Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1189
Ankebut Suresi Tefsiri 64. Ayet
29.10.2022
526 Okunma, 0 Yorum

ANKEBÛT SÛRESİ - 59. Hafta

 

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

وَمَا هَذِهِ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌ وَإِنَّ الدَّارَ الْآخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ (64)

Bu en yakın hayat yalnızca eğlence ve oyundur. Kesinlikle sonraki yurt, o tekrarlayan yaşamadır. Biliyor olsalardı… (64)

 

وَمَا هَذِهِ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌ

Bu en yakın hayat yalnızca eğlence ve oyundur.

وَ: Vâv-u isti’nâfiyedir.

مَا: “Değil” demektir. Olumsuzluk edatıdır.

هَذِهِ: “Bu” demektir. Yakın ism-i işarettir. Dişil tekildir.

الْحَيَاةُ: “Hayat” demektir. حيي kökünden gelmiştir. Dördüncü bâbdan mastar olarak canlı olmak, ölü olmamak manasındadır. Bu mastar manasından canlı olunan zaman manasında حَيَاةٌ “hayat” anlamında, zarf manasında isimdir.

الدُّنْيَا: “En yakın” demektir. Dişil ism-i tafdildir. Erili الْأَدْنَى dır. الْحَيَاةُ nün sıfatı olduğu için ve الْحَيَاةُ da dişil olduğu için bu da dişil (müennes) gelmiştir. Fiil olarak birinci bâbdan دَنَا - يَدْنُو şeklinde “yaklaşmak” manasındadır. Vâv harfi ya harfine burada kural dışı olarak ibdal edilir. دُنْوَى olması gerekirken دُنْيَا şeklinde gelir.

الْحَيَاةُ الدُّنْيَا: “En yakın hayat” demektir.

هَذِهِ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا: “Bu en yakın hayat” demektir. Kuran’da bu şekilde dört kere geçer. Daha çok başında هَذِهِ olmadan gelir. Sadece الْحَيَاةُ الدُّنْيَا gelirse yaşadığımız hayatın yakın bir kısmı anlaşılabilir. Başına هَذِهِ geldiğinde artık bu anlamdan kesin olarak uzaklaşılmış olur ve ölümden önceki hayatın tamamını kapsayan hayat anlatılmış olur. Kuran’da هَذِهِ الدُّنْيَا şeklinde de geçişler vardır. الدُّنْيَا sıfat olduğu için mevsufu olan الْحَيَاةُ hazf edilmiş olmaktadır.

إِلَّا: İstisna edatıdır. Kendisinden sonrakini öncesinden istisna eder.

لَهْوٌ: “Eğlence” demektir. Önemsiz, keyif verici fiilleri yapıp diğer işleri ihmal etmek, boş işlerle oyalanmak manasındadır. لهو kökünden birinci bâbdan mastardır.

وَ: “Ve” demektir. Atıf harfidir. لَهْوٌ e لَعِبٌ ü atfetmektedir.

لَعِبٌ: “Oynamak, oyun” demektir. Bir ürünü olmayan, söz ve hareket şeklinde yapılan, eğlendirici özelliği olan fiil manasındadır. لعبkökünden dördüncü bâbdan mastardır.

لَهْوٌ وَلَعِبٌ: “Eğlence ve oyun” demektir. İkisi de nekredir. Bu nedenle “bir eğlence ve bir oyun” veya “bir tür eğlence ve bir tür oyun” manalarına gelebildikleri gibi herkes için farklı türden eğlence ve farklı türden oyun olabileceğini göstermektedir.

مَا هَذِهِ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌ: “Bu en yakın hayat yalnızca eğlence ve oyundur” demektir. Kuran’da لَهْو kelimesinin kökü defalarca geçmektedir.

إِنَّمَا الْحَيَاةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ

En yakın hayat yalnızca oyun ve eğlencedir. (Muhammed 36)

Bu ayette de görüldüğü gibi لَعِبٌ kelimesi لَهْوٌ den önce gelmiştir. Ankebut’taki sıranın tersidir. Bu da لَهْوٌ وَلَعِبٌ e veya لَعِبٌ وَلَهْوٌ e terminolojik bir anlam vermeyeceğimizi, her ikisinin de ayrı ayrı anlamlandırılması gerektiğini göstermektedir.

