Reşat Nuri Erol
Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-10
6.04.2020
4388 Okunma, 6 Yorum

 

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-10

‘SOSYAL TUFAN’ hatırlatmalarımı yıllardan beri sabır ve sebatla yaptım…

‘ADİL DÜZEN’in ülkemiz, ‘ADİL DÜNYA DÜZENİ’nin de tüm dünya için yegâne sosyal tufandan yani tüm sorunlardan kurtulma reçetesi olduğunu hatırlattım…

Virüsleri sırasıyla hatırlayalım; Kuş, Kene, Domuz, SARS ve KORONA VİRÜS!

Ve bir anda hayatımızın dört bir yanını kaplayan KORONA VİRÜS DÜZENİ!!!

(Bu yazı dizisindeki her yazı, birinci yazıdaki bu girizgâh ve devamıyla okunmalı…)

Evet, önemine binaen birinci yazıdaki girizgâhın tamamı dikkatle bir daha okunmalı…

Sonra; sonrasında ‘biz nerden geldik, neredeyiz ve nereye gidiyoruz’ ona bakalım…

***

İnsanlık bundan 60 bin yıl önce Nil’in kaynaklarındaki bir köyde ortaya çıktı. Nil’in Akdeniz’e döküldüğü yere vardılar. Fırat’a ulaştılar. Palandöken Dağları’ndan Çoruh yoluyla Batum’a indiler. Oradan doğuya ve batıya yayıldılar. İnsanlık artık meyve toplayıcılıktan avcılık dönemine geçmişti. Avcılık döneminde tüm dünyayı istila ettiler, adalara bile geçtiler. Ardından çobanlık dönemi başladı. Kuzeydeki çobanlar yine Batum, Erzurum, Murat ve Fırat nehirleri yolunu takip ederek Mezopotamya’ya geldiler. Burada sulama tarımına geçildi ve tarım dönemi sayesinde insanlık kentleşmeye başladı.

Önce Sümerler, sonra Akatlar, önce Mezopotamya’da sonra Mısır’da ilk medeniyetleri oluşturdular. İbrahim Peygamber ve soyu bu medeniyetleri sentez ederek getirmiş oldular. Sonunda Kur’an’ın nazil olmasıyla insanlık vahye dayalı olarak zirveye ulaştı. İnsanlık için yeni bir dönem başlamış oldu. Artık yeni peygamber gelmeyecek, yeni kitap inmeyecekti...

Yeryüzüne dört büyük din hükümran; İslam, Hıristiyanlık, Hinduizm ve Budizm.

Yahudiler İslamiyet’ten aldıklarını Batı’ya taşıdılar. Müslümanlarla Hıristiyanları bin sene savaştırdılar (Haçlı Seferleri), kendileri yönettiler. Sömürücü Siyonist Yahudiler son zamanlarda Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında savaş çıkarır, sonunda mağlup olanı karşılığı olmayan Dolarları ile galip getirir, böylece cetvel ile sınırlarını çizerlerdi.

1900’lara gelindiğinde Yahudi Sermayesi şuna karar verdi; artık Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında denge oluşamaz. Dinler etkisini kaybetti. Başka bir denge bulmamız gerekir, bu da ‘rejimler dengesi’ olabilir; kapitalizm ve sosyalizm arasında denge kurulmalıdır. Sosyalistler de kapitalistler de dinlere cephe aldılar, dengelerini ‘rejim çatışmaları’ üzerine kurdular. Birinci ve İkinci Cihan Savaşları sonunda dinler ortadan kalkacak, onların yerine kapitalizm ve sosyalizm çatışması sayesinde Yahudi hâkimiyeti alacak ve sürecekti...

***

Türkiye’deki Türkler ateist olacak ve Sermaye’nin tetikçiliğini yapacaklardı. Mustafa Kemal ile öyle anlaştılar. Dört generalle (Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak, Mustafa Kemal ve İsmet İnönü) Türkiye’yi bu istikamete sürüklemek istediler. O dönemdeki planlarına göre 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi ile son hamle gerçekleşecek, Adnan Menderes’in Sermaye’ye ihaneti son bulacak, onu idam ettirerek son zaferlerini ilan edeceklerdi...

İşte bundan sonra Türkiye’de değişme oldu. Alpaslan Türkeş devreye girdi ve Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, İsmet İnönü anlaştılar, Türkiye’ye çok partili düzeni getirdiler...

Böylece Türkiye İslamiyet’in çoğulculuğuna kısmen de olsa dönmüş oldu.

Bu arada Prof. Dr. Necmettin Erbakan Millî Görüş hareketini başlattı.

Sonunda ne oldu?

1960 müdahalesi sonrasındaki gelişmelerle Sermaye ateizmi tutturamayacağını anladı ve siyasetini değiştirdi, ‘ılımlı İslam’ denemesine geçti...

Kenan Evren’in 1980 müdahalesi sonrasında Millî Görüş’e “Adil Düzen” ile “Adil Ekonomik Düzen” eklendi ve Müslümanlara kapılar açılmış oldu. Artık Türk ordusu da Müslümanların yanında yer aldı, çok partili anayasal sistem tamamen yerleşti.

Nereden geldiğimizle söze başladık ve sözü bu merhaleye kadar getirdik.

Gelecek yazımızda ‘neredeyiz ve nereye gidiyoruz’ merhalesine bakalım.

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
06.04.2020
07:39

MİLLÎ GAZETE

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-10

SOSYAL TUFAN hatırlatmalarımı yıllardan beri sabır ve sebatla yaptım… ‘ADİL DÜZEN’in ülkemiz, ‘ADİL DÜNYA DÜZENİ’nin de tüm dünya için yegâne sosyal tufandan yani tüm sorunlardan kurtulma reçetesi olduğunu hatırlattım…

Virüsleri sırasıyla hatırlayalım; kuş, kene, domuz, SARS ve KORONAVİRÜS! Ve bir anda hayatımızın dört bir yanını kaplayan KORONAVİRÜS DÜZENİ!!!

(Bu yazı dizisindeki her yazı, birinci yazıdaki bu girizgâh ve devamıyla okunmalı…) Evet, önemine binaen birinci yazıdaki girizgâhın tamamı dikkatle bir daha okunmalı… Sonra; sonrasında ‘biz nerden geldik, neredeyiz ve nereye gidiyoruz’ ona bakalım…

***

İnsanlık bundan 60 bin yıl önce Nil’in kaynaklarındaki bir köyde ortaya çıktı. Nil’in Akdeniz’e döküldüğü yere vardılar. Fırat’a ulaştılar. Palandöken Dağları’ndan Çoruh yoluyla Batum’a indiler. Oradan doğuya ve batıya yayıldılar. İnsanlık artık meyve toplayıcılıktan avcılık dönemine geçmişti. Avcılık döneminde tüm dünyayı istila ettiler, adalara bile geçtiler. Ardından çobanlık dönemi başladı. Kuzeydeki çobanlar yine Batum, Erzurum, Murat ve Fırat nehirleri yolunu takip ederek Mezopotamya’ya geldiler. Burada sulama tarımına geçildi ve tarım dönemi sayesinde insanlık kentleşmeye başladı.

