Süleyman Karagülle
Mahir Kaynak ile röportaj
10.06.2012
6217 Okunma, 0 Yorum

MAHİR KAYNAKTAN 2 BÜYÜK İDDİA

Ergenekonda son dalgayı gördük, 11inci dalga olmayacak! Türkiyenin iyiliği için AKP ve ordu uzlaştı, Ergenekon tasfiye edilecek

Mine Şenocaklı - msenocakli@gazetevatan.com

________________________________________

 

Mine Şenocaklı-Bu savaş masa başında bitmeli. Bitecek de... diyor Mahir Kaynak, Ergenekon Davası ile ilgili olarak. Anlamı, davanın üstünün örtülmesi mi? Ona göre, örgütün tasfiyesi... Çünkü bugün silahlar bulundu, yarın cesetler de bulunacak.

Bu da Türkiye için çok büyük bir kara leke, zira binlerce faili meçhul cinayet var bu ülkede. İşte bu yüzden Ergenekon tasfiye edilmek zorunda Kaynaka göre. Yani büyük isimlere dokunul-mayacak, bu davada 11inci dalga olmayacak...

Bir kez daha kafam karıştı, Tuncay Güneyi TRT 2de dinlerken... MİT bu adamlarla da mı iş yapıyor? Bu mudur derin devlet? diye sorup durdum kendi kendime... Sanırım pek çoğunuz gibi. Sonra karar verdim, bu sorularıma en doğru yanıtı alacağım isim Mahir Kaynak. Çünkü Türkiyenin en karanlık dönemlerinde MİTte görev almış, devlet içindeki örgütlenmelere sızmış, sözgelimi 9 Mart 1971 darbe girişimi gibi... Sol cunta içinde ajanlık yapmış..

Süleyman Karagülle- Mahir kaynak bir aydan fazladır starda yazmıyor. Akevler internet dergisinde yorumsuz yazdım. Sonra Mine Hanımın röportajını arkadaşlarım haber verdi.  Onun görüşlerinden yaralanmak için ben de görüşlerimi ekledim.

 

Mine Şenocaklı- Tuncay Güney, kafaları karıştırmak için kullanıldı’İşte bu nedenle Kala kala MİT Tuncay Güney gibilere mi kaldı? Bu adama inanacak mıyız? sorusuyla başladım söyleşiye. Gülerek yanıtladı Kaynak;

 Mahir kaynak- “İşte tam da bu yüzden, bu kafa karışıklığını yaratmak için Güney kullanıldı. Sizin gibi düşünen binlerce insan var. Eğer bir hükmü geçersiz hale getirmek istiyorsanız, bunu güvenilirliği ve inandırıcılığı olmayan bir insana söyletin. İnsanlar hemen bu şahsı yargılar. Eğer şahıs güvenilmezse söylediği şey de yalandır. Şimdi herkes Tuncay Güneye bakıyor, Güvenilmez. Söyledikleri yanlıştır, yalandır, uydurmadır. Öyleyse Ergenekon diye bir dava da uydurmadır diyorlar.

Süleyman Karagülle- Tuncay Güney MİT in değil, CIAnın değil sermayenin ajanıdır. Sermaye dünyaya meydan okuyor. Ya dediğimi yaparsınız yada ipliğinizi pazara çıkarırım diyor. Sadece ajan değil aynı zamanda sermayenin sözcüsü.

 

Mine Şenocaklı- Peki bu kime yarayacak? Ergenekonculara! Kaynaka göre, Tuncay Güney tam bir istihbaratçı... Kaynak, bu tipolojiyi şöyle tarif ediyor:

 Mahir kaynak- Belirli bir ideolojileri yoktur. İşte Güney, bir dönem Fethullahçılar’ın içinde, bir dönem Veli Küçük’ün yanında... Hangi görev verilirse, onu yerine getirirler.

Süleyman Karagülle- Güçlülerde her hangi ayıp yoktur. Utanmadan 3*3=8 derler güçleri ile herkese inandıracaklarını sanırlar. İktidara saldırmaya başladığında da yapmadıkları zülüm kalmaz. Sermayenin bu hareketleri onun iktidarının gitme olduğuna işarettir..

 

Mine Şenocaklı-  Bu kadar kolay mı? Kaynak bir ekleme yapıyor;

Mahir kaynak- Tabii ki istihbarat örgütü, o kişiyi eğilimlerini de dikkate alarak kullanır.

Süleyman Karagülle- İnsanlar inandığı şeylere hizmet ettiklerini sanarak çıkarlarını gönül huzuru ile korurlar. Sermaye ile dini ve ırkçı bütünlüğü olan ajanın böyle davranması kadar tabii bir şey olamaz.

