Süleyman Karagülle
Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup
31.03.2021
1864 Okunma, 0 Yorum

Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup

Reşat Erol bir yazını bana gönderdi. Okudum. Durumu ne kadar da güzel anlatmışsın...

Bu kâinatı biz yaratmadık. Derdi bize düşmez. Bu kâinatı Allah yarattı.

Ben ve sen on milyar insanda birer kişiyiz. Biliyorsunuz, Güneş bir yıldızdır. Her yıldızda en az birileri vardır. Allah boş yere bir şeyi yaratmaz. 200 milyar yıldız galaksimiz vardır. 200 milyar da galaksi kabul edersek, bu kâinatta milyarlarca insandan veya benzerlerinden biriyiz. Kâinatın ne yaratıcısı ne de sorumlusuyuz. Kendimiz yaratmadık, O yarattı ve bize görev verdi; biz görevimizden sorumluyuz. Bizim görevimizden sorumluyuz. Biz ikimiz bunun üzerinde düşünmeliyiz, bunu müzakere etmeliyiz. İkimiz görevimizi yapıp yapmadığımız üzerinde durmalıyız.

Ben benden sorumluyum, sen de kendinden sorumlusun.

Kâinatı var eden Allah benimle seni tanıştırdı, ‘İkinize şu görevleri verdim, onları yapın’ dedi; benim size karşı görevim olduğu gibi senin de bana karşı görevin var.

Bize verilen görevler vardır. Bizler onları konuşmalıyız. Ayrı ayrı görevlerimizi nasıl yaparız. Ortak görevlerimizi nasıl yaparız. Onun üzerinde durmalıyız.

Ben 1960’larda bunu idrak ettim ve o tarihlerden beri hep bana görevimi bildirecek ve ortak görevimizi birlikte yapacak arkadaş aradım. Allah yüzlercesini, belki binlercesini görevlendirdi, birlikte çalışmaya başladık. Bu görevlilerden biri de sensin. Benim Allah’a karşı olan görevimi yapabilmem için bunlarla bir olduk. 1960’lardan beri o sizin yazdığınız olmasın diye çaba sarf ediyoruz. Başardık mı?  

Allah büyük ihsanlarda bulundu, görevimizi kısmen yaptık; biz yapmadık,  Allah yaptı. Biz, bize düşeni yapmaya çalıştık. Eksikliklerimiz var. Allah gafuru’r-rahimdir deyip tavsiye ve temenni dışında başka yapacağımız senin de olmadığı gibi benim de yok.

Başkalarını katmış olmamak için “siz” demiyorum, hep “sen” diyorum. Şimdi benim Kur’an’dan öğrendiğim yapmam gerekenleri ve başkalarını tartışmayalım. Hep bir olalım demeyelim, ikimiz bir olalım. Önce ikimiz bir olalım ki sonra üçüncü, dördüncü ortaklarımız olsun. Ne yapmakta olduğumu anlatacak sonra senden katkı isteyeceğim. Önce sen ve ben Allah’tan başka kimseden korkmamalıyız. Kur’an ne diyorsa onu yapmalıyız. Kur’an bize yanlış şeyleri söylemez. Birbirimize görevleri hatırlatırken Kur’an kaynağımız olsun. Kur’an’dan başka çözüm arıyorsan ben sana arkadaş olmamalıyım. Ben de Kur’an’dan başka çözüm arıyorsam sen de bana arkadaş olmamalısın. Kur’an’da arkadaş olanlar olarak birleşelim. İlk önerim budur. Geçmişteki arkadaşlığımız buna dayanıyordu, bundan sonra da buna dayanacaktır.

1960’lardan beri İzmir’deki arkadaşlarımla şunu yapmaya çalıştık. Biz bir köy kuralım. Orada Kur’an şeriatını yaşayalım. Makrodaki olaylar bizim değil Allah’ın işidir. Bu benim değil, benden yaşlı ve resmi makamlarda önemli görevler yapmış olan Remzi Güres’in görüşüdür ve ilk uygulamayı başlatan da odur. Bunun için 1967’de Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi’ni kurmuşuzdur. Kurucu başkan ben değil, Prof. Dr. Ahmet Tahir Satoğlu olmuştur.  

