Beyyine ve insanlık “Adil Düzen”i nasıl bilecek?
Evet, gelişme devam edecektir. Tutucular mutlaka yenileceklerdir. Yeniliğin her zaman âdil olması gerekmez. Son iki üç asırda İslâm âlemi yenilmiştir. Bu İslâm âleminin günahkâr olması, Batılıların iyi insan olmalarından ileri gelmemektedir. Bunun sebebi, Batılıların müsbet ilmi benimsemeleri yani beyyineleri benimsemeleri, İslâm âleminin bu beyyinelere sağır kalması idi. Osmanlıların Batı’ya medrese mezunlarını göndermeleri, onlardan müsbet ilmi almaları ve müsbet ilme dayanarak teknolojiyi geliştirmeleri gerekirken, onlar ilimsiz teknoloji almaya çalıştılar. Hâlâ da öyledir. Batı’da kilise mensupları beyyinelere kulaklarını tıkadılar. Ateistler ise beyyinelere kulak verdiler. İşte, beyyineyi benimseyen hayat bulacaktır. Beyyineyi kabul etmeyen ise helâk olacaktır. Uygarlaşma mukadderdir. Kimse bunu durduramaz. Buna engel çıkaranlar mutlaka mağlup olacaklardır.
“ADİL DÜZEN” gelecek uygarlığın hukuk düzenidir. Batılılar buna kulak vermiyorlar. Çıkarlarına uygun gelmiyor. İslâm âlemi de şeriata bağlılık iddiası ile karşı çıkmaktadır. Evet, “ADİL DÜZEN” bir beyyinedir. “ADİL DÜZEN”i benimseyenler yaşayacak, “ADİL DÜZEN”e sırt çevirenler helâk olacaklardır.
Burada iddia edilebilir ki; “ADİL DÜZEN”in beyyine olduğunu nereden bilelim? Haydi, müsbet ilmin kuralları içinde tartışalım. Pilot uygulamasını yapalım ve görelim...
Müsbet ilim nedir? (694. Haftalık KUR’AN VE İLİM Seminerimizden aktarıyorum.)
Müsbet ilmin metodu çok basittir. Bilgilerinize dayanarak proje yaparsınız ve denersiniz. Sonuçlar hesaplarına uygunsa demek ki proje doğrudur, yanlışsa sonuç vermez. Yeni proje yaparsınız. Onu denersiniz. Bunu uygulamada değil de küçük örneklerde denersin. Projeyi örnekte uygularsın. Bu denemedir, araştırmadır. Batılılar AR-GE çalışması diyorlar.
Batılılar teknolojide beyyineye inandılar ama hukukta ve ekonomide beyyineye kulak tıkıyorlar; Müslümanlar ise her ikisine de kulak tıkıyorlar. Amerika’yı yeniden keşfe gerek yok. Evet, Amerika yeniden keşfedilecek. Dün Amerika’nın dağları ve ormanları keşfedildi, bugün Amerika’nın sosyal yapısı keşfedilecektir.
İnsanlık içinde dalalette olanlar vardır. Bazen bu dalalette olanlar insanlığa hâkim olurlar. Bugünkü durum böyledir. Ne var ki onlar yani o dalalette olanlar mağlup olacaklardır. İnsanlık uygarlaşmaya devam edecektir. Karşı taraf şeytan tarafıdır, onun hizbidir. Beri taraf Allah tarafıdır, O’nun hizbidir. “ADİL DÜZEN”in getirdiği ispatları kabul etmeyenler helâk olacaklardır, kabul edenler hayat bulacaklardır. Bu haber Kur’anca teyit edilen bir haberdir.
İnsanlık “ADİL DÜZEN”i nasıl duyacak ve onun gerçek olduğunu nasıl bilecektir?
Bizim ilmî ve amelî, teorik ve pratik duruş ve duamız şudur. a) “İSTANBUL ADİL DÜZEN ÇALIŞMALARI”na devam edilecektir... “KUR’AN ARAPÇASI” bilgisayarlaştırılıyor... “ADİL DÜZENE GÖRE İNSANLIK ANAYASASI” Kur’an’a göre beyyineleştiriliyor... “ORTAKLIK MUHASEBESİ” oluşturuluyor... “UYGULAMA PROJELERİ” yapılıyor... b) İzmir Akevler’in de katılması ile “MÜÇTEHİT YETİŞME VE YETİŞTİRME MERKEZİ” kuruluyor... Bu merkez “Bakkal/Market” işletecek, “Dolap İmalatı İşletmesini” yapacak; “Ahşap Evler İmalathanelerini” kuracak; “Dinlenme Siteleri” oluşturacak; “Mala-Mal Marketleri” açacak, “Yüz Dairelik İnşaatları” yapacak, “Adil Düzen Ocak, Semt ve Siteleri” kuracak. c) “BİN DİL ÜNİVERSİTESİ”ni açarak tüm insanlığa “Adil Düzen”i anlatacak... d) KARŞILIKLI (karşılığı olan) SENETLER ÇIKARILACAK. Banka kartı, bono senedi, çek ve hisse senetleri para senedi olmaktan çıkarılıp mal senetlerine dönüştürülecek ve insanlık sağlıklı değiştirme araç ve amaçlarına ulaştıracaktır.
İşte, bütün bunları tüm insanlığa yaydığımız zaman insanlık semiun alîmun olacaktır. Bu değişimlere uyabilenler hayatta kalacak, uymayanlar helâk olacaklardır. Bu söylediklerimizin doğruluğunu şöyle kanıtlarız. İnsanlık uygarlaşan bir varlıktır, teknik problemlerini çözdüğü gibi sanayi dönemi hukuk problemlerini de çözecektir. Yeryüzünde bizden başka bu alanda çözüm getiren kimse/ler yoktur. Her zaman ve her yerde herkesle tartışmaya ve çalışmaya; hatamızı gösterdiğinizde de hatamızı kabul etmeye hazırız.