 

 Mine Şenocaklı-  Daha fazla yıkım olmadan operasyonlar durmalı’ Biraz daha açıklık getirelim istiyorum,  Sonuçta Güney bir MİT görevlisi midir? Çünkü MİT Güney ile bir ilgisi olmadığını açıkladı” diye soruyorum. O düzeltiyor;

Mahir kaynak- Hayır, MİT Güney için istihbaratçı’ dedi. Yani bir dönem, Türkiyede bulunduğu süre içerisinde bilgi toplamak için kullanılmış.

Süleyman Karagülle- Sermaye, istihbaratçı olarak Tuncay’ı gönderiyor. Resmen gönderiyor. MİT de Sermaye ile arasını açmaması için kabulleniyor. Böylece sermayenin talimatı ile Türkiye davaları yürütülüyor. Ordu da buna rıza gösteriyor. Bile bile düşman oyalanıyor.

 

 Mine Şenocaklı-  Şimdi gelelim, Ergenekon Davası’nın neden şimdi ortaya çıktığına... Bir iç mesele midir, yoksa yine dış güçler aramak mı gerekir? Kaynak, hiç tereddüt etmeden cevaplıyor:

Mahir kaynak- Ergenekon sadece Türkiyeyi değil, tüm bölgeyi etkileyecek bir dava. Şu anda satranç oynuyoruz. Türkiyeye ABD yönetimi Ortadoğu

Süleyman Karagülle- Sermaye siyasi gücünü kaybetti. Şimdi sermaye ile fitne çıkarıyor. Ümidini üçüncü cihan savaşına bağlamış.

Mine Şenocaklı-  Sebep?.. Cevap satranç oyunundan;

 Mahir kaynak- Dikkat ederseniz, Ergenekoncular’ın anti-Amerikancı olduğunu görürsünüz. Şimdi Avrasyacılar, ABciler ve Amerikancılar arasındaki çekişme biraz daha netleşiyor kafamda. İşte bu yüzden ABD, Ergenekon Davası’nın en büyük destekçisi. Bir soru daha açıklığa kavuşuyor zihnimde. Güneyin yedi yıldır Kanadada rahat rahat yaşamasının sebebi, ABD koruması. İster CIA deyin, ister ne derseniz deyin. Son bir soru soruyorum  ;

Süleyman Karagülle- Sermaye ikinci cihan savaşından beri gizli istihbarat ve mafya ile dünya siyasi dengesini kurdu. Sonunda yer altında mafya ile istihbarat örgütü anlaştı üstlerini kandırmaya başladı. Şimdi sermaye resmi olmayan istihbarat şebekesini oluşturuyor. Mafyayı kullanmıyor. Resmi makamları kullanıyor. Tuncay CIA ajanı değildir. Sermaye ajanıdır. CİA ve MİT bile bile onbu istihbaratçı kadrolarına aşdılar.

 

Mine Şenocaklı-  Güney CIA ajanı olabilir mi? Cevabı yine kısa ve net oluyor Kaynak’ın:

Mahir kaynak- Olabilir.

 Süleyman Karagülle- CİA ajanı değil sermaye ajanı MİT ve CIA ses çıkarmadan istihbaratına yardım ettiler. Davaların açılmasına izin vererek  kendilerini savunma yolunu tuttular.

 

Mine Şenocaklı-  Kaynak ile röportaj yaparken, zaman nasıl geçiyor fark etmiyorsunuz. Tam üç saat susmadan konuştuk. Ajan olma hikayesinden Fethullah Gülene, Dink cinayetinden Kürt meselesine değinmediğimiz konu kalmadı neredeyse... Ama ben bu söyleşiye sondan başlıyorum, çünkü hepimizin merak ettiği soruların cevapları bu bölümde...

 Süleyman Karagülle- Mahir kaynak olayları yüzde 80 doğru tahlil ediyor. Söylemeye de çalışıyor. Susturuluyor.  Bize yapılan ona da yapılmak isteniyor.

Mine Şenocaklı-  Ergenekon operasyonunda 10. dalga Türkiyenin gündemini derinden sarstı. Kimisi korku imparatorluğundan bahsediyor, kimisi ise bulunan silahlarla örgütün ipliğinin pazara çıktığı inancında. Siz gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Derin yapı’ ortadan mı kaldırılıyor, derin yapı’ elini mi yıkıyor?

Mahir kaynak- Hayır efendim, Ergenekon soruşturması başladı. Bu soruşturmadan sonra Aslında Ergenekon diye bir örgüt yoktur. Bu operasyonlar tamamen uydurmadır, siyasi rakiplerin tasfiyesi amacıyla yapılmıştır dendi. O zaman karşı taraf da yeni deliller ortaya sürmek zorunda kaldı. Bak, silahlar da vardedi. Eğer böyle bir itiraz olmasaydı, Ergenekonun tasfiyesine her iki taraf da razı olsaydı yeni dalgalar ortaya çıkmazdı. Ama diyelim ki hâlâ itiraz ediyorlar. Böyle bir örgüt yoktur, bu tamamen bir grubu, siyasi bir hasmı tasfiye etmek içindir diyorlar. Eğer böyle devam ederlerse şimdi silah bulundu, yarın ceset bulunur. Bu da iyi bir şey değil. Yani bu bir eskalasyondur, tırmanmadır. Bu yüzden herkes masa başında güçlerini hesaplamalı, Tamam çekiliyorum demeli bir taraf. Savaş masa başında bitmeli.

