TESİR ÇİFTİ
Denizin ortasındayız. Elimizde pek çok küçük pompacıklar var. Bunlar bir taraftan emiyor, diğer taraftan basıyor. Bu pompalar denizin içinde serbestçe yüzüyorlar. Pompacıkların emdikleri taraflarla veya bastıkları taraflarla birleşirlerse birbirini iteceklerdir. Buna karşılık emilen tarafla basılan tarafları ile birbirine yaklaşırlarsa birbirini çekeceklerdir. Bunlar dağınık halde ise etkileri olmayacaktır. Ama bir kesit üzerinde peşpeşe dizilirlerse, çok büyük bir pompa imiş gibi suyu akıtacaklardır. Bunu “mıknatıs”a benzetebiliriz. Magnezyumla karışık demirden oluşan bir filiz bu özelliği gösterir. Manisa’da bulunduğu için bu adı almıştır. Mıknatısın bir ucu küçük bir akdelik, diğer ucu da karadelik olacaktır. Burada önemli bir nokta, iki ucun ve pompaların deniz içinde olmalarıdır.
Şimdi denizin dışında koyacağımız küçük pompalara hortumlar bağlayarak ikişer uçlarını denizin içine salalım. Pompalar suyu denizden emecek ve yine denize salacaktır. Bu uçların ikisi emici veya salıcı ise birbirini itecek; biri emici diğeri salıcı ise o zaman da birbirini çekeceklerdir. İşte bu mekanizmayı da “elektrik”e benzetebiliriz. Hortumun emici kısmına “elektron” salıcı kısmına “pozitron” diyoruz. Bunun mıknatıstan farkı pompanın deniz içinde olmayışıdır. Elektron bir kara delikse, pozitron da bir ak deliktir. Pompalar üç boyutlu uzayımızda değil dört boyutlu uzay içinde bulunmaktadır. Bu elektrik pompasından yalnız müsbet yük değil menfi yük de akmaktadır.
(Q+IM) (Q-IM) (-Q+IM) (-Q-IM)
(Q+IM QQ-MM QQ+MM -QQ-MM -QQ+MM
(Q-IM) QQ-MM +QQ+MM -QQ-MM
(-Q+IM) +QQ-MM +QQ+MM
(-Q-IM) +QQ-MM
BURADAN ŞU SONUÇLARI ÇIKARIYORUZ:
1- Elektrikle madde bitişik çifttirler. Birlikte bulunurlar.
2- Elektrik reel (zahiri ) değerdir. Aynı işaretliler iter, ayrı işaretliler çeker.
3- Kitle bâtıni (imajiner) değerdir. Zâhiri âlemde aynı işaretliler birbirini çekerler, ayrı işaretliler birbirini iterler.
4- Kainat başlangıçta bir arada iken aynı işaretliler birbirini çekti, diğer aynı işaretlileri itti. İşte dünyamız böyle meydana geldi.
Elektron ve pozitronlar elektrik bakımından birer ak ve kara deliktirler ama madde parçacığı bakımından birer ak deliktirler. Kainat büyümekte olduğu için galaksiler arası uzaklaşmakta, parçacıklar birbirini çektiği için kara deliğe gidilmektedir.
Demek ki mıknatıs üç boyutlu uzayda yüzen bir pompadır. Elektrik dört boyutlu bir pompanın üç boyutlu uzayda kolları yüzen bir mekanizmanın kollar çıkışıdır.
Şimdi şu soruyu inceleyeceğiz: Mıknatısın elektrikle bir ilgisi var mıdır?
Bir lastiğe elinizle bastığınız zaman lastik büzülür. Bunu matematik olarak ifade edecek olursak; DL/L=e* F/S DL/L yüzde olarak kısalmadır. F/S ise tatbik edilen kuvvetin bir alana düşen kısmıdır. e ise etkilenme katsayısıdır. Maddeye göre değişir.
Teessür (indüksiyon) = Etkilenme Katsayısı * Tesir şeklinde ifade edeceğiz.
D= d*E şeklinde ifade ediyoruz. Burada D elektrik teessürüdür. d etkilenmesidir. E ise alandır, tesirdir. Şüphesiz bu yer çekimi için de doğrudur. Uzama katsayısı etkilenme sayısıdır.
Her şey çift olduğuna göre etkilenme der çift olmalıdır. Maddenin eşi bâtın âlemde bulunmaktadır. Elektriklenmenin eşi ise bu âlemde bulunuyor. O halde D=d*E yazabildiğimiz gibi B=b*H de yazabiliriz. B mıknatısın teessürü etkilemesi, b etkilenme sayısı, H ise mıknatısın alanıdır.