Önce Sümerler, sonra Akatlar, önce Mezopotamya’da sonra Mısır’da ilk medeniyetleri oluşturdular. İbrahim Peygamber ve soyu bu medeniyetleri sentez ederek getirmiş oldular. Sonunda Kur’an’ın nazil olmasıyla insanlık vahye dayalı olarak zirveye ulaştı. İnsanlık için yeni bir dönem başlamış oldu. Artık yeni peygamber gelmeyecek, yeni kitap inmeyecekti...

Yeryüzüne dört büyük din hükümran; İslam, Hıristiyanlık, Hinduizm ve Budizm.

Yahudiler İslamiyet’ten aldıklarını Batı’ya taşıdılar. Müslümanlarla Hıristiyanları bin sene savaştırdılar (Haçlı Seferleri), kendileri yönettiler. Sömürücü Siyonist Yahudiler son zamanlarda Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında savaş çıkarır, sonunda mağlup olanı karşılığı olmayan dolarları ile galip getirir, böylece cetvel ile sınırlarını çizerlerdi.

1900’lara gelindiğinde Yahudi Sermayesi şuna karar verdi; artık Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında denge oluşamaz. Dinler etkisini kaybetti. Başka bir denge bulmamız gerekir, bu da ‘rejimler dengesi’ olabilir; kapitalizm ve sosyalizm arasında denge kurulmalıdır. Sosyalistler de, kapitalistler de dinlere cephe aldılar, dengelerini ‘rejim çatışmaları’ üzerine kurdular. Birinci ve İkinci Cihan Savaşları sonunda dinler ortadan kalkacak, onların yerine kapitalizm ve sosyalizm çatışması sayesinde Yahudi hâkimiyeti alacak ve sürecekti...

***

Türkiye’deki Türkler ateist olacak ve Sermaye’nin tetikçiliğini yapacaklardı. Mustafa Kemal ile öyle anlaştılar. Dört generalle (Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak, Mustafa Kemal ve İsmet İnönü) Türkiye’yi bu istikamete sürüklemek istediler. O dönemdeki planlarına göre 27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi ile son hamle gerçekleşecek, Adnan Menderes’in Sermaye’ye ihaneti son bulacak, onu idam ettirerek son zaferlerini ilan edeceklerdi...

İşte bundan sonra Türkiye’de değişme oldu. Alparslan Türkeş devreye girdi ve Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, İsmet İnönü anlaştılar, Türkiye’ye çok partili düzeni getirdiler...

Böylece Türkiye İslamiyet’in çoğulculuğuna kısmen de olsa dönmüş oldu.

Bu arada Prof. Dr. Necmettin Erbakan Millî Görüş hareketini başlattı.

Sonunda ne oldu? 1960 müdahalesi sonrasındaki gelişmelerle Sermaye ateizmi tutturamayacağını anladı ve siyasetini değiştirdi, ‘ılımlı İslam’ denemesine geçti...

Kenan Evren’in 1980 müdahalesi sonrasında Millî Görüş’e “Adil Düzen” ile “Adil Ekonomik Düzen” eklendi ve Müslümanlara kapılar açılmış oldu. Artık Türk ordusu da Müslümanların yanında yer aldı, çok partili anayasal sistem tamamen yerleşti.

Nereden geldiğimizle söze başladık ve sözü bu merhaleye kadar getirdik.

Gelecek yazımızda ‘neredeyiz ve nereye gidiyoruz’ merhalesine bakalım.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

06 Nisan 2020
Reşat Nuri Erol
06.04.2020
07:41


1967...1968...1969...AKEVLER 54 YILDIR ÇALIŞIYOR...2018...2019...2020

ZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

ZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 1058

ADİL DÜZENIII. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 1058. Hafta - 04 NİSAN 2020 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 1058. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”      (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”      (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ,  Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyadaOKUNMASI, ANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

 

***

 

*ADİL DÜZENDERSLERİ/YORUMLARI

Koronavİrüs ve Semt Kooperatİflerİ

Süleyman KARAGÜLLE

 

***

 

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-5

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-6

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-7

Virüs dünya düzeni mi, Adil Dünya Düzeni mi?-8

Reşat Nuri EROL

 

***

 

