Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1199
Rum Suresi Tefsiri 11. Ayet
14.01.2023
321 Okunma, 0 Yorum

RÛM SÛRESİ - 6. Hafta

 

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

اللَّهُ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ (11)

Allah, yaratmayı başlatır sonra onu iade eder sonra O’na döndürüleceksiniz. (11)

 

İsim cümlesi

Haber

Mübteda

Ma'tûf
Fiil cümlesi

Atıf harfi

Ma'tûf
Fiil cümlesi

Atıf
harfi

Ma'tûfun aleyh
Fiil cümlesi

Nâib-i fâil

Fiil

Mefûlün bih GS

Fâil

Mefûlun bih

Fiil

Mefûlun bih

Fâil

Fiil

و

تُرْجَعُونَ

إِلَيْهِ

ثُمَّ

هُوَ

هُ

يُعِيدُ

ثُمَّ

الْخَلْقَ

هُوَ

يَبْدَأُ

اللَّهُ

اللَّهُ: “Allah” demektir. Alemlerin rabbinin özel ismidir. İsim cümlesinde mübtedadır. Arkasından O’nunla ilgili haber veren birbirine atfedilmiş üç cümle vardır. Her cümlede Allah’a raci olan bir zamir vardır. Bu zamir mübteda ile haber arasındaki bağlantıyı sağladığından bu zamire rabıt zamiri denir. يَبْدَأُ الْخَلْقَ ve يُعِيدُهُ cümlelerinin fâili olan müstetir هُوَ (Türkçede gizli özne denir), إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ cümlesindeki هُ zamirleri rabıt zamirleridir.

يَبْدَأُ: “Başlatır” demektir. بدء kökündendir. Üçüncü bâbdan üçüncü şahıs tekil muzari merfu malum fiildir. Bu kökten fiil üçüncü bâb ve if’âl bâbından olmak üzere iki bâbdan gelir. Bu fiilde mutlaka bir mastar mef’ûl vardır. Bazen mahzuf olur (söylenmez), bazen zahir olur (söylenir) ama her zaman vardır. O mastarla olan fiile başlamak anlamındadır. Ancak ilk defa başlamayı ifade etmez, daha önce yapılmış bir fiilin tekrar başlatılmasını ifade eder. Halk’a başlamak demek yaratmaya başlamak demektir. Ancak ilk defa halk’a başlamak değildir. İade ile kullanılırsa başlatılan fiilin bittikten sonra tekrar yeniden başlatılacağını ifade eder. Bir fiilin daha önce hiç yapılmadan ilk defa başlatılmasını ifade eden بدع köküyle yakın akrabalığı vardır.

بدع ilk başlangıçken بدء sonraki başlangıçlardır.

بَدِيعُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ

Göklerin ve yerin (Kâinatın) ilk defa ortaya çıkarıcısı (Bakara 117, Enam 101)

قُلْ مَا كُنْتُ بِدْعًا مِنَ الرُّسُلِ

De ki ben resullerden ilk ortaya çıkan değilim. (Ahkâf 9)

رَهْبَانِيَّةً ابْتَدَعُوهَا مَا كَتَبْنَاهَا عَلَيْهِمْ إِلَّا ابْتِغَاءَ رِضْوَانِ اللَّهِ

Ruhbanlık, onlara yazmadığımız, yalnızca Allah rızasını aramak için onu kendi kendilerine ilk defa ortaya çıkardılar. (Hadid 27)

Bu ayetlerde بدع kökünün ilk defa başlatmayı ifade ettiği anlaşılmaktadır. Evreni Allah ilk defa ortaya çıkarmıştır. Sonra bu ortaya çıkardığından yaratmıştır.