Hemen engeller koymaya başladılar. Yüzlerce dönüm için sadece bir tek ağaç olan arazimizi ‘orman’ diyerek dava açtılar ve mahkeme kararı ile elimizden aldılar. Bir köy kurmamıza ve bir köyde yaşamamıza izin vermediler. Kendimizi anlatmak ve savunmak için parti/ler kurmak zorunda kaldık. Parti, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başkanlığında kuruldu ama ilk kurucu sizin dayınız olan Hasan Aksay oldu. O zamandan beri onun aracılığı ile sizinle tanışmış olduk. O vesile ile de bu yolun arkadaş yolcusu olduk. İhtiyaç varmış, şimdi o kervan Türkiye’de iktidardadır. Diğer taraftan cemaat 15 Temmuz öncesine kadar tüm dünya ülkelerinde etkili oldu. Gidilen yol doğru değildi. Millî Görüşçüler siyasetle, cemaattekiler bürokrasi ile sorunların çözüleceğini sandılar. Akevler onların bu görüşlerine ters düştü ve uzak kaldı. Bugünkü gençlerimizi yitirmemizin sebebi bu yanlıştır. İçtihatlarındaki hatadan dolayı bunu yaptıkları söylenebilir. O zaman öyle yapmaya mecbur kaldıkları ileri sürülebilir. Her iki taraf da büyük başarılara ulaşmış gibi olsa da sonuçta sizin tasvir ettiğiniz gençliği bıraktı.  Kazancımız büyük ama kaybımız daha da büyük oldu. Hepsi Allah’ın takdiri içinde olmuştur. Bize yani seninle bana düşen ihsanlara şükretmek, ortaya çıkan eksikliğimizi gidermek olmalıdır. Seninle bana düşen bu eksiği gidermede Allah’ın bize verdiği görevi yapmaktır.

Bazıları Akevler’in görüşlerini beğenmeyerek bizler ile olan ilişkilerini kestiler, Akevler olmadan yollarına devam etmek istediler. Sen de onlardan biri oldun. Birlikte çalıştığınız Mustafa Karahasanoğlu da Akevler’i terk edenlerden biri oldu. Her ikiniz benimle çalışmayı sona erdirdiniz. Yapılan hataları anlamış olacaksınız ki, makalenizde gerçekleri yazmışsınız.

Ben sizi şimdi tekrar eski birliğe davet ediyorum. Ben etmiyorum, siz davet etmişsiniz, ben de ‘evet’ diyorum. Ben yalnız Kur’an’dan konuşuyor, ondan yazarım. Siz gazeteden konuşur, ondan yazarsınız. Yaptıklarınız Kur’an’ın öğrettiklerine uyuyor mu? Birilerinin hatırı için Süleyman Karagülle’den uzak durmaya Kur’an izin veriyor mu?  Bana buna dair Kur’an’dan delil gösterilmelidir. Yoksa eski beraberliğimize dönmeliyiz. Önce ben ve sen dönmeliyiz ki sonra yüzler/binler dönsün; bize değil kendilerine ve birliğe dönsünler.

Yarım asırdan fazla zamandan beri Akevler’de yapılan çalışmalar sonunda özetle varılan sonuçlar aşağıdadır:

  1. Akevler bir köy/semt projesi çalışmalarını geliştirmektedir. Bir kooperatif içinde mikro sera denemeleri yaparak modeller oluşturmaktadır. Bu çerçevede olmak üzere, önce Kur’an’a inanmış olan kimseler semtlerde veya köylerde yüz lojmanlı işyeri apartmanı yapmalıdırlar ve oraya hicret edip bir semt kurmalıdırlar. Biz bu çalışmaların sonlarına gelmiş bulunuyoruz. Yalova’da AR-GE merkezimiz var. Şimdi bu yer için yüz ortak arıyoruz. Akevler’de olduğu gibi ortak sermeye ile “yüz lojmanlı işyeri apartmanı” inşa etmek istiyoruz. Bu ortakları oraya taşınmayı nezreden ortakların bulması gerektiğini kabul ediyoruz. Bizler bu proje kapsamında şimdi Yalova yüz lojmanlı işyeri apartmanına (dikey) yahut yüz lojmanlı dinleme evlerine (yatay) taşınacak ortaklar arıyoruz. Ben arıyorum. Süleyman Akdemir arıyor. Lütfi Hocaoğlu arıyor. Tayibet Erzen arıyor. İşte, ben sizi bu ortaklardan biri olmaya davet ediyorum. Şimdi değil, yüz lojmanlı işyeri apartmanını yaptığımız zaman hicret edeceksiniz. İşte o zaman seninle gelen birileri olursa onlar senin yakının olacak, onlarla istediğin yakınlığı kuracaksın. Ben hep böyle yapmışımdır. Çoğu gelmemişse de gelenleri kendimden saymışımdır.
  2. Ondan sonra ikinci yüz lojmanlı işyeri apartmanını kurmamız gerekir. Onu da yine Yalova’da kurmak istiyoruz. Bize başka sebeplerle gelenler olabilir, onlar Kur’an hayatını yaşamak da istemeyebilirler. Bizim onlara zorlama yapmamız için birbirine yakın iki yüz lojmanlı işyeri apartmanı olmalıdır diye düşünüyoruz. Birinde şeriat dışı yaşamak serbest iken diğerinde ise şeriat içinde yaşanabilsin istiyoruz. İsteyen o apartmana, isteyen bu apartmana taşınabilir diyoruz. Apartmanların her katında on aile otursun, aralarında anlaşanlar aynı katta otursunlar, böylece huzur ve sükûnet içinde kendi anladıkları şekilde şeriat/hukuk düzenini yaşayabilsinler, kendi anladıkları şekilde laik düzenlerini oluşturabilsinler diyoruz. Bunlar arasında çıkacak yarışı görelim istiyoruz. Şeriatta yaşayanlarda huzur, refah ve saadet olacaktır diye düşünüyoruz. Kur’an gerçekten Allah’ın kitabı olduğundan böyle olacaktır, düşüncesi ile hareket ediyoruz. Diğerleri, bunlar Komünist dahi olabilir, bir katta toplanacak, onların Kur’an’dan daha iyi düzenleri olursa ortakları çoğalacaktır. Şeriat apartmanının her katında “Kur’an seminerleri” yapılacak, haftada bir gün çatı katında “Cuma buluşmaları” gerçekleşecektir.
  3. Böyle bir yapılanmaya yönelik projeler ile ilgili benimle beraber çalışacak bir yazara ihtiyacım vardır. Mustafa Karahasanoğlu benimle çalışmana izin verirse ne ala; vermezse sen oradan ayrılmalısın, kendin dergi çıkarmalısın. Bunu yapabiliyorsan sorumluluktan kurtulursun. Yapamıyorsan sorumluluğun devam eder. O yazdıklarının hepsi sen sana düşeni yapmadığın için senin günahın olarak karşına çıkar.
  4. Yalova’daki iki apartmanı oraya hicret eden Kur’an’daki ifadeler ile evvelûn ile mukarabûn olanlar kurabilir. Bunun maddi imkânlarını tüm dünyada bu durumu gören insanlar verecektir. Bunlar Hıristiyan hatta agnostik de olabilir, yeter ki şeriat düzenine inansın ve katılsın. Kendi yakınlarımız bile olsa bize katılmayanlara karşı bir vecibemiz yoktur. Allah insanlara ilham ederse bize katılırlar, biz de uzaktan ortak olanlara buradaki ortaklık paylarını aktarmış oluruz. Böylece her yerde yüz lojmanlı işyeri apartmanları ve/veya dinlenme semtleri kurulmuş olur. Yeryüzü Sermaye’nin ve iktidarın desteği olmadan bu tür köy lojmanları ve semt villaları ile dolar. Burası önemlidir. Sermaye’nin veya iktidarın desteği ile bu semtler oluşamaz, çünkü onların sömürü düzeni buna kendi sonu geleceğinde izin vermek istemez. Hiçbir canlı kendi varlığını kendi eliyle sonlandırmaz. Bundan dolayıdır ki ben AK Parti’nin Adil Düzen’i benimsemesini değil, Erdoğan’ın Adil Düzen’i benimsemesini, bu ortaklığı ortak olarak şahsen desteklemesini isterim. Görüşemediği için söyleyemiyorum, şimdilik ona böyle bir mektubu da yazamıyorum, çünkü ulaşmıyor, ulaşsa da okuyamaz.