FURKAN SÛRESİ- 11. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

تَبَارَكَ الَّذِي نَزَّلَ الْفُرْقَانَ عَلَى عَبْدِهِ لِيَكُونَ لِلْعَالَمِينَ نَذِيرًا (1) الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَمْ يَتَّخِذْ وَلَدًا وَلَمْ يَكُنْ لَهُ شَرِيكٌ فِي الْمُلْكِ وَخَلَقَ كُلَّ شَيْءٍ فَقَدَّرَهُ تَقْدِيرًا (2) وَاتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَا يَخْلُقُونَ شَيْئًا وَهُمْ يُخْلَقُونَ وَلَا يَمْلِكُونَ لِأَنْفُسِهِمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا وَلَا يَمْلِكُونَ مَوْتًا وَلَا حَيَاةً وَلَا نُشُورًا (3)وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا إِنْ هَذَا إِلَّا إِفْكٌ افْتَرَاهُ وَأَعَانَهُ عَلَيْهِ قَوْمٌ آخَرُونَ فَقَدْ جَاءُوا ظُلْمًا وَزُورًا (4) وَقَالُوا أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ اكْتَتَبَهَا فَهِيَ تُمْلَى عَلَيْهِ بُكْرَةً وَأَصِيلًا (5) قُلْ أَنْزَلَهُ الَّذِي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ إِنَّهُ كَانَ غَفُورًا رَحِيمًا (6) وَقَالُوا مَا لِهَذَا الرَّسُولِ يَأْكُلُ الطَّعَامَ وَيَمْشِي فِي الْأَسْوَاقِ لَوْلَا أُنْزِلَ إِلَيْهِ مَلَكٌ فَيَكُونَ مَعَهُ نَذِيرًا (7) أَوْ يُلْقَى إِلَيْهِ كَنْزٌ أَوْ تَكُونُ لَهُ جَنَّةٌ يَأْكُلُ مِنْهَا وَقَالَ الظَّالِمُونَ إِنْ تَتَّبِعُونَ إِلَّا رَجُلًا مَسْحُورًا (8) انْظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الْأَمْثَالَ فَضَلُّوا فَلَا يَسْتَطِيعُونَ سَبِيلًا (9)تَبَارَكَ الَّذِي إِنْ شَاءَ جَعَلَ لَكَ خَيْرًا مِنْ ذَلِكَ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ وَيَجْعَلْ لَكَ قُصُورًا (10) بَلْ كَذَّبُوا بِالسَّاعَةِ وَأَعْتَدْنَا لِمَنْ كَذَّبَ بِالسَّاعَةِ سَعِيرًا (11) إِذَا رَأَتْهُمْ مِنْ مَكَانٍ بَعِيدٍ سَمِعُوا لَهَا تَغَيُّظًا وَزَفِيرًا (12) وَإِذَا أُلْقُوا مِنْهَا مَكَانًا ضَيِّقًا مُقَرَّنِينَ دَعَوْا هُنَالِكَ ثُبُورًا (13) لَا تَدْعُوا الْيَوْمَ ثُبُورًا وَاحِدًا وَادْعُوا ثُبُورًا كَثِيرًا (14) قُلْ أَذَلِكَ خَيْرٌ أَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ الَّتِي وُعِدَ الْمُتَّقُونَ كَانَتْ لَهُمْ جَزَاءً وَمَصِيرًا (15) لَهُمْ فِيهَا مَا يَشَاءُونَ خَالِدِينَ كَانَ عَلَى رَبِّكَ وَعْدًا مَسْئُولًا (16) وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ فَيَقُولُ أَأَنْتُمْ أَضْلَلْتُمْ عِبَادِي هَؤُلَاءِ أَمْ هُمْ ضَلُّوا السَّبِيلَ (17) قَالُوا سُبْحَانَكَ مَا كَانَ يَنْبَغِي لَنَا أَنْ نَتَّخِذَ مِنْ دُونِكَ مِنْ أَوْلِيَاءَ وَلَكِنْ مَتَّعْتَهُمْ وَآبَاءَهُمْ حَتَّى نَسُوا الذِّكْرَ وَكَانُوا قَوْمًا بُورًا (18) فَقَدْ كَذَّبُوكُمْ بِمَا تَقُولُونَ فَمَا تَسْتَطِيعُونَ صَرْفًا وَلَا نَصْرًا وَمَنْ يَظْلِمْ مِنْكُمْ نُذِقْهُ عَذَابًا كَبِيرًا (19) وَمَا أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ مِنَ الْمُرْسَلِينَ إِلَّا إِنَّهُمْ لَيَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَيَمْشُونَ فِي الْأَسْوَاقِ وَجَعَلْنَا بَعْضَكُمْ لِبَعْضٍ فِتْنَةً أَتَصْبِرُونَ وَكَانَ رَبُّكَ بَصِيرًا (20) وَقَالَ الَّذِينَ لَا يَرْجُونَ لِقَاءَنَا لَوْلَا أُنْزِلَ عَلَيْنَا الْمَلَائِكَةُ أَوْ نَرَى رَبَّنَا لَقَدِ اسْتَكْبَرُوا فِي أَنْفُسِهِمْ وَعَتَوْا عُتُوًّا كَبِيرًا (21) يَوْمَ يَرَوْنَ الْمَلَائِكَةَ لَا بُشْرَى يَوْمَئِذٍ لِلْمُجْرِمِينَ وَيَقُولُونَ حِجْرًا مَحْجُورًا (22) وَقَدِمْنَا إِلَى مَا عَمِلُوا مِنْ عَمَلٍ فَجَعَلْنَاهُ هَبَاءً مَنْثُورًا (23) أَصْحَابُ الْجَنَّةِ يَوْمَئِذٍ خَيْرٌ مُسْتَقَرًّا وَأَحْسَنُ مَقِيلًا (24) وَيَوْمَ تَشَقَّقُ السَّمَاءُ بِالْغَمَامِ وَنُزِّلَ الْمَلَائِكَةُ تَنْزِيلًا (25) الْمُلْكُ يَوْمَئِذٍ الْحَقُّ لِلرَّحْمَنِ وَكَانَ يَوْمًا عَلَى الْكَافِرِينَ عَسِيرًا (26) وَيَوْمَ يَعَضُّ الظَّالِمُ عَلَى يَدَيْهِ يَقُولُ يَالَيْتَنِي اتَّخَذْتُ مَعَ الرَّسُولِ سَبِيلًا (27) يَاوَيْلَتَا لَيْتَنِي لَمْ أَتَّخِذْ فُلَانًا خَلِيلًا (28) لَقَدْ أَضَلَّنِي عَنِ الذِّكْرِ بَعْدَ إِذْ جَاءَنِي وَكَانَ الشَّيْطَانُ لِلْإِنْسَانِ خَذُولًا (29) وَقَالَ الرَّسُولُ يَارَبِّ إِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هَذَا الْقُرْآنَ مَهْجُورًا (30) وَكَذَلِكَ جَعَلْنَا لِكُلِّ نَبِيٍّ عَدُوًّا مِنَ الْمُجْرِمِينَ وَكَفَى بِرَبِّكَ هَادِيًا وَنَصِيرًا (31) وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لَوْلَا نُزِّلَ عَلَيْهِ الْقُرْآنُ جُمْلَةً وَاحِدَةً كَذَلِكَ لِنُثَبِّتَ بِهِ فُؤَادَكَ وَرَتَّلْنَاهُ تَرْتِيلًا (32) وَلَا يَأْتُونَكَ بِمَثَلٍ إِلَّا جِئْنَاكَ بِالْحَقِّ وَأَحْسَنَ تَفْسِيرًا (33) الَّذِينَ يُحْشَرُونَ عَلَى وُجُوهِهِمْ إِلَى جَهَنَّمَ أُولَئِكَ شَرٌّ مَكَانًا وَأَضَلُّ سَبِيلًا (34)وَلَقَدْ آتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ وَجَعَلْنَا مَعَهُ أَخَاهُ هَارُونَ وَزِيرًا (35) فَقُلْنَا اذْهَبَا إِلَى الْقَوْمِ الَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا فَدَمَّرْنَاهُمْ تَدْمِيرًا (36) وَقَوْمَ نُوحٍ لَمَّا كَذَّبُوا الرُّسُلَ أَغْرَقْنَاهُمْ وَجَعَلْنَاهُمْ لِلنَّاسِ آيَةً وَأَعْتَدْنَا لِلظَّالِمِينَ عَذَابًا أَلِيمًا (37) وَعَادًا وَثَمُودَ وَأَصْحَابَ الرَّسِّ وَقُرُونًا بَيْنَ ذَلِكَ كَثِيرًا (38) وَكُلًّا ضَرَبْنَا لَهُ الْأَمْثَالَ وَكُلًّا تَبَّرْنَا تَتْبِيرًا (39) وَلَقَدْ أَتَوْا عَلَى الْقَرْيَةِ الَّتِي أُمْطِرَتْ مَطَرَ السَّوْءِ أَفَلَمْ يَكُونُوا يَرَوْنَهَا بَلْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ نُشُورًا (40) وَإِذَا رَأَوْكَ إِنْ يَتَّخِذُونَكَ إِلَّا هُزُوًا أَهَذَا الَّذِي بَعَثَ اللَّهُ رَسُولًا (41) إِنْ كَادَ لَيُضِلُّنَا عَنْ آلِهَتِنَا لَوْلَا أَنْ صَبَرْنَا عَلَيْهَا وَسَوْفَ يَعْلَمُونَ حِينَ يَرَوْنَ الْعَذَابَ مَنْ أَضَلُّ سَبِيلًا (42) أَرَأَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ إِلَهَهُ هَوَاهُ أَفَأَنْتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَكِيلًا (43) أَمْ تَحْسَبُ أَنَّ أَكْثَرَهُمْ يَسْمَعُونَ أَوْ يَعْقِلُونَ إِنْ هُمْ إِلَّا كَالْأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ سَبِيلًا (44) أَلَمْ تَرَ إِلَى رَبِّكَ كَيْفَ مَدَّ الظِّلَّ وَلَوْ شَاءَ لَجَعَلَهُ سَاكِنًا ثُمَّ جَعَلْنَا الشَّمْسَ عَلَيْهِ دَلِيلًا (45) ثُمَّ قَبَضْنَاهُ إِلَيْنَا قَبْضًا يَسِيرًا (46) وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ اللَّيْلَ لِبَاسًا وَالنَّوْمَ سُبَاتًا وَجَعَلَ النَّهَارَ نُشُورًا (47) وَهُوَ الَّذِي أَرْسَلَ الرِّيَاحَ بُشْرًا بَيْنَ يَدَيْ رَحْمَتِهِ وَأَنْزَلْنَا مِنَ السَّمَاءِ مَاءً طَهُورًا (48) لِنُحْيِيَ بِهِ بَلْدَةً مَيْتًا وَنُسْقِيَهُ مِمَّا خَلَقْنَا أَنْعَامًا وَأَنَاسِيَّ كَثِيرًا (49) وَلَقَدْ صَرَّفْنَاهُ بَيْنَهُمْ لِيَذَّكَّرُوا فَأَبَى أَكْثَرُ النَّاسِ إِلَّا كُفُورًا (50) وَلَوْ شِئْنَا لَبَعَثْنَا فِي كُلِّ قَرْيَةٍ نَذِيرًا (51) فَلَا تُطِعِ الْكَافِرِينَ وَجَاهِدْهُمْ بِهِ جِهَادًا كَبِيرًا (52) وَهُوَ الَّذِي مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ هَذَا عَذْبٌ فُرَاتٌ وَهَذَا مِلْحٌ أُجَاجٌ وَجَعَلَ بَيْنَهُمَا بَرْزَخًا وَحِجْرًا مَحْجُورًا (53) وَهُوَ الَّذِي خَلَقَ مِنَ الْمَاءِ بَشَرًا فَجَعَلَهُ نَسَبًا وَصِهْرًا وَكَانَ رَبُّكَ قَدِيرًا (54) وَيَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ مَا لَا يَنْفَعُهُمْ وَلَا يَضُرُّهُمْ وَكَانَ الْكَافِرُ عَلَى رَبِّهِ ظَهِيرًا (55) وَمَا أَرْسَلْنَاكَ إِلَّا مُبَشِّرًا وَنَذِيرًا (56) قُلْ مَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِلَّا مَنْ شَاءَ أَنْ يَتَّخِذَ إِلَى رَبِّهِ سَبِيلًا (57) وَتَوَكَّلْ عَلَى الْحَيِّ الَّذِي لَا يَمُوتُ وَسَبِّحْ بِحَمْدِهِ وَكَفَى بِهِ بِذُنُوبِ عِبَادِهِ خَبِيرًا (58) الَّذِي خَلَقَ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ الرَّحْمَنُ فَاسْأَلْ بِهِ خَبِيرًا (59)