Büyük patlama teorisine göre evren 13,8 milyar yıl önce tek ve belirsiz bir hacme sahip bir tekillikten hızla genişleyerek bugünkü halini almıştır. Tekillikler bir hacmi olmayan sonsuz yoğunluğa sahip noktalardır. Kara delikler bu tekilliklere örnektir. İşte bu ilk tekillik ilk defa başlatılandır (بَدِيعُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ). Bu tekillikten evren aniden genişlemiştir (أَوَلَمْ يَرَ الَّذِينَ كَفَرُوا أَنَّ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضَ كَانَتَا رَتْقًا فَفَتَقْنَاهُمَا). Teoriye “büyük patlama” dense de gerçekte bir patlama yoktur. Ani bir genişleme vardır. Bu patlama ismini teoriyi ileri sürenler değil teoriyle alay eden bir bilim adamı vermiştir. İşte bu tekillikten evren yaratılmıştır. خَلْق yani yaratma başka bir malzemeden bir şey oluşturmadır. خَلَقَ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضَ (gökleri ve yeri yarattı) denildiğine göre başka bir malzemeden evren yaratılmalıdır ki bu malzeme o ilk tekilliktir.

Kuran’da hem üçüncü bâbdan hem de if’âl bâbından gelen بدء kökünden olan bu fiil üçüncü bâbdan if’âl babına geçince sayruret ifade eder. Fâilin fiili başlattığı halde olmasını ifade eder.

إِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعِيدُ

Kesinlikle O, O başlatır ve iade eder. (Buruc 13)

أَوَلَمْ يَرَوْا كَيْفَ يُبْدِئُ اللَّهُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ

Allah’ın yaratmayı nasıl başlattığını sonra onu iade ettiğini hiç görmediler mi? (Ankebut 19)

Bu ayetlerde if’âl bâbından gelmiştir. Sayruret ifade etmektedir.

الْخَلْقَ: “Yaratmak” demektir. Mastardır. يَبْدَأُ fiilinin mef’ûlüdür. Var olan başka bir şeyden, şeylerden yeni bir şey üretmek manasındadır.

يَبْدَأُ الْخَلْقَ: “Yaratmayı başlatır” demektir.

ثُمَّ: “Sonra” demektir. Atıf harfidir. Cümleleri birbirine atfeder. Burada يَبْدَأُ الْخَلْقَ cümlesine يُعِيدُهُ cümlesini atfetmiştir. Bu atıf harfi ma’tûfun aleyhle ma’tûf arasında oluşun sırasını gösterir, buna “tertip” denir. Önce ma’tufun aleyh, sonra ma’tûf gelir. Bu nedenle sümme ile yapılan atıfta ma’tûf ile ma’tûfun aleyh yer değiştiremez. Zamansal olarak peşi sıra oluşu göstermez, arada belirli bir zaman geçmiştir. Bu nedenle “takip etkisi yoktur”. Bu arada boşluk olmasına “terahi” (تَرَاخِي) denir. İş yapmada ma’tûfun aleyh ile ma’tûf arasındaki boşluğun belirli bir süresi yoktur, duruma göre bu süre değişir. Kısa bir süre olabileceği gibi uzun bir süre de olabilir.

Atıf fâsı (فَ) da zamansal ilişki için gelir. Atıf fâsına tertip ve takip fâsı da denir. ثُمَّ gibi ma’tûfun aleyhle ma’tûf arasında oluşun sırasını gösterir (tertip) ve ma’tûf ile ma’tûfun aleyh yer değiştiremez. ثُمَّ den farklı olarak zamansal olarak peşi sıra oluşu gösterir. Buna “takip” denir. İş yapmada ma’tûfun aleyh ile ma’tûf arasında bir boşluk yoktur, ma’tûf ma’tûfun aleyhten hemen sonra gerçekleşmiştir.

يُعِيدُ: “İade eder, geri döndürür” demektir. Birinci bâbdan عَادَ - يَعُودُ şeklinde daha önceden ayrıldığı yere geri dönmek, başlangıçtaki durumuna dönmek manasındadır. Lazım fiildir. Birinci bâb if’âl bâbına (أَعادَيُعِيدُ) tadiye etkisi ile gelir. Geri döndürmek, iade etmek anlamına gelir.

هُ: “O” demektir. Mensub muttasıl zamirdir. الْخَلْقَ ya racidir.

