Reşat Nuri Erol
Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-42
16.05.2020
3712 Okunma, 3 Yorum

 

  

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-42

Ana girizgâhımızı hatırlayarak başlayalım; en baştan beri öz ve özet olarak ne diyoruz?

‘SOSYAL TUFAN’ hatırlatmalarımı yıllardan beri sabır ve sebatla yaptım…

‘ADİL DÜZEN’in ülkemiz, ‘ADİL DÜNYA DÜZENİ’nin de tüm dünya için yegâne sosyal tufandan yani tüm sorunlardan kurtulma reçetesi olduğunu hatırlattım…

Virüsleri sırasıyla hatırlayalım; Kuş, Kene, Domuz, SARS ve KoronaVirüs!

Ve bir anda hayatımızın dört bir yanını kaplayan KORONAVİRÜS DÜZENİ!

KoronaVirüs vesilesiyle farklı değerlendirmeler yapılıyorken, biz ülkemiz ve dünya yani bütün insanlık açısından, yarım yüzyıllık birikim ve çalışmalarımız “Adil Düzen” yani “sİstem” merkezli değerlendirmeler yaptık; 41 yazımızı geride bıraktık...

***

Bir yazarın, ‘Tecrit, koronadan tehlikeli hale geldi!’ uyarısından söz edeceğim ama önce “Adil Düzen Çalışanı, Tıp Dr.’u ve Müh. Lütfi Hocaoğlu”nun uyarısı okuyalım:

Bİr an önce normalleşİlmelİ…’ Tüm dünyada ekonomik kriz vardı. Trilyonlarca Dolar zaten olduğu gibi değil son derece abartılı bir şekilde karşılıksız basılıyordu. Ekonomiyi canlandırmak için basılıyordu Dolar ama artık işe yaramıyordu. Ekonomi canlanmıyordu. Çünkü piyasa doymuştu. Büyük Tekel Sermaye daha önceden hazırladığı planı devreye soktu. Ekonomik krize bir gerekçe gerekiyordu: Corona! Bu gerekçe meydana sürüldü ve insanlar artık bütün ekonomik sıkıntıların kaynağı olarak onu görüyorlardı.

İşçİlİk sİstemİ artık çökmüştür. Karşılıksız para basma sİstemİ de çökmüştür. Üzerine bir de virüs gelince tuz biber de ekilmiş oldu ve ekonomiler çökmeye başladı. Eğer ortaklık sİstemİne geçilmezse, karşılıklı para sİstemİne geçilmezse, maalesef tüm dünya korkunç bir kaosun içine girecek. İş yapamaz hale gelecek insanlar. Ne yapacaklarını şaşıracaklar. Bunun için Adİl Düzen’e gelmeleri gerekir ama maalesef hala çok uzaklar. Onlara göre Akevler’in ‘pratik olmayan(!)’ çözümleriyle ilgilenmeyip düşük faizli krediler gibi ‘son derece pratik olan(!)’ çözümlerin peşinde gidiyorlar.

Mevcut ekonomİk, SİYASİ VE SOSYAL sİstemde bile olsa, bir an önce hafta sonu sokağa çıkma yasaklarından vazgeçilmelidir. Cuma günleri ve Pazartesi günleri olan aşırı kalabalıklar nedeniyle hiçbir anlamı olmayan bu uygulama sonlandırılmalıdır. Virüs artık hayatımızın bir parçası haline gelmeli ve hayat devam etmelidir. Sağlık sisteminin salgını kaldırabileceği görülmüştür. Artık aşırı korumacılıktan vazgeçilmelidir. Aksi takdirde zaten kötü durumda olan ekonomi çok çok kötü hale gelecektir.

***

Tecrİt, koronadan tehlİkelİ hale geldİ!’ uyarıları ile devam edelim: İsviçreli bir doktora ait rapor: Hastalığın en iyi çalışıldığı ülkeler ve bölgelerden gelen verilere göre, Kovid-19'un ölümcüllüğü, şiddetli bir influenza (grip) aralığında olup, ortalama yüzde 0,2'dir ve Dünya Sağlık Örgütü'nün başta varsaydığından yaklaşık 20 kat düşüktür.

Çoğu ülkede, tüm fazladan ölümlerin yüzde 50 ila yüzde 70'i bakım evlerinde olmuştur. Bu insanların gerçekten Kovid-19'dan mı yoksa aşırı stres, korku ve yalnızlıktan mı öldükleri açık değildir. "Kovid-19 ölümleri" denilen ölümlerde bile, ölüm sebebi açık değildir.