 

***

 

وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اسْجُدُوا لِلرَّحْمَنِ قَالُوا وَمَا الرَّحْمَنُ أَنَسْجُدُ لِمَا تَأْمُرُنَا وَزَادَهُمْ نُفُورًا (60) تَبَارَكَ الَّذِي جَعَلَ فِي السَّمَاءِ بُرُوجًا وَجَعَلَ فِيهَا سِرَاجًا وَقَمَرًا مُنِيرًا (61) وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ خِلْفَةً لِمَنْ أَرَادَ أَنْ يَذَّكَّرَ أَوْ أَرَادَ شُكُورًا (62) وَعِبَادُ الرَّحْمَنِ الَّذِينَ يَمْشُونَ عَلَى الْأَرْضِ هَوْنًا وَإِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَامًا (63) وَالَّذِينَ يَبِيتُونَ لِرَبِّهِمْ سُجَّدًا وَقِيَامًا (64) وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَ إِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَامًا (65) إِنَّهَا سَاءَتْ مُسْتَقَرًّا وَمُقَامًا (66) وَالَّذِينَ إِذَا أَنْـفَقُوا لَمْ يُسْرِفُوا وَلَمْ يَقْتُرُوا وَكَانَ بَيْنَ ذَلِكَ قَوَامًا (67)

 

***

وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ

Va EiÜAv QIyLa LaHuM (Va EiÜAv FuGıLa LaHuM)

“Ve onlara kavl edildiğinde de”

Haber alma teşkilatı kurulmuş, sonunda bugünkü halk oylamasına benzer ama ondan çok ileri bir şekilde insanlardan yeter bilgi toplanmış olur. Halkın oyu okuyucuların ortak olduğu haftalık dergide ortakların çevrelerini dinleyerek aldıkları bilgilerle oluşur.

Elde edilen sağlıklı bilgilere dayanılarak içtihatta bulunulur. Yeni düzen için gerekenler yapılır ve söylenir. وَ harfinin gelmesi yapılacak ve söylenecek başka şeyler de olur demektir. Burada bir tane örnek verir. إِذَا gelmesi bunun gerçekleşeceği anlamını taşır. Yani biz yarın iktidar olduğumuz zaman bu görevi yapmış olacağız demektir.

Burada قِيلَ meçhul gelmiştir. Kime söyleneceği belirtilmemiştir. İmam değil de soruşturma ve yargılama sonunda söylenmesi gerekenler söylenecek demektir. Buradaki zamir ortaklık sistemine karşı gelen, direnen ve tövbe etmeyen kimseler olup yenildikleri zaman onlara söylenilecekleri ifade eder.

Nasıl mağlup olurlar? Öncelikle karşılıksız dolar altın bonosu karşısında iflas eder. Doları değersiz hale geldiğinde artık güvendikleri orduları, besledikleri terörü olamaz. Basın da besleme olduğu için gücünü yitirir. Okulları ve üniversiteleri de çalışamaz hale gelir. Hâsılı iflas etmiş olurlar ama savaşla değil ortaklık düzeni karşısında iflas ederler.

اسْجُدُوا لِلرَّحْمَنِ

usCuDUv LielRaXMAvNı (uFGuLUv LieLFaGLAvNı)

Rahman’a secde edin”

الرَّحْمَن kelimesi Furkan’ı indiren olarak surenin başında geçmiştir.