يُعِيدُهُ: “Onu iade eder” demektir. Fâili müstetir (gizli) هُوَ dir. Allah’a racidir. “Yaratmayı ilk haline döndürür” demektir. Yaratmayı başlatır ve sonra ilk haline döndürür.

يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ da bir şeyi, birini yaratma ifadesi geçmemektedir. Bu durumda şunu sorabiliriz: buradaki الْخَلْقَ neyi ifade ediyor? Başında harf-i tarifle (ال) gelen bir mastardır. Bu harf-i tarif ya özel bir yaratılışı ifade eder ya da tüm yaratılışları ifade eder.

الَّذِي أَحْسَنَ كُلَّ شَيْءٍ خَلَقَهُ وَبَدَأَ خَلْقَ الْإِنْسَانِ مِنْ طِينٍ

Yarattığı her şeyi en iyi yapandır ve insanı yaratmaya tinden başladı. (Secde 7)

Bu ayette özel bir yaratılışın, insanın yaratılışının başlangıcı ifade edilmektedir.

كَمَا بَدَأَكُمْ تَعُودُونَ

Sizi başlattığı gibi avdet edersiniz. (Araf 29)

Burada ise بَدَأَ fiilinin mef’ûlü olan mastar hazf edilmiştir. Bu mastar خَلْق (yaratma) olabilir veya مَحْيَى (yaşam) olabilir. بَدَأَ خَلْقَكُمْ (sizin yaratılmanızı başlattı) veya بَدَأَ مَحْيَاكُمْ (sizin yaşamanızı başlattı) anlamındadır. Bu ayette iade edilirsiniz demiyor. Avdet edersiniz diyor.

Buna göre Allah’ın iade etmesi başlangıçtaki yaşatmanın aynısı değil, bir benzeri olarak gerçekleşiyor. İade edilen kendiliğinden iade oluyor demektir. Eğer biz iade ediliyor olsaydık ayette تُعَادُونَ (iade edilirsiniz) şeklinde gelirdi. İade edilen yaratmadır. Yaşatmanın iadesiyle yaşatılan avdet etmektedir.

İnsan cenin iken yaşatılmasına başlanmış olur. Ruh ile beden bağlanmış olur. Sonra ölümle ruh ve beden arasındaki bağ kopmuş olur. Baas yevminde zamansızlık içindeki ruh ölen bedenin ölmeden önceki haline bağlanır. Bu da avdettir. Bu otomatik bir şekilde gerçekleşir. Bu nedenle تُعَادُونَ (iade edilirsiniz) şeklinde değil تَعُودُونَ (avdet edersiniz) şeklinde gelmiştir. Aynısı değil benzeri olduğu için كَ (gibi) ile gelmiştir. İlkinde ruh cenine bağlanmış, ikincisinde ise ölmeden hemen önceki bedene bağlanmıştır.

فَالْتَقَمَهُ الْحُوتُ وَهُوَ مُلِيمٌ (142) فَلَوْلَا أَنَّهُ كَانَ مِنَ الْمُسَبِّحِينَ (143) لَلَبِثَ فِي بَطْنِهِ إِلَى يَوْمِ يُبْعَثُونَ (144)

Kınar halde iken balık onu lokmaladı. Eğer o tesbih edenlerden olmasaydı baas edildikleri güne kadar onun karnında kalacaktı. (Saffat 142-144)

Bu ayetlerde Yunus Peygamberin balığın karnında baas gününe kadar kalması demek o zamanda ölüp baas gününde ruhunun balığın karnında olduğu o zamandaki bedenine bağlanması demektir. Bu ayetlerde anlatılan Yunus Peygamberin avdetidir.

بَدَأَ خَلْقَ الْإِنْسَانِ مِنْ طِينٍ cümlesinde ise insan türünün yaratılmasının başlangıcı vardır ama insan türünün iadesi yoktur. Eğer iade olsaydı türün yeniden yaratılması söz konusu olacaktı. Oysa her insan tek tek avdet edecektir, öldükleri zamanda yeniden ruh beden ilişkisi başlayacak ve hayat bulacaklardır.