Süleyman Karagülle- Sermaye birilerini tasfiye etmek istiyorsa Baykal gibi yapmalı çekilmeli sağ kalmalı deniyor. Düzen değişmedikçe savunma imkanımız yoktur. Düzeni değiştireceğiz ondan sonra onun dediğini yapmayacağız. Biz Sermaye ile savaşa giriştik. Sonunda AK parti şimdi anayasa ekseriyetiyle ile iktidarda.

 

Mine Şenocaklı- Hangi taraf direniyor?

Mahir kaynak- Ergenekon taraftarları direniyor. Diyorlar ki, Böyle bir şey yok, siyasi rakiplerinizi ortadan kaldırmak için söylüyorsunuz. Peki bu silahlar nasıl çıktı ortaya?

Süleyman Karagülle- Silahları o koydurdu. Dediğini yaptıramadı. Şimdi onları yargılatıyor.  Bunlar dediklerini yapmazsa bunları onlara yargılatacak. Çözüm genel aftır.

 

Mine Şenocaklı- Ama silahların henüz ne olduğu çok belli değil?

Mahir kaynak- Yok, belli. Bir yerde silah varsa, bunun bir sebebi olacak elbette. Silahları reddedemeyiz.

Süleyman Karagülle- Alt kademdeki askerlerin iktidarı devirmesine ihtilal, üst kademedeki kadronun el koymasına darbe, üst komutanın uyarmasına müdahale diyoruz. Silah alt kademe subayların işi olabilir. Buna da gerek yok askerler zaten silahlı. Silah ancak sivil hareket içindir. İktidarı ele geçirmek için değil devleti yıkmak için yapılan bir harekettir. Askerler bu hareketi önlediler. Çünkü sadece birkaç menfaatçinin hareketi idi. Silah hususunda asıl yargılanacak siviller olmalıdır.

 

Mine Şenocaklı- Silahlar Ergenekoncuların mı?

 Mahir kaynak- Onlarla irtibatı olan kimselerin. Dediğim gibi eğer bu mücadele devam ederse yeni dalgalar gelebilir. Yoksa davayı burada tutarlar, suç işlemiş olanlar cezalarını görürler. Ama kimse siyasi eğilimi veya siyasi hedefleri nedeniyle de cezalandırılmaz ve bu iş bitmiş olur.

Süleyman Karagülle- Onlarla irtibatı olanlar asker değil sivillerdir. Siviller halkı silahlayacak ve ülkede iç savaş çıkaracaktı. Askerlerden bunlara alet olanlar vardır. Elbette muhakeme edilecektir. Ama askerler muhakeme etmelidir. Bütün bunlar devletimizi yıkma oyundur. Bu oyuna hala devletimiz gelmektedir.

 

Mine Şenocaklı- Sizce doğrusu nedir?

Mahir kaynak-  doğrusu da budur

Süleyman Karagülle- Bir devletin varlığını koruması için yansız, bağımsız etkin ve saygın yargıyı yani hakemliği oluşturma doğrusudur. Yargılama sermayeye alet olmamalıdır. Yargılama da siyesete alet olmamalıdır.

 

Mine Şenocaklı-  Ergenekon tasfiye edilir ve bu aşamada dava biter, öyle mi?

Mahir kaynak- Evet, biter. Türkiyenin iyiliği bunu gerektiriyor.

Süleyman Karagülle- Sermaye şimdi onları tasfiye etmenizi istiyor, yarın ak partiyi tasfiye etmek isteyecek. Yarın ölmemizi isteyecek. Ölsek ne olur ki biz olmasak da insanlık devam eder. Bu mantık yanlış. Öyle görünebiliriz.

 Mine Şenocaklı- Dava bitmezse cesetler ortaya çıkar diyorsunuz...

Mahir kaynak- Yani şunu söylüyorum; burada bir tırmanma var, tırmanmayı görüyorum. Bu Ergenekonu ispatlamaya yetmez, hâlâ siz yanlış söylüyorsunuz derseler, diğerleri yeni deliller ortaya çıkarmak zorunda kalır.

Süleyman Karagülle- Soruşturma devam eder her şey ortaya çıkar, caydırıcı olur, af olunca da kimse rahatsız olmaz. Sermaye de avucunu yalar.

 

Mine Şenocaklı-  O zaman cesetler ve deliller biliniyor ama ortaya çıkartılmıyor, öyle mi?

 Mahir kaynak- Tahmin ediliyor. Aslında biliniyor da denilebilir.

