Reşat Nuri Erol
Türkiye’nin dört önemli ana sorunu nelerdir?-1
19.08.2018
5700 Okunma, 3 Yorum

 

Türkiye’nin dört önemli ana sorunu nelerdir?-1

Evet…

Bizler Türkiye’nin ana sorunları ile ilgili olarak yeteri kadar gerekli detayları da içeren teşhis ve tedavi, çare ve çözüm yazılarımızı yazmaya devam ediyoruz…

İlgili yöneticiler de inatla görmemezlikten gelmeye devam ediyorlar…

Demek ki görevleri buymuş; “summun-bukmun-umyun (sağır-dilsiz-kör)” olmak!

Neyse…

Biz söz verdiğimiz üzere, kaldığımız yerden devam edelim…

Dediğimiz neydi?

Gelecek yazılarımızda bu dört sorun ve çözümleri üzerinde duralım, inşallah…

1. TÜRKİYE’NİN DÖRT SORUNU

2. TÜRKİYE’DE DÖRT SORUNUN ÇÖZÜMÜ”.

Evet…

Türkiye’nin bugün dört önemli ve çözüm bekleyen sorunu vardır.

1

Yap-işlet-devret modeli ile yapılan yatırımlar bugün sorun olmaya başlamıştır.

Garantili yap-işlet-devret modelinin bugün ülkemize ne yükler yüklediğini biz değil, bir gazetenin (Sözcü gazetesinin) bir yazarı çok net ve açık bir dille anlatmıştır. Garanti kâr sağlamak faizdir. Onun da mahvedeceği Kur’an’da açıkça bildirilmiştir.

Yap-işlet-devret modelinin başka bir zararı, dışarıdan emek değil sermaye gelmektedir. Emek ise yurt içi sermayeyi kullanılmaktadır. Halk daha fazla ücret görünce işini gücünü bırakarak onlara işçilik yapmaktadır. Yatırım durunca köyler boşalmış, kasabalardaki dükkânlar kapanmış, kentlerdeki fabrikalar iflas etmiş ve iç tüketimi karşılayacak üretim olmamıştır. Bugünkü Türkiye’nin durumu budur.

Oysa yapılacak iş; yap-işlet modelinde yurt içi emek değil de yurt dışı emek istihdam edilmeli idi. Bunu sağlamak için de yabancı işçilere imkânlar tanımak ve onları Türkiye’ye taşımak olmalıydı. Uyarılarımıza rağmen yabancı işçinin Türkiye’ye girmesini engelleme siyasetine gidilmiştir. Daha önce eski Sovyetler, sonra Iraklılar, daha sonra Suriyeliler Türkiye’ye iltica etmiş ve bu sayede Türkiye şimdiye kadar nefes almıştır. Olan olmuştur.

Şimdi bu sorunu nasıl çözeceğimiz üzerinde durmalıyız.

Bu haftaki ikinci makalemizde bunun çözümünü sizlere arz edeceğiz. Onlar nasılsa okumuyorlar ve kör-dilsiz-sağır olmaya devam ediyorlar. Bizler, siz değerli okuyucularımızı Kur’an’ın çözümlerinden haberdar etmek istiyoruz.

2

Dış borç sorunu ikinci büyük sorundur.

Türkiye 1950’den beri borçlanmakta ve borcunu artırmaktadır. Borcunu borçla ödemektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nu borçlandırarak yıktılar. Borç verdiler, verdiler ve sonunda ödeyemeyince “Duyun-u Umumiye” kurup devletin gelirlerine haciz koydular. Sonunda imparatorluk yıkıldı. Türkiye o borçları ancak 1950’de bitirdi. O zaman da Demokrat Parti’yi iktidar ettiler ve Türkiye’yi borçlandırmaya başladılar. Şimdi can boğaza dayanmıştır. Gerekli tedbirler alınmazsa Duyun-u Umumiye benzeri kurumlar oluşacak ve Cumhuriyete de son verilecektir. Her şeyden önce Türkiye çok zengin bir ülkedir. Gerekli tedbirleri aldıktan sonra iki yıl içinde borçları sıfırlar. Bunun nasıl olacağını bu haftaki ikinci makalemizde anlatacağız. Ak Parti sağırlığını sürdürürse, beklenen Osmanlıların akıbetidir. Ak Parti’nin bu hallere düşmesinden biz rahatsız oluyoruz, onlar ise derin uykudalar, "Uyan derin uykudan uyan" seslerini işitecek kulakları maalesef yok!

Türkiye’nin iki ana sorunu özetle böyle. Diğer iki ana sorun da şöyle:

3 / Enflasyon ülkemizin üçüncü sorunudur.

4 / Dördüncü sorun Türkiye’nin ekonomik kriz ile karşı karşıya gelmesidir.

Gelecek yazımızda Türkiye’nin bu iki önemli sorunu üzerinde de duralım, inşallah…

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
19.08.2018
06:29


Türkiye’nin dört önemli ana sorunu nelerdir? - 1

Evet…

Bizler Türkiye’nin ana sorunları ile ilgili olarak yeteri kadar gerekli detayları da içeren teşhis ve tedavi, çare ve çözüm yazılarımızı yazmaya devam ediyoruz…

İlgili yöneticiler de inatla görmemezlikten gelmeye devam ediyorlar…

Demek ki görevleri buymuş; “summun-bukmun-umyun” (sağır-dilsiz-kör) olmak!

Neyse…

Biz söz verdiğimiz üzere, kaldığımız yerden devam edelim…

Dediğimiz neydi?

“Gelecek yazılarımızda bu dört sorun ve çözümleri üzerinde duralım, inşallah…

  1. TÜRKİYE’NİN DÖRT SORUNU
  2. TÜRKİYE’DE DÖRT SORUNUN ÇÖZÜMÜ”.

Evet…

Türkiye’nin bugün dört önemli ve çözüm bekleyen sorunu vardır.

1

Yap-işlet-devret modeli ile yapılan yatırımlar bugün sorun olmaya başlamıştır.

Garantili yap-işlet-devret modelinin bugün ülkemize ne yükler yüklediğini biz değil, bir gazetenin (Sözcü gazetesinin) bir yazarı çok net ve açık bir dille anlatmıştır. Garanti kâr sağlamak faizdir. Onun da mahvedeceği Kur’an’da açıkça bildirilmiştir.

Yap-işlet-devret modelinin başka bir zararı, dışarıdan emek değil sermaye gelmektedir. Emek ise yurt içi sermayede kullanılmaktadır. Halk daha fazla ücret görünce işini gücünü bırakarak onlara işçilik yapmaktadır. Yatırım durunca köyler boşalmış, kasabalardaki dükkânlar kapanmış, kentlerdeki fabrikalar iflas etmiş ve iç tüketimi karşılayacak üretim olmamıştır. Bugünkü Türkiye’nin durumu budur.