يَوْمَ نَطْوِي السَّمَاءَ كَطَيِّ السِّجِلِّ لِلْكُتُبِ كَمَا بَدَأْنَا أَوَّلَ خَلْقٍ نُعِيدُهُ وَعْدًا عَلَيْنَا إِنَّا كُنَّا فَاعِلِينَ

Kitaplar için göğü kayıt defterlerinin dürüldüğü gibi düreceğimiz gün… İlk yaratmaya başladığımız gibi onu iade ederiz. Üzerimize bir vaad… Kesinlikle biz yapanlarız. (Enbiya 104)

Bu ayette ise ilk yaratılışın başlatılması gibi onun iade edilmesi vardır. İlk yaratılışın iadesi değil, ilk yaratılışın başlatılması gibi iadesi vardır. Ona benzeyecek ama aynısı olmayacaktır. Buradaki ilk yaratılışın ne olduğu ayrı bir inceleme konusudur. Ancak ifadenin gelişinden ve iade edilenin başlatılana benzemesinden dolayı ve cümlenin öncesinden ilk yaratılışın dünya hayatıyla ilgili yaratılış, iade edilenin ise ahiret ile ilgili yaratılış olduğunu düşündürtmektedir.

Bunlara göre يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ daki الْخَلْقَ nın hangi yaratılışı ifade ettiği öncesi ve sonrasından anlaşılmalıdır. Bütün geçtiği ayetlerde de bu şekilde değerlendirilmelidir.

إِنَّهُ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ لِيَجْزِيَ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ بِالْقِسْطِ

Kesinlikle O, yaratmayı başlatır sonra iman eden ve salih amel edenlere ölçütle karşılık vermesi için onu iade eder. (Yunus 4)

Bu ayette ayetin devamından iman edenlere verilecek karşılıkların yeniden yaratılması olduğu anlaşılmaktadır.

ثُمَّ: “Sonra” demektir. Atıf harfidir. يُعِيدُهُ cümlesine إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ cümlesini atfetmektedir.

إِلَى: “-e” demektir.

هُ: “O” demektir. Mecrur muttasıl zamirdir. Allah’a raci olan rabıt zamiridir.

إِلَيْهِ: “O’na” demektir.

تُرْجَعُونَ: “Döndürüleceksiniz” demektir. “Başlangıç noktanıza, geldiğiniz yere geri döndürüleceksiniz” demektir. Meçhul (edilgen) fiildir. رجع kökünden ikinci bâbdan gelmektedir. Bu kökün bir özelliği vardır. Hem lazım (geçişsiz) hem de müteaddidir (geçişli). Lazım fiiller mef’ûl almazlar yani fiilden etkilenen fiili yapanın kendisidir, etkilenen başka birisi yoktur. Müteaddi fiillerde ise fâilin yaptığı fiilin etkilediği bir mef’ûl vardır. Bu kök aynı bâbdan geldiği halde hem lazım hem de müteaddi olabilmektedir. Fark mastardadır.

 

Mastar

Muzari

Mazi

Lazım

رُجُوع

يَرْجِعُ

رَجَعَ

Müteaddi

رَجْع

يَرْجِعُ

رَجَعَ

Ayetlerde lazım ve müteaddi geçişlere örnek verecek olursak:

 

Ayette geçiş

Anlam

Lazım

لَمَّا رَجَعُوا إِلَى أَبِيهِمْ قَالُوا يَاأَبَانَا مُنِعَ مِنَّا الْكَيْلُ

Babalarına döndüklerinde dediler ki “Ey babamız, keyl bizden men edildi”. (Yusuf 63)

Burada fiil lazımdır. Mef’ûlü yoktur. Kendileri dönmüşlerdir.

Müteaddi

رَجَعْنَاكَ إِلَى أُمِّكَ كَيْ تَقَرَّ عَيْنُهَا وَلَا تَحْزَنَ

Gözü aydın olsun ve hüzünlenmesin diye seni annene döndürdük. (Taha 40)

Burada fiil müteaddidir. Mef’ûlü كَ (sen) zamiridir, döndürülendir.