Ortaklık sisteminin en önemli özelliği yeryüzünün Rahman’a ait olmasıdır. İnsanları ortak etmektedir. Çalışanlar oradan Rahim sıfatına göre ücret alırlar. Yarısı onlara kalır diğer yarısı ile Allah’ın Rahman sıfatı tecelli eder. “Errahmanirrahim”de bu hususa işaret edilir. Nispet belirtmediğine göre usulcülerin kuralları ile yarıya bölünür. Furkan; bu düzenin, ortaklık düzeninin adıdır.

Buraya kadar olaylar anlatılmış, mücadele ele alınmıştır. Bundan sonra sure geleceği bize anlatır. Gelecek ise Allah’ın Rahman sıfatı ile tecelli eder.

Bundan önceki ayette Rahman’a yani habir olana sor denilirken şimdi onların rahman düzenine takınılacak tavır beyan edilmiş olur.

Secde etme, ben yalnız sana kulluk ederim ve senden yardım isterim manasına gelir. Bu secdenin nimetlerine karşı görev görürüm. Rahmet de rahmandan gelenlerdir. Ben yalnız sana işçi olurum demektir. Bediüzzaman buna “Esir ortadan kalkmadan ecir onun yerine geldi” demek suretiyle işaret etmiştir.

İşçilik düzeninden ortaklık düzenine geçme demek rahmana secde etme demektir.

Kendilerine ortaklık düzenine geçin dendiğinde onlar şu cevabı verirler.

قَالُوا وَمَا الرَّحْمَنُ

QAvLUv Va Ma elRaXMAvNu (FaGaLUv Va Ma eLFaGLAvNu)

Rahman da ne diye kavlettiler”

Başka şeyler söylerler, başka direnmeler gösterirler. Rahman da ne imiş derler. وَ ile onun için gelmiştir. وَمَنْ الرَّحْمَنُ denilmiyor da وَمَا الرَّحْمَنُ şeklinde geliyor. Demek ki itiraz ettikleri Allah veya Rab olmayıp ortaklık düzenidir. Patron yerine, işçi yerine, ortaklar var. Rahman düzeninde herkes kendi istediği işi partilerin/kamunun güdümü ile değil kendi içtihadı ile yapar.

Kapitalistler hep rahim sıfatı ile hareket ederler. Sosyalistler hep rahman sıfatı ile hareket ederler. Birisinde Sermaye, diğerinde Devlet egemen olur. Kur’an düzeni ise hem yarısı rahman hem de yarısı rahim sıfatları ile oluşur. Böylece denge ve uyum içinde bir düzen ile karşılaşılmış olur.

أَنَسْجُدُ لِمَا تَأْمُرُنَا

EaNaSCuDu LıMAv TaEMuRuNAv (Ea NaFGaLu LiMAv TaFGuLuNAv)

“Bize emrettiğine mi secde edelim?”

Yine مَنْ getirmeyip مَا ile getiriyor.

Biz sizin ortaklık düzeni için mi çalışacağız? Bizim patronlarımız var, biz onlara secde ederiz. Para babalarımız var, silah babalarımız var. Rahman da ne oluyor?

Demek ki onlar işçilik düzeni için direneceklerdir. Allah bunu bize bildirmiş oluyor. Bildirilenle karşılaşılacak demektir. Burada emir sığası gelmektedir.

Ortaklık düzeni iktidar olduğunda onlara geçmişte yaptıklarının hesabı sorulmayacak mıdır? Kamuya karşı işlenmiş suçlar cezalandırılmayacak mıdır? Kendilerinden geçmişin hesabı sorulması yerine sadece ortaklık sistemini kabul etmeleri istenecektir. Sadece bu emredilecektir, ayet bize bunu açıkça söylüyor. إِذَا ile başlayan yerde anlatılıyor. Demek ki ortaklık sistemi gelecektir. Yeni düzende onlara ne yapılacağı ve nasıl davranılacağı ifade ediliyor.  

Yapılacaklar şunlardır: Semtleri ayrılır, bucakları ayrılır, illeri de ayrılır. Kendi hallerine bırakılır. Bize zarar vermedikleri takdirde onlara karışılmaz, vergi istenmez, hizmetler de verilmez. Güvenlikleri kendi kendilerine terk edilir ve korunmazlar. Bizim bucaklarımıza, illerimize veya herkese açık bırakılan yerlerimize girdiklerinde hukukun kuralları onlara da uygulanır. Saldırırlarsa karşılık olarak onlara saldırılır.

وَزَادَهُمْ نُفُورًا (60)

Va ZAvDaHuM NuFUvRan (Va FaGaLaHuM FuGUvLan)

“Ve onları nufuren ziyade etti.”

Burada ziyade eden kavilleri olabilir. Bir şey söylemeyip sussalar nefretleri o kadar artmayacak iken tartışmaya girdiklerinden hem nefretleri hem de hasımlıkları artar.

İnsanlar iki grupta toplanırlar.

Ehli Hak olanlar, sorunlarını hakemlerin denetiminde barış yoluyla çözerler.

Ehli şirk ise sorunlarını silah zoru ile çözmeye kalkışırlar ve soykırım yaparlar.

Biz onlarla tartışırız. Onlar yola gelmezler. Onların nefretleri artar. Ama halk bizim tartışmalarımızı takip edince sonunda bizim yanımızda olmaya karar verir. Fetih ve yardım gelmiş olur. Biz söyleriz, onlar karşı çıkarlar ve sonunda onlar helak olup giderler. Buna karşılık tartışmalara kulak veren halk sonunda bizim/hakkın yanında olur.

Bir savaş gazisi anlatıyor. Savaşın en kızgın bir döneminde ben bir beyaz bayrak kaldırdım, kısa bir süre sonra beyaz bayrak sayısı 3000’e çıktı. Savaşın kuralı budur. Dengede zannederken veya en beklenmedik bir sırada birden bir taraf sıfır haline gelir. Suriye’de şimdi böyle bir zafer elde ediliyor. Şurası bilinmelidir ki bizimle savaşan Esat değildir hatta Trump ile Putin de değildir. Bizimle savaşan derin Sermaye’dir. Belki de Rothshildler bile sadece görünürdekilerdendir. Ama Sermaye’nin sonu artık gelmektedir. Çünkü Sermaye bizimle değil ortaklık sistemi ile yani Rahmanla savaşıyor. Galip gelmesi mümkün müdür? Buna inananın aklına şaşarım.

 

YORUM

Rahman düzenini iyi kavramak gerekir. Kapitalistlerde kimin parası varsa patron odur. Halk birer köledir, çalışır ve karnını doyurur. Bu söylediğim yeni değildir. Avrupalılar Amerika’ya gidince bol imkânlar ile karşılaştılar ama işçileri yoktu. Amerika’ya gidenler zencileri zorla yakalayıp köleleştirerek götürmüşlerdir. Böylece ABD’de tarım köleler kullanılarak yapılmıştır. Sanayi devrimi gelişince kuzeydekiler işçi bulamayınca güneydeki köleleri ayaklandırdılar. Hürriyetleri karşılığında işçi haline getirdiler. Bir başka deyişle köleleri zorla sanayi sektörüne transfer ettiler. Çiftlik sahiplerinin köleleri, sermaye sahibi sanayici patronların işçileri oldular. Şimdi de devletin kölesi yapılmak isteniyor.

