Bizim örnek bakkallar neler yapacak?
Araştırmalardan, araştırmacılardan, müçtehitlerden ve “MÜÇTEHİT YETİŞME VE YETİŞTİRME MERKEZİ” çalışmalarımızdan söze başladık, bakkallar ve bakkalların sorunlarının çözümü ile ilgili derin ve detaylı konulara girdik. Bizce çok önemli olan bu konu üzerinde bundan önce de yeri geldikçe durduk; ‘Bakkal Amca, Bakkal Teyze’ yazıları yazdık. Akevler İstanbul Kooperatifleri bünyesinde üyelerimizin katılımı veya katkısı ile bakkal (Milad Market) uygulamalı denemeleri yaptık, teorik çalışmalarımızı pratiğe aktardık. İlmî çalışmalarımızın yanında araştırma-geliştirme çalışmalarımızı sürdürdük…
Bütün bu çalışmalarımız sayesinde önemli deneyimler elde ettik…
Kaldığımız yerden devam ediyoruz…
a) Biz bakkalımızı çalıştıracağız. Önce “lojmanlı bakkal” yapacağız ve bakkalı işletecek bir aileye vereceğiz. Bakkalın ve evin kirası cirodan ödenecektir.
b) Bakkala “faizsiz sermaye” temin edeceğiz. Sermayeye cirodan pay verilecek. Bu sayede bakkal “faiz” derdinden kurtulacak.
c) Bakkal malları “konsinye” olarak satacak ve “cirodan pay” alacaktır. Bu sayede üretilen mallar değerlendirilmiş olacak ve iktisadi hayatımız canlanacaktır.
d) Genel Hizmet Kooperatifi tüm “Genel Hizmetleri” cirodan pay alarak yapacaktır. Satın alınmaların toptan yapılmasını sağlayacaktır. Böylece küçük bakkallar büyük işletmelerin, büyük marketlerin sahip oldukları tüm avantajlara sahip olacaklardır.
İşte… “Bizim Bakkal” böylece örnek bakkal olarak kurulacak ve BİM’deki fiyatlarla malları satacak; belki de BİM’in mallarını aynı fiyatla satacak, BİM tenzilat yapacaktır.
Bakkalımızı başarılı olarak çalıştırdıktan sonra, komşu bakkala gideceğiz, tüm çalışmamızı ve kazancımızı göstereceğiz ve ondan kooperatife ortak olmasını isteyeceğiz.
Bize katılırsa sorun kalmayacaktır.
Katılmazsa o sokakta Adil Düzen bakkalını açacağız.
Bir gün gelecek tüm İstanbul bakkalları ve diğer şehirlerdeki bakkallar, kurdukları kooperatiflerle bizlere ortak olacak ve süpermarketlerin mallarını onların satış fiyatları ile halkımızın semtinde, sokağında, kapısında satmaya başlayacaklardır.
Yine bu bakkal organizasyonu ve kurumsallaşması içinde “SATIN ALMA MAĞAZALARI” oluşturulacak, bakkallarımız oralarda satın alınan malları satacaklar, böylece vatandaşların tüm üretimleri ve tüm malları değerlendirilmiş olacaktır.
Süper marketler bizim satın alma mağazalarından ürünlerimizi alacaklar ve dünyaya pazarlayacaklar, dünyadan aldıkları malları da bizim bakkallara satacaklardır.
Süpermarketlerin tekelleşmesine ekonomi kanunları içinde ve gerçekleştireceğimiz bu organizasyonlarla kooperatifçe mâni olacağız.
Tekelleşen marketlerden mal alınmayacak, onlara mal satılmayacaktır.
Nakliyeyi biz toplu olarak yapacağız.
Bakkal veresiye satmayacak, kooperatiften gerekli teminatı alarak halka kredi açacaktır; “faizsiz kredi” açacaktır; “faizsiz kredileşme kredisi” açacaktır.
Dolayısıyla bakkallar veresiye satış derdinden kurtulmuş olacaklardır.
Bakkallar ekonomimizin hücrelerdir.
Bakkal yoksa hayat yoktur, ekonomi yoktur, pek çok şey yoktur.
Bir muamele bakkaldan geçmiyor demek, o muamele topluluğa ait değildir demektir.
Yeni bir sistem, yeni bir düzen, yeni bir medeniyet yani insanlığın çağımızda en büyük ihtiyacı olan “III. bin yıl medeniyeti” veya “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN, ADİL DÜZEN MEDENİYETİ” işte böylesi küçük gibi görünen ilmî ve amelî, teori ve pratik çalışmalarla kurulacaktır.
“Ne olacak, ‘BAKKAL’ işte!” deyip geçmeyin.
“BİZİM BAKKAL”, “BİZİM ÖRNEK BAKKALLARIMIZ” işte böylesine büyük bir işi başaracak ve insanlığa böylesine büyük hizmetler vermiş olacaklardır.