Sömürü sermayesi dünyayı nasıl yönetiyor?
Amerikan Yahudileri günümüzde siyasi güce sahip değiller ama dünyanın tüm ekonomisini ve ticaretini ellerinde tutuyorlar. Amerika’nın sermaye sahibi ikiyüz ailesi, ticaretle dünyanın en büyük gücünü elde etmişlerdir. Faizi dünya çapında meşrulaştırarak faizle dünyayı sömürme imkânına ulaştılar. Bu yetmedi; icat ettikleri karşılıksız para ile bugün hiçbir emek harcamadan dünyayı sömürüyorlar. Amerikan Merkez Bankası (FED) onlarındır. Amerika’ya doları “faizli kredi” olarak veriyorlar, ABD halkını sömürüyorlar. ABD de Amerikan Yahudi iş adamlarına kredi veriyor, onları güçlendiriyor. Onlar da dünyaya kredi açıyorlar veya dolarlarını satıyorlar ve bu şekilde dünyaya hâkim oluyorlar. Bugün siyasi gücünü kaybetmek üzere olan bu sermaye dolar gücünü korumaktadır.
Sömürü sermayesi sahipleri dünyayı nasıl yönetiyorlar?
1- Gümrükler ve vizeler koyarak insanların serbestçe gidip gelmelerini ve mallarını alıp satmalarını önlüyorlar. Böylece insanlığın yollarını kapatmakta ve birbirlerine gidip gelmelerini önlemektedirler. Gidiş dönüşleri vizeye ve pahalı yolculuğa bağlamışlar, pahalı ve lüks oteller ancak onların desteklediği kimselerin dolaşmasına imkân vermektedir.
2- Karşılıksız faizli ve enflasyonlu para sistemi ile fiyatlar ve ücretler anarşisini yaratarak insanların mallarını ve emeklerini değerlendirmelerini önlüyorlar, insanlığı birbirine bağlayan finans yollarını tıkıyorlar.
3- Kurdukları mafya ve onu dengelemek için oluşturdukları bürokrasiyi kullanarak insanlarda hareket etme mecalini bırakmamaktadırlar. Yola çıkarken ya mafyanın engeline takılıyorsun ya da bürokrasinin engeline. Her ikisi de insanlığın yolunu kesmektedir.
4- Çıkardıkları suni savaşlarla iki tarafı da değişik yollardan destekliyor, onları savaştırıyor, onlar arasına kin ve nefreti koyuyor, dünya barışını bozuyorlar. Ya terör ya savaş; bunlardan istediğini beğen yani ölümlerden ölüm beğen diyorlar.
Daha başka hususlarda da sömürü sermayesi çok mahirdir.
1- İnsanlar yolsuzluk yaparlar diye suçsuz insanlara işkence yapılmakta, gereksiz yasaklar konmakta, gereksiz görevler yüklenmektedir. Kooperatifte yolsuzluk yapılıyor diyerek kooperatif yöneticilerine mal beyanı külfeti getirilmiştir. Mesela; bugünlerde kooperatiflerimizin yöneticileri Lütfi Hocaoğlu, Süleyman Karagülle ve Süleyman Akdemir, karakol ve savcılıklara sürüklenmektedirler. Böylece insanları bıktırarak ve korkutarak kooperatif kurmalarını önlemek istemektedirler. Asıl gaye kooperatifçiliği önlemek olduğu halde, bunu yolsuzluğu önlemek için yaptıklarını iddia etmek küfürdür.
2- Evlilik ve boşanma ile ilgili zorluklar aile müessesini yıkmak demektir. Görünüşte aileyi yaşatmak içinmiş gibi olduğu halde asıl gaye aile yıkmadır. İşte bu iddia da küfürdür.
3- Ağır vergiler ve vergi kaçırmaya karşı tedbirler güya kamu bütçesini artırmadır derler ama bu yaptıklarıyla ekonomi çöktüğü için bütçe açık vermektedir. İnsanlar kayıt dışı ekonomiye kaydıkları için büsbütün vergi azalmaktadır. İşte bu mantık da küfürdür.
4- Uyuşturucu kullanmayı serbest bırakıp uyuşturucu ticaretini yasaklama güya halkın sağlığını korumak içindir. Oysa ticareti yasaklanan malın mafyası doğar. Mal kıymetleneceği için daha çok üretilmeye başlanır. Pazar bulmak için de mafya gençleri uyuşturucuya alıştırır. Çin afyonu yasakladı diye sermaye Çin’e savaş açmıştı. İşte bu düşünce de küfürdür.
Bugünkü sömürü sermayesinin nankörlük dışında ne kadar gerçekleri bile bile gizleyen bir küfür içinde olduğu bu misallerde açıkça görülmektedir. Biz sadece dört tanesini saydık. İdamın kaldırılması da anarşinin ve mafya katillerinin oluşması için yapılmaktadır.
Bunlara benzer daha pek çok örnek verilebilir.
Bu kadar açık olan bu durumdan kaç milletvekilimiz haberdardır? Bu yazdıklarımızı okuyan kaç yetkili çare ve çözüm düşünüyor? Necmettin Erbakan’ın ‘TEŞHİS’ ve ‘TEDAVİ’ çalışmaları, konferansları, söylemleri ile birlikte bütün ‘TEBLİĞ’ ettiklerinin toplandığı, “ERBAKAN’IN VASİYETİ” mesabesinde olup ESAM’ın yayımladığı ‘YENİ BİR DÜNYA ve ADİL DÜZEN’ kitabını okuyup gereğini yapmayı düşünenler nerede; NEREDE?!.