Hıristiyanlıkta hiç savaş yoktur, dolayısıyla esir de yoktur.

İslamiyet’te savaş vardır. Teslim olanlar öldürülmez; karşılıksız serbest bırakılır, karşılıkla serbest bırakılırlar, onlara toprak/arazi verilir ve kendi işlerini kendileri yaparlar, bunlar mümkün değilse hür ailelere verilirler ve bunlar onları iş yapacak hale getirirler.

Ortaklık sistemi insanları kölelikten ve işçilikten kurtaracaktır; silah zoru ile değil, aç bırakarak değil, ortaklık sistemi ile kurtaracaktır. Bunun için kabul ettiğimiz sistem şudur: doğal kaynaklar gibi emeksiz elde edilenler kamunundur. Bunlar halka ortak pay edilir. Ürünlerin yarısı kamuya kira payı olarak kalır yarısı da emek payı olarak çalışanlara kalır. Kamuya ait yarısı da çalışamayan veya çalışmak istemeyen kimselere bölüştürülür. Bunun için “yarısı bedava sistemi” geliştirilmiştir. İşte, Allah iş verdiğinde Rahim sıfatı ile tecelli ediyor. Geri kalan yarısını ise karşılıksız olarak muhtaçlara bölüştürüyor ve Rahman sıfatı ile tecelli ediyor.

“Erbakan anlatmadı” diyorlar.

Çok basit olan bunu herkes her gün anlatıyor.

 

Öz Türkçe ile:

“Ve onlara yaşatan için kapanın dendiğinde ‘Yaşatan da nedir? Bize buyurduğun için mi kapanacağız?’ dediler ve (Allah) onları kin olarak artırdı.”

 

Kur’an kelimeleri ile:

“Ve onlara secde edin diye kavl edildiğinde ‘Rahman da nedir? Bize emrettiğine mi secde edelim?’ diye kavl ettiler ve (Allah) onları halinde olarak ziyade etti.”

 

Va EiÜAv QIyLa LaHuM usCuDUv LielRaXMAvNı QAvLUv Va Ma elRaXMAvNu EaNaSCuDu LıMAv TaEMuRuNAv Va ZAvDaHuM NuFUvRan

وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اسْجُدُوا لِلرَّحْمَنِ قَالُوا وَمَا الرَّحْمَنُ أَنَسْجُدُ لِمَا تَأْمُرُنَا وَزَادَهُمْ نُفُورًا (60)

 

***


...

DEVAMI VE TAMAMI 

"SEMİNERLER"DE...


Reşat Nuri Erol
06.04.2020
07:48



http://islammedeniyetivakfi.com/
  


İSLAM MEDENİYETİ dergimiz yeni/den yayımlandı...

(HAKEMLİ AKADEMİK DERGİ olarak yayımlandı)

Dergiye yukarıdaki linklerden ulaşabilirsiniz... 
Tüm istediklerinize ulaştırabilirsiniz...
Selam ve sağlık dualarımızla...
İslam Medeniyeti Vakfı
Başkan Reşat EROL 

Not:

Bu çalışmamızı da daima değerlendirebilirsiniz; 

https://www.youtube.com/channel/UCFo3tKrGvXdcWpcpSXwpLfg




Reşat Nuri Erol
06.04.2020
07:50



Reşat Nuri Erol köşe yazıları - QOSHE

qoshe.com › yazar › resat-nuri-erol
Reşat Nuri Erol. Milli Gazete. We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE More information . Close ...

Reşat Nuri Erol - Kitapyurdu

www.kitapyurdu.com › yazar › resat-nuri-erol
Reşat Nuri Erol yazarına ait tüm eserleri ve kitapları inceleyebilirsiniz.

Reşat Nuri Erol Çok Yorumlanan Makaleler - Akevler

www.akevler.org › CokYor › Resat-Nuri-Erol › Kapak
Reşat Nuri Erol Çok Yorumlanan Makaleler. ... Reşat Nuri Erol Ne yapacağını bilmeyen iktidar ve 9 Soru-Cevap 2.10.2018 1774 Okunma 12 Yorum 02.10.2018 ...

Today's column | Reşat Nuri Erol:... - Milli Gazete English ...

www.facebook.com › MilliGazeteEN › posts › ️todays-column-reşat-n...
Today's column | Reşat Nuri Erol: “Transitional Constitution” recommendation for the Syrian State.

Araştırmacı Yazar Reşat Nuri Erol TV5'de 2.bölüm - YouTube

www.youtube.com › watch
27 Mar 2017 - Araştırmacı yazar Reşat Nuri Erol TV5'de Günden Yansıyanlar adlı programda İshak Beyazay'ın Siyonizm ve Adil düzen ile ilgili sorularını ...




Reşat Nuri Erol
06.04.2020
09:22


https://www.t24.com.tr/haber/yuval-noah-harari-koronavirus-sonrasi-dunya,870927


https://www.ocakmedya.com/secilmis_yazi/salginin-ogrettikleri-ve-gelecek/

https://www.ocakmedya.com/secilmis_yazi/virus-firsatciligiyla-kirli-mudahaleler/


Reşat Nuri Erol
06.04.2020
09:54


http://www.akevler.org/AdilDuzenDergisi/563/4874/Dengeler-degisecek


https://www.star.com.tr/yazar/kovid19-bir-biyolojik-silah-falan-degil-geciniz-yazi-1528321/


https://www.yenicaggazetesi.com.tr/2-4-internet-hizi-bile-hucreyi-tahrip-ediyor-55381yy.htm








Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; 15 Temmuz’a doğru: travmadan kurtulmak…
7.07.2017 131140 Okunma
Reşat Nuri Erol
Süleyman Karagülle - Altın Ekonomisine Geçiş
2.11.2013 33265 Okunma
2 Yorum 30.01.2016 22:15
Reşat Nuri Erol
T. C. 1921 ANAYASASI’nın Temel Maddeleri
22.02.2016 18453 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 07:19
Reşat Nuri Erol
Şeyma Yavuz ve MAKALESİ… İbn Haldun ve “MUKADDİME”Sİ…
1.07.2015 16427 Okunma
2 Yorum 03.07.2015 00:23
Reşat Nuri Erol
FAİZ imparatorluğu ve ROTHSCHİLD ailesi
29.03.2016 16243 Okunma
1 Yorum 29.03.2016 01:12
Reşat Nuri Erol
Ekrem Dumanlı, Mümtaz’er Türköne, Ali Bulaç ve İSLÂM/cı
2.07.2015 15509 Okunma
7 Yorum 23.07.2015 19:54
Reşat Nuri Erol
AKP’yi kim kuşa çevirdi, Erdoğan mı Davutoğlu mu?
26.06.2015 14742 Okunma
6 Yorum 08.07.2015 13:24
Reşat Nuri Erol
Yüz Yıl Önce - Yüz Yıl Sonra; ne değişti?
26.07.2015 14713 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 12:51
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları
29.07.2015 14587 Okunma
4 Yorum 30.07.2015 11:51
Reşat Nuri Erol
Kahramanlarım: Erbakan, Aliya, Muhammed Ali
7.06.2016 14494 Okunma
2 Yorum 07.06.2016 02:58
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 14408 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
“Asâ Rabbukum En Yerhamekum…”
16.01.2017 14200 Okunma
9 Yorum 17.01.2017 12:20
Reşat Nuri Erol
Suriyeliler “sığınmacı/mülteci” mi, “muhacir” mi?
5.09.2015 14110 Okunma
3 Yorum 05.09.2015 17:56
Reşat Nuri Erol
Tarımda faiz, icra ve iflas
26.04.2010 14101 Okunma
Reşat Nuri Erol
İslam Tarihinde Anayasa; Medine Anayasası ve ...
14.10.2011 14002 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hayrettin Karaman; Âdil Düzen Nasıl Olmalıdır?
4.08.2015 13731 Okunma
3 Yorum 04.08.2015 21:11
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesi ve kuyrukları tövbe ederse…
16.08.2015 13713 Okunma
4 Yorum 19.08.2015 00:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın Türkiye ve dünyadaki inkılâpları
23.02.2015 13605 Okunma
2 Yorum 25.02.2015 11:21
Reşat Nuri Erol
İkrazatçılık!
9.04.2010 13454 Okunma
Reşat Nuri Erol
Harun Ö. “İslâmcılk” yazıları-10; SAİD-İ NURSÎ
13.08.2015 13408 Okunma
3 Yorum 15.08.2015 17:32
Reşat Nuri Erol
Suruç bombası, sermaye-siyaset çatışması ve IŞİD
24.07.2015 13392 Okunma
2 Yorum 24.07.2015 07:35
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’İn İSLÂM-CILIK yazıları-2; ERBAKAN FAKTÖRÜ
29.07.2015 13390 Okunma
5 Yorum 30.07.2015 11:44
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre Adil Ekonomik Düzen’de VERGİ
14.03.2016 12879 Okunma
3 Yorum 14.03.2016 14:05
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen dışında çözüm reçetesi olan var mı?
8.09.2015 12760 Okunma
2 Yorum 08.09.2015 07:11
Reşat Nuri Erol
R. Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül
25.06.2015 12641 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 13:16
Reşat Nuri Erol
Ve zekkir fe inne’z-zikrâ tenfeu’l-mü’minîne
10.08.2015 12563 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
Çözüm “Âdil Kur’an Düzeni”dir
22.02.2015 12439 Okunma
5 Yorum 23.02.2015 21:48
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları-9
10.08.2015 12360 Okunma
3 Yorum 11.08.2015 13:47
Reşat Nuri Erol
Sn. Cumhurbaşkanımıza ve ilgililere açık mektup!
1.08.2015 12202 Okunma
3 Yorum 02.08.2015 08:07
Reşat Nuri Erol
Anlatıp ve nasihat ediyoruz; dinleyip yapsalar…
3.08.2015 12188 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 14:50
Reşat Nuri Erol
Ya-pa-ma-dı-lar… YA-PA-MA-YA-CAK-LAR…
1.06.2015 12177 Okunma
5 Yorum 02.06.2015 10:49
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın “ADİL DÜZEN” Söyleminin Teorisi-1
3.03.2016 12153 Okunma
3 Yorum 06.03.2016 14:53
Reşat Nuri Erol
‘E LEYSE MİNKÜM RACULÜN REŞÎD’ (âyet)
14.09.2015 12139 Okunma
2 Yorum 14.09.2015 20:56
Reşat Nuri Erol
‘Sistem kurmak’ ve ‘hazin (vahim) durum’
9.01.2017 12040 Okunma
8 Yorum 23.01.2017 00:31
Reşat Nuri Erol
İkrazat yasal tefecilik!
9.04.2010 12035 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı”…
27.12.2018 12004 Okunma
9 Yorum 28.12.2018 08:15
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!
10.07.2015 11855 Okunma
2 Yorum 10.07.2015 06:06
Reşat Nuri Erol
7 Haziran’da oyumuzu bu şuur ile kullanalım
30.05.2015 11591 Okunma
3 Yorum 30.05.2015 16:30
Reşat Nuri Erol
“İSLÂM DÜZENİ” tüm insanlar içindir
5.05.2013 11586 Okunma
Reşat Nuri Erol
24. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi
1.12.2015 11554 Okunma
1 Yorum 01.12.2015 06:41
Reşat Nuri Erol
Çağımızın Nuh’un Gemisi “ADİL KUR’AN DÜZENİ”dir
29.05.2015 11468 Okunma
4 Yorum 29.05.2015 18:44
Reşat Nuri Erol
Sermayeye ve siyasilere önerimiz var
8.08.2015 11302 Okunma
3 Yorum 10.08.2015 20:14
Reşat Nuri Erol
Seçime kadar “AYG” uyarılarına devam…
20.09.2015 11213 Okunma
4 Yorum 20.09.2015 06:16
Reşat Nuri Erol
İdam, kısas, diyet, anayasa, şeriat, hukuk…
23.11.2012 11164 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor?’
3.02.2016 11149 Okunma
1 Yorum 03.02.2016 22:48
Reşat Nuri Erol
Sosyal tufan ve sömürünün çözümü Adil Düzen’dir
10.11.2015 11145 Okunma
2 Yorum 16.11.2015 07:22
Reşat Nuri Erol
Cennet karşılığı mal ve can ile cihad etmek
14.04.2013 11112 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yine “biz” kazanacağız…
15.08.2015 11094 Okunma
2 Yorum 15.08.2015 15:00
Reşat Nuri Erol
Kur’an Ayında “KUR’AN DÜZENİ” hatırlatmaları-2
5.07.2015 11058 Okunma
2 Yorum 05.07.2015 11:49
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi sonucundan alınacak dersler
9.06.2015 11050 Okunma
3 Yorum 15.06.2015 03:15
Reşat Nuri Erol
