Bütçe krizleri ve Adil Düzene göre çözümü
ABD’de bütçe konusu sorun olmuş, bütün dünyayı etkileyecek seviyede krize dönüşmüştür; yine dönüşecektir... Türkiye’nin bütçesi de sürekli olarak açık vermektedir…
Çağımızda var olan sistemlerdeki bozuklukların, sorunların ve krizlerin ana sebebi, kamu bütçelerinin yönetimler tarafından tanzim edilmesi ve meclisler tarafından onaylanmasıdır. Bütçe millî hâsıladan kamuya ayrılmış paydır. Bunun nisbetini yönetim tayin eder ama bu payın kanunlarla tayin edileceği kuralları konmuştur. Güya meclis halkı temsil edecek ve vergi onlar tarafından belirlenecektir. Dört-beş senede bir seçilen temsilcilerin oluşturduğu meclis halkı tam temsil edemediği gibi enflasyon sonucu vergi düzenlenmediği için Anayasaya aykırı olmak üzere bugün Bakanlar Kurulu kararları ile vergiler konmaktadır. Bütçeleri de hükümetler hazırlamakta ve meclise sunmakta, ancak sistemin bozukluğu ve yanlışlığı sebebiyle meclisler bunu dengeli hâle getirememektedir.
İşte, ABD’de patlak veren “BÜTÇE KRİZİ” aslında Türkiye dâhil her yerde vardır, her yerde patlak vermektedir; bu bozuk “zalim düzen” var olduğu sürece de patlak vermeye devam edecektir. Bir gün gelecek, bu sistem yani bu “zalim düzen” çalışmayacak, iyice tıkanacak ve işte o zaman insanlar istese de istemese de “ADİL DÜZEN”e geçeceklerdir.
***
Bu vesileyle “Adil Düzen”de bütçenin nasıl yapılması gerektiğini hatırlayalım.
AİLE BÜTÇESİ: Aile çocuk yetiştirme ortaklığıdır. Kadın ile erkek arasında işbölümü vardır. Anne çocuğu doğurur, süt verir, temizliğini ve diğer hizmetlerini yapar. Bunlar onun görevleridir. Anne bu görevlerini yaptığı zaman kadının anneden akrabaları buna katılırlar veya kadının dayanışma ortakları annelikle ilgili sorunları çözerler. Baba ise ailenin mali giderlerini (nafaka) temin eder, ailenim korunmasını ve savunmasını yapar. Erkek aciz duruma düşerse, karısı zengin olsa da bu konudaki bütçeye katılmaz, erkeğin erkek akrabaları veya dayanışma ortakları devreye girerler. Net işbölümü vardır. Erkek kendi giydiğini ve kendi yediğini aile fertlerine giydirme ve yedirme yükümlülüğündedir.
OCAK BÜTÇESİ: On kadar aile bir ocak oluşturur. Bunlar birlikte yaşarlar. Bunların ocak gelirleri semtlerindeki işlerden elde edilen paylarla karşılanır.
BUCAK BÜTÇESİ: Bin hane civarında olan bucak halkının bucak bütçesi, bucakta üretilen ürünlerden elde edilen paylardan oluşur. Mera hayvanlarının kırkta biri, kredi olarak verilen bucak parasının kırkta biri, ticari sermayenin kırkta biri ve ambarlarda depo edilen malların kırkta biri bucak gelirlerindendir. Harcama yerleri de belirtilmiştir. Üçte biri fakirlere, yoksullara, görevlilere ve hizmetlilere bölüştürülür. Üçte biri kredileşmede borçlarını ödeyemeyenlere verilir. Üçte biri de bucaktaki altyapılarda kullanılır.
İL BÜTÇESİ: Tarımdan alınan onda birlerdir. Sulardan elde edilen elektrik de bu gruba dâhildir. İlin gelirlerinin yarısı bucak bütçesi, yarısı da devlet bütçesi gibi harcanır.
DEVLET BÜTÇESİ: İnşaattan alınan beşte birlerdir. Bunların kirası ile devlet bütçesi oluşur. Sanayi üretimindeki beşte bir pay da devlete aittir. Bunların üçte birini hükümet bütçesi olarak düzenler; üçte biri meclis bütçesi olarak düzenlenir; üçte biri de vakıf olup emeklilik ile yoksullara ve yolculara ayrılır.
***
Görülüyor ki “Adil Düzen”de her görevin yetkilisi vardır, her yetkinin sorumlusu vardır, her sorumlunun hakkı vardır. “Adil Düzen” ekseriyet sistemi olmadığı gibi kollektif sorumluluk da yoktur. Sadece dayanışma ortaklıkları bugünkü sigortanın yerine geçer.
“Adil Düzen”de denetim hakemlerden oluşan yargı tarafından yapılır. Bunun dışında kimse kimsenin işine karışmaz, herhangi bir engel veya izin söz konusu değildir. “Adil Düzen”de yerinden yönetim vardır, her yönetim tam yetkilidir, kendi bütçesini kendisi yapar.
“Adil Düzen”de askeri birliklerin de bütçeleri vardır. Bütçenin beşte biri askeri birliklere aittir. Askeri bedeller askeri birliklere aittir. Gümrükler askeri birliklere aittir. Ayrıca askerlik yapanlar da üretim yaparlar ve o üretimin geliri da onlara aittir.