وَمَا الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلَّا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَلَلدَّارُ الْآخِرَةُ خَيْرٌ لِلَّذِينَ يَتَّقُونَ

En yakın hayat yalnızca oyun ve eğlencedir ve sonraki yurt ittika edenler için hayırlıdır. (Enam 32)

Bu ayette de sonraki yurt ile en yakın hayat karşılaştırılmıştır.

وَذَرِ الَّذِينَ اتَّخَذُوا دِينَهُمْ لَعِبًا وَلَهْوًا وَغَرَّتْهُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا

Dinlerini oyun ve eğlence edinip en yakın hayatın aldattıklarını bırak. (Enam 70)

وَنَادَى أَصْحَابُ النَّارِ أَصْحَابَ الْجَنَّةِ أَنْ أَفِيضُوا عَلَيْنَا مِنَ الْمَاءِ أَوْ مِمَّا رَزَقَكُمُ اللَّهُ قَالُوا إِنَّ اللَّهَ حَرَّمَهُمَا عَلَى الْكَافِرِينَ الَّذِينَ اتَّخَذُوا دِينَهُمْ لَهْوًا وَلَعِبًا وَغَرَّتْهُمُ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا

Ateş ashabı cennet ashabına “sudan veya Allah’ın sizi rızıklandırdıklarından bize akıtın” diye nida etti. (Cennet ashabı) “Kesinlikle Allah ikisini dinlerini eğlence ve oyun edinen ve en yakın hayatın onları aldattıkları kâfirlere haram etti” dediler. (Araf 50-51)

اعْلَمُوا أَنَّمَا الْحَيَاةُ الدُّنْيَا لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَزِينَةٌ وَتَفَاخُرٌ بَيْنَكُمْ وَتَكَاثُرٌ فِي الْأَمْوَالِ وَالْأَوْلَادِ

Bilin ki en yakın hayat yalnızca oyun ve eğlence ve aranızda övünme yarışı ve mallarda ve veledlerde çokluk yarışıdır. (Hadid 20)

وَإِذَا رَأَوْا تِجَارَةً أَوْ لَهْوًا انْفَضُّوا إِلَيْهَا وَتَرَكُوكَ قَائِمًا قُلْ مَا عِنْدَ اللَّهِ خَيْرٌ مِنَ اللَّهْوِ وَمِنَ التِّجَارَةِ وَاللَّهُ خَيْرُ الرَّازِقِينَ

Bir ticaret veya bir eğlence gördüklerinde ona doğru dağılırlar ve seni ayakta bırakırlar. De ki Allah’ın indinde olan eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır ve Allah rızıklandıranların en hayırlısıdır. (Cuma 11)

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تُلْهِكُمْ أَمْوَالُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَمَنْ يَفْعَلْ ذَلِكَ فَأُولَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ

Ey iman edenler ne mallarınız ne de veledleriniz sizi Allah’ın zikrinden uzak tutup eğlendirmesin. Kim bunu yaparsa onlar hasarda olanlardır. (Münafikun 9)

أَلْهَاكُمُ التَّكَاثُرُ (1) حَتَّى زُرْتُمُ الْمَقَابِرَ (2) كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ (3) ثُمَّ كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ (4) كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ الْيَقِينِ (5) لَتَرَوُنَّ الْجَحِيمَ (6) ثُمَّ لَتَرَوُنَّهَا عَيْنَ الْيَقِينِ (7) ثُمَّ لَتُسْأَلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّعِيمِ (8)

Çokluk yarışı mezarlıkları ziyaret etmenize kadar sizi eğlendirdi. Öyle değil, ileride bileceksiniz. Sonra öyle değil, ileride bileceksiniz. Öyle değil, kesin bilgiyle bilseydiniz kesinlikle cehimi görecektiniz sonra onu kesin görmeyle görecektiniz sonra o gün nimetlerden kesinlikle sorulacaksınız. (Tekasür suresi)