Burada تُرْجَعُونَ meçhul fiildir ve bu nedenle lazım olamaz, müteaddi olmak zorundadır. Bu nedenle müteaddi meçhul olarak manası “döndürülürsünüz” şeklindedir.

 

Mastar

Müteaddi Malum

Döndürme

Müteaddi Meçhul

Döndürülme

Lazım Malum

Dönme

Lazım Meçhul

Lazım ve meçhul bir arada olmaz

 

Yalnız bu ayette تُرْجَعُونَ nin dört ayrı kıraati olduğu görülmektedir.

Şerh

Kelime

Ravi

Kari

(تُرْجَعُونَ) بتاء مضمومة وبفتح الجيم

تُرْجَعُونَ

متفق عليه

نافع المدني

(تُرْجَعُونَ) بتاء مضمومة وبفتح الجيم

تُرْجَعُونَ

متفق عليه

ابن كثير المكي

(يُرْجَعُونَ) بياء مضمومة وبفتح الجيم

تُرْجَعُونَ

متفق عليه

أبو عمرو بن العلاء

(تُرْجَعُونَ) بتاء مضمومة وبفتح الجيم

تُرْجَعُونَ

متفق عليه

ابن عامر الدمشقي

(يُرْجَعُونَ) بياء مضمومة وبفتح الجيم

تُرْجَعُونَ

شعبة

عاصم الكوفي

(تُرْجَعُونَ) بتاء مضمومة وبفتح الجيم

تُرْجَعُونَ

حفص

عاصم الكوفي

(تُرْجَعُونَ) بتاء مضمومة وبفتح الجيم

تُرْجَعُونَ

متفق عليه

حمزة الكوفي

(تُرْجَعُونَ) بتاء مضمومة وبفتح الجيم

تُرْجَعُونَ

متفق عليه

الكسائي الكوفي

(تُرْجَعُونَ) بتاء مضمومة وبفتح الجيم

تُرْجَعُونَ

متفق عليه

أبو جعفر

(يَرْجِعُونَ) بياء مفتوحة وبكسر الجيم

تُرْجَعُونَ

روح

يعقوب

(تَرْجِعُونَ) بتاء مفتوحة وبكسر الجيم

تُرْجَعُونَ

رويس

يعقوب

(تُرْجَعُونَ) بتاء مضمومة وبفتح الجيم

تُرْجَعُونَ

متفق عليه

خلف العاشر

Bu kıraatlerdeki geçişlilik ve anlamları şöyledir:

Kıraat

Geçişlilik

Etkenlik

Anlam

تُرْجَعُونَ

Müteaddi

(Geçişli)

Meçhul

(Edilgen)

Döndürülürsünüz

(رَجْع edilirsiniz)

يُرْجَعُونَ

Müteaddi

(Geçişli)

Meçhul

(Edilgen)

Döndürülürler

(رَجْع edilirler)

تَرْجِعُونَ

Lazım

(Geçişsiz)

Malum

(Etken)

Dönersiniz

(رُجُوع olursunuz)

يَرْجِعُونَ

Lazım

(Geçişsiz)

Malum

(Etken)

Dönerler

(رُجُوع olurlar)

Böylece dört ayrı kıraatle dört ayrı anlam sağlanmış olmaktadır.

إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ: “O’na döndürüleceksiniz” demektir. Dört ayrı kıraati ayrı ayrı olarak değerlendirirsek:

Kıraat

Anlam

إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ

O’na döndürüleceksiniz

إِلَيْهِ يُرْجَعُونَ

O’na döndürülecekler

إِلَيْهِ تَرْجِعُونَ

O’na döneceksiniz

إِلَيْهِ يَرْجِعُونَ

O’na dönecekler

Allah’a döneceksiniz, dönecekler, döndürüleceksiniz, döndürülecekler.

يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ: “Yaratmayı başlatır sonra onu iade eder sonra O’na döndürüleceksiniz” demektir.

اللَّهُ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ: “Allah, yaratmayı başlatır sonra onu iade eder sonra O’na döndürüleceksiniz” demektir.

