Büyüklere ve 18 yaşındakilere masallar
Kongre ile doğrudan veya dolaylı olmak üzere ay başından beri on yazı yazdık ve “büyüklere anlatılan masalların” ülkemizin “TEMEL MESELELERİ” ile ilgili “temenniler” içermekten öteye gitmediğini dile getirdik. Elbette her zaman olduğu gibi “ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZİ” de sıraladık, yazdık, hatırlattık. Şimdilik yapabildiğimiz sadece bu kadar!
Biz hatırlatma yaparken, “MASALCILAR” bu sefer gençlere yönelik “18 yaşında milletvekili masalı” anlatmaya başladılar: AKP 18, CHP 21, diğerleri bilmem ne yaşı diyor!
Önümde bir haber, haber başlıkları şöyle: “18’LİK VEKİL BİR MASAL MI? / AK Parti 18’likleri Meclis’e sokmakta samimi mi?” Ve sorular: “2003 yılında seçilme yaşını 25’e indiren AK Parti’nin 25 yaşında ve 40 yaşın altında toplam kaç vekili var?”
Haberden sadece bir ara başlık aktarayım:
“AK Parti’nin 30 yaşın altında sadece 1 vekili var!”
NOKTA.
***
On seneden beri bıkıp usanmadan, sabır ve de sebatla yazdık; ülkemizin ve bütün dünyanın “SOSYAL TUFAN” seviyesindeki sorunları “ÇARE VE ÇÖZÜM” bekliyorken…
Üç dönemden beri “ANAYASA ÇOĞUNLUĞU” ile iktidarda olanlar da bıkıp usanmadan “BÜYÜKLERE VE GENÇLERE MASALLAR” anlatmaya devam ediyorlar!!!
Ne diyelim?
Allah yeniden Hakk’a dönüş, hidayet, feraset ve nasuh tövbeler ihsan eylesin…
***
Mesele çalışma arkadaşımız Lütfi Hocaoğlu’nun da bu haftaki çalışmasında dikkatini çekmiş ve önemli hatırlatmalar yapmasına vesile olmuş.
“On sekiz yaş / El insaf!!!
Başbakan gündemi istediği zaman değiştiriyor. Hiç zorlanmıyor. En son “On sekiz yaşındakiler seçebildiğine göre seçilebilmeliler” dedi. Bu söylemin değişik amaçları var. En önemli amacı on sekiz yaşındakilere seçilme hakkı vererek, onların genç egolarını okşayarak oylarını almak. Eğer bir parti buna karşı çıkarsa seçim öncesi o partinin on sekiz yaşındakilere değer vermediğini söyleyecek. Kimse karşı çıkmazsa da şimdiye kadar on sekiz yaşına seçilme hakkını vermeyi ilk defa kendilerinin getirdiğini söyleyecek. Her halükarda kârlı olacak.
Ancak burada bir sıkıntı ortaya çıkıyor. AK Parti on sekiz yaşında aday gösterecek mi? Göstermezse bu sözünün altında kalacak. Gösterse kimi gösterecek? Gösterdiği çocukcağıza kim oy verecek?
Eğer Başbakan on sekiz yaşındakilerin yasama faaliyetinde bulunabileceklerine gönülden inanıyorsa, bir iki tane on sekiz yaşında müsteşar alsın, işlerini onlara danışsın önce. Sonra partisinin gençlik kollarını kaldırsın. Ne gereği var gençlik kollarının. Nasıl olsa on sekiz yaşındakiler yaşlılarla beraber yasa çıkarabiliyorlarsa, o özelliklere sahiplerse, gençlik kollarına da gerek yok. Doğrudan teşkilatta çalıştırsın. Hattâ en azından iki üç tanesini il başkanı yapsın. Bakalım on sekiz yaşındaki çocukcağızın emrine girecek mi il teşkilatındaki koca koca amcaları, dedeleri?
Görecek miyiz mecliste münazara yaptığını zanneden, konunun derinliklerine vakıf olamayan, sadece bir fikri savunmak için savunan yavrucukları? Görecek miyiz Başbakanın vitrin süslerini? Seyredecek miyiz komediyi?
Yoksa meclis sıralarında yanlarında oturan amcaları, dedeleri konuşmak için izin isteyen o çocukların kafasını okşayıp “Sen hele otur, konuşma yavrum, büyüyünce konuşursun” diyecekler mi?
Yoksa o çocukcağızlar akıllı telefonları ile sanal ortama şakırken mecliste ne konuşulduğundan bihaber “el kaldırıcı” görevini mi yapacaklar?
“El insaf!!!” demek bile yetmiyor bu çok zekice (!) teklife.”