Bu ayetlerde insanların eğlenceye karşı meyilli oldukları görülmektedir. Mallar ve çocukların Allah’ın zikrinden uzak tutacak şekilde eğlendirmesi durumu anlatılmaktadır. Ticaret ve eğlence bir arada anlatılmaktadır. En sonunda da çokluk yarışının ölene kadar insanları eğlendirdiği anlatılmaktadır, çok mal, çok insan, çok oy yarışı. En temel olarak ise ateş ashabının dinlerini yani düzenlerini eğlence edinen kâfirler olduğu anlatılmaktadır. Düzen nasıl eğlence edinilir? Tekasür suresinde çok basit bir cevabı var: çokluk yarışı. Düzeni çokluk yarışına çevirdiğiniz anda düzeni eğlence edinirsiniz. Ayette dini demiyor dinlerini diyor. Yani Allah’ın dinini (düzenini) değil kendi dinlerini (düzenlerini) eğlence edinmektedirler. Çoğunluk demokrasisi dini tam bir eğlencedir. Boş bir oyalanmadır. Oy alacağım diye yapılan vaatler, kendi vesenlerini yüceltmek, diğer vesenleri yerin dibine batırmak, hakaretler etmek, algı oyunları yapmak en büyük eğlencedir. Koskoca adamların bu eğlence için neler yaptıklarını gördükçe ayetlerin nasıl günümüzü de anlattığı ortaya çıkmaktadır. Ondan sonra da bu ekseriyet demokrasisi içindeki çokluk yarışına “cihad” adını verip cennetin baş köşesinde olacaklarını iddia etmektedirler.

İşte en yakın hayat böyle eğlencedir. Aynı zamanda oyundur. Oyun ile eğlencenin farkı nedir? Eğlencenin bir faydası yoktur. Oyunun ise bir faydası vardır. Oyun reel dünyaya bir hazırlıktır. Çocuklar oyun oynaya oynaya büyür ve gerçek dünyaya hazırlanırlar. Pek çok oyun eğitici olarak fayda eder. Günümüz artık bilgisayar oyunları çağıdır. Oyunun zararı faydasız oyunların oynanmasında ve faydalı amellere ayrılacak olan vaktin oyunlarla doldurulmasındadır. Kesinlikle yapılmaması gereken dini yani düzeni oyun ve eğlence edinmektir.

 

وَإِنَّ الدَّارَ الْآخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُ

Kesinlikle sonraki yurt, o tekrarlayan yaşamadır.

وَ: “Ve” demektir. Atıf harfidir. مَا هَذِهِ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌ cümlesine إِنَّ الدَّارَ الْآخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُ cümlesini atfetmektedir.

إِنَّ: “Kesinlikle” demektir. Huruf-u müşebbehe bi-l fiildendir. Te’kîd için gelir.

الدَّارَ: “Yurt” demektir. دور kökünden gelmiştir. Birinci bâbdan دَوْر mastarı bir şeyin çevresinde bir noktadan başlayarak ve sonunda başladığı noktaya gelerek dönmek manasındadır. Bu mastar manasından dönülen mekân manasında دَار ıstılahi olarak “yurt” anlamında isimdir. Çoğulu دِيَارٌ dur.

الْآخِرَةَ: “Sonra” demektir. الدَّارَ nin sıfatıdır. Müennes (dişil) üçüncü şahıs marife ism-i fâildir. ءخر kökündendir. Müzekkeri (erili) الْآخِر dir.

الدَّارَ الْآخِرَةَ: “Sonraki yurt” demektir. Sıfat tamlamasıdır. دَارُ الْآخِرَةِ şeklinde Kuran’da isim tamlaması ile de geçmektedir. Sıfat tamlamasındaki الْآخِرَةَ “sonraki” demektir. Sonundaki ة müenneslik (dişillik) içindir. الْآخِرَ nin dişilidir. İsim tamlamasında ise الْآخِرَةِ sıfat değil isimdir. Sonundaki ة dişillik için değildir. الْآخِرَ kelimesinden yeni bir isim türetmek için gelmiştir. Arapçada bu şekilde ism-i fâillerin sonuna ة getirilerek camid isimler elde edilir. İsim tamlamasındaki الْآخِرَةِ kelimesi de camid isimdir, “sonraki” anlamında sıfat değildir. Özel bir dönemi anlatmaktadır. Yazılışı ve okunuşu aynı olan ama anlamları farklı olan iki kelimedir.

