Reşat Nuri Erol
Selemin güncellenmesinde dayanılan ilkeler (15)
6.03.2019
3747 Okunma, 4 Yorum

 

Selemin güncellenmesinde dayanılan ilkeler (15)

Erbakan Hocamızı bu yıl farklı bir şekilde anıyoruz (detaylar önceki yazılarda)

Kaldığımız yerden devam ediyoruz… “· Bu sistemin işleyebilmesi için ortak ambarların semt, ilçe, bölge, uluslararası serbest bölge düzeylerinde kurulması gerekir. Ayrıca mal teslimlerinde yine ortaklık sistemine göre pay alan kontrol sistemlerinin de oluşturulması şarttır. Kontrol ederek malı teslim alan kontrol grubu artık o maldaki kusurlardan sorumlu hale gelir. Zarar varsa kontrolörün dayanışması tarafından karşılanır. · Ambara teslim edilen malların nakliyesi için de sistem kurulması gerekir. Teslim edilen mallar partiler halinde ilgili yerlere nakledilir. Nakliye ücreti bir defa mal teslim edilirken pay şeklinde belirlenir artık nakliye ücreti konuşulmaz ve ülkenin her yerine nakledilebilir hale gelir. Zamanla bu ambarlar uluslararası anlaşmalar yoluyla uluslararası nakliye sorununu ortadan kaldırırlar. Üretilip bir semt ambarına teslim edilen mallar kurulacak ağ sistemiyle tüm dünya pazarına girmiş olur.

· Sistemin sağlıklı yürüyebilmesi için her kademede bulunan kişilerin “sabit giderleri esas alan işçilik sistemi”ne göre değil, “sabit giderleri minimuma indiren ortaklık ekonomi sistemi”ne göre hareket etmeleri gerekir. Bu takdirde paylaşım ortaklık sözleşmelerine göre yapılacağından irade ve rızalara uygun olarak gerçekleşir. Ancak ortaklığa göre paylaşımın kolay olması için ürünü temsil eden mal senetleri sisteminin de kurulması gerekir. Esasen tarihi uygulamalarda olmayan husus burada kendisini gösterir. Günümüzde artık senet sistemi herkes tarafından kabul edilerek uygulanmaktadır. Ancak senetler üzerinde en önemli sorun miktara bir sınır getirilmemesi ve ürünlerin de yer almamasıdır. Bahse konu selem senetleri bu sorunu da çözecek şekilde geliştirilmelidir. Örneğin mal senedi üzerinde 100 kg buğday, 1/100 adet Arçelik A Plus buzdolabı, 1/1000 A marka ve özellikleri olan otomobil ve benzeri vasıf kısmı daha da detaylanabilecek şekilde olmalıdır. Bu sayede senet sahibi neyi alacağını, ne kadar senet toplarsa depodan çekebileceğini ve ne zaman eline geçeceğini görmüş olur. Selem mal senetleri üzerinde kimin alacaklı olduğu yazılmayacağından hamili sahibi olur, borçlusunun teslim edeceği ambar ile teslim tarihi belli olacağından piyasada serbestçe alınıp satılabilir.

· İlkel ekonomilerde vergiler mal olarak alınır. Böyle bir tahsil şekli üretici için hem kolay hem de avantajlıdır. Buna karşılık kamu için sıkıntılıdır. Gelişmiş ekonomilerde vergi mallar üzerinden değil değerler (nakit) üzerinden alınır. Devlet için kolay ve yararlı olan bu tahsil şekli üretici ve imalatçıyı sıkıntıya sokar. Önerilen, mal senetleri üzerinden verginin pay olarak alınması halinde hem üreticinin hem de kamunun sıkıntıları ortadan kalkar. Mal senetleri sisteminin geliştirilmesi halinde vergilendirme işi kolaylaşır ve kayıt dışı ekonomi ortadan kalkar. Devletin alacağı pay, mallar teslim edilirken yüzde pay şeklinde ayrılır. Böylece vergi kaynağında aynî olarak senet şeklinde alınmış olduğu gibi hem üreticiler hem çalışanlar hem tüccarlar hem de devlet ortaklık paylaşım sözleşmelerine göre kolaylıkla payını elde etmiş olur.

· Selem senetlerİ fiyatlarda piyasaya göre daha ucuz veya indirimli olduğundan kısa zamanda cazip hale gelir, tüketim ekonomisi adım adım üretim ekonomisine dönüşür. Fiyatlar peşin ödendiğinden enflasyon sorunu ortadan kalkar. Görülüyor ki geçmişte daha çok tarım ürünlerinde kullanılan selem akidi günümüzde standardize edilebilen her türlü mallar için kullanılabilir. Özellikle halkın ihtiyaçlarını gidermeye yönelik modellerin geliştirilmesi gerekir. Bunun için halka “sipariş kredisi” adı altında bir kredi geliştirilebilir, geliştirilmelidir. Halk bu kredilerle tüccarlara malın çeşidine göre her hafta veya her ay parti parti almak üzere yıllık ihtiyaçlarını sipariş vermeli, parasını sipariş veren tüccara peşin olarak ödemeli, tüccarlar bu siparişleri peşin ödemeler yaparak selem akitleriyle üreticilere vermelidirler. Üreticiler işçilere ve hammaddeye peşin ödemeler yaparlar ve günü gelince ürünleri en yakın ambarlara teslim ederler. Ambarlar nakliyecilere, nakliyeciler bakkallara teslim ederler. Halk bakkallardan sipariş ettiği malları hafta hafta teslim alır. Bu sistemde tüccarlar kârı paradan değil ürünlerden pay olarak alırlar. Aynı şekilde ortaklık ekonomisi gereği ambarlarla nakliyeciler de ürünlerden paylarını alırlar. Kiralar ve ücretler de hep pay şeklinde tahakkuk eder. Para yolda artmaz eksilmez sadece dolanır, mal üretir. Üretime katılanlar sabit ücret değil, üründen pay alırlar.” (Devamı var)