Oysa yapılacak iş; yap-işlet modelinde yurt içi emek değil de yurt dışı emek istihdam edilmeli idi. Bunu sağlamak için de yabancı işçilere imkânlar tanımak ve onları Türkiye’ye taşımak olmalıydı. Uyarılarımıza rağmen yabancı işçinin Türkiye’ye girmesini engelleme siyasetine gidilmiştir. Daha önce eski Sovyetler, sonra Iraklılar, daha sonra Suriyeliler Türkiye’ye iltica etmiş ve bu sayede Türkiye şimdiye kadar nefes almıştır. Olan olmuştur.

Şimdi bu sorunu nasıl çözeceğimiz üzerinde durmalıyız.

Bu haftaki ikinci makalemizde bunun çözümünü sizlere arz edeceğiz. Onlar nasılsa okumuyorlar ve kör-dilsiz-sağır olmaya devam ediyorlar. Bizler, siz değerli okuyucularımızı Kur’an’ın çözümlerinden haberdar etmek istiyoruz.

2

Dış borç sorunu ikinci büyük sorundur.

Türkiye 1950’den beri borçlanmakta ve borcunu artırmaktadır. Borcunu borçla ödemektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nu borçlandırarak yıktılar. Borç verdiler, verdiler ve sonunda ödeyemeyince “Duyun-u Umumiye” kurup devletin gelirlerine haciz koydular. Sonunda imparatorluk yıkıldı. Türkiye o borçları ancak 1950’de bitirdi. O zaman da Demokrat Parti’yi iktidar ettiler ve Türkiye’yi borçlandırmaya başladılar. Şimdi can boğaza dayanmıştır. Gerekli tedbirler alınmazsa Duyun-u Umumiye benzeri kurumlar oluşacak ve Cumhuriyet’e de son verilecektir. Her şeyden önce Türkiye çok zengin bir ülkedir. Gerekli tedbirleri aldıktan sonra iki yıl içinde borçları sıfırlar. Bunun nasıl olacağını bu haftaki ikinci makalemizde anlatacağız. AK Parti sağırlığını sürdürürse, beklenen Osmanlıların akıbetidir. AK Parti’nin bu hallere düşmesinden biz rahatsız oluyoruz, onlar ise derin uykudalar, «Uyan derin uykudan uyan» seslerini işitecek kulakları maalesef yok!

Türkiye’nin iki ana sorunu özetle böyle. Diğer iki ana sorun da şöyle:

3 / Enflasyon ülkemizin üçüncü sorunudur.

4 / Dördüncü sorun Türkiye’nin ekonomik kriz ile karşı karşıya gelmesidir.

Gelecek yazımızda Türkiye’nin bu iki önemli sorunu üzerinde de duralım, inşallah…

# DİĞER MAKALELERİ

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

19 Ağustos 2018
Reşat Nuri Erol
19.08.2018
06:32


ADİL DÜZEN 976

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 976. Hafta - 18 Ağustos 2018 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 976. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”      (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M  TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”      (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ,  Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASI, ANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

 

***

 

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

ABD Tehditleri ve çözümler

Türkiye basit operasyonlarla DURUMU DÜZELTEBİLİR

***

İşçilikTen ortaklık sistemine

Kapitalizm ve Sosyalizmden Adil Düzen ortaklık sistemine…

Süleyman KARAGÜLLE

 

***

 

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Adil Düzen İlmihali: Önce A.D. İslam anlayışı…

Adil Düzen İlmihali: İslam anlayışı ve sosyal medya

Başkan ve etrafındakilere Türkiye için uyarılar

Dolar ile savaş nasıl olmalı ve neler yapılmalı?

Reşat Nuri EROL

 

***

 