Süleyman Karagülle-  Bir yerde hukuk düzeni ile güvenlik düzeni sağlanmazsa askeri düzen devreye girer ve güvenlik tesis edilir. Askeri düzende haklı haksız bakılmadan güven için ne gerekiyorsa o yapılır. Savaş bunun için meşrudur. Sıkı yönetim bunun için meşrudur.  Devlet yıkılsaydı hepimiz ölecektik. Toprağa konanlar, masum iseler şehittir. Çanakkale de ölenler gibidir. Bu mantıkla hareket ettiğimiz zaman savaş emri verenler suçludur.

 

Mine Şenocaklı- İyi ama bütün olan biten tüm açıklığıyla ortaya çıksa daha iyi olmaz mı?

Mahir kaynak- Hayır, iyi olmaz.

Süleyman Karagülle- Çok iyi olur. Kimseye ceza verilmemek şartı ile zülüm düzeninde devletin nasıl idare edildiğini herkes görmelidir.

 

Mine Şenocaklı - Neden

Mahir kaynak- Türkiyenin geçmişinde bir sürü pislik var, bunları ortaya dökmek iyi değildir. Ergenekonu mahkum edeceğim diye Türkiyeyi sabahtan akşama kadar sokaklarında adam öldürülen ülke konumuna getirmek de yanlış olur.

Süleyman Karagülle- Genel afla herkes önce suçsuz haline gelmelidir. O filleri işleyenlerin de elbette savunacakları şeyler vardır. Hastalığı gizlemekle hasta tedavi olmaz.

 

Mine Şenocaklı- Faili meçhul cinayetler biliniyor o zaman?

Mahir kaynak- Bilenler vardır en azından. Binlerce faili meçhul cinayet var Türkiyede... Küçükler ceza alır, büyükler deşifre olmayabilir

Süleyman Karagülle- İslamiyette bir kural vardır. Mübaşır varken müsebbibe ceza verilmez. Küçük mübaşırdır. Dünyevi ceza ona verilir. Üst kurtarılır. Dünyada adaleti tesis etmekle değil güveni tesis etmekle görevliyiz. Adaleti güvenlik için tesis ediyoruz. Adımız mudil değil mümindir.

 

Mine Şenocaklı-Peki, son operasyonla birlikte örgütün şemasının çıktığı söyleniyor. Basına yansıdığına göre örgütün tüm elemanları artık biliniyor, birkaç dalga sonra bir numaraya da ulaşılacak deniliyor. Siz operasyonun geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Mahir kaynak- Ergenekon, büyük bir örgüt değil. Hatta içindeki insanların bir arada örgütsel bir ilişki içinde olduklarını da düşünmüyorum. Ama bu istikamette birtakım çalışmalar var. Bir devlet dairesindeki gibi şu müdür, şu müdür yardımcısı, şu şube müdürü şeklinde bir ayrım da söz konusu değil... Hatta Ergenekon bir tek akıl tarafından da yönetilmiyor. Bakınız Tuncay Güneyin doğru laflarından biri ‘İkinci adam Türk. Birinci adam değil diyor.

Süleyman Karagülle- Ergenekon dışarıdan planlanıyor. Basın başta olmak üzere harekete geçiriliyor. Türkiye de insanlar korktukları, karşı hamle yapmak istedikleri, çıkarları ve ya inançları dolayısı ile onların aleti olmuşlardır. Onun için af gerekiyor.

 

 Mine Şenocaklı-İkinci adam kim

Mahir kaynak- O da belli değil ama, birinci adamın yabancı olduğunu söylüyor.

Süleyman Karagülle- İkinci adam yoktur. Milli Güvenlik kurulu birinci tehlike irticadır derken sermayeden gelen emre uymakta idi. Böylece zaman kazandık. O kararlarda Erbakan’ın da imzası vardır. Hepsisi memleketin lehine olur kanaati ile imza atmışalardır.

 

Mine Şenocaklı-Birinci adam için Misak-ı Milli sınırları içinde değil dedi, Türk değil demedi yanılmıyorsam...

Mahir kaynak- Evet, Birinci adam dışarıda diyor.

Süleyman Karagülle- Birinci adam sermayenin adamı olarak Kemal Derviş olabilir.

Mine Şenocaklı- Bir numara kim olabilir sizce? Her kafadan bir ses çıkıyor, hatta 50-60 bin kişinin çalıştığı bir grubun başı diyenler bile var...

Mahir kaynak- Burada şu var tabii, dünya görüşü Ergenekoncuların istikametinde olan herkesi bu örgütün içerisine sokabilirler. Onun için diyorlar ki, Mücadele etmeyin, yenildiniz, burada bırakın, yoksa geliriz. Bu bir ikazdır. Herkes yerine otursun. Bu sevdadan vazgeçin ve bunu burada bırakalım. Mücadeleye devam ederseniz geleceğiz demektir. Bence bu operasyonların daha fazla yıkıma sebep olmadan durdurulmasında yarar vardır.

