Türkiye dünyayı “Adil Düzen” nuruna ulaştıracak
Allah’ın nuru galip gelecek… Yeniden… İlk dönemde olduğu gibi; inşaallah…
‘Biz onlara bir şey yapmıyoruz... Rüşvet vermeye devam ediyorlar... Devletimizi yağmalamaya devam ediyorlar... İstediklerini bakan/başkan yapıyorlar... Çocukları ile keselerini dolduruyorlar... Ama başaramayacaklar ve yine üzüleceklerdir...
AK Parti aklını başına almaz, hâlâ ‘BEN “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN”E KARŞIYIM’ diyerek direnirse (yani “Adil Düzen”e karşı “kör-sağır-dilsiz” olmaya devam ederse), o gidebilir ama Allah’ın nuru mutlaka galip gelecek ve her tarafı aydınlatacaktır...’
‘Onlar böyle yaparlar, hedefleri Erdoğan’dır, o gitse iş bitecek sanırlar. Onlar kişiye saldırırlar. Allah’a inanmayanlar işleri kişilerin yaptığını sanır ve ya onu hedef alır ve onunla savaşırlar ya da onu tanrılaştırıp ona taparlar. Oysa bunlar kaderdir. Kişiler sadece birer oyuncudur; rollerini iyi veya kötü oynarlar ama oyunu değiştiremezler...’ (s.5)
***
‘Sırtlarını çevirir, sizin bir daha ortaya çıkmayacağınızı zannederler. Partiyi kapatırlar, sorunu çözdük zannederler. Oysa bizim için parti önemli değildir, bizim için Allah rızası önemlidir. Biz Allah’ın güçlü olduğunu ve bir gün onları yeneceğini çok iyi biliyoruz.
Bir zamanlar Sovyetler dünyanın yarıya yakın yerlerine hükmediyor, milyonlarca insanın canını alıyordu. SSCB’nin yıkılacağını kimse düşünmüyordu, oysa biz daha altmışlarda (1960’larda) yıkılacağını söyledik ve yazdık. Şimdi varlar mı?
Sömürü sermayesi için de durum budur. Hâlâ onun yenilmezliğini sanıyorlar. Yakın zamanda sömürü sermayesi diye bir sorun kalmayacaktır. Obama, Putin, Erdoğan üçlüsü galip gelecektir; onlar tasfiye edilirler ama tuttukları yol mutlaka başarıya ulaşacaktır. Sermaye hâkimiyetini kaybedecektir. Sermayenin bütün gücü karşılıksız paradır ve hep hatırlattığımız üzere dünyada dolardan vazgeçilebileceği sadece bir gecelik ömrü vardır...
Burada dikkat edilecek husus; onlar size isabet etmesinden ferahlamıyorlar, kendilerine kötülük isabet etmediği için ferahlıyorlar. Onlar devamlı korku içindedirler. Onlar sanıyorlar ki biz iktidar olursak onları ezeceğiz, kıracağız, intikam alacağız. Oysa biz insanlara zarar vermek için iktidar olmayız. Biz adil oluruz, zulmetmeyiz ama zalimleri cezalandırmak da bizim değil Allah’ın işidir. İktidar olamadığımızda uzun zaman beklerler, onlara bir zulüm yapamadığımızı bizim beceriksizliğimize yorarlar. Onlar zannederler ki biz muktedir değiliz. Oysa bizim işimiz onları cezalandırmak değildir, bizim işimiz insanlara iyilik etmektir. Biz iktidar oluruz ama uzun zaman bize zulmetmeye devam ederler. Biz sabrederiz. Sonunda zafer bizim olur.
Bu millet sabrede sabrede varlığını göstermektedir.
III. binyılın oluşturucu bir ulusu olacaktır. Dünyada seçilmiş böyle bir ulus olacaktır. Bugün Türk sözünden tedirgin olanlar yarın Türk oldukları için Allah’a hamd edeceklerdir. Çünkü onlar “Adil Düzen” kurucusu olacaklardır. Türkiye’de yaşayanlar, Ermeni ve Rumlar da dâhil, hattâ Yahudiler de dâhil, Türkiyeli olmaktan gurur duyacaklardır. Çünkü Türkiye’de yaşayanlar hep birlikte çabalayarak insanlığı “Adil Düzen”in nuruna ulaştıracaklardır.’ (s.7)
***
‘Müminler Allah’a tevekkül etsinler emri ile musibetler karşısında endişeli olmamamız gerekir. Bugün olanların hepsi bizim lehimizedir, “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN”e doğru atılmış birer adımdır.
Biz olanlardan değil “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN” için bir hazırlık yapmamış olduğumuzdan endişeli olmalıyız. O’na tevekkül edip çalışmaya devam etmeliyiz.
Başlangıçta bizimle olanlar bir gün geldi hepsi bizden uzaklaştılar.
“ADİL (EKONOMİK) DÜZEN” çalışmasında birkaç kişi kalmıştık.
Allah’a hamd olsun ki bugün artık insanlar yeniden ilk dönemde olduğu gibi bizim yanımızda olmaktadırlar, bize karşı olan hasımlıkları bitmek üzeredir.’ (s.8; KUR’AN VE İLİM, 746. hafta seminer notlarından.)