O’na döndürüleceksiniz ifadesiyle Allah’ın başlattığı ve iade edeceği yaratmanın bizim O’na döndürülmemizle ilgili olan yaratma olduğunu anlıyoruz. Evrenin yaratılmasından, bizim ihtiyacımız olan her şeyin yaratılması bu yaratmanın içindedir. Sonra iade edilmesi demek yeniden hayat bulacağımız ikinci yaşamamızın ilk yaşamamıza benzemesindendir. Bu nedenle başlatılan yaratma dünya hayatındaki özel bir yaratılma, iade edilen yaratılma ise ahiretteki özel bir yaratılmadır. Bu yaratılma canlıların ve dolayısıyla insanın yaratılmasıdır.

كُنْتُمْ أَمْوَاتًا فَأَحْيَاكُمْ ثُمَّ يُمِيتُكُمْ ثُمَّ يُحْيِيكُمْ ثُمَّ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ

Ölülerdiniz de size hayat verdi sonra sizi öldürecek sonra size hayat verecek sonra O’na döndürüleceksiniz. (Bakara 28)

Bu ayette de görülmektedir ki döndürülme öncesinde ilk hayat ve ardından ikinci hayat vardır. Bu da Rûm suresindeki bu başlatılan yaratmanın canlıların yaratılması olduğunu desteklemektedir.

Allah’a döndürülme veya Allah’a dönme yaratılışın iadesinden bir nevi ikinci yaratılıştan, insanlar için ise ikinci hayattan sonradır. Arada ثُمَّ vardır. İkinci ihyadan sonra bir dönem vardır. Bu dönem baas yevmi ve din yevmidir. Bu dönem ve rücu insanların diri olarak geçirecekleri dönemdir. Peki, rücu döneminde ne olacaktır? İlk hayatta yapılan amellerin karşılıkları görülecektir. İlk hayatımıza başlarken alacaklı veya borçlu değiliz. Râci’ (رَاجِع) veya mercu’ (مَرْجُوع) olduğumuzda da alacaklılar alacaklarını Cennette almak için, borçlular borçlarını Cehennemde ödemek için Cennet ve Cehenneme sevk edilecekler ve oralarda yaşayacaklardır. Böylece başlangıçtaki durumumuza dönmüş oluruz. İşte Allah’a dönme veya döndürülme budur. Sonrasında ne olacağını ise bilmiyoruz. Ahiretten sonraki yaşamların nasıl olacağını bilemiyoruz. İnsanlar ikinci hayatlarında gelişecekler ve giderek daha üstün özellikler kazanacaklardır. Bizim ilk hayatımızı ilkokul gibi düşünün. İlkokuldaki bir öğrenciye türev, integral, logaritma anlatamazsınız, anlamazlar. İşte bize de Cennet ve Cehennem sonrası hayatlar anlatılmamaktadır. Çünkü anlayamayız. Hep bir sonraki anlatılacaktır. Çünkü insanlar ahirette gelişeceklerdir, ilerleyeceklerdir. Her ilerlemede ancak bir sonraki dönemi anlarlar. Tıpkı ilkokuldan doktoranın sonuna kadar ilerlerken her seferinde bir adım ilerisini öğrenerek ilerlememiz gibidir.

 

 

Yalova, Teşvikiye

14 Ocak 2023

M. Lütfi Hocaoğlu

 