Süleyman Karagülle-Operasyonu durdurma mağlubiyettir. Yeni zulme hazırlık olur. Adil yargılanma sistemi oluşturulacak soruşturma devam edecek. Dışarıdan soruşturma usulu uygulanacak. Ama cezalar af edilecek.

 

Mine Şenocaklı-Ergenekon davasında sonuna kadar gitmek Türkiye için gerçekten yıkım olur mu?

Mahir kaynak- Hayır, ama çatışma olur içeride. Birtakım insanları bertaraf ederler. Yani Türkiyede saygın dediğimiz insanların böyle bir operasyonun içerisine girmesini ben de istemem

Süleyman Karagülle- Bugün asker her akşam yattığı zaman iki endişesi var. PKK gelecek beni şehit edecek. Polis gelecek alıp götürecek. Böyle bir ordu savaşamaz. Böyle bir ordu ile devlet yaşayamaz. Türkiye için yıkım değil intihardır.

 

 Mine Şenocaklı-O zaman siz de kabul ediyorsunuz, Ergenekon örgütünün içinde saygın ve büyük isimler de var?

Mahir kaynak- olabilir.

Süleyman Karagülle- Bir kimseyi korgeneralliğe yükselttiğiniz zaman ona 100 000 askere öl emri verme yetkisini veriyorsunuz. Onun emri ile 100 000 kişi memleket için can veriyor. Onları gelişi güzel kafileler halinde yargılarsanız, asker ona nasıl itaat edecektir. Her komutandan şüphelenecek ve itaat etmeyecek. Bu sebepledir ki bir korgenerali yargısız öldürebilirsiniz ama onu sivillerin mahkemesine gönderemezsiniz. Bir yüzbaşıyı bile, askeri ancak asker muhakeme eder. Bu tüm insanlık tarihinde böyledir.

 

 Mine Şenocaklı- Operasyon konusunda Başbakan Erdoğanla, Cumhurbaşkanı Gül’ün tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Gözaltına alınan orgenerallerin, İlker Başbuğ, Erdoğanla görüştükten sonra serbest kaldığı söyleniyor. Diğer yandan Gül de Ergenekon operasyonunu eleştiren bir beyanat yayımladı. Bunlar ne anlama geliyor?

Mahir kaynak- Efendim, Ergenekonla ilgili operasyonlar sürdürülürken, bir yandan da ordu darbeci havası ortaya çıkıyor. Bu ister istemez oluyor. Türkiyede orduyu yıpratmamak için ordunun önde gelen kişilerinin itham edilmemesinde fayda görüyorlar, o bakımdan. Yani buradaki amaç o kişileri korumak, kollamak değil, orduyu töhmet altında bırakmamak ve itibarını koruma amacına yönelik.

Süleyman Karagülle- Türkün aklı sonradan gelir derler. Neyse ki sonradan da gelse işe yarar inşallah. Bunlar düşmanı oyalamak için yapılanlardır. Hapishanede olan askerler cephede kahramanca savaşıyorlar. Ülkenin selameti için sabrediyorlar. Bu askerlere anlatılmalıdır. Ergenekon davası dışta hazırlanmıştır. Baştan karşı çıkılsa dünya ayağa kalkar. Dışlanırız. Sıkıntılı olsa da sabredilecek ve bu en az zararla atlatılacaktır.

 

Mine Şenocaklı- Bu da herkesin yararına olacak diyorsunuz?

Evet, yararına olacak. Bunlar zaten emekli olmuş, evlerinde oturan insanlar. Şu anda devlet yeniden oluşuyor. Yani asker-sivil birbiriyle kavga etmiyor, bir arada hareket ediyor ve herkes birbirinin itibarını koruyor. Diyor ki sivil siyasetçi, Ordu şu anda Türkiyeye çok lazım. İçinde yer aldığımız bölge bir çatışma bölgesi haline geldi, orduyu yıpratmak istemiyorum. Bu çok önemli. Ordu da aynı şekilde üzerindeki bu darbeci ithamından kurtuluyor. Mesela alt kademedeki askerleri hemen mahkum ediyorlar. Yani silahı kışla dışına çıkaranları, benzer eylemleri yapanları... Siyasi tavır sergilemiş olanlara ise karışmıyorlar.

Süleyman Karagülle- Asker sivil, dışta planlanan bu tezgahı bu yolla söndürüyorlar. Tezgah sönecekdir. Ordu yara almış olacaktır. Halkın Türk ordusuna güveni, askerin milletine bağlılığını, devlet için ölme aşkı yok ediliyor. Bunun için yeni tedavi şeklini uygulamamız gerekir.

 

Mine Şenocaklı-O zaman büyük oyuncular deşifre olmayacak?

Mahir kaynak- Deşifre olmayabilirler. Eğer bu karşılıklı tırmanma, eskalasyon devam etmezse...