لَ: İbtida edatıdır. Te’kîd için gelir. İnnenin haberi olan isim cümlesinin başına gelmiştir.

هِيَ: “O” demektir. Müennes merfu munfasıl zamirdir. الدَّارَ الْآخِرَةَ ye racidir.

الْحَيَوَانُ: “Tekrarlayan yaşama” demektir. Canlı olmak, ölü olmamak manasındadır. حيي kökünden dördüncü bâbdan mastardır. فَعَلَان kalıbı harekete, değişime, ızdıraba ve ajitasyona delalet eden mastar kalıbıdır. Buna ilaveten birden fazla tekrarlanma ve tekrar başa dönme ifade eder. الْحَيَوَانُ lazım fiildir, harekete ve değişime delalet ettiği gibi birden fazla tekrarlanma ve başa dönme şeklinde tekrar tekrar yaşamayı da ifade eder. Kelimenin aslı الْحَيَيَانُ dur. İkinci ya harfi vav harfine dönüşmüştür.

هِيَ الْحَيَوَانُ: “O tekrarlayan yaşamadır” demektir.

إِنَّ الدَّارَ الْآخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُ: “Kesinlikle sonraki yurt, o tekrarlayan yaşamadır” demektir. “Sonraki yurt” ifadesi çok önemlidir. الدَّارَ kelimesi devirleri ifade etmekte iken الْحَيَوَانُ kelimesi de tekrarlayan hayatları, hayat döngülerini ifade etmektedir. Kuran’da hiçbir yerde الْحَيَاةُ الْآخِرَةُ (sonraki hayat) şeklinde bir geçiş yoktur. Bu şekilde geçseydi ahiret sadece tek bir hayat olurdu. Oysa hayat döngülerinden ibarettir. İnsanlar sürekli değişimlere uğrayacaklardır. Bir hayattan başka bir hayata geçeceklerdir. Cehennemdekiler iki kere ölecekler, cennettekiler ise ilk ölümleri dışında ölüm tatmayacaklardır. Hayattan hayata geçişleri ölümlerle olmayacaktır. O yüzden ayetlerde cennet hayatı ifadesi de geçmemektedir. Bu hayatlar şu andaki aklımızla tahayyül edemeyeceğimiz hayatlardır. Onlar hakkında ayrıntılı bilgiler verilmemektedir. Sadece cennet ve cehennem hakkında bilgiler verilmektedir. Daha ötesini anlayamayacağımızdan bu bilgiler bize verilmemektedir. Sadece الدَّارَ الْآخِرَةَ (sonraki yurt) ifadesi ve الْحَيَوَانُ (tekrarlayan yaşamlar) ifadesi ile böyle olduğunu anlıyoruz ama nasıl olduğunu bilememekteyiz. Bir ilkokul öğrencisine matematikteki logaritmayı, türevi, integrali anlatmaya kalkarsanız hiçbir şey anlamayacaktır. Bize de ahiret yurdundaki ileri hayatların anlatılması işte böyle bir durum olacağından anlatılmamaktadır. Sonraki yurtta insanlar öyle bir gelişeceklerdir ki dünya hayatındaki halleri onlara çok ilkel gelecektir. Sürekli değişim olacak, bıkma hiç olmayacaktır. الْحَيَوَانُ ise marife gelmiştir. Marife gelme sebebi bedensel hayatımızın aynı olmasıdır, ahiret yurdunda da bu bedenlerimizle yaşayacağız. Bazı değişiklikler olacak ama biyolojik yaşam kuralları benzer olacak demektir. Yiyeceğiz, içeceğiz, rızka ihtiyacımız olacaktır. Beynimiz sürekli gelişecek ve dünya hayatında en zeki olan insanların zekâ seviyesi bile ileri hayatlarda çok düşük seviyelerde kalacaktır.

Burada şüpheleri gidermek için te’kîdler vardır. İnneden dolayı iki te’kîd, ibtida lâmı nedeniyle bir te’kîd, هِيَ gelmesinden dolayı da bir te’kîd olmak üzere dört te’kîd vardır. Kafalardaki şüphe tamamıyla giderilmektedir. Sonraki yurt bu şekilde olacaktır.

