bir diğeri de uygulanmış olup hâlihazırda mevcut olan projelerdir. Hâlihazırda mevcut olanları saymak adde etmektir. Gelecekte yapılanları gösteren projeyi yapıp ona göre yapılaşmayı sağlamak i’daddır.
Âlemlerin rabbi olan Allah, Resulü ile beraber cihad edenlere cennetler hazırlamıştır. Onlar bu dünyada çalışınca melekler onlar için âhirette cennet hazırlamaktadırlar.
Ne mutlu bize ki biz şimdi bunları okuyup anlamaya çalışıyoruz, öğrendiklerimizi uygulayacağız. Allah da cennette bize köşkler hazırlamaktadır. Âhirete gittiğimiz zaman herkes dünyada kendisine inşa ettiği köşkü bulacaktır. Orada da çalışmaya devam edilecek ve daha ileri köşkler olacaktır.
Ekonomide iki türlü çalışma vardır; biri geçinmek için çalışma, diğeri ise yatırım için çalışmadır. Nasıl bir fabrikanın işçileri varsa, âhirette cennette olanların da işletmeleri olacak, hurileri olacak, gılmanları olacak yani kadın ve erkek işçileri olacak. Bunlar çalışacaklar ve yeni köşkler ve üretim yerleri oluşacak ve onlar çoğalacaktır. Bu da insanın daha çok Allah’a yaklaşması şeklinde olacaktır. İnsan için en zevkli şeref bu olacaktır; makam, ilim, Allah’a yaklaşma ve köşkler. Âhiret hayatı da böyle oluşmuş olacaktır. Bizim yiyeceklerimiz de onlar tarafından yani cennet işçileri tarafından yapılacaktır.
***
“Tahtından/altından nehirler akan cennat” ifadesi ileri uygarlığı anlatmaktadır. Bitkiler olacak, hayvanlar olacak, çalışan işçilerimiz olacak, meskenler olacak...
Bu âyetleri anlayabildiğimiz ölçüde âhiret hayatını anlatan film çevirebiliriz...
Âyet onlar için “orada haliddirler” diyor.
“Orada haliddirler” ifadesi ile bahsedilenin cennet olduğu anlaşılmaktadır. Dünyadaki hayrat ve iflah karşılığı âhirette de tahtından/altından ırmakların aktığı cennetler vardır.
Ve sonuç: “Bu azim/büyük fevzdir.” (Tevbe Sûresi, âyet 89)
“Fevz” demek gailelerden kurtulup istenen gayeye ulaşmak demektir.
En büyük fevz denmediğine göre demek ki daha büyük fevz vardır demektir.’
(s.14-15; “KUR’AN VE İLİM” 760. hafta seminerimizden aktarı-YORUM ve ilmî-ahlâkî-iktisadî-siyasî-sosyal olarak yani hayatın her alanında var olan “SOSYAL TUFAN”a karşı gereğini yapmaya DAVET ediyorum… Ve’s-SELÂM mea’d-DUA… Reşad/RNE)