Süleyman Karagülle-  Deşifre olma da bir mahzur yoktur. Çünkü bunlar kendi çıkarları için o işleri yaptılar. Öyle içtihat ettiler. Kendilerini tehlikeye attılar. İçtihatları hatalı olabilir. Saygı duymamız gerekir. Müslümanlar bunu takdiri ilahi kabul ederler. Komutanlarına saygılarını yitirmezler. Hainler varsa şahsi çıkarları varsa bunu da adil yargı sistemi tespit etmeli. Ceza vermemeliyiz ama teşhir etmeliyiz. Onları teşhir etmeliyiz ki vatan perverlerini töhmet  içinde bırakmayalım.

 

Mine Şenocaklı- Peki Baykal’ın başından beri operasyona karşı çıkmasını neye bağlıyorsunuz?

 Mahir kaynak- Baykal’ın karşı çıkması doğaldır. Şu açıdan; bu istikamette düşünen, işte Cumhuriyet Mitinglerine katılan, Türkiyede irticanın tehlike haline geldiğini düşünen bir sürü insan var. Eğer Baykal onların koruyucu hamisi olmazsa bu insanlar açıkta kalır ve başka birilerinin kontrolüne girerler.

Süleyman Karagülle- Çevik Bir de tankları bu amaçla yürüttü. Demokrasiye balans ayarından bundan dolayı bahsetti böylece ordunun alttan bölünmesini önlediler. Onlar kendi çıkarları için bunları yapamadılar. Yaptılar diyenlerin ispat etmeleri gerekir. Beraatı zimmet asıldır. Kaldı ki fiil gerçekleşmemiştir. Ceza veremezsiniz.

 

Mine Şenocaklı-Yani iddia edildiği gibi başka bir korkusu olduğundan operasyonlara karşı çıkmıyor?

Mahir kaynak- Hayır, öyle bir şey yok. O son derece yanlış. Baykal, irticaya karşı tavır almış tabanı yanına çekmek için böyle bir tavır sergiliyor. Onlar ne de olsa hükümete karşılar ve Ergenekonculara düşünce itibariyle daha yakınlar.

Süleyman Karagülle- Burada Kılıçtaroğlu değil de neden Baykaldan bahsedildiğini anlamış değilim. Ama Baykal büyük devlet adamıdır. Onun için uzaklaştırıldı. Tayibi yenemediler, ondan hınçlarını aldılar.

 

Mine Şenocaklı-Özetlersek, siz Türkiyenin iyiliği açısından AKP, Ergenekon konusunda askerle uzlaşacak diyorsunuz, değil mi?

Mahir kaynak- Evet. Zaten uzlaştılar. Ergenekon tasfiye edilecek, üstüne gidilmeyecek. Operasyonlar burada kesilece

Süleyman Karagülle- Zaten anlaşmışlardı. AK Partiyi askerler getirdi. Askerler koruyor. Onlar da askeri dinliyor.

 

Mine Şenocaklı-yani 11inci, 12nci dalga olmayacak mı

Mahir kaynak- Olmayacağını tahmin ediyorum.

Süleyman Karagülle- Şimdi Mahir beye şunu soruyorum. Askerle iktidar anlaştı. Nasıl durduracaklar. Yargıya müdahale edecekler. Hani edemiyorlardı. Aldatmaca işten vaz geçilmelidir. Adil yargı sitemi çıkarılmalıdır. Af yapılmalıdır.

KİMDİR?

ASLINDA İKTİSAT PROFESÖRÜ!

Mahir Kaynak, aslında bir akademisyen. Kuleli Askeri Lisesi ve ardından Harp Okulundan mezun olmuş. Üç buçuk yıl subaylık yapmış, ama kalbinde hep bilim adamı olmak varmış. Bu yüzden askerliği bırakmış, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesine girmiş. Doktora tezini verdiği günlerde MİTten gelip, Bize hizmet eder misin? diye sormuşlar. Hayır dememiş, daha doğrusu diyememiş. İstihbaratçılığa adım attığı o anı şöyle anlatıyor Kaynak: Devletle karşı karşıya mı gelecektim? Yanlış anlamayın korktuğumdan değil, bunu bir görev olarak gördüğümden. Devletime hizmet etmek, benim için onurdur.

O sırada evli olup olmadığını soruyorum Kaynaka. Evliymiş ama karısına iki yıl boyunca söyleyememiş gizli görevini... Ama karısı da onun kadar zeki, bir süre sonra şüphe çekmiş. Gece içmelerim başlamıştı. Tavırlarım değişmişti. Bir şeyler olduğunu anladı” diyor Kaynak. Başka bir kadından mı şüphelendi yoksa? diye kesiyorum sözünü, yarı şaka; gülüyor, pas geçiyor. Öyle ya da böyle onlarca gizli görev yapan Kaynak, karısından paçayı kurtaramamış, sonunda Ben MİTte çalışıyorum demiş. Eşinin yanıtı çok kısa olmuş; Tamam, başka bir şey anlatma! Ne demeli, her istihbaratçının başına böyle bir eş gerek!