 

لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ

Biliyor olsalardı…

لَوْ: “-seydi, -saydı” demektir. Cezm etmeyen şart edatıdır. Bir fiilin gerçekleşmediğini ama gerçekleşseydi ne olacağını ifade etmek için bu şart edatı kullanılır. Arkasından şart cümlesi gelir ve cevap cümlesi olumluysa cevap cümlesinden önce de cevap lâmı gelir. Cevap cümlesi olumsuz cümle ise cevap lâmı gelmez. Cevap cümlesi şart gerçekleşseydi gerçekleşecek ya da gerçekleşmeyecek olan durumu ifade eder. “Çalışsaydı kazanırdı” veya “çalışsaydı başarılı olurdu” şeklindeki cümleler buna örnektir. Çalışmadıkları anlaşılmaktadır.

كَانُوا: “Oldular” demektir. Nakıs fiildir.

يَعْلَمُونَ: “Biliyorlar” demektir. Muzari merfu üçüncü şahıs eril çoğul fiildir.

لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ: “Biliyor olsalardı” demektir. Buradan bilmedikleri anlaşılmaktadır. Şart cümlesinin cevap cümlesi hazf edilmiştir. Öncesinden anlaşılacağı için söylenmesine gerek kalmamıştır. Takdir edilmesi gerekir. Biliyor olmaları gereken nedir? لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ مَا آثَرُوا الْحَيَاةَ الدُّنْيَا “Biliyor olsalardı en yakın hayatı yeğlemezlerdi” şeklinde takdir edilmesi uygundur.

Burada لَوْ عَلِمُوا (bilselerdi) demiyor da لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ (biliyor olsalardı) diyor. Bunun anlamı şudur. Olay sadece geçmişte olup bitmiş değildir. Bu şarta uyanlar geçmişte vardır, bilmemeleri olup bitmiştir. Buna ilaveten bilmeme geçmişte başlayıp şu anda da devam etmektedir. Böylece bu şart hem geçmişi hem de günümüzü kapsamaktadır.

Ahiret yurdu o kadar güzel ve özeldir ki dünya hayatı onun yanında çok basit kalmaktadır. Tercih edilmesi gereken ahiret yurdudur. Ancak insanlarda oyun ve eğlenceyi tercih etme durumu vardır. İnsanlar gözlerinin önünde olanı değerli sanırlar. Gelecekte olandan çok var olanla ilgilenmeyi severler. Eğlenceyi, oyunu, ticareti, çokluk yarışıyla eğlenmeyi severler. Hoşlarına gider. Daha da beteri dinlerini yani düzenlerini oyun ve eğlence edinirler. Eğer bilselerdi bunu yapmazlardı ama bilmiyorlar. Çok zengin olmak derdindedirler. Çok insanın onun peşinde koşması derdindedirler. Çok övgü almak derdindedirler. Ekseriyet demokrasisi içinde çok oy toplamak derdindedirler. Ne kadar çoksa o kadar iyidir. Paran çoksa o kadar değerlisin, adamın çoksa o kadar değerlisin, oyun çoksa o kadar değerlisin. İlmin ne kadar çok olursa olsun onların yanına bile yanaşamazsın. Sen ancak onların yanında çalışabilirsin. Onlar senin patronun olur. Senin hakkında en kritik kararları özellikle de çok oy toplayanlar alırlar. Sen istediğin kadar ilme sahip ol, onlar mevcut sistem içinde seni gütme hakkına sahiptirler.

Oyun ve eğlence edinilmiş olan bu ekseriyet demokrasisi dininde bu oyun ve eğlenceye dahil olup da İslamiyet adına amel ettiklerini sananlar biliyor olsalardı bunu hiç tercih ederler miydi? Ama maalesef bilmiyorlar.