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
06.03.2019
07:19

MİLLÎ GAZETE

Selemin güncellenmesinde dayanılan ilkeler (15)

Erbakan Hocamızı bu yıl farklı bir şekilde anıyoruz (detaylar önceki yazılarda)…

Kaldığımız yerden devam ediyoruz…

“·Bu sistemin işleyebilmesi için ortak ambarların semt, ilçe, bölge, uluslararası serbest bölge düzeylerinde kurulması gerekir. Ayrıca mal teslimlerinde yine ortaklık sistemine göre pay alan kontrol sistemlerinin de oluşturulması şarttır. Kontrol ederek malı teslim alan kontrol grubu artık o maldaki kusurlardan sorumlu hale gelir. Zarar varsa kontrolörün dayanışması tarafından karşılanır. · Ambara teslim edilen malların nakliyesi için de sistem kurulması gerekir. Teslim edilen mallar partiler halinde ilgili yerlere nakledilir. Nakliye ücreti bir defa mal teslim edilirken pay şeklinde belirlenir artık nakliye ücreti konuşulmaz ve ülkenin her yerine nakledilebilir hale gelir. Zamanla bu ambarlar uluslararası anlaşmalar yoluyla uluslararası nakliye sorununu ortadan kaldırırlar. Üretilip bir semt ambarına teslim edilen mallar kurulacak ağ sistemiyle tüm dünya pazarına girmiş olur.

u Sistemin sağlıklı yürüyebilmesi için her kademede bulunan kişilerin “sabit giderleri esas alan işçilik sistemi”ne göre değil, “sabit giderleri minimuma indiren ortaklık ekonomi sistemi”ne göre hareket etmeleri gerekir. Bu takdirde paylaşım ortaklık sözleşmelerine göre yapılacağından irade ve rızalara uygun olarak gerçekleşir. Ancak ortaklığa göre paylaşımın kolay olması için ürünü temsil eden mal senetleri sisteminin de kurulması gerekir. Esasen tarihi uygulamalarda olmayan husus burada kendisini gösterir. Günümüzde artık senet sistemi herkes tarafından kabul edilerek uygulanmaktadır. Ancak senetler üzerinde en önemli sorun miktara bir sınır getirilmemesi ve ürünlerin de yer almamasıdır. Bahse konu selem senetler bu sorunu da çözecek şekilde geliştirilmelidir. Örneğin mal senedi üzerinde 100 kg buğday, 1/100 adet Arçelik A Plus buzdolabı, 1/1000 A marka ve özellikleri olan otomobil ve benzeri vasıf kısmı daha da detaylanabilecek şekilde olmalıdır. Bu sayede senet sahibi neyi alacağını, ne kadar senet toplarsa depodan çekebileceğini ve ne zaman eline geçeceğini görmüş olur. Selem mal senetleri üzerinde kimin alacaklı olduğu yazılmayacağından hamili sahibi olur, borçlusunun teslim edeceği ambar ile teslim tarihi belli olacağından piyasada serbestçe alınıp satılabilir.

u İlkel ekonomilerde vergiler mal olarak alınır. Böyle bir tahsil şekli üretici için hem kolay hem de avantajlıdır. Buna karşılık kamu için sıkıntılıdır. Gelişmiş ekonomilerde vergi mallar üzerinden değil değerler (nakit) üzerinden alınır. Devlet için kolay ve yararlı olan bu tahsil şekli üretici ve imalatçıyı sıkıntıya sokar. Önerilen, mal senetleri üzerinden verginin pay olarak alınması halinde hem üreticinin hem de kamunun sıkıntıları ortadan kalkar. Mal senetleri sisteminin geliştirilmesi halinde vergilendirme işi kolaylaşır ve kayıt dışı ekonomi ortadan kalkar. Devletin alacağı pay, mallar teslim edilirken yüzde pay şeklinde ayrılır. Böylece vergi kaynağında aynî olarak senet şeklinde alınmış olduğu gibi hem üreticiler hem çalışanlar hem tüccarlar hem de devlet ortaklık paylaşım sözleşmelerine göre kolaylıkla payını elde etmiş olur.