 

Süleyman Karagülle-  Mahir Bey siyasetçidir. İktisatçıdır. Kötü istihbaratçıdır. O bizim yanımızda yer almalıdır. Muasır Medeniyetin Fevkine çıkma çabasını göstermelidir.

 

22 yıllık akademisyenlik hayatının 10 yılında gizli görevini de sürdürmüş Kaynak. İstanbul Üniversitesinin ardından, Gazi ve Konya üniversitelerinde akademisyenliğe devam etmiş. Kitap yazmaya da vakit ayırmayı bilmiş, hem de ne vakit! Tam 22 kitabı var. 23’üncüsü de yolda...

Süleyman Karagülle-  - Mahir Bey Adil Düzen ekonomisini eleştirmelidir.

YARIN: Ergenekon, Susurlukun devamı mı? Bugün, Baykal’ın yerinde olabilir miydi? Türkiye, Fethullah Güleni Amerikaya göndermekle neden hata yaptı?

Süleyman Karagülle-  Devam ederiz İnşallah

 

 






Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
Anayasa Çalışması
4.02.2012 3329 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-18
4.02.2012 3481 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran, İslâm, Adil Düzen
28.01.2012 4475 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-17
28.01.2012 4685 Okunma
Süleyman Karagülle
Suriye
21.01.2012 3343 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-16
21.01.2012 3656 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzene Göre Suriye Anayasası
16.01.2012 4668 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-15
16.01.2012 2826 Okunma
Süleyman Karagülle
Gelişmişlik…
7.01.2012 3498 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-14
7.01.2012 2815 Okunma
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 8901 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-13
31.12.2011 4846 Okunma
Süleyman Karagülle
Para Politikası
24.12.2011 3757 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-12
24.12.2011 6766 Okunma
Süleyman Karagülle
Müteşebbis (Girişimci)
19.12.2011 5789 Okunma
1 Yorum 20.12.2011 18:26
Süleyman Karagülle
Recep Tayyip Erdoğan
19.12.2011 4053 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-11
19.12.2011 4886 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir Sığır Kaç Kurban Olur?
14.12.2011 7007 Okunma
Süleyman Karagülle
Dersim ve Suriye
10.12.2011 3466 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-10
10.12.2011 3950 Okunma
Süleyman Karagülle
Kapitalizm ve Çıkmazı
3.12.2011 4090 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-9
3.12.2011 3690 Okunma
Süleyman Karagülle
Sivi-Asker İlişkisi
26.11.2011 4494 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-8
26.11.2011 6874 Okunma
Süleyman Karagülle
AB Krizi
19.11.2011 4926 Okunma
3 Yorum 04.12.2011 22:57
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-7
19.11.2011 1768 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir Adil Düzen Eleştirisi ve Cevabı
15.11.2011 8043 Okunma
Süleyman Karagülle
Deprem
13.11.2011 2940 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-6
13.11.2011 3149 Okunma
Süleyman Karagülle
Durum
29.10.2011 3943 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-5
29.10.2011 5472 Okunma
Süleyman Karagülle
Anayasa-2
22.10.2011 3348 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-4
22.10.2011 3854 Okunma
Süleyman Karagülle
Anayasa-1
15.10.2011 5050 Okunma
2 Yorum 16.10.2011 10:18
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-3
15.10.2011 3607 Okunma
Süleyman Karagülle
Piri Reis Gemisi veya Petrol ve Savaş
11.10.2011 5316 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-2
11.10.2011 3322 Okunma
Süleyman Karagülle
Recep Tayyip Erdoğan Araplara Diyecekti ki...
1.10.2011 4026 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-1
1.10.2011 11300 Okunma
Süleyman Karagülle
Tekel Sermaye
24.09.2011 4440 Okunma
Süleyman Karagülle
Siyasi Haklar
24.09.2011 6708 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Parti Bu Büyük Güce Rağmen Neden Zavallıdır?
17.09.2011 4717 Okunma
Süleyman Karagülle
İşimiz
17.09.2011 3262 Okunma
Süleyman Karagülle
Yine Kaddafi Meselesi
10.09.2011 3533 Okunma
Süleyman Karagülle
Şirk: Çağımızın Tanrısı Karşılıksız Para
10.09.2011 7711 Okunma
Süleyman Karagülle