Kovid-19'dan ölen genç ve sağlıklı insanlara ait birçok medya haberi daha yakından incelendiğinde yanlış çıkmıştır. / Birçok ülkede Kovid-19 ölümlerinin sayısı şiddetli grip mevsimlerinde yaşanan ölümlerin altında kalmıştır. / Virüsün havadan veya kapı kolundan bulaştığına dair hiçbir kanıt gösterilememiştir. Maskelerin etkili olduğuna ilişkin de hiçbir bilimsel kanıt yoktur. / Amerikan Güvenlik Kurumu'nu medyaya ifşa eden Edward Snowden, "korona krizi"nin, küresel gözetlemenin kitlesel ve kalıcı olarak yaygınlaştırılması için kullanılacağı uyarısında bulundu. / Ünlü virolog Pablo Goldschmidt, bir "küresel medya terörü" ve "totaliter önlemler"den söz etti. Önde gelen İngiliz virolog Profesör John Oxford da bunun bir "medya salgını" olduğunu söylemiştir. (Bu tehlikelerin DEVAMI VAR…)

Selam ve sağlık dualarımızla, sağlıklı bir sistemde ulaşacağımız zamanlara inşallah…

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
16.05.2020
08:32

MAKALEYİ 

SESLİ OLARAK DA

DİNLEYEBİLİRSİNİZ...

MİLLÎ GAZETE 

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-42

Ana girizgâhımızı hatırlayarak başlayalım; en baştan beri öz ve özet olarak ne diyoruz?

SOSYAL TUFAN hatırlatmalarımı yıllardan beri sabır ve sebatla yaptım…

ADİL DÜZEN’in ülkemiz, ADİL DÜNYA DÜZENİ’nin de tüm dünya için yegâne sosyal tufandan yani tüm sorunlardan kurtulma reçetesi olduğunu hatırlattım…

Virüsleri sırasıyla hatırlayalım; Kuş, Kene, Domuz, SARS ve Koronavirüs!

Ve bir anda hayatımızın dört bir yanını kaplayan KORONAVİRÜS DÜZENİ!

Koronavirüs vesilesiyle farklı değerlendirmeler yapılıyorken, biz ülkemiz ve dünya yani bütün insanlık açısından, yarım yüzyıllık birikim ve çalışmalarımız Adil Düzen yani SİSTEM merkezli değerlendirmeler yaptık; 41 yazımızı geride bıraktık...

***

Bir yazarın, “Tecrit, koronadan tehlikeli hale geldi!” uyarısından söz edeceğim ama önce Adil Düzen Çalışanı, Tıp Doktoru ve Mühendis Lütfi Hocaoğlu’nun uyarısını okuyalım:

“BİR AN ÖNCE NORMALLEŞİLMELİ… Tüm dünyada ekonomik kriz vardı. Trilyonlarca Dolar zaten olduğu gibi değil son derece abartılı bir şekilde karşılıksız basılıyordu. Ekonomiyi canlandırmak için basılıyordu Dolar ama artık işe yaramıyordu. Ekonomi canlanmıyordu. Çünkü piyasa doymuştu. Büyük Tekel Sermaye daha önceden hazırladığı planı devreye soktu. Ekonomik krize bir gerekçe gerekiyordu: Korona! Bu gerekçe meydana sürüldü ve insanlar artık bütün ekonomik sıkıntıların kaynağı olarak onu görüyorlardı.

İŞÇİLİK SİSTEMİ artık çökmüştür. KARŞILIKSIZ PARA BASMA SİSTEMİ de çökmüştür. Üzerine bir de virüs gelince tuz biber de ekilmiş oldu ve ekonomiler çökmeye başladı. Eğer ORTAKLIK SİSTEMİNE geçilmezse, KARŞILIKLI PARA SİSTEMİNE geçilmezse, maalesef tüm dünya korkunç bir kaosun içine girecek. İş yapamaz hale gelecek insanlar. Ne yapacaklarını şaşıracaklar. Bunun için ADİL DÜZEN’e gelmeleri gerekir ama maalesef hâlâ çok uzaklar. Onlara göre Akevler’in ‘pratik olmayan’(!) çözümleriyle ilgilenmeyip düşük faizli krediler gibi ‘son derece pratik olan’(!) çözümlerin peşinde gidiyorlar.

MEVCUT EKONOMİK, SİYASİ VE SOSYAL SİSTEMDE bile olsa, bir an önce hafta sonu sokağa çıkma yasaklarından vazgeçilmelidir. Cuma günleri ve Pazartesi günleri olan aşırı kalabalıklar nedeniyle hiçbir anlamı olmayan bu uygulama sonlandırılmalıdır. Virüs artık hayatımızın bir parçası haline gelmeli ve hayat devam etmelidir. Sağlık sisteminin salgını kaldırabileceği görülmüştür. Artık aşırı korumacılıktan vazgeçilmelidir. Aksi takdirde zaten kötü durumda olan ekonomi çok çok kötü hale gelecektir.”

***

“TECRİT, KORONADAN TEHLİKELİ HALE GELDİ!” uyarıları ile devam edelim: “İsviçreli bir doktora ait rapor: Hastalığın en iyi çalışıldığı ülkeler ve bölgelerden gelen verilere göre, Covid-19'un ölümcüllüğü, şiddetli bir influenza (grip) aralığında olup, ortalama yüzde 0,2'dir ve Dünya Sağlık Örgütü'nün başta varsaydığından yaklaşık 20 kat düşüktür.

Çoğu ülkede, tüm fazladan ölümlerin yüzde 50 ila yüzde 70'i bakım evlerinde olmuştur. Bu insanların gerçekten Covid-19'dan mı yoksa aşırı stres, korku ve yalnızlıktan mı öldükleri açık değildir. ‘Covid-19 ölümleri’ denilen ölümlerde bile, ölüm sebebi açık değildir.