İman, ilim, amel, fıkıh, fikir, zikir ve ekonomi
30.04.2014 11021 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Sosyal Tufan’a karşı ‘Adil Düzen Gemisi’ inşa ed
27.12.2014 11013 Okunma
4 Yorum 25.05.2015 09:49
Reşat Nuri Erol
Başkanlık sistemi değil, “Adil Düzen” gelmelidir
20.06.2015 11012 Okunma
3 Yorum 20.06.2015 20:30
Reşat Nuri Erol
VakıfBank “FAİZSİZ BANKA” olmalıdır
25.03.2015 10993 Okunma
2 Yorum 05.04.2015 18:14
Reşat Nuri Erol
Aliya İzzetbegoviç: ‘Kur’an edebiyat değil, hayattır’-4
10.12.2015 10988 Okunma
2 Yorum 10.12.2015 22:22
Reşat Nuri Erol
Mustafa Deniz; Bu düzen adil değil
4.08.2015 10984 Okunma
4 Yorum 04.08.2015 21:06
Reşat Nuri Erol
AK Parti ya “gömlek giyecek” ya da silinecek
28.06.2015 10981 Okunma
3 Yorum 02.07.2015 12:56
Reşat Nuri Erol
ADİL DÜZEN ‘gönüllü’ mü , ‘zorla’ mı gelsin?
16.01.2016 10972 Okunma
2 Yorum 16.01.2016 22:08
Reşat Nuri Erol
Esbaba tevessül eder, sonra tevekkül ederiz...
7.09.2014 10869 Okunma
Reşat Nuri Erol
Değişim devam ediyor VE LÂ GÂLİBE İLLALLAH
2.04.2016 10866 Okunma
1 Yorum 02.04.2016 12:53
Reşat Nuri Erol
Soru-yoruma cevap ve bir aileden gelen yorum
12.08.2015 10847 Okunma
4 Yorum 14.08.2015 07:17
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Teşhis ve Tedavi; KUR’AN VE İLİM ile
28.08.2016 10797 Okunma
2 Yorum 29.08.2016 20:48
Reşat Nuri Erol
İslâm hukuku, Batı hukuku ve olumsuz etkisi
9.02.2016 10677 Okunma
1 Yorum 09.02.2016 08:10
Reşat Nuri Erol
Faiz meselesi, bankalar ve çözüm önerileri-3
16.02.2015 10634 Okunma
2 Yorum 16.02.2015 08:34
Reşat Nuri Erol
HIZIRLA KIRK SAAT
30.12.2015 10549 Okunma
1 Yorum 31.12.2015 13:01
Reşat Nuri Erol
ÜSKÜDAR SOHBETLERİ-2 İSLAM MEDENİYETİ VAKFI
7.04.2016 10498 Okunma
1 Yorum 07.04.2016 23:36
Reşat Nuri Erol
MEHMET HİKMETUMUT ve KUR’AN VE İLİM 819. Hafta Seminer
4.07.2015 10474 Okunma
4 Yorum 05.07.2015 14:31
Reşat Nuri Erol
IMF’nin alternatifi nedir?
13.03.2010 10470 Okunma
Reşat Nuri Erol
“SOSYAL TUFAN” dediğimiz, İŞTE BUDUR!
23.05.2016 10438 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:09
Reşat Nuri Erol
Prof.S.Tekir: GÜÇLÜ PARA veya PARANIN GÜCÜ
1.09.2016 10419 Okunma
1 Yorum 01.09.2016 09:51
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı anlamak, yapılması gerekenleri yapmaktı
6.03.2015 10349 Okunma
1 Yorum 06.03.2015 07:26
Reşat Nuri Erol
ÇARE VE ÇÖZÜM KUR’AN’DA
31.05.2015 10325 Okunma
2 Yorum 15.07.2015 07:10
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre “Selem Senedi Karşılığı Kredi”
13.03.2016 10322 Okunma
1 Yorum 13.03.2016 08:53
Reşat Nuri Erol
Çözüm Süreci ve HDP’nin önemli hatası
10.08.2015 10263 Okunma
2 Yorum 11.08.2015 15:48
Reşat Nuri Erol
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
4.09.2015 10233 Okunma
1 Yorum 04.09.2015 06:00
Reşat Nuri Erol
Seçime giderken oynanan oyunlara dikkat!
12.09.2015 10156 Okunma
3 Yorum 13.09.2015 06:45
Reşat Nuri Erol
Toprak, tarım ve ‘tarım stratejisi’
26.04.2010 10036 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kooperatif sistemi ile ‘ortaklık sistemi’ gelmekte
17.11.2018 10020 Okunma
5 Yorum 30.11.2018 11:55
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir'den Doğu Perinçek yazısı!
25.10.2015 10009 Okunma
1 Yorum 25.10.2015 20:22
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’in İSLÂMCILIK yazıları: Atatürk İslâmcılığı
18.10.2015 9934 Okunma
1 Yorum 18.10.2015 10:45
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi, sorunlar ve mucize Kur’an-1
13.06.2015 9851 Okunma
2 Yorum 14.06.2015 07:41
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 828. hafta seminer notlarından…
30.08.2015 9834 Okunma
3 Yorum 30.08.2015 11:50
Reşat Nuri Erol
Sermaye dünyayı ne hâle getirdi; ne yapmalıyız?
30.11.2012 9810 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!
19.12.2016 9786 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 10:27
Reşat Nuri Erol
Prof.Dr.Sabri TEKİR: TÜRKİYE VARLIK FONU
10.02.2017 9785 Okunma
3 Yorum 12.02.2017 20:52
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM bütün sorunları çözer
19.05.2015 9751 Okunma
1 Yorum 19.05.2015 11:17
Reşat Nuri Erol
Hukuk Düzeni
21.04.2013 9698 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Millî Görüş ve Adil Düzen” olmadan bu kadar!
2.10.2015 9642 Okunma
1 Yorum 02.10.2015 07:02
Reşat Nuri Erol
MİLLÎ GAZETE için her gün bir şey yapmak
14.01.2016 9620 Okunma
4 Yorum 24.01.2016 23:20
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi ve Ortaklık Sistemi Bankaları
22.10.2018 9568 Okunma
4 Yorum 30.11.2018 08:26
Reşat Nuri Erol
Yargı sorununun çözümü hakemlik sistemidir
19.02.2014 9534 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı Adil Düzen’den vazgeçirme raporu (tekrar)
2.12.2018 9476 Okunma
3 Yorum 02.12.2018 12:05
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!-2
11.07.2015 9425 Okunma
1 Yorum 11.07.2015 03:53
Reşat Nuri Erol
S. Karagülle; BİR İLİM ADAMININ ERBAKAN TAHLİLİ...
4.08.2015 9401 Okunma
2 Yorum 04.08.2015 21:35
Reşat Nuri Erol
Seçim sonucu ne olursa olsun, Asıl Yapılması Gereken
1.11.2015 9273 Okunma
1 Yorum 01.11.2015 06:05
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 738. Hafta Semineri’nden
17.11.2013 9243 Okunma
Reşat Nuri Erol
Gece, saat üç; bir, iki, üç (yazı)! Ve (dördüncü yazı)
15.12.2016 9238 Okunma
1 Yorum 15.12.2016 02:49
Reşat Nuri Erol
H.Özdemir yazıları; Ak Parti İslamcı mı?
1.08.2015 9234 Okunma
3 Yorum 01.08.2015 16:33
Reşat Nuri Erol
Evet… Asrın idrâkine söyletmeliyiz İSLÂM’ı…
17.03.2018 9204 Okunma
1 Yorum 17.03.2018 07:18
Reşat Nuri Erol
Kapitalizm/sermaye III. dünya savaşı derdinde ama
26.10.2015 9170 Okunma
1 Yorum 26.10.2015 22:44


© 2025 - Akevler