Kaddafi Meselesinin Aslı Nedir?
4.09.2011 3415 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Anayasa
4.09.2011 3211 Okunma
Süleyman Karagülle
Suriye
27.08.2011 2914 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Anayasa Hikâyesi
27.08.2011 2227 Okunma
Süleyman Karagülle
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e Açık Mektup
22.08.2011 4274 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Parti
22.08.2011 4037 Okunma
Süleyman Karagülle
Ordu
14.08.2011 3929 Okunma
1 Yorum 15.08.2011 13:33
Süleyman Karagülle
Fıkıh ve Kur'an
14.08.2011 4308 Okunma
Süleyman Karagülle
Sermayenin Tezgâhına Adil Düzen Çözümleri
7.08.2011 5074 Okunma
Süleyman Karagülle
Sermayenin Tezgahı
7.08.2011 5399 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19171 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Mustafa Kamalak ve Adil Düzen
30.07.2011 4721 Okunma
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, Erbakan, Kamalak ve AK Parti
30.07.2011 5656 Okunma
Süleyman Karagülle
Genel Af
23.07.2011 3547 Okunma
Süleyman Karagülle
Temel ve Tehlike
23.07.2011 4581 Okunma
Süleyman Karagülle
Derin Sansürlü 'Sansürsüz' Program
16.07.2011 5253 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye'nin Rolü
16.07.2011 3929 Okunma
Süleyman Karagülle
Düzen !
9.07.2011 4149 Okunma
Süleyman Karagülle
Meclis, AK Parti ve Yapılması Gerekenler
9.07.2011 4351 Okunma
Süleyman Karagülle
Halk Anayasası
2.07.2011 4382 Okunma
Süleyman Karagülle
Yatırım Yüzdesi
2.07.2011 4605 Okunma
Süleyman Karagülle
Seçim Sonuçları
25.06.2011 4109 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Anayasa
25.06.2011 4504 Okunma
Süleyman Karagülle
Seçim üzerine
18.06.2011 3772 Okunma
Süleyman Karagülle
R.T.Erdoğan ne yapmalı?
18.06.2011 5160 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTABINIZ MI DEĞİŞTİ YOKSA SİZ Mİ?
16.06.2011 4592 Okunma
Süleyman Karagülle
Jean-Jacques Rousseau…
12.06.2011 5713 Okunma
Süleyman Karagülle
Yatırımlar... Tek çözüm “Adil Düzen”dir…
12.06.2011 5296 Okunma
Süleyman Karagülle
Sermaye, Kaddafi, Libya ve Türkiye
4.06.2011 4582 Okunma
Süleyman Karagülle
Ekonomi, planlama, kanal projesi
4.06.2011 3763 Okunma
Süleyman Karagülle
Seçim, Siyaset ve HEPAR
28.05.2011 4350 Okunma
Süleyman Karagülle
İslâm'da Hicret Demokrasisi
28.05.2011 4259 Okunma
Süleyman Karagülle
Usame Bin Ladin
21.05.2011 5424 Okunma
Süleyman Karagülle
Saadet Partisi
21.05.2011 4457 Okunma
1 Yorum 13.07.2011 17:00
Süleyman Karagülle
Siyasi Oyunlar ve Siyasi Yön
14.05.2011 5825 Okunma
Süleyman Karagülle
Kanal İstanbul
14.05.2011 5617 Okunma
1 Yorum 20.05.2011 15:23
Süleyman Karagülle
Kurban
9.11.2010 7649 Okunma
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 9973 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Adil Düzen'de Eğitim
13.02.2010 4573 Okunma
Süleyman Karagülle
Aile ve Aşiret
13.02.2010 4300 Okunma
Süleyman Karagülle
Anayasa
30.01.2010 4069 Okunma
Süleyman Karagülle
Ordu Yeniden Yapılanmalıdır
30.01.2010 4320 Okunma
Süleyman Karagülle
İşçi,Emekli ve Kredi...
23.01.2010 4076 Okunma
Süleyman Karagülle
Ak Parti'nin Ömrü
23.01.2010 3295 Okunma
Süleyman Karagülle
İslamiyet'e Doğru...
16.01.2010 4135 Okunma
1 Yorum 24.01.2010 18:34
Süleyman Karagülle
Devlet-Ordu-Hukuk Problemleri ve Yapılması Gereken
16.01.2010 4465 Okunma
Süleyman Karagülle
Kriz adım adım geliyor; hasta ineği kesebilirler!
9.01.2010 4866 Okunma
Süleyman Karagülle
Müdahale/ler ve Çözüm
9.01.2010 4499 Okunma
Süleyman Karagülle
DTP ile İlgili Hatalı Kararlar ve Çözüm Önerilerim
26.12.2009 5168 Okunma
Süleyman Karagülle
İçinde Yaşadığımız Bu Çetin Dönemde Neler Olacak?
26.12.2009 5638 Okunma
Süleyman Karagülle
Acil Çözüm
19.12.2009 3399 Okunma
Süleyman Karagülle
İsviçre'deki Minare Yasağı ve Adil Düzen'de Çözüm
19.12.2009 4844 Okunma
Süleyman Karagülle
Vakıflar Bankası İşsizliği Nasıl Çözer
12.12.2009 4641 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye'nin İşsizlik Sorununu AKEVLER Çözer
12.12.2009 3652 Okunma
Süleyman Karagülle
Kooperatif Sözleşmesi
10.12.2009 3803 Okunma


© 2024 - Akevler