D= d*E B= b*H
Bunların çift olması için birbirlerine etkisi olmalıdır. Değerleri ile etki edemezler. Çünkü her biri kendi arasında etkilemektedir. O halde değişimleri ile birbirine etki etmeleri gerekir. Birinin ak delikten çıkıp kara deliğe girmesi ile diğerinin alanı doğar. Bunu tecrübe ile gösterelim.
Bir pil alalım. Bir bobinin iki ucuna bağlayalım. Lamba yanar. O halde bobinden akım geçmektedir. Demir yaklaştıralım, çeker. Yani bobin mıknatıs olmuştur. Dolanan elektrik mıknatısı doğurmuştur. Şimdi pili çıkaralım, bobinin uçlarını birleştirelim. Bir mıknatısı bobinin içine sokalım. Sokarken lamba yanar, soktuktan sonra söner. Demek ki hareketli bir elektrik yükü duran magnetik alanı oluşturmuştur. Hareketli bir magnetik yük duran bir elektrik alanı oluşturmuştur.
Şimdi bu sistemden yararlanarak enerjiyi bir yerden diğer yere taşıyalım.
Burada bir bobin koyalım. Uzakta da bir bobin daha koyalım. Uçlarını elektrik teli ile birleştirelim. İkinci bobinin ağzına lastik ile bir demir asalım. Birinci bobinin içine bir mıknatıs sokarsak birinci bobinde bir elektrik alanı doğar, bu alan elektronları hareket ettirir. İkinci bobinden geçen elektronlar magnetik alan meydana getirir. Magnetik alan da asılı olan demiri çeker. Birinci bobine mıknatısı sokup çıkarmakla ikinci mıknatıstaki demir de çıkar - iner. Bu sayede Keban’daki su enerjisini İstanbul’daki buzdolabının motoruna götürmüş oluruz.
İşte bu olayların matematiği vardır.
1- D = d*E B=b*H tesir çiftleridir.
c* Rot E= Bt C*Rot H= Dt Birinin değişmesinin diğerini değiştirmesi.
Bu Kur’an’da “Vezzâriyât yeti” ile ifade edilmiştir.
بسمه و الذاريات ذروا
2- Q=Div(D) M=Div(B) Elektrik ve magnetik yüklerin yüklenmesi.
Bu “Hâmilât Âyeti”nde zikredilmiştir.
بسمه فالحاملات وقرا
3- J=dQ/dt=x*E elektrik akımının doğması. Magnetik akım doğmaz çünkü magnetik pompalar suyun içinde olduklarından birlikte hareket ederler. Negatif akımla pozitif akım bir arada olduğu için akım doğmamış olur. Bu sayede ortaya çıkan zıtlıklarla makine yapılır. Yoksa ikisi de hareket etseydi parçalar birlikte hareket edecekleri için makine yapılamazdı. Bu sebepledir ki Allah elektriğin pompasını dört boyutlu uzaya koyup sadece hortumlarını bu uzaya saldı.
Kur’an bunu “Câriyât Âyeti” ile anlatmaktadır.
بسمه فالجاريات يسرا
4- En=J* E Taşınan enerjidir. Enerjinin değişik şekilde ifade edilmesi mümkündür. Daha önce bildirmiştik. En= D*E En= B*H En = D*Bt En=Dt*B En=F/S* DL/L
Kur’an’da bu “Mukassimât Âyeti” ile belirtilmiştir.
بسمه فالمقسمات امرا
Burada bir hususa daha işaret ederek konumuzu bitirelim:
c*Rot H= Dt c*Rot E= Bt idi.
c*RotH= d*Et c*Rot E= b*Ht c Rot Et=b*Htt yerine koyarsak
c*c RotRot H= d*b*Htt bulunur. Benzer şekilde
c*c RotRot E= d*b*Ett Rot*Rot E=Ett alınırsa
c*c= d*b bulunur. Bu da cismin dalga hızı ile kendi hızı arasında mevcut c*c=u*v bağıntısı ile birleşmiş olur. e elektronun yükünün hareketini ifade edecektir. Kitlesi ile beraber olduğu için c den küçük olacaktır. M ise magnetik alanın hareketini belirtecektir. O da ışık hızından büyük olacaktır. M ise elektromagnetik alanın birlikte hareket etmesinden dolayı 1 olacak, yani b=d=c olacaktır. Görülüyor ki elektrik, magnetik ısı ve ışık hepsi kainatın büyümesi ve ışık hızı ile açıklanmaktadır.