SONUÇ; “sünnetü’l-evvelin” gerçekleşecektir
Bundan önceki beş yazıda anlattıklarımızın sonuna ve “SONUCUNA” gelelim…
Kâfirler, kötüler, habis olanlar yani yıkıcılar cehennemde haşr olunuyorlar...
Neden?
Habis tayyibden temeyyüz etsin diye. Yani insanlar, melekler ve cinler öğrensinler ve görsünler ki cennete gitmek için tayyib habisten temeyyüz etmektedir.
Yani hak ile bâtıl bir tutulmayacaktır. Yıkıcılık yapıcılık gibi değildir. Bunun anlaşılması için bu ayırım yapılmaktadır.
İyilik ve kötülük insanlarla yapılmaktadır. İnsanlardan ayrılmamaktadır. Dolayısıyla asıl gaye kötülüğün ortadan kalkmasıdır, kötülüğü ayırmadır. Ama kötülük tek başına ayrılmadığı için kötülük yapanlar da kötülükle birlikte cehenneme gönderileceklerdir. Kur’an bu gerçeği bizim anlayacağımız şekilde ortaya koymaktadır. Kötülük cehenneme gönderilmekte ama kötülersiz gönderilemedikleri için Allah onları da oraya gönderiyor.
***
Bütün bu anlattıklarımızın muhatap kimdir, kim söyleyecektir, kim tebliğ edecektir, kim irşad edecektir, insanları kim uyaracaktır?
Önce mü’min olan ve Kur’an ahkâmının yeryüzüne hâkim olması için çalışan herkes karşısına çıkan sömürü sermayesinin yandaşlarına söylemelidir:
“KUVVETİ ÜSTÜN TUTAN ÇATIŞMACI DÜZENDEN; FAİZDEN, ZİNADAN, RÜŞVETTEN VE TERÖRÜ FİNANSE ETMEKTEN VAZGEÇİNİZ.” demelidir.
Sonra, cemaat olup Kur’an düzenini öğrenmeye çalışanların sorumluları da karşı tarafın sorumlularına söylemelidirler.
Sonunda mü’minler kendilerine bir merkez kent seçmeli ve yeni Medine şehrini (Medine düzenini) oluşturmalıdırlar. Oranın başkanı sermaye temsilcisine söyleyecektir.
***
Kur’an burada onlara hitap ederek “AVDET EDERLERSE” deniyor…
Yani mağfiret edilmeleri için onların yaptıklarına son verdiklerini ve artık yapmayacaklarını beyan etmeleri gerekir: “BİZ ARTIK FAİZLİ İŞLER YAPMAYACAK, ZİNA VE FUHŞA İNSANLARI ZORLAMAYACAK, RÜŞVET VERMEYECEK, TERÖRİSTLERİ DESTEKLEMEYECEĞİZ…” diyeceklerdir.
Onlar bunu deyip Hakk’a teslim oluncaya kadar onlarla cihada devam edeceğiz.
Yüz dairelik inşaat projemiz, aşiret/ocak ve kabile/bucak oluşturma çalışmalarımız, müçtehit yetişme ve yetiştirme merkezleri kurmamız, onları mağlup edecektir. Onlar en sonunda ister istemez bundan vazgeçtik diyecekler. Ama sonra fırsat buldukça fiilen fitnelerine devam edeceklerdir. İşte o zaman “evvelkilerin sünneti” başlarına gelecektir.
Medine Yahudileri o zaman ihanet edince hakem kararı ile asıldılar. Kimseye merhamet edilmedi. Fesat ve fitneye devam edince de Arabistan’dan sürüldüler.
İşte, “sünnetü’l-evvelîn” yani evvelkilerin sünneti” budur ve bu gerçekleşecektir.
Sosyalistlerin sünneti kapitalistlerin de başına gelecektir. Çok güçlü görülen sosyalizm yani SSCB çöküp gitti, rejimleriyle birlikte o rejim diktatörlerinin heykelleri devrildi.
Benzer şekilde kapitalistlerin saltanatı da çöküp gidecektir. ABD Başkanı Obama belki de kapitalizmin Gorbaçov’u olacaktır. Başkan Obama iktidardan inse bile, orada da bir Putin ortaya çıkacak ve Obama’nın yapması gerekenleri veya yapmaya başladıklarını devam ettirecektir. Dikkat edilirse yapılanlara direnme olmadığı için kan da akmıyor.
Burada fiil-i mazi getirilerek geleceğin kesinliği ifade edilmiştir. Yani onların üzerinde de eskilerin üzerinde olanlar olacaktır. Bunların hepsi takdir-i ilâhidir. Olanlara uymak mecburiyetindeyiz. Biz, bize düşenleri yapacağız, kalanına karışmayacağız.
Sa’y, tevessül, gayret, çalışmak bizden…
Tevfik, muvaffakiyet, başarı, sonuç Allah’tan…
Ve’s-SELÂM mea’d-DUA, DUA, DUA, DUA, DUA…