u senetleri fiyatlarda piyasaya göre daha ucuz veya indirimli olduğundan kısa zamanda cazip hale gelir, tüketim ekonomisi adım adım üretim ekonomisine dönüşür. Fiyatlar peşin ödendiğinden enflasyon sorunu ortadan kalkar. Görülüyor ki geçmişte daha çok tarım ürünlerinde kullanılan selem akidi günümüzde standardize edilebilen her türlü mallar için kullanılabilir. Özellikle halkın ihtiyaçlarını gidermeye yönelik modellerin geliştirilmesi gerekir. Bunun için halka “sipariş kredisi” adı altında bir kredi geliştirilebilir, geliştirilmelidir. Halk bu kredilerle tüccarlara malın çeşidine göre her hafta veya her ay parti parti almak üzere yıllık ihtiyaçlarını sipariş vermeli, parasını sipariş veren tüccara peşin olarak ödemeli, tüccarlar bu siparişleri peşin ödemeler yaparak selem akitleriyle üreticilere vermelidirler. Üreticiler işçilere ve hammaddeye peşin ödemeler yaparlar ve günü gelince ürünleri en yakın ambarlara teslim ederler. Ambarlar nakliyecilere, nakliyeciler bakkallara teslim ederler. Halk bakkallardan sipariş ettiği malları hafta hafta teslim alır. Bu sistemde tüccarlar kârı paradan değil ürünlerden pay olarak alırlar. Aynı şekilde ortaklık ekonomisi gereği ambarlarla nakliyeciler de ürünlerden paylarını alırlar. Kiralar ve ücretler de hep pay şeklinde tahakkuk eder. Para yolda artmaz eksilmez sadece dolanır, mal üretir. Üretime katılanlar sabit ücret değil, üründen pay alırlar.” (Devamı var.)

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

06 Mart 2019
Reşat Nuri Erol
07.03.2019
06:47

MİLLÎ GAZETE

Ben istiyorum ama

bu düzen sağlayamıyor

BENDENİZ bir vatandaş olarak ülkemde hırsızlığın yok denecek kadar az olmasını istiyorum, sizin sisteminiz bunu gerçekleştiremiyor.

Bendeniz alabildiğine güven istiyorum, sizin sisteminiz bana bunu veremiyor.

Huzurlu ve mutlu bir hayat sürebilmek istiyorum, bu sistem bunu bana sağlayamıyor.

Âdil kanunlarla âdilâne muhakeme eden âdil bir yargı sistemi istiyorum, sizde bu yok.

Ailenin korunmasını istiyorum, siz bazen tam aksini yapıyorsunuz.

Bütün dinlerde haram büyük günah suç olan zinanın, eskiden olduğu gibi suç sayılmasını, cezalandırılmasını istiyorum, siz tam aksine zinayı suç olmaktan çıkarttınız.

Türkiye’nin uluslararası şeffaflık ve temizlik notunun 100 üzerinden en az 70 olmasını istiyorum, sizin sisteminizin notu 41’dir.

Türkiyemin eğitimde dünya birincisi olmasını istiyorum. Şu anda listenin çok gerilerindeyiz.

Bizim de, ilimlerde fenlerde Japonya gibi Nobeller kazanmasını istiyorum, böyle bir şey yok.

Ahlakta, erdemde, nezakette, terbiyede dünya birincisi olmamızı istiyorum, bu konuda çok eksiğimiz var, çok geriyiz.

Halkın huzur içinde bahçeli bağımsız evlerde yaşamasını istiyorum; siz ise onları kasavetli, stres verici sefertası dairelere tıktınız.

Tarımda dünya birincisi olmamızı istiyorum ama şu anda ekmeklik buğdayımızı, soğanımızı bakliyatımızı pirincimizi bile dışarıdan ithal ediyoruz, tarımımız çökmüş vaziyette.

Yazılı kültür toplumu istiyorum, sizin ideolojiniz halkı şifahî taşra kültürlü etti.

Temiz, vatansever, halka hizmetkâr bir medya istiyorum, sizin büyük medyanız tam tersine müstehcen yayın yapıyor, ciddî konuları mıncıklıyor, kutsal dini bile mıncıklıyor.

Ben zengin Türkçe istiyorum, sizin Türkçeniz ise 300 kelimelik sokak Türkçesi.

Ben rüşvet yenilmesini istemiyorum.

Ben depreme dayanıksız çürük binalar istemiyorum.

Ben imar affıyla çürük binaların sağlamlaşacağına inanan beyinler istemiyorum.

Güney Kore’nin otomotiv ve elektronik sanayii gibi ihracata yönelik sanayi istiyorum.

Ben halkın trilyonlarca dolarının lüks ve aşırı konforlu binalara, lüks otomobillere, lüks mobilyalara gömülmesini istemiyorum, bu paranın en az yarısının sermaye olarak, üreten ve ihraç eden sanayie yatırılmasını istiyorum.

Emanetlerin, memuriyetlerin, müdürlüklerin, işlerin, hizmetlerin, vazifelerin ehliyetli ve liyakatli kimselere verilmesini, ehliyetsiz olanlara peşkeş çekilmesini istemiyorum.

Biz elbette onun kadar olamayız ama Hz. Ömer idaresi, adaleti istiyorum.

İngiltere’deki kadar din, inanç, ibadet, teşkilatlanma, Şeriat mahkemesi kurma hürriyeti istiyorum.

Fransa’da laik sistemin yardım ettiği Katolik okulları olduğu gibi bizde de İslam Mektepleri kurulmasını istiyorum.

Tasavvuf tarikatlarının açılmasını ve bunların çok âlim, çok irfanlı, çok bilge, çok faziletli, çok dindar üyelerden oluşan bir Meclis-i Meşayihin sıkı denetimi altında faaliyet ve hizmet yapmalarını istiyorum.