 

 

Yalova, Teşvikiye

29 Ekim 2022

M. Lütfi Hocaoğlu

 






Tüm Seminerler
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1266
Lokman Suresi Tefsiri 33. Ayet
16.11.2024 24 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1265
Lokman Suresi Tefsiri 32. Ayet
9.11.2024 66 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1264
Lokman Suresi Tefsiri 31. Ayet
26.10.2024 99 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1263
Lokman Suresi Tefsiri 30. Ayet
12.10.2024 131 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1262
Lokman Suresi Tefsiri 29. Ayet
5.10.2024 147 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1261
Lokman Suresi Tefsiri 28. Ayet
7.09.2024 176 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1260
Lokman Suresi Tefsiri 27. Ayet
31.08.2024 168 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1259
Lokman Suresi Tefsiri 25-26. Ayetler
24.08.2024 185 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1258
Lokman Suresi Tefsiri 24. Ayet
17.08.2024 168 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1257
Lokman Suresi Tefsiri 23. Ayet
3.08.2024 195 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1256
Lokman Suresi Tefsiri 22. Ayet
27.07.2024 193 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1255
Lokman Suresi Tefsiri 21. Ayet
20.07.2024 189 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1254
Lokman Suresi Tefsiri 20. Ayet
13.07.2024 204 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1253
Lokman Suresi Tefsiri 19. Ayet
29.06.2024 197 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1252
Lokman Suresi Tefsiri 18. Ayet
22.06.2024 211 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1251
Lokman Suresi Tefsiri 17. Ayet
25.05.2024 264 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1250
Lokman Suresi Tefsiri 16. Ayet
18.05.2024 274 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1249
Lokman Suresi Tefsiri 15. Ayet
11.05.2024 255 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1248
Lokman Suresi Tefsiri 14. Ayet
20.04.2024 349 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1247
Lokman Suresi Tefsiri 13. Ayet
13.04.2024 394 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1246
Lokman Suresi Tefsiri 12. Ayet
6.04.2024 327 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1245
Lokman Suresi Tefsiri 11. Ayet
30.03.2024 378 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1244
Lokman Suresi Tefsiri 10. Ayet
16.03.2024 321 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1243
Lokman Suresi Tefsiri 8-9. Ayetler
9.03.2024 304 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1242
Lokman Suresi Tefsiri 7. Ayet
24.02.2024 333 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1241
Lokman Suresi Tefsiri 6. Ayet
17.02.2024 283 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1240
Lokman Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
10.02.2024 443 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1239
Rum Suresi Tefsiri 60. Ayet
27.01.2024 370 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1238
Rum Suresi Tefsiri 59. Ayet
20.01.2024 347 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1237
Rum Suresi Tefsiri 58. Ayet
6.01.2024 378 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1236
Rum Suresi Tefsiri 57. Ayet
30.12.2023 383 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1235
Rum Suresi Tefsiri 56. Ayet
16.12.2023 458 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1234
Rum Suresi Tefsiri 55. Ayet
25.11.2023 461 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1233
Rum Suresi Tefsiri 54. Ayet
11.11.2023 483 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1232
Rum Suresi Tefsiri 53. Ayet
4.11.2023 407 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1231
Rum Suresi Tefsiri 51-52. Ayetler
21.10.2023 478 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1230
Rum Suresi Tefsiri 50. Ayet
14.10.2023 440 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1229
Rum Suresi Tefsiri 48-49. Ayetler
30.09.2023 441 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1228
Rum Suresi Tefsiri 47. Ayet
16.09.2023 463 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1227
Rum Suresi Tefsiri 46. Ayet
9.09.2023 566 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1226
Rum Suresi Tefsiri 44-45. Ayetler
2.09.2023 416 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1225
Rum Suresi Tefsiri 43. Ayet
19.08.2023 438 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1224
Rum Suresi Tefsiri 42. Ayet
12.08.2023 473 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1223
Rum Suresi Tefsiri 41. Ayet
5.08.2023 503 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1222
Rum Suresi Tefsiri 40. Ayet
29.07.2023 429 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1221
Rum Suresi Tefsiri 39. Ayet
22.07.2023 444 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1220
Rum Suresi Tefsiri 38. Ayet
15.07.2023 408 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1219
Rum Suresi Tefsiri 37. Ayet
17.06.2023 406 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1218
Rum Suresi Tefsiri 36. Ayet
3.06.2023 458 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1217
Rum Suresi Tefsiri 35. Ayet
27.05.2023 455 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1216
