Kürt sorununu çözmek mi dediniz?!.-4
Kâinattan, tabii ve sosyal kanunlardan, Kur’an nizamından; yeryüzünden, kıta merkezlerinden, denizlerden, karalardan, “HAC YOLLARI”ndan bahsettik…
Ülkelerin, illerin, ilçelerin ve özellikle BUCAKLARIN yapısından söz ettik…
Bucaklar “ANAYASA”larını kendileri yaparlar, “EKSERİYET SİSTEMİ” yoktur, “HİCRET DEMOKRASİSİ” vardır dedik... “BAĞIMSIZ İL VE BUCAK SİSTEMİ” iç ve dış siyasetin tüm sorunlarını çözer dedik...
DEVLET güçlü olacak ve ülkeyi savunacak; İLLER güçlü olacak ve iç güvenliği sağlayacaklar; BUCAKLAR bağımsız olacak ve halk istediği gibi yaşayacak dedik...
Yazdıklarımız “ADİL DÜZEN”in çare ve çözümleridir; bu çözümlerden yararlanmak için ise önce “zalim düzen”den vazgeçip bu çözümlere inanmak ve ardından “Adil Düzen çözümlerini görmedik-duymadık-konuşmuyoruz” anlayışından kurtulmak gerekmektedir...
GENEL SORUNLAR böyle çözülüyor... KÜRT SORUNU böyle çözülüyor... PKK SORUNU da böyle çözülmüş oluyor... DOĞRU OLAN BİRDİR, DOĞRU OLAN TEKTİR... Bu doğru “ADİL DÜZEN”dedir, “ADİL DÜZEN” sadece doğruları benimsemiştir…
***
Evet, “Kürt sorununu çözmek mi dediniz?!.” diye söze başladık… Bu vesileyle bir kere daha -bilmem ki kaçıncı defa- “Adil Düzen”in çare ve çözümlerini hatırlatmış olduk… Yıllardan beri yazdığımız çare ve çözümler derlenip toplansa kocaman bir kitap olur…
Sonuç olarak sadede gelelim ve önerimizi yapalım. KÜRT SORUNUNU veya PKK SORUNUNU ÇÖZMEK için aşağıdaki yasa çıkarılmalı ve uygulanmalıdır:
Madde 1- Türkiye, nüfusu 300 000’den az ve 1 000 000’dan fazla olmamak üzere illere ayrılır. Her ilin meclisi, seçilen başkanı, bakanlar kurulu ve zaptiye teşkilatı olacaktır. İl iç işlerinde bağımsız olacak, kendi kanunlarını kendisi yapacaktır, kendi vergilerini kendisi toplayacaktır, kendi dili olacak, orta öğrenimini kendi dili ile yapacaktır. Bu illere dışarıdan gelip yerleşmek oranın yönetimine aittir.
Madde 2- Diyarbakır, Van, Erzurum, Samsun, Bursa, Tekirdağ, İzmir, Adana, Konya, Kayseri, Afyon ve Ankara merkez illeri olacak ve bu illeri birbirine bağlayan devlet kara ve demiryolları, tüm kıyı şeritleri devlete ait olup buralarda merkezin yasaları ve güvenliği geçerlidir. Üniversite eğitimi devlete aittir. Bu merkezlerde Türk orduları yerleştirilir ve bölgenin savunmasını yaparlar. Buradaki işletmelerin vergilerini devlet alır. Taşra halkı bu bölgelere doğrudan kimseden izin almadan gelirler, burada yerleşebilirler, burada iş kurabilirler. Buralar bütün vatandaşların ortak malıdır. Bütün vatandaşlar askerlik yapmak zorundadırlar, eğitimlerini devlette tamamlarlar. Eğitim dışı hizmetlerinin yarısını devlette yarısını kendi il zaptiyelerinde yaparlar. Merkez illerde başka bölgelerin askerleri hizmet verir.
Madde 3- İç güvenliği sağlamak il yönetimlerine aittir. Sağlayamadıkları takdirde sıkıyönetim ilan eder ve merkez ilden askeri birlik isterler. Bu dönemde yönetimi onlar temsil ederler. Yerel yönetim devreden çekilir. Askeri sistemle güvenlik yerine getirilir. İl başkanının emriyle görevlerini bitirmiş olurlar. Sıkıyönetim ne kadar uzarsa uzasın, sıkıyönetim hizmeti olarak maktu ücret alırlar. Görevi yerine getirmezlerse bu ücret verilmez. Görevi yerine getirip getirmediklerine hakemler karar verir.
Madde 4- İl yargılamalarında yargılamalar kesindir. Temyiz edilemez. İller arası veya il ile devlet arası çıkacak nizalar Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oluşturulan hakemler tarafından çözülür. Yüzde 5 oy karşılığı bir hakem atanır. Taraflar bu hakemlerden birer hakem seçer, başhakemi de hakemler seçer. Hakemlerin verdikleri karar kesindir. Başka hakemler nezdinde hakem kararlarına itiraz edilebilir. Hakemler mahkûm edildikleri takdirde devlet zararı tazmin eder.
***
PKK’yı sona erdirmek ancak çıkarılacak buna benzer kanunla mümkün olur. Görüş ve önerilerimizi kimse tartışmıyor. Tekrar hatırlatalım; kör, sağır ve dilsizlerin sonu kötüdür.