Âdil gelir dağılımı istiyorum, sizin sisteminizde bu olmuyor.

Millî barış ve sosyal mutabakat istiyorum.

Halka sorulmadan yanlış işler yapılmasını istemiyorum. Ayasofya halka sorulsaydı, camilikten çıkarılmasına izin verir miydi?

Türkiyelilerin 1928’den önce yazılmış ve basılmış kitapları, evrakı, belgeleri hatta ecdadının mezar taşlarını bile okuyamayacak kadar cahil bırakmalarını protesto ediyorum.

Müslüman halka evcil domuz, yaban domuzu, eşek eti, laşe haline getirilmiş murdar tavuk eti yedirilmesini istemiyorum.

Sağlık sisteminin ilaç sanayiinin pençesinden kurtarılmasını istiyorum.

Evimin kapısını kapamadan yatabilmek istiyorum.

Aristokrasiye karşıyım ama ruh asaletine sahip asiller görmek istiyorum.

Cami mihraplarında maaş ve ücret mukabili namaz kıldıran imamlar değil, âlim, arif, fadıl icazetli Hademe-i Hayrat görmek istiyorum.

Yobazlığın, holiganlığın, cahilliğin her türlüsüne karşıyım.

Piknik yerlerinin akşamleyin dönerken tertemiz pırıl pırıl bırakılmasını istiyorum.

Ülkemde şımarıklık, züppelik, itlik, serserilik, şarlatanlık, hokkabazlık, mafyacılık, haydutluk istemiyorum.

Merhamet istiyorum merhamet.

Halkın aldatılmasını istemiyorum.

Her işte doğruluk istiyorum.

Uyuşturucu mafyalarının ve çetelerinin çökertilmesini istiyorum.

Bazı bedbaht kadınlara, resmî ve yasal devlet vesikaları verilerek KDV’li seks köleliği yaptırılmasını istemiyorum

En uzun köprü, en büyük havaalanı, en yüksek gökdelen, bunlar umurumda bile değil; bu fakir en mutlu ülke, en âdil sistem, en yüksek ahlak ve karakter, çağ seviyesinin üstünde ilim, sevgi, barış, huzur istiyorum.

İyiliklerin emr edilmesini, kötülüklerin yasaklanmasını istiyorum.

Bunların millî kimliğin, millî kültürün, evrensel bilgeliğin ışığında yapılmasını istiyorum.

Reşat Nuri Erol
07.03.2019
08:13


https://www.yenisafak.com/yazarlar/kemalozturk/torunlarimiz-dijital-kole-olabilir-2049549



Reşat Nuri Erol
07.03.2019
21:20


http://www.anahaberyorum.com/author.aspx?ID=555


Adil Düzen Nasıl Ortaya Çıktı
Mehmet Emin Aydınbaş
30.03.2018 12.05
36 okunma

Daha önceki bölümlerde Milli Görüş Partilerinin savunageldiği ‘’Adil Düzen’’in  ‘’İslamiyeti ideolojileştirme girişimi’’ olduğundan bahsetmiştik. Daha açık bir ifade ile, İslamiyeti bir Dünya düzeni olarak ideoloji  sistematiği içinde yeniden yapılandırma girişimidir. Adil Düzen  kavramının ilk defa RP tarafından siyaset terimi olarak ifadesi 1987 ve daha sonrasına rastlar. 1969 yılında Konyadan bağımsız Milletvekili seçilerek siyasete giriş yapan, 1970 yılında da MNP yi kuran Erbakan 1987 yılına kadar hiç ‘’Adil Düzen’’den bahsetmemiş  Parti ideolojisi olarak hiç gündeme gelmemiştir. 1980 deki 12 Eylül Darbesi ile kapatılana kadar hep MNP ve MSP nin ‘’Gerçek sağ’’ olduğunu diğerlerinin ise  ‘‘Renksiz‘ olduğunu söyleyerek siyaset sahnesinde konum almaya çalışmıştır.

   Fakat o sıralarda yanıbaşımızdaki İran da çok önemli olaylar olmuş, Humeyni 1 Şubat 1979 da milyonlarca İranlının karşılaması ile Tahran Havaalanına inmiş, ardından Şah Rıza Pehlevi İranı terketmek zorunda kalmıştı. Böylece İranda adlı adınca ‘’İran İslam Cumhuriyeti’’ kurulmuştu. Bu devrim Dünyada çok büyük yankılar yaptığı gibi, Türkiyede de yankıya ve heyecana sebep olmuştu. Bir taraftan laikler İranın etkisi ile Türkiyede de İslami bir rejim kurulma tehlikesinin arttığını düşünerek endişelenmişler, bir taraftan da İslamı bir dünya görüşü olarak benimsemiş olan azımsanmayacak bir halk kitlesi heyecanlanmıştır. O günlerde İster istemez MSP nin de içinde kafa karışıklıkları ve çalkantılar başlamıştı. İslami kavramların parti siyasetinde daha açık ifade edilmesi konusunda  sesler yükselmeye başlamıştı.Tek endişelenen laik kesim değildi. İran ile can düşmanı haline gelen ABD için Türkiye gözden çıkarılamayacak kadar değerli idi ve dizginler sıkı sıkıya ele alınmalı idi. Derhal ‘’Bizim çocuklara’’bir darbe siparişi verildi. İşte böyle bir ortam içinde meşhur Konya Mitingi yapıldı. Provokasyon ve darbe gerekçesi üretmek için bundan iyi bir fırsat olamazdı.

