Dünyayı nasıl bir gelecek bekliyor?
Sanayileşmenin olabilmesi için sermayenin terakümüne yani birikimine gerek vardı. Sanayileşme gerçekleşti. Bu arada kâğıt para icat edilip insanlık tarafından benimsendi.
Artık sermayenin tahakkümüne gerek kalmadı.
GELECEKTEKİ YENİ DÜNYA DÜZENİ YANİ “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN, MAL KARŞILIĞI SENET VE SENET KARŞILIĞI PARA” ÜZERİNE KURULACAKTIR.
Bu paraları ne sermaye ne de devlet çıkaracak, kredileşme kooperatifleri çıkaracak; devlet sadece paraların karşılıksız çıkarılıp çıkarılmadığını denetleyecektir.
Sermaye bu paralarla ticaret yapacaktır.
“ADİL DÜZEN” dünyasında bloklaşma bitecektir. Dünya Güney Amerika, Kuzey Amerika, Afrika, Avrupa, Asya, Hint, Çin, Adalar olarak kıtalara ayrılacak. Kıtalar insanlığın yani birleşmiş milletlerin olacak. Uluslar bağımsız devletler oluşturacak. Devletlerin nüfusu 30 Milyon ile 100 milyon arasında olacak. ORTADOĞU Avrupa kıtası içinde yer alabilir, Rusya da o zaman orada olur; yahut Rusya, Türkiye, İran, Arabistan (Suud, Ürdün, İsrail, Suriye, Yemen, Irak), Orta Asya ülkeleri (Kazakistan, Uygur, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Moğolistan) ayrı kıta oluşturabilir.
Sömürü sermayesi Türkiye ve İran ile üçüncü dünya savaşını çıkarmak, ulus devlet anlayışını yok etmek istiyor. Türkiye tarafsız kalmalı, süper güçlerden hiçbirinin yanında yer almamalı, kendi ülkesinde uygulayarak onlara “ADİL DÜZEN” örneğini vermelidir.
III. binyıl “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN” taraftarları ile “Adil (Ekonomik) Düzen” karşıtı olanların mücadelesi şeklinde geçecektir. Sömürü sermayesi “Adil (Ekonomik) Düzen” gelmesin diye debelenecek ama en geç beş asır sonra tamamen teslim olacak, sermaye hâkimiyetini ve hattâ bütün varlığını yitirecektir. O zaman da beş asır sonra başka bir virüs ortaya çıkacaktır. Onun ne olacağını şimdiden bilmemiz mümkün değildir.
III. binyıl uygarlığı “Adil Düzen Uygarlığı” olacaktır, Kur’an Uygarlığı olacaktır. Birinci Kuran Uygarlığı o günkü teknik imkânsızlıklardan dolayı uygulanamamıştır. Kur’an’ın öğrettiği ve önerdiği uygulama ancak yaşadığımız bu çağda gerçekleşecektir.
“ADİL (EKONOMİK) DÜZEN” DÜNYASINDA NELER OLACAK?
1- Dünya merkezî yönetimle kıtalara ayrılacak ve insanlık kıtalar arası ilişkileri düzenleyecek. Kıtalar içinde on kadar veya daha fazla ulus devletler olacak, bu devletler bağımsız olacak, kendi karar ve kuralları içinde oluşacak ve yaşayacaklardır. Ülkeler bölgelere ayrılacak ve bölgeler merkezden yönetilecektir. Bölgeler on kadar ile ayrılacak, iller devlet içinde bağımsız olacak, iç güvenliği iller sağlayacaklar. İller ilçelere ayrılacak ve merkezden yönetilecektir. Her ilçe ona yakın bucağa ayrılacak ve her bucak ayrı bir hukuk ünitesi olacaktır. Böylece siyaset bakımından tamamen bağımsız bir örgüt, ekonomik bakımından da merkezileşmiş bir örgüt oluşacak, bu sayede insanlık birlik içinde özgür olacaktır.
2- Kişiler dayanışma ortaklıkları kuracaklar ve dayanışma ortaklıklarının sorumluları meclisleri ve şuraları oluşturacak, böylece yasama, yürütme, yargılanma ve yönetme dayanışma içinde meclisleri ve orada oluşmuş şuralar oluşturacaktır. Hâlen var olan “ekseriyet demokrasisi” yerine “hicret demokrasisi” oluşacaktır.
3- Çıkan ihtilaflar hakemlerden oluşan yargı tarafından çözülecek. Her hukuk yargının denetiminde olacak, hakemler de hakemlerin denetiminde olacaktır. Hakem kararlarına uymayanlara karşı silahlı kuvvetler savaşacaktır. Silahlı kuvvetler de gönüllü nöbetlilerden oluşacaktır. Görev yapanlara ücret verilecek ama paralı görevli olmayacaktır.
4- Serbest rekabetin sağlanamadığı alanlarda Osmanlı dönemindeki gibi vakıflar devrede olacaktır. Hizmet verenler arasında rekabet sağlanacaktır. Serbest rekabetin sağlandığı alanlarda da serbest sistem uygulanacak, müdahale söz konusu olmayacaktır.
Bir köyde, bir bucakta ve dolayısıyla bütün insanlıkta bu dört kural uygulanarak insanlık barış içinde yaşayacaktır.