TAHA SÛRESİ - 14. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

طه(1) مَا أَنْزَلْنَا عَلَيْكَ الْقُرْآنَ لِتَشْقَى(2) إِلَّا تَذْكِرَةً لِمَنْ يَخْشَى(3) تَنزِيلًا مِمَّنْ خَلَقَ الْأَرْضَ وَالسَّمَاوَاتِ الْعُلَا(4)الرَّحْمَانُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى(5) َهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَمَا تَحْتَ الثَّرَى(6) وَإِنْ تَجْهَرْ بِالْقَوْلِ فَإِنَّهُ يَعْلَمُ السِّرَّ وَأَخْفَى(7) اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ لَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَى(8) وَهَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ مُوسَى(9) إِذْ رَأَى نَارًا فَقَالَ لِأَهْلِهِ امْكُثُوا إِنِّي آنَسْتُ نَارًا لَعَلِّي آتِيكُمْ مِنْهَا بِقَبَسٍ أَوْ أَجِدُ عَلَى النَّارِ هُدًى(10) فَلَمَّا أَتَاهَا نُودِي يَامُوسَى(11) إِنِّي أَنَا رَبُّكَ فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَ إِنَّكَ بِالْوَادِي الْمُقَدَّسِ طُوًى(12) وَأَنَا اخْتَرْتُكَ فَاسْتَمِعْ لِمَا يُوحَى(13) إِنَّنِي أَنَا اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَا فَاعْبُدْنِي وَأَقِمْ الصَّلَاةَ لِذِكْرِي(14) إِنَّ السَّاعَةَ آتِيَةٌ أَكَادُ أُخْفِيهَا لِتُجْزَى كُلُّ نَفْسٍ بِمَا تَسْعَى(15) فَلَا يَصُدَّنَّكَ عَنْهَا مَنْ لَا يُؤْمِنُ بِهَا وَاتَّبَعَ هَوَاهُ فَتَرْدَى(16) وَمَا تِلْكَ بِيَمِينِكَ يَامُوسَى (17) قَالَ هِيَ عَصَايَ أَتَوَكَّأُ عَلَيْهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَى غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَآرِبُ أُخْرَى (18) قَالَ أَلْقِهَا يَامُوسَى (19) فَأَلْقَاهَا فَإِذَا هِيَ حَيَّةٌ تَسْعَى (20) قَالَ خُذْهَا وَلَا تَخَفْ سَنُعِيدُهَا سِيرَتَهَا الْأُولَى (21) وَاضْمُمْ يَدَكَ إِلَى جَنَاحِكَ تَخْرُجْ بَيْضَاءَ مِنْ غَيْرِ سُوءٍ آيَةً أُخْرَى (22) لِنُرِيَكَ مِنْ آيَاتِنَا الْكُبْرَى (23) اذْهَبْ إِلَى فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَى (24) قَالَ رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي (25) وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي (26) وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِي (27) يَفْقَهُوا قَوْلِي (28) وَاجْعَلْ لِي وَزِيرًا مِنْ أَهْلِي (29) هَارُونَ أَخِي (30) اشْدُدْ بِهِ أَزْرِي (31) وَأَشْرِكْهُ فِي أَمْرِي (32) كَيْ نُسَبِّحَكَ كَثِيرًا (33) وَنَذْكُرَكَ كَثِيرًا (34) إِنَّكَ كُنْتَ بِنَا بَصِيرًا (35) قَالَ قَدْ أُوتِيتَ سُؤْلَكَ يَامُوسَى (36) وَلَقَدْ مَنَنَّا عَلَيْكَ مَرَّةً أُخْرَى (37) إِذْ أَوْحَيْنَا إِلَى أُمِّكَ مَا يُوحَى (38) أَنِ اقْذِفِيهِ فِي التَّابُوتِ فَاقْذِفِيهِ فِي الْيَمِّ فَلْيُلْقِهِ الْيَمُّ بِالسَّاحِلِ يَأْخُذْهُ عَدُوٌّ لِي وَعَدُوٌّ لَهُ وَأَلْقَيْتُ عَلَيْكَ مَحَبَّةً مِنِّي وَلِتُصْنَعَ عَلَى عَيْنِي (39) إِذْ تَمْشِي أُخْتُكَ فَتَقُولُ هَلْ أَدُلُّكُمْ عَلَى مَنْ يَكْفُلُهُ فَرَجَعْنَاكَ إِلَى أُمِّكَ كَيْ تَقَرَّ عَيْنُهَا وَلَا تَحْزَنَ وَقَتَلْتَ نَفْسًا فَنَجَّيْنَاكَ مِنَ الْغَمِّ وَفَتَنَّاكَ فُتُونًا فَلَبِثْتَ سِنِينَ فِي أَهْلِ مَدْيَنَ ثُمَّ جِئْتَ عَلَى قَدَرٍ يَامُوسَى (40) وَاصْطَنَعْتُكَ لِنَفْسِي (41) اذْهَبْ أَنْتَ وَأَخُوكَ بِآيَاتِي وَلَا تَنِيَا فِي ذِكْرِي (42) اذْهَبَا إِلَى فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَى (43) فَقُولَا لَهُ قَوْلًا لَيِّنًا لَعَلَّهُ يَتَذَكَّرُ أَوْ يَخْشَى (44) قَالَا رَبَّنَا إِنَّنَا نَخَافُ أَنْ يَفْرُطَ عَلَيْنَا أَوْ أَنْ يَطْغَى (45) قَالَ لَا تَخَافَا إِنَّنِي مَعَكُمَا أَسْمَعُ وَأَرَى (46) فَأْتِيَاهُ فَقُولَا إِنَّا رَسُولَا رَبِّكَ فَأَرْسِلْ مَعَنَا بَنِي إِسْرَائِيلَ وَلَا تُعَذِّبْهُمْ قَدْ جِئْنَاكَ بِآيَةٍ مِنْ رَبِّكَ وَالسَّلَامُ عَلَى مَنِ اتَّبَعَ الْهُدَى (47) إِنَّا قَدْ أُوحِيَ إِلَيْنَا أَنَّ الْعَذَابَ عَلَى مَنْ كَذَّبَ وَتَوَلَّى (48) قَالَ فَمَنْ رَبُّكُمَا يَامُوسَى (49) قَالَ رَبُّنَا الَّذِي أَعْطَى كُلَّ شَيْءٍ خَلْقَهُ ثُمَّ هَدَى (50) قَالَ فَمَا بَالُ الْقُرُونِ الْأُولَى (51) قَالَ عِلْمُهَا عِنْدَ رَبِّي فِي كِتَابٍ لَا يَضِلُّ رَبِّي وَلَا يَنْسَى (52) الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ مَهْدًا وَسَلَكَ لَكُمْ فِيهَا سُبُلًا وَأَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَخْرَجْنَا بِهِ أَزْوَاجًا مِنْ نَبَاتٍ شَتَّى (53) كُلُوا وَارْعَوْا أَنْعَامَكُمْ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِأُولِي النُّهَى (54) مِنْهَا خَلَقْنَاكُمْ وَفِيهَا نُعِيدُكُمْ وَمِنْهَا نُخْرِجُكُمْ تَارَةً أُخْرَى (55) وَلَقَدْ أَرَيْنَاهُ آيَاتِنَا كُلَّهَا فَكَذَّبَ وَأَبَى (56) قَالَ أَجِئْتَنَا لِتُخْرِجَنَا مِنْ أَرْضِنَا بِسِحْرِكَ يَامُوسَى (57) فَلَنَأْتِيَنَّكَ بِسِحْرٍ مِثْلِهِ فَاجْعَلْ بَيْنَنَا وَبَيْنَكَ مَوْعِدًا لَا نُخْلِفُهُ نَحْنُ وَلَا أَنْتَ مَكَانًا سُوًى (58) قَالَ مَوْعِدُكُمْ يَوْمُ الزِّينَةِ وَأَنْ يُحْشَرَ النَّاسُ ضُحًى (59) فَتَوَلَّى فِرْعَوْنُ فَجَمَعَ كَيْدَهُ ثُمَّ أَتَى (60) قَالَ لَهُمْ مُوسَى وَيْلَكُمْ لَا تَفْتَرُوا عَلَى اللَّهِ كَذِبًا فَيُسْحِتَكُمْ بِعَذَابٍ وَقَدْ خَابَ مَنِ افْتَرَى (61) فَتَنَازَعُوا أَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ وَأَسَرُّوا النَّجْوَى (62) قَالُوا إِنْ هَذَانِ لَسَاحِرَانِ يُرِيدَانِ أَنْ يُخْرِجَاكُمْ مِنْ أَرْضِكُمْ بِسِحْرِهِمَا وَيَذْهَبَا بِطَرِيقَتِكُمُ الْمُثْلَى (63) فَأَجْمِعُوا كَيْدَكُمْ ثُمَّ ائْتُوا صَفًّا وَقَدْ أَفْلَحَ الْيَوْمَ مَنِ اسْتَعْلَى (64) قَالُوا يَامُوسَى إِمَّا أَنْ تُلْقِيَ وَإِمَّا أَنْ نَكُونَ أَوَّلَ مَنْ أَلْقَى (65) قَالَ بَلْ أَلْقُوا فَإِذَا حِبَالُهُمْ وَعِصِيُّهُمْ يُخَيَّلُ إِلَيْهِ مِنْ سِحْرِهِمْ أَنَّهَا تَسْعَى (66) فَأَوْجَسَ فِي نَفْسِهِ خِيفَةً مُوسَى (67) قُلْنَا لَا تَخَفْ إِنَّكَ أَنْتَ الْأَعْلَى (68) وَأَلْقِ مَا فِي يَمِينِكَ تَلْقَفْ مَا صَنَعُوا إِنَّمَا صَنَعُوا كَيْدُ سَاحِرٍ وَلَا يُفْلِحُ السَّاحِرُ حَيْثُ أَتَى (69) فَأُلْقِيَ السَّحَرَةُ سُجَّدًا قَالُوا آمَنَّا بِرَبِّ هَارُونَ وَمُوسَى (70) قَالَ آمَنْتُمْ لَهُ قَبْلَ أَنْ آذَنَ لَكُمْ إِنَّهُ لَكَبِيرُكُمُ الَّذِي عَلَّمَكُمُ السِّحْرَ فَلَأُقَطِّعَنَّ أَيْدِيَكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ مِنْ خِلَافٍ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمْ فِي جُذُوعِ النَّخْلِ وَلَتَعْلَمُنَّ أَيُّنَا أَشَدُّ عَذَابًا وَأَبْقَى (71) قَالُوا لَنْ نُؤْثِرَكَ عَلَى مَا جَاءَنَا مِنَ الْبَيِّنَاتِ وَالَّذِي فَطَرَنَا فَاقْضِ مَا أَنْتَ قَاضٍ إِنَّمَا تَقْضِي هَذِهِ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا (72) إِنَّا آمَنَّا بِرَبِّنَا لِيَغْفِرَ لَنَا خَطَايَانَا وَمَا أَكْرَهْتَنَا عَلَيْهِ مِنَ السِّحْرِ وَاللَّهُ خَيْرٌ وَأَبْقَى (73) إِنَّهُ مَنْ يَأْتِ رَبَّهُ مُجْرِمًا فَإِنَّ لَهُ جَهَنَّمَ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَى (74) وَمَنْ يَأْتِهِ مُؤْمِنًا قَدْ عَمِلَ الصَّالِحَاتِ فَأُولَئِكَ لَهُمُ الدَّرَجَاتُ الْعُلَى (75) جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَذَلِكَ جَزَاءُ مَنْ تَزَكَّى (76) وَلَقَدْ أَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنْ أَسْرِ بِعِبَادِي فَاضْرِبْ لَهُمْ طَرِيقًا فِي الْبَحْرِ يَبَسًا لَا تَخَافُ دَرَكًا وَلَا تَخْشَى (77) فَأَتْبَعَهُمْ فِرْعَوْنُ بِجُنُودِهِ فَغَشِيَهُمْ مِنَ الْيَمِّ مَا غَشِيَهُمْ (78) وَأَضَلَّ فِرْعَوْنُ قَوْمَهُ وَمَا هَدَى (79) يَابَنِي إِسْرَائِيلَ قَدْ أَنْجَيْنَاكُمْ مِنْ عَدُوِّكُمْ وَوَاعَدْنَاكُمْ جَانِبَ الطُّورِ الْأَيْمَنَ وَنَزَّلْنَا عَلَيْكُمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوَى (80) كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَلَا تَطْغَوْا فِيهِ فَيَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَبِي وَمَنْ يَحْلِلْ عَلَيْهِ غَضَبِي فَقَدْ هَوَى (81) وَإِنِّي لَغَفَّارٌ لِمَنْ تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا ثُمَّ اهْتَدَى (82) وَمَا أَعْجَلَكَ عَنْ قَوْمِكَ يَامُوسَى (83) قَالَ هُمْ أُولَاءِ عَلَى أَثَرِي وَعَجِلْتُ إِلَيْكَ رَبِّ لِتَرْضَى (84) قَالَ فَإِنَّا قَدْ فَتَنَّا قَوْمَكَ مِنْ بَعْدِكَ وَأَضَلَّهُمُ السَّامِرِيُّ (85) فَرَجَعَ مُوسَى إِلَى قَوْمِهِ غَضْبَانَ أَسِفًا قَالَ يَاقَوْمِ أَلَمْ يَعِدْكُمْ رَبُّكُمْ وَعْدًا حَسَنًا أَفَطَالَ عَلَيْكُمُ الْعَهْدُ أَمْ أَرَدْتُمْ أَنْ يَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَبٌ مِنْ رَبِّكُمْ فَأَخْلَفْتُمْ مَوْعِدِي (86) قَالُوا مَا أَخْلَفْنَا مَوْعِدَكَ بِمَلْكِنَا وَلَكِنَّا حُمِّلْنَا أَوْزَارًا مِنْ زِينَةِ الْقَوْمِ فَقَذَفْنَاهَا فَكَذَلِكَ أَلْقَى السَّامِرِيُّ (87) فَأَخْرَجَ لَهُمْ عِجْلًا جَسَدًا لَهُ خُوَارٌ فَقَالُوا هَذَا إِلَهُكُمْ وَإِلَهُ مُوسَى فَنَسِيَ (88) أَفَلَا يَرَوْنَ أَلَّا يَرْجِعُ إِلَيْهِمْ قَوْلًا وَلَا يَمْلِكُ لَهُمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا (89) وَلَقَدْ قَالَ لَهُمْ هَارُونُ مِنْ قَبْلُ يَاقَوْمِ إِنَّمَا فُتِنْتُمْ بِهِ وَإِنَّ رَبَّكُمُ الرَّحْمَنُ فَاتَّبِعُونِي وَأَطِيعُوا أَمْرِي (90) قَالُوا لَنْ نَبْرَحَ عَلَيْهِ عَاكِفِينَ حَتَّى يَرْجِعَ إِلَيْنَا مُوسَى (91) قَالَ يَاهَارُونُ مَا مَنَعَكَ إِذْ رَأَيْتَهُمْ ضَلُّوا (92) أَلَّا تَتَّبِعَنِ أَفَعَصَيْتَ أَمْرِي (93) قَالَ يَابْنَ أُمَّ لَا تَأْخُذْ بِلِحْيَتِي وَلَا بِرَأْسِي إِنِّي خَشِيتُ أَنْ تَقُولَ فَرَّقْتَ بَيْنَ بَنِي إِسْرَائِيلَ وَلَمْ تَرْقُبْ قَوْلِي (94)

