Yeni anayasa ile yeni düzen getirilmeli
İslamiyet’te hapis cezası yoktur. Suçlu olan ceza olarak ya öldürülür, ya dayak atılır, ya da hırsızlık yaptıysa kolu kesilir. Bunlar yapılmayacaksa para cezası verilir. Parası yoksa zorunlu çalışma kampına alınır ve karın tokluğuna çalıştırılır, borcunu bu şekilde ödeyince serbest bırakılır. Bu sadece ceza borcuna uygulanır, diğer borçlar için hiçbir zorlama yapılmaz, sadece borçlanma ehliyeti kendisinden alınır.
Öcalan yakalandığında idam edilmeliydi…
Öcalan’ı asmayalım diye idam cezasını kaldırdılar...
İdam cezasının olmadığı bir ülkede gerçek anlamda devlet yoktur...
Detaylı bir konudur ama tek cümleyle Türkiye şimdi devlet öncesi dönemini yaşıyor...
Öcalan’la iki kuş vurdular:
- Birincisi, Öcalan’ı lider olarak yetiştirdiler.
- Bir de idam cezasını kaldırarak devletimizin temeline dinamit koydular.
Düne kadar PKK ile savaşarak canını tehlikeye atan askerleri hapishaneye doldurup PKK’lıları ve liderlerini hâkim kılmak, galip gelen orduyu masa başında mağlup etmek demektir. Sömürü sermayesi tarihte/tarihimizde defalarca yaptığı ve yaptırdığı gibi; şimdi de bunu yapıyor. Askerlere dediklerini yaptıramayınca onları hapishanelere doldurdu. Şimdi de PKK ve onların yöneticileri serbest bırakılıyor. Sonra işsiz kalmasınlar diye onları devlet kadrosuna alacak, böylece PKK zafer kazanmış olacaktır.
Yapılanlar ve daha sonra yapılmak istenenler bundan ibarettir.
Diyelim ki yukarıda anlattıklarımız bizim kuruntularımızdan ibarettir, öyle bir şey yoktur; yapılanlar senaryo odalarında yazılmamıştır, Başbakan Tayyip Erdoğan bu senaryoyu kendisi yazıyor ve uyguluyor. Dün PKK ile görüşüldü diye BDP’yi kapatmaya kalkışanlar şimdi kendileri resmen PKK ile görüşüyor. Demek ki bunu Recep Tayyip Erdoğan yapmıyor, bir yerden gelen emir uygulanıyor... Dün Zaman gazetesi yazarları görüşmeye karşı iken; Fethullah Gülen beyanat verdi diye şimdi değiştiler... Çünkü sermaye öyle buyurdu...
Bir kadro hazırlanan senaryonun uygulanmasında başarısız olunca onu tasfiye etmek gerekir. PKK hedefine ulaşamayınca şimdi sermaye onu tasfiye ediyor, hem de ödüllendirerek tasfiye ediyor. Liderleri Öcalan’ı da kahraman yapıyor...
Sonra ne yapacak?
Sonra yeni bir sorun çıkaracak ve yeni kadro kuracak; PKK yerine mesela MKK kuracak... Şimdi sermayenin senaryosunu uygulamada başaramamış olanlar tasfiye ediliyor... Başaracak kadroyu ve yeni zemini oluşturmaya imkân hazırlanıyor...
Sermayenin yeni senaryoda başarısız olması mümkündür; NASIL?
Bu memlekette işsizlik sona erecek… Bu memlekette okumak isteyenlerin okuması sağlanacak… Bu memlekette hakemlerden oluşan yargı sistemi oluşturulacak... Bu ülkede yerinden yönetim oluşturulacak... İşte o zaman sermaye kendine tetikçi bulamaz...
Bu memlekette işsiz olmasa bile, herkes iş kaybetme korkusu içinde olursa… Okuma kabiliyeti olup okuyabilen kimselere değil de, zenginlerin veya bürokratların çocuklarına zorla diploma verilirse… Mahkemeler 40 sene sürer, ondan sonra esastan değil usulden hüküm verilirse… Herkes Ankara’daki sermayenin atadığı bürokratların emrinde olursa…
İşte bu gibi şartlarda her zaman PKK oluşacak veya PKK tasfiye edilse bile MKK kurulacak ve her zaman şimdiki gibi onu kullanacak bir güç veya güçler bulunacaktır...
Anayasa Hazırlama Komisyonu’na ÇÖZÜM ÖNERİLERİ verdik; KİTAP yazıp ilgililere takdim ettik... Bizi gerektiği gibi dinlemediler ve yazdıklarımızı okumadılar bile!..
SERMAYENİN TALİMATLARI İLE GÜYA SORUNLARI ÇÖZÜYORLAR!
PKK mensupları yüksek mevkilere getirilirse sermaye halkı onlara karşı kışkırtacak, bu sefer onlar PKK’lı olacaktır. Bir atasözü diyor ki: Konma akıl akıl değildir. Biz YENİ ANAYASA ile YENİ DÜZEN yani “ADİL DÜZEN” getirilmesi taraftarıyız. Barışacağız ama yenerek barışacağız. Yenilerek barışma, barış değildir. Haklı kim ise o galip gelmelidir.