Covid-19'dan ölen genç ve sağlıklı insanlara ait birçok medya haberi daha yakından incelendiğinde yanlış çıkmıştır. / Birçok ülkede Covid-19 ölümlerinin sayısı şiddetli grip mevsimlerinde yaşanan ölümlerin altında kalmıştır. / Virüsün havadan veya kapı kolundan bulaştığına dair hiçbir kanıt gösterilememiştir. Maskelerin etkili olduğuna ilişkin de hiçbir bilimsel kanıt yoktur. / Amerikan Güvenlik Kurumu'nu medyaya ifşa eden Edward Snowden, ‘korona krizi’nin, küresel gözetlemenin kitlesel ve kalıcı olarak yaygınlaştırılması için kullanılacağı uyarısında bulundu. / Ünlü virolog Pablo Goldschmidt, bir ‘küresel medya terörü’ ve ‘totaliter önlemler’den söz etti. Önde gelen İngiliz virolog Profesör John Oxford da bunun bir ‘medya salgını’ olduğunu söylemiştir.” (Bu tehlikelerin DEVAMI VAR…)

Selam ve sağlık dualarımızla, sağlıklı bir sistemde ulaşacağımız zamanlara inşallah…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

16 Mayıs 2020
Reşat Nuri Erol
16.05.2020
08:34

BUGÜN CUMARTESİ...

BUGÜN 1064. SEMİNER GÜNÜ...

BUGÜN 1063'ÜNCU SEMİNERİ OKUMA GÜNÜ..

1967...1968...1969...AKEVLER 54 YILDIR ÇALIŞIYOR...2018...2019...2020

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 1063

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 1063. Hafta - 09 MAYIS 2020 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 1063. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.” (Hadis)

AdresAKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ, Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASIANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

***

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

DOLAR, ALTIN BONO VE KRİZE ÇÖZÜM

Süleyman KARAGÜLLE

***

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-34

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-35

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-36

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-37

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-38

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-39

Reşat Nuri EROL

***

ŞUARA SÛRESİ- 3. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

طسم (1) تِلْكَ آيَاتُ الْكِتَابِ الْمُبِينِ (2) لَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ أَلَّا يَكُونُوا مُؤْمِنِينَ (3) إِنْ نَشَأْ نُنَزِّلْ عَلَيْهِمْ مِنَ السَّمَاءِ آيَةً فَظَلَّتْ أَعْنَاقُهُمْ لَهَا خَاضِعِينَ (4) وَمَا يَأْتِيهِمْ مِنْ ذِكْرٍ مِنَ الرَّحْمَنِ مُحْدَثٍ إِلَّا كَانُوا عَنْهُ مُعْرِضِينَ (5) فَقَدْ كَذَّبُوا فَسَيَأْتِيهِمْ أَنْبَاءُ مَا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ (6) أَوَلَمْ يَرَوْا إِلَى الْأَرْضِ كَمْ أَنْبَتْنَا فِيهَا مِنْ كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ (7) إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنِينَ (8) وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ (9) وَإِذْ نَادَى رَبُّكَ مُوسَى أَنِ ائْتِ الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ (10) قَوْمَ فِرْعَوْنَ أَلَا يَتَّقُونَ (11) قَالَ رَبِّ إِنِّي أَخَافُ أَنْ يُكَذِّبُونِ (12) وَيَضِيقُ صَدْرِي وَلَا يَنْطَلِقُ لِسَانِي فَأَرْسِلْ إِلَى هَارُونَ (13) وَلَهُمْ عَلَيَّ ذَنْبٌ فَأَخَافُ أَنْ يَقْتُلُونِ (14) قَالَ كَلَّا فَاذْهَبَا بِآيَاتِنَا إِنَّا مَعَكُمْ مُسْتَمِعُونَ (15) فَأْتِيَا فِرْعَوْنَ فَقُولَا إِنَّا رَسُولُ رَبِّ الْعَالَمِينَ (16) أَنْ أَرْسِلْ مَعَنَا بَنِي إِسْرَائِيلَ (17) قَالَ أَلَمْ نُرَبِّكَ فِينَا وَلِيدًا وَلَبِثْتَ فِينَا مِنْ عُمُرِكَ سِنِينَ (18) وَفَعَلْتَ فَعْلَتَكَ الَّتِي فَعَلْتَ وَأَنْتَ مِنَ الْكَافِرِينَ (19) قَالَ فَعَلْتُهَا إِذًا إِذًا وَأَنَا مِنَ الضَّالِّينَ (20) فَفَرَرْتُ مِنْكُمْ لَمَّا خِفْتُكُمْ فَوَهَبَ لِي رَبِّي حُكْمًا وَجَعَلَنِي مِنَ الْمُرْسَلِينَ (21) وَتِلْكَ نِعْمَةٌ تَمُنُّهَا عَلَيَّ أَنْ عَبَّدْتَ بَنِي إِسْرَائِيلَ (22)

***

NOT: Küçük harflerle yazılmış sözlük kısmını seminerde okumanıza gerek yoktur. İsteyenler sonra okurlar. Çoğu tekrardır. Bazı ayetlerin altına sözlük kısmını eklemedik, sebebi, önceki ayetlerde aynı kelimeler geçtiği içindir.