 

***

 

قَالَ فَمَا خَطْبُكَ يَاسَامِرِيُّ (95) قَالَ بَصُرْتُ بِمَا لَمْ يَبْصُرُوا بِهِ فَقَبَضْتُ قَبْضَةً مِنْ أَثَرِ الرَّسُولِ فَنَبَذْتُهَا وَكَذَلِكَ سَوَّلَتْ لِي نَفْسِي (96) قَالَ فَاذْهَبْ فَإِنَّ لَكَ فِي الْحَيَاةِ أَنْ تَقُولَ لَا مِسَاسَ وَإِنَّ لَكَ مَوْعِدًا لَنْ تُخْلَفَهُ وَانْظُرْ إِلَى إِلَهِكَ الَّذِي ظَلْتَ عَلَيْهِ عَاكِفًا لَنُحَرِّقَنَّهُ ثُمَّ لَنَنْسِفَنَّهُ فِي الْيَمِّ نَسْفًا (97) إِنَّمَا إِلَهُكُمُ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ وَسِعَ كُلَّ شَيْءٍ عِلْمًا (98) كَذَلِكَ نَقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ أَنْبَاءِ مَا قَدْ سَبَقَ وَقَدْ آتَيْنَاكَ مِنْ لَدُنَّا ذِكْرًا (99)

 

***

 

قَالَ فَمَا خَطْبُكَ يَاسَامِرِيُّ (95)

QAvLa FaMAv PaOBuKa YAv SaMiRıyYu (FaGaLa FaMAv FaGLuKa YAv FAGıLıyYu)

“Ya Samiriy, hatbin nedir, diye kavletti.”

Kişinin suç işlemesi başkadır, topluluğun suç işlemesi başkadır. Kişi suç işlerse hakemler karşısına çıkarılır ve kişiye ceza verilir. Bir örgüt kurup suç işlerse örgüt elebaşları hakemlerin karşısına çıkarılır ve cezaları verilir. Oysa birçok suçlar vardır ki sıradan bir kişi ortaya atar, halk da ona uyar. Ortaya atan kişinin halk üzerinde bir etkisi yoktur, örgütü yoktur, gücü yoktur. Halk onu yapar.