Tüm Seminerler
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1248
Lokman Suresi Tefsiri 14. Ayet
20.04.2024 72 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1247
Lokman Suresi Tefsiri 13. Ayet
13.04.2024 128 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1246
Lokman Suresi Tefsiri 12. Ayet
6.04.2024 61 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1245
Lokman Suresi Tefsiri 11. Ayet
30.03.2024 87 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1244
Lokman Suresi Tefsiri 10. Ayet
16.03.2024 93 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1243
Lokman Suresi Tefsiri 8-9. Ayetler
9.03.2024 76 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1242
Lokman Suresi Tefsiri 7. Ayet
24.02.2024 105 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1241
Lokman Suresi Tefsiri 6. Ayet
17.02.2024 71 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1240
Lokman Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
10.02.2024 116 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1239
Rum Suresi Tefsiri 60. Ayet
27.01.2024 136 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1238
Rum Suresi Tefsiri 59. Ayet
20.01.2024 135 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1237
Rum Suresi Tefsiri 58. Ayet
6.01.2024 171 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1236
Rum Suresi Tefsiri 57. Ayet
30.12.2023 184 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1235
Rum Suresi Tefsiri 56. Ayet
16.12.2023 236 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1234
Rum Suresi Tefsiri 55. Ayet
25.11.2023 217 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1233
Rum Suresi Tefsiri 54. Ayet
11.11.2023 245 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1232
Rum Suresi Tefsiri 53. Ayet
4.11.2023 201 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1231
Rum Suresi Tefsiri 51-52. Ayetler
21.10.2023 284 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1230
Rum Suresi Tefsiri 50. Ayet
14.10.2023 233 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1229
Rum Suresi Tefsiri 48-49. Ayetler
30.09.2023 235 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1228
Rum Suresi Tefsiri 47. Ayet
16.09.2023 260 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1227
Rum Suresi Tefsiri 46. Ayet
9.09.2023 309 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1226
Rum Suresi Tefsiri 44-45. Ayetler
2.09.2023 209 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1225
Rum Suresi Tefsiri 43. Ayet
19.08.2023 221 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1224
Rum Suresi Tefsiri 42. Ayet
12.08.2023 222 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1223
Rum Suresi Tefsiri 41. Ayet
5.08.2023 263 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1222
Rum Suresi Tefsiri 40. Ayet
29.07.2023 224 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1221
Rum Suresi Tefsiri 39. Ayet
22.07.2023 219 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1220
Rum Suresi Tefsiri 38. Ayet
15.07.2023 213 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1219
Rum Suresi Tefsiri 37. Ayet
17.06.2023 201 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1218
Rum Suresi Tefsiri 36. Ayet
3.06.2023 251 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1217
Rum Suresi Tefsiri 35. Ayet
27.05.2023 238 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1216
Rum Suresi Tefsiri 33-34. Ayetler
20.05.2023 273 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1215
Rum Suresi Tefsiri 31-32. Ayetler
13.05.2023 248 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1214
Rum Suresi Tefsiri 30. Ayet
6.05.2023 329 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1213
Rum Suresi Tefsiri 29. Ayet
29.04.2023 253 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1212
Rum Suresi Tefsiri 28. Ayet
15.04.2023 286 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1211
Rum Suresi Tefsiri 27. Ayet
8.04.2023 293 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1210
Rum Suresi Tefsiri 26. Ayet
1.04.2023 268 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1209
Rum Suresi Tefsiri 25. Ayet
25.03.2023 287 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1208
Rum Suresi Tefsiri 24. Ayet
18.03.2023 399 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1207
Rum Suresi Tefsiri 23. Ayet
11.03.2023 287 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1206
Rum Suresi Tefsiri 22. Ayet
4.03.2023 406 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1205
Rum Suresi Tefsiri 21. Ayet
25.02.2023 413 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1204
Rum Suresi Tefsiri 20. Ayet
18.02.2023 472 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1203
Rum Suresi Tefsiri 19. Ayet
11.02.2023 299 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1202
Rum Suresi Tefsiri 17-18. Ayetler
4.02.2023 452 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1201
Rum Suresi Tefsiri 14-16. Ayetler
28.01.2023 326 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1200
Rum Suresi Tefsiri 12-13. Ayetler
21.01.2023 309 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1199
Rum Suresi Tefsiri 11. Ayet
14.01.2023 321 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1198
Rum Suresi Tefsiri 10. Ayet