قَالَ فِرْعَوْنُ وَمَا رَبُّ الْعَالَمِينَ (23) قَالَ رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا إِنْ كُنْتُمْ مُوقِنِينَ (24) قَالَ لِمَنْ حَوْلَهُ أَلَا تَسْتَمِعُونَ (25) قَالَ رَبُّكُمْ وَرَبُّ آبَائِكُمُ الْأَوَّلِينَ (26) قَالَ إِنَّ رَسُولَكُمُ الَّذِي أُرْسِلَ إِلَيْكُمْ لَمَجْنُونٌ (27) قَالَ رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَمَا بَيْنَهُمَا إِنْ كُنْتُمْ تَعْقِلُونَ (28) قَالَ لَئِنِ اتَّخَذْتَ إِلَهًا غَيْرِي لَأَجْعَلَنَّكَ مِنَ الْمَسْجُونِينَ (29) قَالَ أَوَلَوْ جِئْتُكَ بِشَيْءٍ مُبِينٍ (30) قَالَ فَأْتِ بِهِ إِنْ كُنْتَ مِنَ الصَّادِقِينَ (31) فَأَلْقَى عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُبِينٌ (32) وَنَزَعَ يَدَهُ فَإِذَا هِيَ بَيْضَاءُ لِلنَّاظِرِينَ (33)

***

قَالَ فِرْعَوْنُ 

QAvLa FiRGaVNu (FaGaLa FiGLaVNu)

“Firavun kavl etti”

قَوْل birlikte bir iş yapan kimselere, belli bir sesle kumanda eden kimsenin adından gelişmiş bir kelimedir. Bu sesten kinaye olunmuştur. Kelamdan farkı bağlayıcı olmasıdır. Türkçedeki “söz” kelimesi de böyledir. O halde “söyle” olarak tercüme edilmelidir. ق dayanmayı, kuvveti, و beraberliği, ل tekrarı ifade eder.

Musa ile Harun Firavuna varırlar. Biz âlemler Rabbinin resulüyüz derler. Firavun da onlara öğütte bulunur, siz bizde yetiştiniz, şimdi ne söylüyorsunuz der. Onlar da cevap verirler ve İsrail oğullarını kendilerine katmalarını isterler.

Bunları söylerken Arapça dil kurallarına uygun olarak وَ harfi getirilmez ve söyleyen zikredilmeden karşılıklı konuşma yapılır. Şimdi de o konuşmanın devamına geçilir ama bu defa Firavun kelimesi tekrar edilir. Diğer taraftan Arapça kurallarına göre قَالَ derken konuşma sırasının Firavuna geldiği anlaşılır. Böyle olduğu halde o zaman neden tekrar edilmiş olur? 

Bu durum konunun birden değiştiği anlamına gelir. Daha önce Firavun, Musa ve Harun’un kendileriyle ilgili olan olayların üzerinde dururken, şimdi ise asıl konu üzerinde konuşmaya başlar. Kardeşler “âlemlerin Rabbinin elçisiyiz dediler” cümlesi yukarıda yoktur, sadece Allah’ın bunları söyleyin diye emri vardır. Buradan öğreniyoruz ki Allah bir şeyi emrettiyse o yerine gelir. Bir daha yerine geldi denmesine gerek olmaz. Firavun konuyu değiştirdiği için Firavunun bu yaptığı işe dikkati çekmek için Firavun kelimesi tekrar edilmiş olur. Firavun reddedip konuya girmeyebilecek iken öyle yapmadığı anlaşılmış olur.

وَمَا رَبُّ الْعَالَمِينَ (23)

Va MAv RabBu eLGAvLaMİyNa (Va MAv FaGLu eLFAvGaLİyNa)

“Âlemlerin rabbi nedir?”

رَبْوَة tümsek demektir. Çöllerde tümseğe benzeyen yer yer serpilmiş ağaçlıklara da رَبْوَة denir. Sonra yavaş yavaş gelişme karşılığı kullanılır. Birden oluş “hilkat” ile ifade edilir, evrimle gelişmeler rabvet ile ifade edilir. ربب kökü de ربو’den dönüşmüştür. Terbiye kelimesi bunlardandır. Türkçe olarak “yetiştiren” veya “yetiştirici” olarak tercüme edilir. Kur’an’da ربب 981, رمي 9 defa geçmektedir. Toplam 990 (2*32*5*11) eder. ر tekrarı, ب geçidi ifade eder. عَلَم dağın sivri noktası demektir. İnsanlar o tepeye bakarak bulundukları yerleri belirlerler. Sonraları yeryüzü beyler arasında bölüşülünce, her bey hâkim olduğu çevrenin tepesine o çevrenin kendisine ait olduğunu belirleyen işaret koymuştur. Buna “alem” denir. Bugünkü bayrak o dönemin geleneği olarak devam eder. ع etkiyi, ل belirliliği, م enginliği ifade eder.

