Parti-Cemaat çatışıyor, aslında ne/ler oluyor?..
Konu ile doğrudan ilgili ilk yazıyı 19.12.2013 tarihinde yazmıştım, başlığı şöyleydi:
“Parti-Cemaat çatışıyor, ‘hormonlular’ eriyor…”
Sonuç olarak dediğim veya demek istediğim şuydu; Parti de Cemaat veya Camia/Hizmet “Millî Görüş Hareketi”ne karşı çıkarılıp “hormonlu” olarak büyütülmüşlerdi…
Ama planlanan veya beklenenden fazla büyüdükleri için şimdi her ikisi de küçültülmeye çalışıyor ve bu amaçla birbirleriyle çatıştırılıyor…
Konu ile doğrudan veya dolaylı ilgili birkaç yazı daha yazdım, onlar da meselenin daha net anlaşılması için dikkatlice okunabilir/okunmalı…
Çatışan/çarpışan tarafların bizi ilgilendiren en önemli özellikleri, ortaya çıktıkları ilk andan itibaren “MİLLÎ GÖRÜŞ”e karşı olmaları, “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN”i bir kere olsun gündeme getirmemeleri ve/ya ısrarla, inatla “diyalog” içinde olmamaları, hattâ hep karşı olmalarıdır… Biz bu duruma yıllarca sabrettik, şimdi kendi kendilerine çatışıyorlar!..
Onlar ve onları destekleyenler bir plan yaptılar ve bu planı yıllardır uyguladılar… “Allah” da onların mekrine/planına karşı plan yaptı ve “O” plan yapanların en hayırlısıdır… Şimdi onlar çatışıyor, Allah “Millî Görüş ve Adil (Ekonomik) Düzen”in önünü açıyor…
İşte, asıl olan budur, asıl mesele budur, daha dorusu “meselenin aslı” budur.
Biz hep diyoruz ki; Yeni Bir Dünya kuruluyor, Yeni Bir Medeniyet kuruluyor ve bu yeni düzen, yeni dünya, yeni medeniyetin adı da “Adil (Ekonomik) Düzen Medeniyeti”dir.
Türkiye’de cereyan eden olaylar, çatışmalar veya uluslararası savaşın aslı işte budur.
Bu dönem III. binyılın başlangıcı, yeni Kur’an medeniyetinin başlangıcıdır. Bu yeni medeniyet “Adil (Ekonomik) Düzen” ile gelecektir. Sovyetler (SSCB) yani “komünizm” yıkıldı, ABD’de sermaye yani “kapitalizm” ikiye ayrılmış durumda, Amerika’da Obama ve Rusya’da Putin yeni dünyanın oluşması hazırlığı içinde, buna hizmet ediyorlar... Türkiye’de “Adil (Ekonomik) Düzen” çalışmaları ilerlemekte, sıra yeniden “Millî Görüş” gelmekte…
Şöyle bir düşünelim bakalım, bugünlere nasıl gelindi? Şeytanın temel kuralı şudur; “sen” iyisin ama “o” veya “onlar” kötüdür. Sen buna inanırsan veya kanarsan olanlar olur. R. T. Erdoğan, A. Gül, B. Arınç ve B. Atalay buna inandılar; C. Çiçek, V. Gönül, A.Aksu ve M. A. Şahin ve diğerleri de bunların yanında yer aldılar. Bunlar daha işin başında “gömlek çıkardılar” ve “Millî Görüş”ten ayrıldılar. İkinci ayrılma hamlesi de Numan Kurtulmuş tarafından yapıldı. “Millî Görüş ve Adil (Ekonomik) Düzen” olmadan başarılı olacaklarını zannettiler. AK Parti şimdi işte bu şeytana kanmışlığın ve kandırılmışlığın savaşını veriyor...
Sömürü sermayesi A, B, C planları gereği denemeler ve uygulamalar yapıyor...
Orduyu denedi; ordu AK Parti’nin kapanmasını önledi ama başına Balyoz ve Ergenekon belasını açtı... Ordu sabrediyor... Ordunun yenildiğini zannedenler yanılıyorlar...
Cemaati veya Camiayı/Hizmeti Millî Görüş Hareketi’ne karşı güçlendirdiler ve hormonlu bir şekilde büyüttüler. AK Parti’yi Millî Görüş’e karşı güçlendirdiler. İkisi de planladıklarından veya beklediklerinden fazla büyüdü. Şimdi bunları çatıştırıyorlar. Ama yöneticileri çatışsalar bile halk çatışmaz, çünkü iki taraftakiler de Allah’a inanmış kimselerdir.
III. binyılın başlarında bütün bunlar neden oluyor?
İslâm âlemi dünyaya bin yıl hâkim olmuştur. Sömürü sermayesi İslâmiyet’in yeniden canlanmasıyla kendisinin yıkılacağını çok iyi biliyor. HAK gelince bâtıl zail olur. Bunun için İslâm âlemini, İslâm âlemindekileri birbirleriyle savaştırıyorlar. Türkiye’de taraflar arasındaki çatışma budur. Mısır’daki gelişmeler budur. Suriye ile boğuşmamız bu oyuna gelmemizdir.
Sömürü sermayesi dini unutturacak, çıkar ve çatışmaya dayalı bir düzen kuracaktı. Herkes her tarafta güya çıkarı için çatışacak ama dünyayı kendisi yönetecekti. Bunu başaramayınca şimdi tarafları, cemaatleri, dinleri, ülkeleri çatıştırmak istiyor ve çatıştırıyor...
Mahir Kaynak; Fethullah Gülen Amerika’ya gönderilince, günü gelince onu Türkiye aleyhine kullanacaklarını yazmıştı. Şimdi Fethullah Gülen’in çevresi ve kuruluşları sömürü sermayesi ile birlikte hareket ediyor, bu da Cemaat/Camia/Hizmet’i perişan ediyor…