İzmir’de Akevler’e gittim, baktım, gençler kısa pantolon giyiyor, tuhafıma gitti. Hilmi Altın ile konuştum. Bir gün toplantı vardı. Kravat takıp takmamakta tereddüt ettim. Kravatsız gittim. Baktım, herkes kısa pantolonla gelmiş, sadece bir kişi vardı normal pantolonlu. Baktım, aynı moda Yalova ve İstanbul’da da hemen yayılmış. Bunu bir merkez yapmıyor, bir Samiriy çıkıyor ve ortaya atıyor. Şeytan orduları ile harekete geçiyor ve herkes onu yapıyor.

Bunların bir kısmı suç değil ama bir kısmı büyük günahtır. İşte siz yöneticisiniz. Halkınız böyle hareket etmeye başladı. Ne yapacaksınız, ne gibi tedbirler alacaksınız?

Önce görevlileri dinleyeceksiniz, onları sorgulayacaksınız, ihmallerinin olup olmadığını göreceksiniz. Görevliler görevlerini yaptıkları halde halk onu yapmışsa, ondan sonra o işin müsebbiplerine döneceksiniz. Görevlilerin görevi nedir? Uyarmak, yanlış yaptıklarını halka söylemek.

Musa Harun’un suçlu olmadığını görünce Samiriy’e dönmüştür, onu sorgulamaktadır.

Örnek olarak devlet başkanı borsadaki oyuncuları bulacaktır. Kimler Dolar üzerinde oynamaktadır, Dolar’ı bir yükseltip bir düşürmektedir. Yani önce Mehmet Şimşek’i sorgulamalı idi. Sonra borsa oyuncularına hitap etmelidir. Musa Allah’tan hitap alıyordu, ne yapacağını O’ndan öğreniyordu. Şimdi ise Erdoğan’ın danışacağı Cebrail yok. Onun yerine âlimlerle istişare eder, âlimler meclisini oluşturur ve onlara danışır. Onlar aracılığı ile Allah sorumlulara ne yapacaklarını bildirir. Danışma meclisi 18 yaşındaki çocuklardan oluşmaz, hayatını ilme vermiş ve yaşını başını almış kimselerden oluşur.

Ne yapmak istediğini soruyor. 

خَطْبَاء kına yakılmış el demektir. Nişanlanmış kimselerin nişanını göstermek için elin kınalanması bugüne kadar gelmektedir. خِطْبَة mastar olarak bir erkeğin bir kadına evlenmek için talip olmasıdır. “Hitab etmek” karşılıklı talepte bulunmak, bir şeyi istemek için konuşmak demektir.

خ bozukluğu,ط itaati, ب geçişi ifade eder.

İnsan başkaları ile sohbet eder, buna “muhavere” denmektedir.  Sorunların çözülmesini ister, çözüm şeklini karşısındakine bırakmak ister, sual eder. “Hitab” ise sorunların çözümünü önermedir.

Suçlu önce dinlenir, savunması alınır. Sorgulanmadan kimse mahkûm edilemez. Gülen’in savunması alındı mı? Musa Samiriy’i hapse mi attı? Musa olağanüstü hal mi ilan etti? Aksine, Samiriy’e savunma hakkı tanıdı, hem de tutuklamadan, gözaltına almadan. Samiriy de çok rahatlıkla ne yaptığını anlattı.

Kur’an’a inananlar her şeyi Kur’an’a sorarlar, yoksa Kur’an onlara sadece yük olur.

Görevliyi azarlıyor ama Samiriy’e tam serbestlik içinde hiçbir tehdit ve baskı yapmadan soruyor. “Ne yapmak istiyorsun ey Samiriy?” diyor. Sorgulayanların görevi ifade verenlerin tam bir serbestlik içinde istediğini söylemesidir.

 

YORUM

Hz. Musa kavmini 20 yıl Mısır’da eğitti. Onlara kendisini inandırdı. Onunla yollara düştüler, dalgaları geçtiler. Hz. Musa ayrılınca dalalete düştüler. Biz ise henüz kavmimize inandıramadık. Yalova’ya gidemiyoruz ya da kaç kişi gideceğimizi bilmiyoruz. İşsiz kalan arkadaşlar geliyorlar ama birkaç kuruş fazla buldular mı hemen oraya gidiyorlar.

Buna rağmen Allah bize büyük nimetler ihsan etmiştir. Büyük başarılar elde edilmiştir. Önce ortaklık sisteminin sözleşmesini oluşturmalıyız ve tespit etmeliyiz. Biliyoruz ve yapmaya çalışıyoruz. Bizden başka bu nimete ulaşan var mıdır? Süleyman Akdemir “İnsanlık Anayasası Kavramı” kitabını yazdı. Önce Erbakan dünyaya “Adil Düzen”in fikriyatını tanıttı. Şimdi bizim elimizde hem “Adil Düzen’e Göre İnsanlık Anayasası” var, hem de Kur’an ayetleri ile delillendirilerek açıklanmıştır. S. Akdemir bunu hukuk dünyasına sundu. Yeryüzünde alternatifi olmayan tek kuruluş Akevler’dir. Bundan büyük nimet olur mu? Lütfi Hocaoğlu arkadaşları ile Ruhu’l-Kur’an’ı oluşturdu. Dünyada tektir ve kaynak anlamında çalışma zamanlarını beş misli değerlendirmektedir. Nihayet siz bu seminerleri okuyorsunuz, Kur’an’ın çağımızın sorunlarını nasıl çözdüğünü görüyor ve öğreniyorsunuz. Allah bu nimetlerini bizlere ihsan etti.

Maddi bakımdan da Yalova’daki girişimler oluşma dönemini tamamlamıştır. Artık üretim yapma dönemine girilmektedir. Ortakların payları olarak 8 dairesi olacak ve bununla inşaat yapacaklardır. Bu çalışmalardan elde edilen Genel Hizmet payı ile kooperatifimiz artık yaşayacaktır. Ayrıca, Genel Hizmet ve Ar-Ge çalışmalarını yapacak Yenibosna ve Yalova’da binalarımız ve işletmemiz var. Yani Akevler Ar-Ge Vakfı kuruluşunu tamamlama aşamasına gelmiştir. Yani denizi geçtik, şimdi çöllere düşme arifesindeyiz.

Samiriy’leri hoş görmeliyiz. Onların buzağı heykelinin peşinde koşmalarını hoş görmeliyiz. Üçüncü bin yıl uygarlığı onlara rağmen oluşacaktır.

 

Öz Türkçe ile:

“ ‘Ey Samiriy, ne yapmak istiyorsun?’ dedi”

Kur’an kelimeleri ile:

“Ya Samiriy, hatbin nedir diye kavletti.”