Firavun “âlemlerin Rabbi kimdir” demeyip “âlemlerin Rabbi nedir” der. Âlemlerin rabbi deyince şuurlu varlıkların Rabbi olmuş olur. Firavun ya anlamadığı için böyle bir varlık yok ki Rabb olsun demiş olur ya da anladığı halde onun rabliğini kabul etmez. Âlemlerin Rabbi İsrail oğullarını istiyor demekle ne istediğinizi anlamadım demek istemiş olur.

İnsanlar baştan tek topluluk oluşturmuşlardır. Bu aşamada dilleri birdir. Çoğalınca ayrı ayrı diller oluşmuş ve ayrı ayrı topluluklar haline gelmişlerdir. Her topluluk kendisini haklı kabul eder, karşı toplulukları haksız görür. Her topluluk kendilerine tanrı edinir. Tanrıların isimleri kendi dillerinde ayrı olur. Sonra birleşince ayrı olan isimler ayrı tanrılar haline gelir ve insanlar tanrılarını savaştırırlar.

Bu aşamada Mısırlıların tanrısının firavun olduğu anlaşılır. İsrail oğullarının tanrısı da örnek olarak İbrahim olabilir. Ama Harun ile Musa “âlemlerin Rabbi” ifadesini kullanırlar. Firavun bunu sorarak, âlemlerin Rabbi mi, sizin Rabbiniz mi? Nasıl yani anlamadım? İsrail oğullarını kim istiyor demeye getirir.

YORUM

Bir kimsenin suçlu olması o kimsenin söylediklerinin yanlış olduğunu göstermez. Bir kimsenin çok saygın kişi olması o kimsenin söylediğinin doğru olduğunu göstermez. İnsanlar konuşurken kendi ürettiklerini söylemezler. Çevreden gelen sözler kişinin beyninde şekillenir ve onun ağzıyla ifade edilir. Onların arkasında bir topluluk vardır. Dolayısıyla kişi iyi olsun kötü olsun, söylediklerinin bir kısmı doğrudur bir kısmı yanlıştır.

Firavun önce kişilerin kötülüklerini söylerse de birden ayırır, kişilerin kötü olması, iddia edilenlerin yanlış olmasını gerektirmez. İddialarının topluluk tarafından benimsenmemesi gerekir. Firavun Musa’yı muhatap alırken Musa’dan değil, Mısır halkından çekinir. Her ne kadar güçlü bir imparator ise de her toplulukta mutlaka muhalifleri vardır ve yöneticiler bunu göz önünde bulundurmak zorunda kalırlar.

Bir fikri, bir görüşü yasaklarsanız o fikir yeraltında gelişir ve sağlıklı gelişmez. Kimse açıkça söylemediği için cevap da verilmez. Fısıltı ile yayılır ve yanlışlar topluluğa böylece kabul ettirilir. Onun için bugün Sermaye baskılı rejimleri sever. Baskılı rejimler, hiçbir zaman uzun ömürlü olmazlar. Ya baskıdan vazgeçerler ya da yıkılıp giderler.

Firavun bunu bildiği için taktiğini değiştirir ve Musa ile tartışmaya girişir. Bir taraftan ona kendi görüşlerini açıklama imkânını verirken diğer taraftan onu hafife almaya çalışır.

Öz Türkçe ile:

“Firavun ‘Bütün toplulukların yetiştiricisi nedir?’ dedi.”

Kur’an kelimeleri ile:

“Firavun ‘Alemlerin rabbi nedir?’ diye kavl etti.”

QAvLa FiRGaVNu Va MAv RabBu eLGAvLaMİyNa

قَالَ فِرْعَوْنُ وَمَا رَبُّ الْعَالَمِينَ (23)

***

 DEVAMI VE TAMAMI

"SEMİNERLER"DE...


Reşat Nuri Erol
16.05.2020
08:35


http://islammedeniyetivakfi.com/  


İSLAM MEDENİYETİ dergimiz yeni/den yayımlandı...

(HAKEMLİ AKADEMİK DERGİ olarak yayımlandı)

Dergiye yukarıdaki linklerden ulaşabilirsiniz... 
Tüm istediklerinize ulaştırabilirsiniz...
Selam ve sağlık dualarımızla...
İslam Medeniyeti Vakfı
Başkan Reşat EROL 

(Vakıf başkanının sunumu derginin 14-15. sayfalarındadır.) 

***

Not:

Bu çalışmamızı da daima değerlendirebilirsiniz; 

(İSLAM MEDENİYETİ VAKFI - KUR'AN'I ANLAMA USULÜ ÇALIŞMALARI)

https://www.youtube.com/channel/UCFo3tKrGvXdcWpcpSXwpLfg


KUR'AN ÜZERİNDE ÇALIŞMANIN 

DAHA DA DEĞERLENDİĞİ GÜNLERDEYİZ...

ALLAH, KUR'ANI ANLAMA USULÜ ÜZERİNDE ÇALIŞMAYI VE

GEREĞİNİ YAPMAYI YANİ UYGULAMAYI CÜMLEMİZE NASİP EYLESİN...







Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; 15 Temmuz’a doğru: travmadan kurtulmak…
7.07.2017 131672 Okunma
Reşat Nuri Erol
Süleyman Karagülle - Altın Ekonomisine Geçiş
2.11.2013 33514 Okunma
2 Yorum 30.01.2016 22:15
Reşat Nuri Erol
T. C. 1921 ANAYASASI’nın Temel Maddeleri
22.02.2016 18780 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 07:19
Reşat Nuri Erol
Şeyma Yavuz ve MAKALESİ… İbn Haldun ve “MUKADDİME”Sİ…
1.07.2015 16678 Okunma
2 Yorum 03.07.2015 00:23
Reşat Nuri Erol
FAİZ imparatorluğu ve ROTHSCHİLD ailesi
29.03.2016 16625 Okunma
1 Yorum 29.03.2016 01:12
Reşat Nuri Erol
Ekrem Dumanlı, Mümtaz’er Türköne, Ali Bulaç ve İSLÂM/cı
2.07.2015 15702 Okunma
7 Yorum 23.07.2015 19:54
Reşat Nuri Erol
Yüz Yıl Önce - Yüz Yıl Sonra; ne değişti?
26.07.2015 15021 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 12:51
Reşat Nuri Erol
AKP’yi kim kuşa çevirdi, Erdoğan mı Davutoğlu mu?
26.06.2015 14907 Okunma
6 Yorum 08.07.2015 13:24
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları
29.07.2015 14811 Okunma
4 Yorum 30.07.2015 11:51
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 14777 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
Kahramanlarım: Erbakan, Aliya, Muhammed Ali
7.06.2016 14695 Okunma
2 Yorum 07.06.2016 02:58
Reşat Nuri Erol
“Asâ Rabbukum En Yerhamekum…”
16.01.2017 14501 Okunma
9 Yorum 17.01.2017 12:20
Reşat Nuri Erol
Tarımda faiz, icra ve iflas
26.04.2010 14399 Okunma
Reşat Nuri Erol
Suriyeliler “sığınmacı/mülteci” mi, “muhacir” mi?
5.09.2015 14348 Okunma
3 Yorum 05.09.2015 17:56
Reşat Nuri Erol
İslam Tarihinde Anayasa; Medine Anayasası ve ...
14.10.2011 14174 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hayrettin Karaman; Âdil Düzen Nasıl Olmalıdır?
4.08.2015 13999 Okunma
3 Yorum 04.08.2015 21:11
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesi ve kuyrukları tövbe ederse…
16.08.2015 13934 Okunma
4 Yorum 19.08.2015 00:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın Türkiye ve dünyadaki inkılâpları
23.02.2015 13781 Okunma
2 Yorum 25.02.2015 11:21
Reşat Nuri Erol
İkrazatçılık!
9.04.2010 13740 Okunma
Reşat Nuri Erol
Harun Ö. “İslâmcılk” yazıları-10; SAİD-İ NURSÎ
13.08.2015 13614 Okunma
3 Yorum 15.08.2015 17:32
Reşat Nuri Erol
Suruç bombası, sermaye-siyaset çatışması ve IŞİD
24.07.2015 13602 Okunma
2 Yorum 24.07.2015 07:35
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’İn İSLÂM-CILIK yazıları-2; ERBAKAN FAKTÖRÜ
29.07.2015 13599 Okunma
5 Yorum 30.07.2015 11:44
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre Adil Ekonomik Düzen’de VERGİ
14.03.2016 13075 Okunma
3 Yorum 14.03.2016 14:05
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen dışında çözüm reçetesi olan var mı?
8.09.2015 13023 Okunma
2 Yorum 08.09.2015 07:11
Reşat Nuri Erol
Ve zekkir fe inne’z-zikrâ tenfeu’l-mü’minîne
10.08.2015 12840 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
R. Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül
25.06.2015 12807 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 13:16
Reşat Nuri Erol
Çözüm “Âdil Kur’an Düzeni”dir
22.02.2015 12711 Okunma
5 Yorum 23.02.2015 21:48
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları-9
10.08.2015 12557 Okunma
3 Yorum 11.08.2015 13:47
Reşat Nuri Erol
Sn. Cumhurbaşkanımıza ve ilgililere açık mektup!
1.08.2015 12455 Okunma
3 Yorum 02.08.2015 08:07
Reşat Nuri Erol
‘E LEYSE MİNKÜM RACULÜN REŞÎD’ (âyet)
14.09.2015 12428 Okunma
2 Yorum 14.09.2015 20:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın “ADİL DÜZEN” Söyleminin Teorisi-1
3.03.2016 12416 Okunma
3 Yorum 06.03.2016 14:53
Reşat Nuri Erol
Ya-pa-ma-dı-lar… YA-PA-MA-YA-CAK-LAR…
1.06.2015 12410 Okunma
5 Yorum 02.06.2015 10:49
Reşat Nuri Erol
Anlatıp ve nasihat ediyoruz; dinleyip yapsalar…