 12 Eylül Darbesi ve onu takip eden yıllarda İslami Dünya görüşünün ‘’sağ’’veya ‘’sol’’ olmadığı, kendine özgü bir ideoloji olduğu fikri Türkiyede giderek yaygılaşmakta idi. Bunda İrandaki rejimin etkisi olduğu gibi, Pakistanli Mevdudi veya Mısırlı Müslüman kardeşler kurucusu ‘’Hasan El Benna’’ ve  ‘’Seyyid Kutup’’ gibi  yeni dönem İslamcı liderlerin ve yazarların da çok etkisi vardı.

Bu nedenle 1983 te yeniden partilerin kurularak siyaset yolu açılınca  Ahmet Tekdal emanetinde RP kuruldu. Fakat seçmen kitlesinin İslami bilinç yapısı çok değişmişti. Yeni duruma göre yeni bir siyaset jargonu ve İslami ideoloji geliştirilmesi acil ihtiyaç haline gelmişti. 1987 Referandumu ile Siyaset yasağı kalkıp Erbakan RP nin başına geçmesi ile ‘’cihat’’ kavramı parti içinde açıkça ifade edilir olmuş ve Erbakan Parti içi eğitimlerde partinin bir ‘’Cihat ordusu’’ olduğunu ifade etmeye başlamıştır. Partinin ideolojisi artık ‘’Adil Düzen’’ dir

Fakat; Adil Düzen ideolojisi RP içinde oluşturulmamıştır. 1967 yılında Reşat Nuri Erol, Süleyman Karagülle ve arkadaşları ile Akevler Kooperatifini kurdular. Süleyman Karagülle,1928 yılında Artvin-Borçka'da doğdu. 1955 yılında İTÜ'den elektrik yüksek mühendisi olarak mezun oldu. Ondört yıl süren kamu hizmetlerinden, çalışmalarını bağımsız olarak yürütebilmek amacıyla ayrıldı. Akevler kooperatifi çatısı altında, ideolojilerin dünyanın gündemini belirlediği  o günlerde, İslamiyeti de İdeoloji formatı içinde sistematize etmeye girişmişlerdi.

’Adil Düzen’’in ne olduğunu kendimiz tanımlamaktansa gelin ideologlarının ifadeleriyle anlamaya çalışalım

Reşat Nuri Erol, ‘’Adil Düzen’’i Milli Gazetede şöyle tanımlıyor. ‘’Evet, biz ne yapmak istiyoruz? İnsanlığın ve çağımız dünyasının sorunlarını çözerek dünyanın daha "adil" olmasını ve daha "ileri" gitmesini sağlamağa çalışıyoruz, yeryüzünü "imar ve ıslah" etmek istiyoruz.’’.  Süleyman Karagülle facebooktaki sayfasında Adil Düzeni ve Erbakan ile  ilişkisini şöyle tanımlıyor, ‘’(Erbakan) Adil Düzeni”ni dünyaya tanıtmıştır. Necmettin Erbakan’ın dünyaya sunduğu hizmetlerin en başında geleni, “Adil Düzen”i dünyaya anlatmasıdır. En büyük ve en önemli başarısı budur.
Adil Düzen nedir? Adil Düzen, asrın idrakine söyletilen Kur’an’dır. Müsbet ilme dayanılarak muasır medeniyetin üstüne çıkarılmasıdır.
 Bu işi ilk başaran İzmir’de kurduğumuz “Akevler” olmuştur. Akevler, ilmi çalışmaların yanında muasır medeniyetin üstündeki bir uygarlığın ilkelerini ortaya koymuştur. Prof. Dr. Necmettin Erbakan bunu benimsemiş, geliştirmiş onun da katkıları ile “Adil Düzen”i oluşturmuş ve dünyaya anlatmıştır. Dünya bu sayede öğrenmiştir ki; Tevrat ve Kur’an ile çağın üstünde bir uygarlık kurulabilecektir
.’’(Benim burada anlamadığım tek husus ‘’Tevrat’’ ın  Adil Düzen ideolojisinin tesisindeki katkısının ne olduğudur?) Bu gelişme sömüren sermayesini korkutmuş, baskı altına almış, Erbakan’ı da susturmuştur. Ama “Akevler” çalışmaya devam etmiştir. 20-25 bin sahifelik “Adil Düzen literatürü” oluşmuştu’’

Bununla beraber AKEVLER Adil Düzen İnternet dergisine gözatınca yukarıdaki iddialı ifadenin aksine Adil Düzenin toplulukların katkısı ile oluşturulmakta olduğunu anlıyoruz. ‘’Akevler Adil Düzen İnternet Dergisi bütün görüşlere yer veren bir sunudur. Adil Düzen'in kendisi, düzeni oluşturan toplulukların uzlaşarak oluşturdukları bir sistemdir. Bu amaçla bütün görüşlerin dile getirildiği bir dergiyi oluşturmayı amaçladık. Güncel konuları işlemeyi ve günlük sorunlara çare bulmayı hedefledik. Bu çareyi biz değil, topluluk bulacaktır.