 

QAvLa FaMAv PaOBuKa YAv SaMiRıyYu

قَالَ فَمَا خَطْبُكَ يَاسَامِرِيُّ (95)

 

***



Reşat Nuri Erol
25.08.2018
17:38


Türkiye´nin dört önemli ana sorunu nelerdir? - 1
Reşat Nuri EROL - 19. 08. 2018 Pazar
Tarih: 19.8.2018 22:06:33

 

19. 08. 2018 Pazar

Evet…

Bizler Türkiye´nin ana sorunları ile ilgili olarak yeteri kadar gerekli detayları da içeren teşhis ve tedavi, çare ve çözüm yazılarımızı yazmaya devam ediyoruz…

İlgili yöneticiler de inatla görmemezlikten gelmeye devam ediyorlar…

Demek ki görevleri buymuş; “summun-bukmun-umyun” (sağır-dilsiz-kör) olmak!

Neyse…

Biz söz verdiğimiz üzere, kaldığımız yerden devam edelim…

Dediğimiz neydi?

“Gelecek yazılarımızda bu dört sorun ve çözümleri üzerinde duralım, inşallah…

  1. TÜRKİYE´NİN DÖRT SORUNU
  2. TÜRKİYE´DE DÖRT SORUNUN ÇÖZÜMÜ”.

Evet…

Türkiye´nin bugün dört önemli ve çözüm bekleyen sorunu vardır.

1

Yap-işlet-devret modeli ile yapılan yatırımlar bugün sorun olmaya başlamıştır.

Garantili yap-işlet-devret modelinin bugün ülkemize ne yükler yüklediğini biz değil, bir gazetenin (Sözcü gazetesinin) bir yazarı çok net ve açık bir dille anlatmıştır. Garanti kâr sağlamak faizdir. Onun da mahvedeceği Kur´an´da açıkça bildirilmiştir.

 

Yap-işlet-devret modelinin başka bir zararı, dışarıdan emek değil sermaye gelmektedir. Emek ise yurt içi sermayede kullanılmaktadır. Halk daha fazla ücret görünce işini gücünü bırakarak onlara işçilik yapmaktadır. Yatırım durunca köyler boşalmış, kasabalardaki dükkânlar kapanmış, kentlerdeki fabrikalar iflas etmiş ve iç tüketimi karşılayacak üretim olmamıştır. Bugünkü Türkiye´nin durumu budur.

Oysa yapılacak iş; yap-işlet modelinde yurt içi emek değil de yurt dışı emek istihdam edilmeli idi. Bunu sağlamak için de yabancı işçilere imkânlar tanımak ve onları Türkiye´ye taşımak olmalıydı. Uyarılarımıza rağmen yabancı işçinin Türkiye´ye girmesini engelleme siyasetine gidilmiştir. Daha önce eski Sovyetler, sonra Iraklılar, daha sonra Suriyeliler Türkiye´ye iltica etmiş ve bu sayede Türkiye şimdiye kadar nefes almıştır. Olan olmuştur.

Şimdi bu sorunu nasıl çözeceğimiz üzerinde durmalıyız.

Bu haftaki ikinci makalemizde bunun çözümünü sizlere arz edeceğiz. Onlar nasılsa okumuyorlar ve kör-dilsiz-sağır olmaya devam ediyorlar. Bizler, siz değerli okuyucularımızı Kur´an´ın çözümlerinden haberdar etmek istiyoruz.

 

2

Dış borç sorunu ikinci büyük sorundur.

Türkiye 1950´den beri borçlanmakta ve borcunu artırmaktadır. Borcunu borçla ödemektedir. Osmanlı İmparatorluğu´nu borçlandırarak yıktılar. Borç verdiler, verdiler ve sonunda ödeyemeyince “Duyun-u Umumiye” kurup devletin gelirlerine haciz koydular. Sonunda imparatorluk yıkıldı. Türkiye o borçları ancak 1950´de bitirdi. O zaman da Demokrat Parti´yi iktidar ettiler ve Türkiye´yi borçlandırmaya başladılar. Şimdi can boğaza dayanmıştır. Gerekli tedbirler alınmazsa Duyun-u Umumiye benzeri kurumlar oluşacak ve Cumhuriyet´e de son verilecektir. Her şeyden önce Türkiye çok zengin bir ülkedir. Gerekli tedbirleri aldıktan sonra iki yıl içinde borçları sıfırlar. Bunun nasıl olacağını bu haftaki ikinci makalemizde anlatacağız. AK Parti sağırlığını sürdürürse, beklenen Osmanlıların akıbetidir. AK Parti´nin bu hallere düşmesinden biz rahatsız oluyoruz, onlar ise derin uykudalar, «Uyan derin uykudan uyan» seslerini işitecek kulakları maalesef yok!

Türkiye´nin iki ana sorunu özetle böyle. Diğer iki ana sorun da şöyle:

3 / Enflasyon ülkemizin üçüncü sorunudur.

4 / Dördüncü sorun Türkiye´nin ekonomik kriz ile karşı karşıya gelmesidir.

Gelecek yazımızda Türkiye´nin bu iki önemli sorunu üzerinde de duralım, inşallah…