3.08.2015 12379 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 14:50
Reşat Nuri Erol
İkrazat yasal tefecilik!
9.04.2010 12367 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Sistem kurmak’ ve ‘hazin (vahim) durum’
9.01.2017 12290 Okunma
8 Yorum 23.01.2017 00:31
Reşat Nuri Erol
“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı”…
27.12.2018 12268 Okunma
9 Yorum 28.12.2018 08:15
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!
10.07.2015 12009 Okunma
2 Yorum 10.07.2015 06:06
Reşat Nuri Erol
“İSLÂM DÜZENİ” tüm insanlar içindir
5.05.2013 11808 Okunma
Reşat Nuri Erol
7 Haziran’da oyumuzu bu şuur ile kullanalım
30.05.2015 11807 Okunma
3 Yorum 30.05.2015 16:30
Reşat Nuri Erol
24. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi
1.12.2015 11725 Okunma
1 Yorum 01.12.2015 06:41
Reşat Nuri Erol
Sermayeye ve siyasilere önerimiz var
8.08.2015 11636 Okunma
3 Yorum 10.08.2015 20:14
Reşat Nuri Erol
Çağımızın Nuh’un Gemisi “ADİL KUR’AN DÜZENİ”dir
29.05.2015 11623 Okunma
4 Yorum 29.05.2015 18:44
Reşat Nuri Erol
Seçime kadar “AYG” uyarılarına devam…
20.09.2015 11503 Okunma
4 Yorum 20.09.2015 06:16
Reşat Nuri Erol
İdam, kısas, diyet, anayasa, şeriat, hukuk…
23.11.2012 11473 Okunma
Reşat Nuri Erol
Cennet karşılığı mal ve can ile cihad etmek
14.04.2013 11419 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor?’
3.02.2016 11350 Okunma
1 Yorum 03.02.2016 22:48
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi sonucundan alınacak dersler
9.06.2015 11335 Okunma
3 Yorum 15.06.2015 03:15
Reşat Nuri Erol
Sosyal tufan ve sömürünün çözümü Adil Düzen’dir
10.11.2015 11319 Okunma
2 Yorum 16.11.2015 07:22
Reşat Nuri Erol
Yine “biz” kazanacağız…
15.08.2015 11280 Okunma
2 Yorum 15.08.2015 15:00
Reşat Nuri Erol
İman, ilim, amel, fıkıh, fikir, zikir ve ekonomi
30.04.2014 11276 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an Ayında “KUR’AN DÜZENİ” hatırlatmaları-2
5.07.2015 11264 Okunma
2 Yorum 05.07.2015 11:49
Reşat Nuri Erol
Mustafa Deniz; Bu düzen adil değil
4.08.2015 11209 Okunma
4 Yorum 04.08.2015 21:06
Reşat Nuri Erol
ADİL DÜZEN ‘gönüllü’ mü , ‘zorla’ mı gelsin?
16.01.2016 11194 Okunma
2 Yorum 16.01.2016 22:08
Reşat Nuri Erol
Başkanlık sistemi değil, “Adil Düzen” gelmelidir
20.06.2015 11172 Okunma
3 Yorum 20.06.2015 20:30
Reşat Nuri Erol
‘Sosyal Tufan’a karşı ‘Adil Düzen Gemisi’ inşa ed
27.12.2014 11170 Okunma
4 Yorum 25.05.2015 09:49
Reşat Nuri Erol
VakıfBank “FAİZSİZ BANKA” olmalıdır
25.03.2015 11168 Okunma
2 Yorum 05.04.2015 18:14
Reşat Nuri Erol
Esbaba tevessül eder, sonra tevekkül ederiz...
7.09.2014 11145 Okunma
Reşat Nuri Erol
Aliya İzzetbegoviç: ‘Kur’an edebiyat değil, hayattır’-4
10.12.2015 11144 Okunma
2 Yorum 10.12.2015 22:22
Reşat Nuri Erol
AK Parti ya “gömlek giyecek” ya da silinecek
28.06.2015 11127 Okunma
3 Yorum 02.07.2015 12:56
Reşat Nuri Erol
Soru-yoruma cevap ve bir aileden gelen yorum
12.08.2015 11047 Okunma
4 Yorum 14.08.2015 07:17
Reşat Nuri Erol
Değişim devam ediyor VE LÂ GÂLİBE İLLALLAH
2.04.2016 11043 Okunma
1 Yorum 02.04.2016 12:53
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Teşhis ve Tedavi; KUR’AN VE İLİM ile
28.08.2016 10952 Okunma
2 Yorum 29.08.2016 20:48
Reşat Nuri Erol
Faiz meselesi, bankalar ve çözüm önerileri-3
16.02.2015 10913 Okunma
2 Yorum 16.02.2015 08:34
Reşat Nuri Erol
İslâm hukuku, Batı hukuku ve olumsuz etkisi
9.02.2016 10882 Okunma
1 Yorum 09.02.2016 08:10
Reşat Nuri Erol
HIZIRLA KIRK SAAT
30.12.2015 10769 Okunma
1 Yorum 31.12.2015 13:01
Reşat Nuri Erol
IMF’nin alternatifi nedir?
13.03.2010 10732 Okunma
Reşat Nuri Erol
MEHMET HİKMETUMUT ve KUR’AN VE İLİM 819. Hafta Seminer
4.07.2015 10691 Okunma
4 Yorum 05.07.2015 14:31
Reşat Nuri Erol
ÜSKÜDAR SOHBETLERİ-2 İSLAM MEDENİYETİ VAKFI
7.04.2016 10661 Okunma