Bu konuya devam edeceğiz.

Mehmet Emin AYDINBAŞ





Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; 15 Temmuz’a doğru: travmadan kurtulmak…
7.07.2017 131096 Okunma
Reşat Nuri Erol
Süleyman Karagülle - Altın Ekonomisine Geçiş
2.11.2013 33243 Okunma
2 Yorum 30.01.2016 22:15
Reşat Nuri Erol
T. C. 1921 ANAYASASI’nın Temel Maddeleri
22.02.2016 18442 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 07:19
Reşat Nuri Erol
Şeyma Yavuz ve MAKALESİ… İbn Haldun ve “MUKADDİME”Sİ…
1.07.2015 16417 Okunma
2 Yorum 03.07.2015 00:23
Reşat Nuri Erol
FAİZ imparatorluğu ve ROTHSCHİLD ailesi
29.03.2016 16230 Okunma
1 Yorum 29.03.2016 01:12
Reşat Nuri Erol
Ekrem Dumanlı, Mümtaz’er Türköne, Ali Bulaç ve İSLÂM/cı
2.07.2015 15492 Okunma
7 Yorum 23.07.2015 19:54
Reşat Nuri Erol
AKP’yi kim kuşa çevirdi, Erdoğan mı Davutoğlu mu?
26.06.2015 14728 Okunma
6 Yorum 08.07.2015 13:24
Reşat Nuri Erol
Yüz Yıl Önce - Yüz Yıl Sonra; ne değişti?
26.07.2015 14683 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 12:51
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları
29.07.2015 14574 Okunma
4 Yorum 30.07.2015 11:51
Reşat Nuri Erol
Kahramanlarım: Erbakan, Aliya, Muhammed Ali
7.06.2016 14474 Okunma
2 Yorum 07.06.2016 02:58
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 14401 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
“Asâ Rabbukum En Yerhamekum…”
16.01.2017 14181 Okunma
9 Yorum 17.01.2017 12:20
Reşat Nuri Erol
Suriyeliler “sığınmacı/mülteci” mi, “muhacir” mi?
5.09.2015 14099 Okunma
3 Yorum 05.09.2015 17:56
Reşat Nuri Erol
Tarımda faiz, icra ve iflas
26.04.2010 14082 Okunma
Reşat Nuri Erol
İslam Tarihinde Anayasa; Medine Anayasası ve ...
14.10.2011 13990 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hayrettin Karaman; Âdil Düzen Nasıl Olmalıdır?
4.08.2015 13719 Okunma
3 Yorum 04.08.2015 21:11
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesi ve kuyrukları tövbe ederse…
16.08.2015 13703 Okunma
4 Yorum 19.08.2015 00:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın Türkiye ve dünyadaki inkılâpları
23.02.2015 13586 Okunma
2 Yorum 25.02.2015 11:21
Reşat Nuri Erol
İkrazatçılık!
9.04.2010 13406 Okunma
Reşat Nuri Erol
Harun Ö. “İslâmcılk” yazıları-10; SAİD-İ NURSÎ
13.08.2015 13392 Okunma
3 Yorum 15.08.2015 17:32
Reşat Nuri Erol
Suruç bombası, sermaye-siyaset çatışması ve IŞİD
24.07.2015 13378 Okunma
2 Yorum 24.07.2015 07:35
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’İn İSLÂM-CILIK yazıları-2; ERBAKAN FAKTÖRÜ
29.07.2015 13367 Okunma
5 Yorum 30.07.2015 11:44
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre Adil Ekonomik Düzen’de VERGİ
14.03.2016 12859 Okunma
3 Yorum 14.03.2016 14:05
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen dışında çözüm reçetesi olan var mı?
8.09.2015 12751 Okunma
2 Yorum 08.09.2015 07:11
Reşat Nuri Erol
R. Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül
25.06.2015 12624 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 13:16
Reşat Nuri Erol
Ve zekkir fe inne’z-zikrâ tenfeu’l-mü’minîne
10.08.2015 12550 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
Çözüm “Âdil Kur’an Düzeni”dir
22.02.2015 12423 Okunma
5 Yorum 23.02.2015 21:48
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları-9
10.08.2015 12345 Okunma
3 Yorum 11.08.2015 13:47
Reşat Nuri Erol
Sn. Cumhurbaşkanımıza ve ilgililere açık mektup!
1.08.2015 12193 Okunma
3 Yorum 02.08.2015 08:07
Reşat Nuri Erol
Anlatıp ve nasihat ediyoruz; dinleyip yapsalar…
3.08.2015 12175 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 14:50
Reşat Nuri Erol
Ya-pa-ma-dı-lar… YA-PA-MA-YA-CAK-LAR…
1.06.2015 12161 Okunma
5 Yorum 02.06.2015 10:49
Reşat Nuri Erol
‘E LEYSE MİNKÜM RACULÜN REŞÎD’ (âyet)
14.09.2015 12128 Okunma
