‘Sosyal Tufan’dan kurtulmak için
Bundan önceki üç yazımızda ne dedik?
Birinci yazı: Nesiller, yapılanlar ve yapılması gerekenler…
İkinci yazı: Örgütlenme nasıl olmalı, nasıl olacak?..
Üçüncü yazı: Dünyanın Sorunları ve Çözümleri…
Böylece, çağımız dünyasının “SOSYAL TUFAN” seviyesine ulaşan önemli sorunları üzerinde -elbette “ÇARE VE ÇÖZÜMLERİ” ile birlikte- durmuş olduk…
Bu önemli konuları dördüncü bir yazı ile taçlandırıyoruz…
Bizim her vesileyle yaptığımız önemli bir “hatırlatma” daha vardır: Bizi bu sonuçlara ulaştıran “ilmî ve amelî” yani “teorik ve pratik” çalışmalarımız “NUH’UN GEMİSİ” mesabesindedir… Çağımızdaki çok yönlü yani ahlâkî, ilmî, iktisadî ve siyasî tufandan kurtuluşa ermek isteyenler bu gemiye binmek zorundadırlar… Gemiye binenler kurtulacak, binmeyenler helâk olacaklardır… Bunun aksini ispat edebilecekler varsa; buyursunlar…
***
İnsanlarda FİKİR, HİS, İRADE ve ÜNSİYET olmak üzere dört meleke vardır.
Bu melekelerin içtimaileşmiş yani sosyalleşmiş şekilleri İLİM, DİN, İKTİSAT ve SİYASET yani yönetimdir.
Bunlar kurumsallaşmış şekilleriyle aynı zamanda insanların bu içtimai müesseseler içindeki haklarını koruyan “DAYANIŞMA ORTAKLIKLARI”dır.
DAYANIŞMA ORTAKLIKLARININ GÖREVLERİ
a) ORTAKLARININ DEVLET İÇİNDE TEMSİLCİLERİDİR.
-Ortakların ne istediğini devlete ahlâkî dayanışma ortaklıkları bildirirler.
-İsteklerin nasıl yapılacağını ilmî dayanışma ortaklıkları çalışmalarıyla bildirirler.
-İstenenlerin kimler tarafından yapılacağını meslekî dayanışma ortaklıkları bildirirler.
-Elde edilen ürünlerin nasıl bölüşüleceğine siyasî dayanışa ortaklıkları karar verirler.
b) HALKIN NEZDİNDE DEVLETİN TEMSİLCİLERİDİR.
-Yapılacaklarla ilgili bütçeleri ahlâkî dayanışma ortaklıkları yaparlar.
-Plan ve projeleri ilmî dayanışma ortakları hazırlarlar.
-Kredileri meslekî dayanışma ortaklıkları dağıtırlar.
-Vergileri siyasî dayanışma ortaklıkları toplarlar.
c) BİRER SİGORTA KURUMUDURLAR, ortaklarının beklenmedik zararlarını dayanışma içinde bölüşürler, böylece üyelerinini mağduriyetlerini gidermiş olurlar.
-İhmalden doğan zararları AHLÂKÎ dayanışma ortaklıkları tazmin eder.
-Bilgisizlikten doğan zararları İLMÎ dayanışma ortaklıkları tazmin eder.
-Beceriksizlikten doğan zararları MESLEKÎ dayanışma ortaklıkları tazmin eder.
-Kasten iras edilen zararları SİYASÎ dayanışma ortaklıkları tazmin eder.
d) YÖNETİM ERKLERİNİ OLUŞTURURLAR.
-YARGILAMA erkini ahlâkî dayanışma ortaklığı kullanır.
-YASAMA erkini ilmî dayanışma ortaklığı kullanır.
-YÜRÜTME erkini meslekî dayanışma ortaklığı kullanır.
-YÖNETME erkini siyasî dayanışma ortaklığı kullanır.
***
Devlet başkanları geçici hakemlikler yapar, dayanışmalar arasında dengeyi korurlar...
Tüm çıkan nizalar HAKEMLERDEN OLUŞAN YARGI tarafından çözülür...
İnsanlık BAĞIMSIZ ÜLKELERE, ülkeler BAĞIMSIZ İLLERE, iller BAĞIMSIZ BUCAKLARA, bucaklar BAĞIMSIZ OCAKLARA ayrılır...
Bugün bütün güçler, bütün yetkiler siyasi partilerde toplanmıştır; sorun buradadır... Siyasi partiler adeta dört dayanışma yerine geçmişlerdir ve gerçek anlamda dayanışma da yoktur... Acilen yapmamız gereken işler ve düzenlemeler vardır... Siyasi partiler de yavaş yavaş ilmî dayanışmaya dönüştürülmelidir... Bundan sonra akademik kariyeri olmayanlar milletvekili olamamalıdırlar; şimdiye kadar milletvekilliği yapmış olanların müktesep hakları korunmalıdır... İlmî dayanışmaya dönüşecek siyasi partilerin sayısını yirmiye kadar çıkarmalıyız... Seçim barajını yüzde 5’e indirmeliyiz... Tüm ülkeyi tek seçim merkezi hâline getirmeliyiz...