Rum Suresi Tefsiri 33-34. Ayetler
20.05.2023 458 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1215
Rum Suresi Tefsiri 31-32. Ayetler
13.05.2023 501 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1214
Rum Suresi Tefsiri 30. Ayet
6.05.2023 566 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1213
Rum Suresi Tefsiri 29. Ayet
29.04.2023 447 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1212
Rum Suresi Tefsiri 28. Ayet
15.04.2023 501 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1211
Rum Suresi Tefsiri 27. Ayet
8.04.2023 506 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1210
Rum Suresi Tefsiri 26. Ayet
1.04.2023 456 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1209
Rum Suresi Tefsiri 25. Ayet
25.03.2023 477 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1208
Rum Suresi Tefsiri 24. Ayet
18.03.2023 627 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1207
Rum Suresi Tefsiri 23. Ayet
11.03.2023 475 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1206
Rum Suresi Tefsiri 22. Ayet
4.03.2023 607 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1205
Rum Suresi Tefsiri 21. Ayet
25.02.2023 870 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1204
Rum Suresi Tefsiri 20. Ayet
18.02.2023 695 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1203
Rum Suresi Tefsiri 19. Ayet
11.02.2023 453 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1202
Rum Suresi Tefsiri 17-18. Ayetler
4.02.2023 630 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1201
Rum Suresi Tefsiri 14-16. Ayetler
28.01.2023 479 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1200
Rum Suresi Tefsiri 12-13. Ayetler
21.01.2023 437 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1199
Rum Suresi Tefsiri 11. Ayet
14.01.2023 452 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1198
Rum Suresi Tefsiri 10. Ayet
7.01.2023 493 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1197
Rum Suresi Tefsiri 9. Ayet
31.12.2022 1046 Okunma
2 Yorum 01.01.2023 00:23
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1196
Rum Suresi Tefsiri 8. Ayet
17.12.2022 482 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1195
Rum Suresi Tefsiri 6-7. Ayetler
10.12.2022 569 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1194
Rum Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
3.12.2022 550 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1193
Ankebut Suresi Tefsiri 69. Ayet
26.11.2022 506 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1192
Ankebut Suresi Tefsiri 68. Ayet
19.11.2022 560 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1191
Ankebut Suresi Tefsiri 67. Ayet
12.11.2022 551 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1190
Ankebut Suresi Tefsiri 65-66. Ayetler
5.11.2022 504 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1189
Ankebut Suresi Tefsiri 64. Ayet
29.10.2022 526 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1188
Ankebut Suresi Tefsiri 63. Ayet
22.10.2022 549 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1187
Ankebut Suresi Tefsiri 62. Ayet
15.10.2022 568 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1186
Ankebut Suresi Tefsiri 61. Ayet
8.10.2022 566 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1185
Ankebut Suresi Tefsiri 60. Ayet
1.10.2022 757 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1184
Ankebut Suresi Tefsiri 58-59. Ayetler
24.09.2022 799 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1183
Ankebut Suresi Tefsiri 57. Ayet
17.09.2022 1125 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1182
Ankebut Suresi Tefsiri 56. Ayet
10.09.2022 1215 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1181
Ankebut Suresi Tefsiri 54-55. Ayetler
3.09.2022 2027 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1180
Ankebut Suresi Tefsiri 53. Ayet
27.08.2022 2118 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1179
Ankebut Suresi Tefsiri 52. Ayet
20.08.2022 2558 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1178
Ankebut Suresi Tefsiri 51. Ayet
13.08.2022 1715 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1177
Ankebut Suresi Tefsiri 50. Ayet
6.08.2022 2190 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1176
Ankebut Suresi Tefsiri 48-49. Ayetler
30.07.2022 2676 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1175
Ankebut Suresi Tefsiri 47. Ayet
23.07.2022 2363 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1174
Ankebut Suresi Tefsiri 46. Ayet
16.07.2022 2819 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1173
Ankebut Suresi Tefsiri 45. Ayet
2.07.2022 3090 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1172
Ankebut Suresi Tefsiri 44. Ayet
25.06.2022 8031 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1171
Ankebut Suresi Tefsiri 43. Ayet
18.06.2022 2514 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1170
Ankebut Suresi Tefsiri 42. Ayet
11.06.2022 2624 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1169
Ankebut Suresi Tefsiri 41. Ayet
4.06.2022 2415 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1168
Ankebut Suresi Tefsiri 40. Ayet
28.05.2022 3034 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1167
Ankebut Suresi Tefsiri 39. Ayet
14.05.2022 2418 Okunma


© 2024 - Akevler