Cumhurbaşkanı konusu dahil yeni anayasa yeniden yapılanmalıdır. Eski anayasanın ıslahı şeklinde olmalıdır. Yenilik nasıl yapılır? İki yolu vardır. Müsbet ilimlerin aldığı yola dayanarak yeni anayasa hazırlanabilir. Bugünkü anayasaların oluştuğu dönem 18 ve 19’uncu asırdır. Oysa ondan sonra insanlık müsbet ilimde çok büyük adımlar attı.
Fende taşıma araçlarını buldu, dünyayı bir köye çevirdi. Haberleşme araçlarını buldu, insanlığı bir odada topladı. Elektriği buldu, geceyi gündüz yaptı. Bilgisayarları keşfetti, artık insanlık birlikte düşünür oldu.
Siyasi ve sosyal yapıda hanedanları yıktı, demokrasiyi getirdi, dinde zorlamayı kaldırarak laikliği getirdi. Uluslararası topluluklar oluşturdu ve insanlığı bir araya getirdi. İleri savaş silahları ile yepyeni siyasi oluşumları sağladı. En önemlisi kağıt parayı icat ederek dünyayı tek pazar hâline getirdi.
Bütün bu yeniliklerin yaygınlaşması 20’inci yüzyılın sonunda oldu. Tarım dönemi hukuk anlayışı içinde hazırlanan anayasalar artık bugüne cevap verememektedir. Yeni ilmî ve teknik gelişme karşısında yeni anayasaya ihtiyaç vardır.
*
İşte biz Adil Düzen Çalışanları bunun da ilmini yaptık ve ona göre anayasamızı yazdık. Anayasamız iki bölüme ayrılmaktadır; Kamu Görevleri ve Genel Hizmetler. Kamu Görevleri ilmî tasnifle 25 madde yapılmıştır.
İnsanlık/insanlar yeryüzünün sahibidirler. İnsanların yeryüzünü barış içinde kullanmalarını düzenleyen yasaya anayasa denmektedir. Bunu insanları örgütleyerek, yeryüzünü de bölüşerek sağlamaktadır.
Dayanışma ortaklıklarından oluşan dört kuvvet bu işeri organize eder. Bu üretim ve tüketimin düzenlenmesi suretiyle sağlanır. Dayanışmadan oluşan dört güç bunu sağlar. Dinî dayanışma bütçe hazırlayarak yapılacakları belirler. Yasama, bu işler yapılırken uyulması gereken kuralları yasalar yaparak ortaya koyar. Yürütme, üreticilere kredi vererek bütçede gösterilenlerin yapılmasını gerçekleştirir. Yönetme ise aldığı vergi payları karşılığı genel güvenliği sağlar.
Yeryüzü kıtalara, kıtalar ülkelere, ülkeler bölgelere, bölgeler illere, iller ilçelere, ilçeler bucaklara, bucaklar semtlere, semtler ocaklara, ocaklar ailelere ayrılır. Aileler kişi mülkiyetine dayanır. Kişiler ocaklarda yaşarlar. Dayanışma ortaklıklarını kurarak bucak, il, ülke ve insanlıkta birleşerek örgütlenirler. Anayasa bu bölüşmenin ve örgütlenmenin kurallarını koyar.
İnsanlar birlikte çalışıp ayrı ayrı yaşayabilmek için işbölümü yapmalıdırlar. Görev, yetki, sorumluluk ve istihkakların oluşma biçimlerinin kurallarını da anayasalar koyar.
Bunun dışında hukuk düzeni kural yönetimi düzenidir. Askeri düzen ise kişi yönetimi düzenidir. Kural yönetimlerinin yetmediği yerlerde kişi yönetimlerine izin verilir. Bu izinin şekli de anayasalarda belirtilir. Kamu görevlerinde son söz görevliye, genel hizmetlerde ise son söz hizmet alana aittir. Anayasalar bunlar arasındaki dengenin kurallarını koyar.
6) YERYÜZÜ | 12) Çevreler | 10) Meclis | 11) Şura | 13) Kuruluşlar |
7) Bölüşme | 22) YÜRÜTME | 23) Kredi | 25) Vergi | 24) YÖNETME |
1) ANAYASA | 2) Hukuk Düzeni | 3) Askeri Düzen | 4) Genel Hizmet | 5) Kamu Görevi |
8) Örgütlenme | 19) YAŞAMA | 18) Bütçe | 21) Mevzuat | 20) YASAMA |
9) İNSANLIK | 14) Görev | 15) Yetki | 16) Sorumluluk | 17) Haklar |
Anayasa birinci bölümde topluluğun oluşması için genel kurallar koymuştur, ikinci bölümde ise bunların gerçekleşmesi için yapılacakları ortaya koymuştur.
Bu da tamamen ilmî tasnife yani ikili sisteme dayanır.
- Evrak, zimmet, envanter ve demirbaş kayıtları
- İlmî, ahlâkî, meslekî eğitim ve güvenceli ehliyet
- Takip, araştırma, ambar ve kasa (banka) hizmetleri
- Basın, yayın, ulaştırma ve haberleşme hizmetleri
- Planlama, sağlık, bakım ve güvenlik hizmetleri
- Noter, kontrol, soruşturma ve hakemlik hizmetleri
- Başkanlık
Bunlar “Genel Hizmetler”dendir.
Kamu görevlerini de bunlar yaparlar.
Bunlar insandaki fikir, his, irade ve ünsiyet melekelerine dayanır. Ruhsal temellere dayanan doğal yapının sonucu ortaya çıkan hizmetlerdir.
Bu dörtlü tasnifi usulcüler geliştirmişlerdir. Kur’an’da da anlatılmaktadır. Biz bunu sosyal ve ekonomik yapılara uyguladık. Ona göre anayasanın maddelerini oluşturduk.
Yeryüzünde bizden başka bu konularda çalışan olmadığı gibi; hem Batı ilimlerini hem İslâmî ilimleri birlikte değerlendirerek çalışma yapan da yoktur.
Bu usul Akevler’in kırk seneden fazla çalışması sonucunda oluşmuştur.
Gözlerinizi kapatırsanız ve sağırlaşırsanız sadece kendinize zarar verirsiniz.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92