7.01.2023 368 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1197
Rum Suresi Tefsiri 9. Ayet
31.12.2022 700 Okunma
2 Yorum 01.01.2023 00:23
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1196
Rum Suresi Tefsiri 8. Ayet
17.12.2022 358 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1195
Rum Suresi Tefsiri 6-7. Ayetler
10.12.2022 453 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1194
Rum Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
3.12.2022 416 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1193
Ankebut Suresi Tefsiri 69. Ayet
26.11.2022 384 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1192
Ankebut Suresi Tefsiri 68. Ayet
19.11.2022 439 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1191
Ankebut Suresi Tefsiri 67. Ayet
12.11.2022 424 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1190
Ankebut Suresi Tefsiri 65-66. Ayetler
5.11.2022 389 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1189
Ankebut Suresi Tefsiri 64. Ayet
29.10.2022 413 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1188
Ankebut Suresi Tefsiri 63. Ayet
22.10.2022 414 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1187
Ankebut Suresi Tefsiri 62. Ayet
15.10.2022 438 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1186
Ankebut Suresi Tefsiri 61. Ayet
8.10.2022 445 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1185
Ankebut Suresi Tefsiri 60. Ayet
1.10.2022 445 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1184
Ankebut Suresi Tefsiri 58-59. Ayetler
24.09.2022 449 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1183
Ankebut Suresi Tefsiri 57. Ayet
17.09.2022 1005 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1182
Ankebut Suresi Tefsiri 56. Ayet
10.09.2022 1078 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1181
Ankebut Suresi Tefsiri 54-55. Ayetler
3.09.2022 1631 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1180
Ankebut Suresi Tefsiri 53. Ayet
27.08.2022 1758 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1179
Ankebut Suresi Tefsiri 52. Ayet
20.08.2022 2181 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1178
Ankebut Suresi Tefsiri 51. Ayet
13.08.2022 1428 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1177
Ankebut Suresi Tefsiri 50. Ayet
6.08.2022 1828 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1176
Ankebut Suresi Tefsiri 48-49. Ayetler
30.07.2022 2288 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1175
Ankebut Suresi Tefsiri 47. Ayet
23.07.2022 1968 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1174
Ankebut Suresi Tefsiri 46. Ayet
16.07.2022 2450 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1173
Ankebut Suresi Tefsiri 45. Ayet
2.07.2022 2708 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1172
Ankebut Suresi Tefsiri 44. Ayet
25.06.2022 7546 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1171
Ankebut Suresi Tefsiri 43. Ayet
18.06.2022 2085 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1170
Ankebut Suresi Tefsiri 42. Ayet
11.06.2022 2200 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1169
Ankebut Suresi Tefsiri 41. Ayet
4.06.2022 2041 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1168
Ankebut Suresi Tefsiri 40. Ayet
28.05.2022 2528 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1167
Ankebut Suresi Tefsiri 39. Ayet
14.05.2022 2056 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1166
Ankebut Suresi Tefsiri 38. Ayet
7.05.2022 2300 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1165
Ankebut Suresi Tefsiri 37. Ayet
30.04.2022 2475 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1164
Ankebut Suresi Tefsiri 36. Ayet
23.04.2022 2922 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1163
Ankebut Suresi Tefsiri 35. Ayet
16.04.2022 11609 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1162
Ankebut Suresi Tefsiri 34. Ayet
9.04.2022 2700 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1161
Ankebut Suresi Tefsiri 33. Ayet
2.04.2022 2480 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1160
Ankebut Suresi Tefsiri 32. Ayet
26.03.2022 2148 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1159
Ankebut Suresi Tefsiri 30-31. Ayetler
19.03.2022 2550 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1158
Ankebut Suresi Tefsiri 29. Ayet
12.03.2022 2705 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1157
Ankebut Suresi Tefsiri 28. Ayet
5.03.2022 2306 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1156
Ankebut Suresi Tefsiri 27. Ayet
26.02.2022 3743 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1155
Ankebut Suresi Tefsiri 26. Ayet
19.02.2022 2359 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1154
Ankebut Suresi Tefsiri 25. Ayet
12.02.2022 3580 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1153
Ankebut Suresi Tefsiri 24. Ayet
5.02.2022 2955 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1152
Ankebut Suresi Tefsiri 23. Ayet
29.01.2022 2600 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1151
Ankebut Suresi Tefsiri 22. Ayet
22.01.2022 10154 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1150
Ankebut Suresi Tefsiri 21. Ayet
15.01.2022 2747 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1149
Ankebut Suresi Tefsiri 20. Ayet
1.01.2022 2949 Okunma


© 2024 - Akevler