2 Yorum 14.09.2015 20:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın “ADİL DÜZEN” Söyleminin Teorisi-1
3.03.2016 12123 Okunma
3 Yorum 06.03.2016 14:53
Reşat Nuri Erol
‘Sistem kurmak’ ve ‘hazin (vahim) durum’
9.01.2017 12037 Okunma
8 Yorum 23.01.2017 00:31
Reşat Nuri Erol
İkrazat yasal tefecilik!
9.04.2010 12009 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı”…
27.12.2018 11997 Okunma
9 Yorum 28.12.2018 08:15
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!
10.07.2015 11838 Okunma
2 Yorum 10.07.2015 06:06
Reşat Nuri Erol
7 Haziran’da oyumuzu bu şuur ile kullanalım
30.05.2015 11577 Okunma
3 Yorum 30.05.2015 16:30
Reşat Nuri Erol
“İSLÂM DÜZENİ” tüm insanlar içindir
5.05.2013 11571 Okunma
Reşat Nuri Erol
24. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi
1.12.2015 11542 Okunma
1 Yorum 01.12.2015 06:41
Reşat Nuri Erol
Çağımızın Nuh’un Gemisi “ADİL KUR’AN DÜZENİ”dir
29.05.2015 11452 Okunma
4 Yorum 29.05.2015 18:44
Reşat Nuri Erol
Sermayeye ve siyasilere önerimiz var
8.08.2015 11288 Okunma
3 Yorum 10.08.2015 20:14
Reşat Nuri Erol
Seçime kadar “AYG” uyarılarına devam…
20.09.2015 11199 Okunma
4 Yorum 20.09.2015 06:16
Reşat Nuri Erol
İdam, kısas, diyet, anayasa, şeriat, hukuk…
23.11.2012 11151 Okunma
Reşat Nuri Erol
Sosyal tufan ve sömürünün çözümü Adil Düzen’dir
10.11.2015 11130 Okunma
2 Yorum 16.11.2015 07:22
Reşat Nuri Erol
‘Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor?’
3.02.2016 11121 Okunma
1 Yorum 03.02.2016 22:48
Reşat Nuri Erol
Cennet karşılığı mal ve can ile cihad etmek
14.04.2013 11095 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yine “biz” kazanacağız…
15.08.2015 11084 Okunma
2 Yorum 15.08.2015 15:00
Reşat Nuri Erol
Kur’an Ayında “KUR’AN DÜZENİ” hatırlatmaları-2
5.07.2015 11042 Okunma
2 Yorum 05.07.2015 11:49
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi sonucundan alınacak dersler
9.06.2015 11037 Okunma
3 Yorum 15.06.2015 03:15
Reşat Nuri Erol
‘Sosyal Tufan’a karşı ‘Adil Düzen Gemisi’ inşa ed
27.12.2014 11009 Okunma
4 Yorum 25.05.2015 09:49
Reşat Nuri Erol
İman, ilim, amel, fıkıh, fikir, zikir ve ekonomi
30.04.2014 11004 Okunma
Reşat Nuri Erol
Başkanlık sistemi değil, “Adil Düzen” gelmelidir
20.06.2015 10994 Okunma
3 Yorum 20.06.2015 20:30
Reşat Nuri Erol
VakıfBank “FAİZSİZ BANKA” olmalıdır
25.03.2015 10977 Okunma
2 Yorum 05.04.2015 18:14
Reşat Nuri Erol
Aliya İzzetbegoviç: ‘Kur’an edebiyat değil, hayattır’-4
10.12.2015 10972 Okunma
2 Yorum 10.12.2015 22:22
Reşat Nuri Erol
ADİL DÜZEN ‘gönüllü’ mü , ‘zorla’ mı gelsin?
16.01.2016 10969 Okunma
2 Yorum 16.01.2016 22:08
Reşat Nuri Erol
AK Parti ya “gömlek giyecek” ya da silinecek
28.06.2015 10965 Okunma
3 Yorum 02.07.2015 12:56
Reşat Nuri Erol
Mustafa Deniz; Bu düzen adil değil
4.08.2015 10964 Okunma
4 Yorum 04.08.2015 21:06
Reşat Nuri Erol
Esbaba tevessül eder, sonra tevekkül ederiz...
7.09.2014 10852 Okunma
Reşat Nuri Erol
Değişim devam ediyor VE LÂ GÂLİBE İLLALLAH
2.04.2016 10849 Okunma
1 Yorum 02.04.2016 12:53
Reşat Nuri Erol
Soru-yoruma cevap ve bir aileden gelen yorum
12.08.2015 10834 Okunma
4 Yorum 14.08.2015 07:17
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Teşhis ve Tedavi; KUR’AN VE İLİM ile
28.08.2016 10791 Okunma
2 Yorum 29.08.2016 20:48
Reşat Nuri Erol
İslâm hukuku, Batı hukuku ve olumsuz etkisi
9.02.2016 10665 Okunma
1 Yorum 09.02.2016 08:10
Reşat Nuri Erol
Faiz meselesi, bankalar ve çözüm önerileri-3
16.02.2015 10623 Okunma
2 Yorum 16.02.2015 08:34
Reşat Nuri Erol
HIZIRLA KIRK SAAT
30.12.2015 10521 Okunma
1 Yorum 31.12.2015 13:01
Reşat Nuri Erol
ÜSKÜDAR SOHBETLERİ-2 İSLAM MEDENİYETİ VAKFI
7.04.2016 10484 Okunma
1 Yorum 07.04.2016 23:36
Reşat Nuri Erol
MEHMET HİKMETUMUT ve KUR’AN VE İLİM 819. Hafta Seminer
4.07.2015 10461 Okunma
4 Yorum 05.07.2015 14:31
Reşat Nuri Erol