Çok Okunan Makaleler
Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; 15 Temmuz’a doğru: travmadan kurtulmak…
7.07.2017 131682 Okunma
Reşat Nuri Erol
Süleyman Karagülle - Altın Ekonomisine Geçiş
2.11.2013 33530 Okunma
2 Yorum 30.01.2016 22:15
Reşat Nuri Erol
T. C. 1921 ANAYASASI’nın Temel Maddeleri
22.02.2016 18787 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 07:19
Reşat Nuri Erol
Şeyma Yavuz ve MAKALESİ… İbn Haldun ve “MUKADDİME”Sİ…
1.07.2015 16686 Okunma
2 Yorum 03.07.2015 00:23
Reşat Nuri Erol
FAİZ imparatorluğu ve ROTHSCHİLD ailesi
29.03.2016 16644 Okunma
1 Yorum 29.03.2016 01:12
Reşat Nuri Erol
Ekrem Dumanlı, Mümtaz’er Türköne, Ali Bulaç ve İSLÂM/cı
2.07.2015 15711 Okunma
7 Yorum 23.07.2015 19:54
Reşat Nuri Erol
Yüz Yıl Önce - Yüz Yıl Sonra; ne değişti?
26.07.2015 15043 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 12:51
Reşat Nuri Erol
AKP’yi kim kuşa çevirdi, Erdoğan mı Davutoğlu mu?
26.06.2015 14910 Okunma
6 Yorum 08.07.2015 13:24
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları
29.07.2015 14823 Okunma
4 Yorum 30.07.2015 11:51
Reşat Nuri Erol
Çok önemli hatalar, çok önemli uyarılar ve…
7.10.2018 14814 Okunma
11 Yorum 09.10.2018 00:22
Reşat Nuri Erol
Kahramanlarım: Erbakan, Aliya, Muhammed Ali
7.06.2016 14700 Okunma
2 Yorum 07.06.2016 02:58
Reşat Nuri Erol
“Asâ Rabbukum En Yerhamekum…”
16.01.2017 14513 Okunma
9 Yorum 17.01.2017 12:20
Reşat Nuri Erol
Tarımda faiz, icra ve iflas
26.04.2010 14419 Okunma
Reşat Nuri Erol
Suriyeliler “sığınmacı/mülteci” mi, “muhacir” mi?
5.09.2015 14358 Okunma
3 Yorum 05.09.2015 17:56
Reşat Nuri Erol
İslam Tarihinde Anayasa; Medine Anayasası ve ...
14.10.2011 14180 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hayrettin Karaman; Âdil Düzen Nasıl Olmalıdır?
4.08.2015 14023 Okunma
3 Yorum 04.08.2015 21:11
Reşat Nuri Erol
Sömürü sermayesi ve kuyrukları tövbe ederse…
16.08.2015 13938 Okunma
4 Yorum 19.08.2015 00:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın Türkiye ve dünyadaki inkılâpları
23.02.2015 13789 Okunma
2 Yorum 25.02.2015 11:21
Reşat Nuri Erol
İkrazatçılık!
9.04.2010 13754 Okunma
Reşat Nuri Erol
Harun Ö. “İslâmcılk” yazıları-10; SAİD-İ NURSÎ
13.08.2015 13622 Okunma
3 Yorum 15.08.2015 17:32
Reşat Nuri Erol
Suruç bombası, sermaye-siyaset çatışması ve IŞİD
24.07.2015 13615 Okunma
2 Yorum 24.07.2015 07:35
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’İn İSLÂM-CILIK yazıları-2; ERBAKAN FAKTÖRÜ
29.07.2015 13613 Okunma
5 Yorum 30.07.2015 11:44
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre Adil Ekonomik Düzen’de VERGİ
14.03.2016 13080 Okunma
3 Yorum 14.03.2016 14:05
Reşat Nuri Erol
Adil Düzen dışında çözüm reçetesi olan var mı?
8.09.2015 13034 Okunma
2 Yorum 08.09.2015 07:11
Reşat Nuri Erol
Ve zekkir fe inne’z-zikrâ tenfeu’l-mü’minîne
10.08.2015 12849 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 22:44
Reşat Nuri Erol
R. Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Abdullah Gül
25.06.2015 12825 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 13:16
Reşat Nuri Erol
Çözüm “Âdil Kur’an Düzeni”dir
22.02.2015 12727 Okunma
5 Yorum 23.02.2015 21:48
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir’den “İSLÂM-CILIK” yazıları-9
10.08.2015 12570 Okunma
3 Yorum 11.08.2015 13:47
Reşat Nuri Erol
Sn. Cumhurbaşkanımıza ve ilgililere açık mektup!
1.08.2015 12462 Okunma
3 Yorum 02.08.2015 08:07
Reşat Nuri Erol
‘E LEYSE MİNKÜM RACULÜN REŞÎD’ (âyet)
14.09.2015 12435 Okunma
2 Yorum 14.09.2015 20:56
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ın “ADİL DÜZEN” Söyleminin Teorisi-1
3.03.2016 12425 Okunma
3 Yorum 06.03.2016 14:53
Reşat Nuri Erol
Ya-pa-ma-dı-lar… YA-PA-MA-YA-CAK-LAR…
1.06.2015 12423 Okunma
5 Yorum 02.06.2015 10:49
Reşat Nuri Erol
Anlatıp ve nasihat ediyoruz; dinleyip yapsalar…
3.08.2015 12385 Okunma
4 Yorum 03.08.2015 14:50
Reşat Nuri Erol
İkrazat yasal tefecilik!
9.04.2010 12376 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Sistem kurmak’ ve ‘hazin (vahim) durum’
9.01.2017 12301 Okunma
8 Yorum 23.01.2017 00:31
Reşat Nuri Erol
“Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhâmı”…
27.12.2018 12275 Okunma
9 Yorum 28.12.2018 08:15
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!
10.07.2015 12019 Okunma
2 Yorum 10.07.2015 06:06
Reşat Nuri Erol
7 Haziran’da oyumuzu bu şuur ile kullanalım
30.05.2015 11823 Okunma
3 Yorum 30.05.2015 16:30
Reşat Nuri Erol
“İSLÂM DÜZENİ” tüm insanlar içindir
5.05.2013 11823 Okunma
Reşat Nuri Erol
24. Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği Kongresi
1.12.2015 11728 Okunma
1 Yorum 01.12.2015 06:41
Reşat Nuri Erol
Sermayeye ve siyasilere önerimiz var
8.08.2015 11662 Okunma
3 Yorum 10.08.2015 20:14
Reşat Nuri Erol
Çağımızın Nuh’un Gemisi “ADİL KUR’AN DÜZENİ”dir
29.05.2015 11629 Okunma
4 Yorum 29.05.2015 18:44
Reşat Nuri Erol
Seçime kadar “AYG” uyarılarına devam…
20.09.2015 11520 Okunma
4 Yorum 20.09.2015 06:16
Reşat Nuri Erol
İdam, kısas, diyet, anayasa, şeriat, hukuk…
23.11.2012 11501 Okunma
Reşat Nuri Erol
Cennet karşılığı mal ve can ile cihad etmek
14.04.2013 11429 Okunma
Reşat Nuri Erol
‘Türkiye’de Değişim Yapmak Neden Bu Kadar Zor?’
3.02.2016 11361 Okunma
1 Yorum 03.02.2016 22:48
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi sonucundan alınacak dersler
9.06.2015 11338 Okunma
3 Yorum 15.06.2015 03:15
Reşat Nuri Erol
Sosyal tufan ve sömürünün çözümü Adil Düzen’dir
10.11.2015 11323 Okunma
2 Yorum 16.11.2015 07:22
Reşat Nuri Erol
Yine “biz” kazanacağız…
15.08.2015 11292 Okunma
2 Yorum 15.08.2015 15:00
Reşat Nuri Erol
