DAYANIŞMA ORTAKLIĞI nedir?
Önceki yazımızın sonunda dedik ki: “Evet, yüz lojmanlı işyeri apartmanlarını yapanlarla apartman içinde yerleşmiş olanlar birbirlerinin evliyasıdır, dayanışma ortağıdırlar.”
Peki, DAYANIŞMA ORTAKLIĞI nedir?
“Dayanışma ortaklığı bugünkü sigorta karşılığıdır ama sigortadan farkları vardır.
Dayanışma demek, birimize gelen bir âfet hepimize gelmiş kabul edip zarar ve ziyanı ortaklaşa gidermeye çalışmamız demektir. Diyelim ki araba sahipleri kasko sigorta yapmıyorlar. Ortaklık kurmuşlar, biri kaza yaparsa kasko sigortanın yaptığını bu ortaklık yapıyor. Bölüşerek taksit taksit ödüyorlar. İşte bu ortaklık “DAYANIŞMA ORTAKLIĞI”dır. Bu ortalığın diğer ortaklıklardan farkı, kaza yapmayan hep verir, kaza yaparsa payını almış olur. Yani verilen alınan eşit değildir, sadece sorumluluk eşittir.
Dayanışma ortaklığının bugünkü sigortadan farkı vardır. / a) Bugün kaza olmadan önce muhtemel kazalar için aidat ödenmektedir. Oysa dayanışmada kaza olduktan sonra kesin zararlar taksitlenmektedir. / b) Bugün kazalar olmadığı zaman sigortalayanlar şirkete kazandırmaktadırlar. Oysa kaza olmadığı zaman ortaklıklar kazanmış olurlar. Bunun için ortaklar birbirini kollar, kaza olmaması için gerekli uyarıları yaparlar. / c) Bugünkü sigortada taksitlerini yatıramazsan sigortalı olmaktan çıkarsın. Oysa İslâm dayanışmasında taksitini ödeyemeyenler çalışarak taksitlerini öderler. Ortaklar ona iş verir ve ücretlerinden kısmi kesinti yaparlar. / d) Bugünkü sigortada şirket sorumludur.
Oysa dayanışma ortaklığında; a) Bir aylık maaş kadar olan zararları ortak kendi bütçesinden tazmin eder. b) Yetmezse, bucak dayanışması tazmin eder. Herkesin dayanışmaya en çok ayıracağı miktar bir aylık ücreti geçemez. c) Bucak dayanışmasında da birer aylık kesinti yetmezse il dayanışması, d) O da yetmezse ülke dayanışması, e) O da yetmezse insanlık dayanışması, f) O da yetmezse ödeme yılları uzatılır.
İşte buradaki “EVLİYA” budur. İLMÎ, AHLÂKÎ, MESLEKÎ VE DİNÎ DAYANIŞMA ORTAKLIKLARI vardır. Bilgisizlikten doğan zararları İLMÎ, beceriksizlikten doğan zararları MESLEKÎ, ihmalden doğan zararları Ahlâkî ve kasten iras edilen zararları SİYASÎ DAYANIŞMA ORTAKLIKLARI tazmin eder. / MECLİS İLMÎ DAYANIŞMA ORTAKLIKLARININ SORUMLULARI TARAFINDAN OLUŞTURULUR. Mecliste ilmî, ahlâkî, meslekî ve siyasî dayanışma şuraları vardır. Hükümeti bu şuralar oluşturur. Böylece devlet ilmî dayanışma ortaklıklarına dayanır.
DEVLET DEMEK DAYANIŞMA ORTAKLIKLARI DEMEKTİR.
Bugünkü siyasi partilere benzer şekilde İslâmiyet’te de dayanışma ortaklıkları vardır. Fıkıhta bunlara “ÂKILE” denmektedir. Medine Sözleşmesi’nde oluşturulmuştur, soya dayalı âkıleler oluşmuştu. / Hazreti Ömer soya dayanan âkıle sistemi yerine sözleşmeye dayanan âkıle sistemini getirdi. Komutanlara birer defter verdi. Bu defterin adı “Divan”dır. Herkes kendi komutanını seçiyor ve onun askeri oluyordu yani onun dayanışmasına girmiş oluyordu. Ganimetlerin beşte birerleri paylaşılırken bu komutanlara verilir, onlar da erlerine bölüştürürlerdi. / Bu sistem Osmanlılara kadar Sipahi Teşkilatı olarak devam etmiştir.
Biz bugün bu uygulamayı halkın ordularını kendilerinin seçmesi şeklinde öneriyoruz. Halk kendi bölgesi dışında komutanlarını seçeceklerdir. Ordu içinde de komutanlarını kendileri seçeceklerdir. Ailede içten evlenmeler olmadığı gibi askerlik nöbetlerini de kendi bölgelerinde yapma yoktur. İçten evlenmenin haramlığına illet neyse, kendi bölgesinde askerlik yapmanın illeti de odur. / Şimdi devletimizde yaşamayan kimseler dayanışma ortaklığı içinde olabilir mi? Mesela Almanya’da yaşayan bir vatandaş bir cinayet işlerse onun diyetini biz öder miyiz yahut bizim diyete o katılır mı? Çift vatandaşlık caiz mi?
İşte bu âyet bunlara ait hükümler koymaktadır. Bir kimse ancak bir yerin vatandaşı olabilir. Nasıl bir kadının iki kocası olmazsa, bir kimsenin iki devleti olamaz, iki ili olamaz, iki bucağı olamaz. Bunlardan sadece birinin sakinidir, diğer yere misafirdir.”
708. “KUR’AN VE İLİM” haftalık (geçen hafta) SEMİNER çalışmamızdan aktardım.