IMF’nin alternatifi nedir?
13.03.2010 10456 Okunma
Reşat Nuri Erol
“SOSYAL TUFAN” dediğimiz, İŞTE BUDUR!
23.05.2016 10416 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:09
Reşat Nuri Erol
Prof.S.Tekir: GÜÇLÜ PARA veya PARANIN GÜCÜ
1.09.2016 10407 Okunma
1 Yorum 01.09.2016 09:51
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı anlamak, yapılması gerekenleri yapmaktı
6.03.2015 10334 Okunma
1 Yorum 06.03.2015 07:26
Reşat Nuri Erol
ÇARE VE ÇÖZÜM KUR’AN’DA
31.05.2015 10310 Okunma
2 Yorum 15.07.2015 07:10
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre “Selem Senedi Karşılığı Kredi”
13.03.2016 10305 Okunma
1 Yorum 13.03.2016 08:53
Reşat Nuri Erol
Çözüm Süreci ve HDP’nin önemli hatası
10.08.2015 10253 Okunma
2 Yorum 11.08.2015 15:48
Reşat Nuri Erol
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
4.09.2015 10208 Okunma
1 Yorum 04.09.2015 06:00
Reşat Nuri Erol
Seçime giderken oynanan oyunlara dikkat!
12.09.2015 10145 Okunma
3 Yorum 13.09.2015 06:45
Reşat Nuri Erol
Toprak, tarım ve ‘tarım stratejisi’
26.04.2010 10021 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kooperatif sistemi ile ‘ortaklık sistemi’ gelmekte
17.11.2018 10016 Okunma
5 Yorum 30.11.2018 11:55
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir'den Doğu Perinçek yazısı!
25.10.2015 9996 Okunma
1 Yorum 25.10.2015 20:22
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’in İSLÂMCILIK yazıları: Atatürk İslâmcılığı
18.10.2015 9925 Okunma
1 Yorum 18.10.2015 10:45
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi, sorunlar ve mucize Kur’an-1
13.06.2015 9836 Okunma
2 Yorum 14.06.2015 07:41
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 828. hafta seminer notlarından…
30.08.2015 9824 Okunma
3 Yorum 30.08.2015 11:50
Reşat Nuri Erol
Sermaye dünyayı ne hâle getirdi; ne yapmalıyız?
30.11.2012 9799 Okunma
Reşat Nuri Erol
Prof.Dr.Sabri TEKİR: TÜRKİYE VARLIK FONU
10.02.2017 9776 Okunma
3 Yorum 12.02.2017 20:52
Reşat Nuri Erol
KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!
19.12.2016 9775 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 10:27
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM bütün sorunları çözer
19.05.2015 9735 Okunma
1 Yorum 19.05.2015 11:17
Reşat Nuri Erol
Hukuk Düzeni
21.04.2013 9681 Okunma
Reşat Nuri Erol
“Millî Görüş ve Adil Düzen” olmadan bu kadar!
2.10.2015 9630 Okunma
1 Yorum 02.10.2015 07:02
Reşat Nuri Erol
MİLLÎ GAZETE için her gün bir şey yapmak
14.01.2016 9606 Okunma
4 Yorum 24.01.2016 23:20
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi ve Ortaklık Sistemi Bankaları
22.10.2018 9547 Okunma
4 Yorum 30.11.2018 08:26
Reşat Nuri Erol
Yargı sorununun çözümü hakemlik sistemidir
19.02.2014 9507 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı Adil Düzen’den vazgeçirme raporu (tekrar)
2.12.2018 9474 Okunma
3 Yorum 02.12.2018 12:05
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!-2
11.07.2015 9408 Okunma
1 Yorum 11.07.2015 03:53
Reşat Nuri Erol
S. Karagülle; BİR İLİM ADAMININ ERBAKAN TAHLİLİ...
4.08.2015 9377 Okunma
2 Yorum 04.08.2015 21:35
Reşat Nuri Erol
Seçim sonucu ne olursa olsun, Asıl Yapılması Gereken
1.11.2015 9266 Okunma
1 Yorum 01.11.2015 06:05
Reşat Nuri Erol
Gece, saat üç; bir, iki, üç (yazı)! Ve (dördüncü yazı)
15.12.2016 9231 Okunma
1 Yorum 15.12.2016 02:49
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 738. Hafta Semineri’nden
17.11.2013 9222 Okunma
Reşat Nuri Erol
H.Özdemir yazıları; Ak Parti İslamcı mı?
1.08.2015 9221 Okunma
3 Yorum 01.08.2015 16:33
Reşat Nuri Erol
Evet… Asrın idrâkine söyletmeliyiz İSLÂM’ı…
17.03.2018 9180 Okunma
1 Yorum 17.03.2018 07:18
Reşat Nuri Erol
Kapitalizm/sermaye III. dünya savaşı derdinde ama
26.10.2015 9168 Okunma
1 Yorum 26.10.2015 22:44


© 2025 - Akevler