1 Yorum 07.04.2016 23:36
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı anlamak, yapılması gerekenleri yapmaktı
6.03.2015 10610 Okunma
1 Yorum 06.03.2015 07:26
Reşat Nuri Erol
Prof.S.Tekir: GÜÇLÜ PARA veya PARANIN GÜCÜ
1.09.2016 10608 Okunma
1 Yorum 01.09.2016 09:51
Reşat Nuri Erol
“SOSYAL TUFAN” dediğimiz, İŞTE BUDUR!
23.05.2016 10583 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:09
Reşat Nuri Erol
ÇARE VE ÇÖZÜM KUR’AN’DA
31.05.2015 10568 Okunma
2 Yorum 15.07.2015 07:10
Reşat Nuri Erol
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
4.09.2015 10550 Okunma
1 Yorum 04.09.2015 06:00
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre “Selem Senedi Karşılığı Kredi”
13.03.2016 10507 Okunma
1 Yorum 13.03.2016 08:53
Reşat Nuri Erol
Çözüm Süreci ve HDP’nin önemli hatası
10.08.2015 10449 Okunma
2 Yorum 11.08.2015 15:48
Reşat Nuri Erol
Seçime giderken oynanan oyunlara dikkat!
12.09.2015 10349 Okunma
3 Yorum 13.09.2015 06:45
Reşat Nuri Erol
Toprak, tarım ve ‘tarım stratejisi’
26.04.2010 10298 Okunma
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir'den Doğu Perinçek yazısı!
25.10.2015 10280 Okunma
1 Yorum 25.10.2015 20:22
Reşat Nuri Erol
Kooperatif sistemi ile ‘ortaklık sistemi’ gelmekte
17.11.2018 10255 Okunma
5 Yorum 30.11.2018 11:55
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’in İSLÂMCILIK yazıları: Atatürk İslâmcılığı
18.10.2015 10128 Okunma
1 Yorum 18.10.2015 10:45
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 828. hafta seminer notlarından…
30.08.2015 10070 Okunma
3 Yorum 30.08.2015 11:50
Reşat Nuri Erol
KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!
19.12.2016 10031 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 10:27
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi, sorunlar ve mucize Kur’an-1
13.06.2015 10028 Okunma
2 Yorum 14.06.2015 07:41
Reşat Nuri Erol
Sermaye dünyayı ne hâle getirdi; ne yapmalıyız?
30.11.2012 10015 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hukuk Düzeni
21.04.2013 9963 Okunma
Reşat Nuri Erol
Prof.Dr.Sabri TEKİR: TÜRKİYE VARLIK FONU
10.02.2017 9954 Okunma
3 Yorum 12.02.2017 20:52
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM bütün sorunları çözer
19.05.2015 9946 Okunma
1 Yorum 19.05.2015 11:17
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi ve Ortaklık Sistemi Bankaları
22.10.2018 9895 Okunma
4 Yorum 30.11.2018 08:26
Reşat Nuri Erol
“Millî Görüş ve Adil Düzen” olmadan bu kadar!
2.10.2015 9808 Okunma
1 Yorum 02.10.2015 07:02
Reşat Nuri Erol
MİLLÎ GAZETE için her gün bir şey yapmak
14.01.2016 9759 Okunma
4 Yorum 24.01.2016 23:20
Reşat Nuri Erol
Yargı sorununun çözümü hakemlik sistemidir
19.02.2014 9712 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı Adil Düzen’den vazgeçirme raporu (tekrar)
2.12.2018 9659 Okunma
3 Yorum 02.12.2018 12:05
Reşat Nuri Erol
S. Karagülle; BİR İLİM ADAMININ ERBAKAN TAHLİLİ...
4.08.2015 9644 Okunma
2 Yorum 04.08.2015 21:35
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!-2
11.07.2015 9629 Okunma
1 Yorum 11.07.2015 03:53
Reşat Nuri Erol
Evet… Asrın idrâkine söyletmeliyiz İSLÂM’ı…
17.03.2018 9502 Okunma
1 Yorum 17.03.2018 07:18
Reşat Nuri Erol
H.Özdemir yazıları; Ak Parti İslamcı mı?
1.08.2015 9483 Okunma
3 Yorum 01.08.2015 16:33
Reşat Nuri Erol
Seçim sonucu ne olursa olsun, Asıl Yapılması Gereken
1.11.2015 9460 Okunma
1 Yorum 01.11.2015 06:05
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 738. Hafta Semineri’nden
17.11.2013 9450 Okunma
Reşat Nuri Erol
Gece, saat üç; bir, iki, üç (yazı)! Ve (dördüncü yazı)
15.12.2016 9448 Okunma
1 Yorum 15.12.2016 02:49
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 888. Hafta Seminerinden…
15.11.2016 9372 Okunma
3 Yorum 16.11.2016 12:41


© 2025 - Akevler