İman, ilim, amel, fıkıh, fikir, zikir ve ekonomi
30.04.2014 11282 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an Ayında “KUR’AN DÜZENİ” hatırlatmaları-2
5.07.2015 11276 Okunma
2 Yorum 05.07.2015 11:49
Reşat Nuri Erol
Mustafa Deniz; Bu düzen adil değil
4.08.2015 11216 Okunma
4 Yorum 04.08.2015 21:06
Reşat Nuri Erol
ADİL DÜZEN ‘gönüllü’ mü , ‘zorla’ mı gelsin?
16.01.2016 11207 Okunma
2 Yorum 16.01.2016 22:08
Reşat Nuri Erol
‘Sosyal Tufan’a karşı ‘Adil Düzen Gemisi’ inşa ed
27.12.2014 11179 Okunma
4 Yorum 25.05.2015 09:49
Reşat Nuri Erol
Başkanlık sistemi değil, “Adil Düzen” gelmelidir
20.06.2015 11176 Okunma
3 Yorum 20.06.2015 20:30
Reşat Nuri Erol
VakıfBank “FAİZSİZ BANKA” olmalıdır
25.03.2015 11171 Okunma
2 Yorum 05.04.2015 18:14
Reşat Nuri Erol
Esbaba tevessül eder, sonra tevekkül ederiz...
7.09.2014 11156 Okunma
Reşat Nuri Erol
Aliya İzzetbegoviç: ‘Kur’an edebiyat değil, hayattır’-4
10.12.2015 11150 Okunma
2 Yorum 10.12.2015 22:22
Reşat Nuri Erol
AK Parti ya “gömlek giyecek” ya da silinecek
28.06.2015 11136 Okunma
3 Yorum 02.07.2015 12:56
Reşat Nuri Erol
Değişim devam ediyor VE LÂ GÂLİBE İLLALLAH
2.04.2016 11056 Okunma
1 Yorum 02.04.2016 12:53
Reşat Nuri Erol
Soru-yoruma cevap ve bir aileden gelen yorum
12.08.2015 11051 Okunma
4 Yorum 14.08.2015 07:17
Reşat Nuri Erol
15 Temmuz: Teşhis ve Tedavi; KUR’AN VE İLİM ile
28.08.2016 10955 Okunma
2 Yorum 29.08.2016 20:48
Reşat Nuri Erol
Faiz meselesi, bankalar ve çözüm önerileri-3
16.02.2015 10920 Okunma
2 Yorum 16.02.2015 08:34
Reşat Nuri Erol
İslâm hukuku, Batı hukuku ve olumsuz etkisi
9.02.2016 10905 Okunma
1 Yorum 09.02.2016 08:10
Reşat Nuri Erol
HIZIRLA KIRK SAAT
30.12.2015 10776 Okunma
1 Yorum 31.12.2015 13:01
Reşat Nuri Erol
IMF’nin alternatifi nedir?
13.03.2010 10737 Okunma
Reşat Nuri Erol
MEHMET HİKMETUMUT ve KUR’AN VE İLİM 819. Hafta Seminer
4.07.2015 10697 Okunma
4 Yorum 05.07.2015 14:31
Reşat Nuri Erol
ÜSKÜDAR SOHBETLERİ-2 İSLAM MEDENİYETİ VAKFI
7.04.2016 10664 Okunma
1 Yorum 07.04.2016 23:36
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı anlamak, yapılması gerekenleri yapmaktı
6.03.2015 10619 Okunma
1 Yorum 06.03.2015 07:26
Reşat Nuri Erol
Prof.S.Tekir: GÜÇLÜ PARA veya PARANIN GÜCÜ
1.09.2016 10615 Okunma
1 Yorum 01.09.2016 09:51
Reşat Nuri Erol
“SOSYAL TUFAN” dediğimiz, İŞTE BUDUR!
23.05.2016 10588 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:09
Reşat Nuri Erol
ÇARE VE ÇÖZÜM KUR’AN’DA
31.05.2015 10573 Okunma
2 Yorum 15.07.2015 07:10
Reşat Nuri Erol
“Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!”
4.09.2015 10564 Okunma
1 Yorum 04.09.2015 06:00
Reşat Nuri Erol
Erbakan’a göre “Selem Senedi Karşılığı Kredi”
13.03.2016 10518 Okunma
1 Yorum 13.03.2016 08:53
Reşat Nuri Erol
Çözüm Süreci ve HDP’nin önemli hatası
10.08.2015 10460 Okunma
2 Yorum 11.08.2015 15:48
Reşat Nuri Erol
Seçime giderken oynanan oyunlara dikkat!
12.09.2015 10358 Okunma
3 Yorum 13.09.2015 06:45
Reşat Nuri Erol
Toprak, tarım ve ‘tarım stratejisi’
26.04.2010 10322 Okunma
Reşat Nuri Erol
Harun Özdemir'den Doğu Perinçek yazısı!
25.10.2015 10286 Okunma
1 Yorum 25.10.2015 20:22
Reşat Nuri Erol
Kooperatif sistemi ile ‘ortaklık sistemi’ gelmekte
17.11.2018 10265 Okunma
5 Yorum 30.11.2018 11:55
Reşat Nuri Erol
H. Özdemir’in İSLÂMCILIK yazıları: Atatürk İslâmcılığı
18.10.2015 10139 Okunma
1 Yorum 18.10.2015 10:45
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 828. hafta seminer notlarından…
30.08.2015 10080 Okunma
3 Yorum 30.08.2015 11:50
Reşat Nuri Erol
KUR’AN ayetleri, Kadıhan, Hülagû ve HALEP!
19.12.2016 10042 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 10:27
Reşat Nuri Erol
7 Haziran Seçimi, sorunlar ve mucize Kur’an-1
13.06.2015 10035 Okunma
2 Yorum 14.06.2015 07:41
Reşat Nuri Erol
Sermaye dünyayı ne hâle getirdi; ne yapmalıyız?
30.11.2012 10023 Okunma
Reşat Nuri Erol
Hukuk Düzeni
21.04.2013 9971 Okunma
Reşat Nuri Erol
Prof.Dr.Sabri TEKİR: TÜRKİYE VARLIK FONU
10.02.2017 9962 Okunma
3 Yorum 12.02.2017 20:52
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM bütün sorunları çözer
19.05.2015 9950 Okunma
1 Yorum 19.05.2015 11:17
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi ve Ortaklık Sistemi Bankaları
22.10.2018 9916 Okunma
4 Yorum 30.11.2018 08:26
Reşat Nuri Erol
“Millî Görüş ve Adil Düzen” olmadan bu kadar!
2.10.2015 9816 Okunma
1 Yorum 02.10.2015 07:02
Reşat Nuri Erol
MİLLÎ GAZETE için her gün bir şey yapmak
14.01.2016 9763 Okunma
4 Yorum 24.01.2016 23:20
Reşat Nuri Erol
Yargı sorununun çözümü hakemlik sistemidir
19.02.2014 9719 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan’ı Adil Düzen’den vazgeçirme raporu (tekrar)
2.12.2018 9669 Okunma
3 Yorum 02.12.2018 12:05
Reşat Nuri Erol
S. Karagülle; BİR İLİM ADAMININ ERBAKAN TAHLİLİ...
4.08.2015 9662 Okunma
2 Yorum 04.08.2015 21:35
Reşat Nuri Erol
Şehit MEHMET HİKMETUMUT’u anlatamamak!-2
11.07.2015 9635 Okunma
1 Yorum 11.07.2015 03:53
Reşat Nuri Erol
Evet… Asrın idrâkine söyletmeliyiz İSLÂM’ı…
17.03.2018 9511 Okunma
1 Yorum 17.03.2018 07:18
Reşat Nuri Erol
H.Özdemir yazıları; Ak Parti İslamcı mı?
1.08.2015 9492 Okunma
3 Yorum 01.08.2015 16:33
Reşat Nuri Erol
Seçim sonucu ne olursa olsun, Asıl Yapılması Gereken
1.11.2015 9465 Okunma
1 Yorum 01.11.2015 06:05
Reşat Nuri Erol
Gece, saat üç; bir, iki, üç (yazı)! Ve (dördüncü yazı)
15.12.2016 9461 Okunma
1 Yorum 15.12.2016 02:49
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 738. Hafta Semineri’nden
17.11.2013 9455 Okunma
Reşat Nuri Erol
KUR’AN VE İLİM 888. Hafta Seminerinden…
15.11.2016 9382 Okunma
3 Yorum 16.11.2016 12:41


© 2025 - Akevler