Tekrar ediyorum. Çalışmalarımızda gelinen son nokta gerek Yalova gerek Türkiye gerekse tüm dünyada yüz lojmanlı semt apartmanlarının doğrudan “kooperatifler yolu ile faizsiz ortaklık sistemi” içinde inşa edilmesidir. Demek ki önce halkın şeriat hayatını doğrudan yaşamaya başlaması gerekmektedir. Zorlama olmayacak, isteyenler yaşayacak, istemeyenler laik hayat içinde hayatlarını sürdüreceklerdir. Örnekler oluşturulmadan sorunları gündeme taşıyarak halkı ve gençleri umutsuzluğa sürüklemek doğru bir yaklaşım kabul edilemez.

Kur’an Allah’ın sözü ise şeriat düzenini yaşayan semtler huzur, refah ve saadet içinde olurlar, diğer düzende yaşayanlar sefalet, fitne ve fesat içinde olmaya devam ederler. Kur’an kendi mucizesini yaşanarak göstermiş olur. Göstermediği takdirde de bir zararımız olmadığı gibi eksikliklerimizi de yaşayarak görmüş oluruz.

Bundan sonra ne olur?

Halk bu semtlerde ekonomik bağımsızlık sağlar. İktidar olmak isteyen partiler halkın istediğini kabul ederler. Dolayısıyla şeriat düzeni iktidara gelmiş olur, Sermaye bu semtlerin mallarını alıp satmak zorunda kalır, semtlerin istediği gibi hareket eder.

Semtler faizli olarak tüccarlara satmaz, onlardan almaz, dolayısıyla faizli düzen de zorlama olmadan kendiliğinden kalkar.  

Neslimizi kurtarmak mı istiyoruz?  

O halde yüz lojmanlı işyeri apartmanı projesine katılmamız gerekir.

 

Son Sözümü söylüyorum

Bu mektubu sana yazıyorum. Kabul etmen ve gerçekten benimle beraber olman için yazmıyorum. Düşüncelerimde ve çözümlerde ne gibi yanlışlar var ne gibi eksiklikler var, onları öğrenmek için yazıyorum. Siz yazarlardan şimdiye kadar bir eleştiri almadım ama ilgilenmediniz de. Kabul etmen farz değilse de ilgilenmen farzdır. İlgilenmezsen, yazdıklarını yazamaya hakkın olmaz. Sadece topluluğun moralini bozmak hizmet değildir.

Selam ve dualar…

 






Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 91 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 44 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 64 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 56 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 42 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 57 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 63 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 40 Okunma
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 53 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 58 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 38 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 44 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 49 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 42 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 33 Okunma
Süleyman Karagülle
312 inci MADDE 22.07.2000
14.03.2024 42 Okunma
Süleyman Karagülle
BANDIRMA HATTI 22.07.2000
14.03.2024 61 Okunma
Süleyman Karagülle
F İ Z İ K 29.07.2000
14.03.2024 76 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLÂM VE DEMOKRASİ 29.07.2000
14.03.2024 64 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN SEÇİMİ 22.07.2000
14.03.2024 36 Okunma
Süleyman Karagülle
ABANT TOPLANTISI 22.07.2000
14.03.2024 44 Okunma
Süleyman Karagülle
HAK VE KUVVET MEDENİYETLERİ 22.07.2000
14.03.2024 37 Okunma
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA SİSTEMİ 01.07.2000
14.03.2024 43 Okunma
Süleyman Karagülle
“HERKESE İŞ - HERKESE AŞ” 24.06.2000
14.03.2024 62 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ 17.06.2000
14.03.2024 48 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK 17.04.1999
14.03.2024 44 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI (2)17.04.1999
14.03.2024 41 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI 17.04.1999
14.03.2024 41 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Karagüllenin girilmeyen MAKALELERİ-17.04.1999
14.03.2024 63 Okunma
Süleyman Karagülle
MUSA’YA VERİLEN DOKUZ MUCİZENİN GÜNÜMÜZDEKİ MANASI
19.05.2022 2425 Okunma
1 Yorum 20.05.2022 06:41
Süleyman Karagülle
Elveda
21.08.2021 2498 Okunma
2 Yorum 24.08.2021 15:36
Süleyman Karagülle
İÇKİ YASAĞI
3.05.2021 2080 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Dünya
30.04.2021 1804 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ POLİTİKA
29.04.2021 1718 Okunma
Süleyman Karagülle
HEDEF
29.04.2021 1751 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 2781 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve son uyarılarım… (15)
11.04.2021 1783 Okunma
Süleyman Karagülle
SOYLU'NUN BEYANI
7.04.2021 2422 Okunma
Süleyman Karagülle
BUNDAN BÖYLE
6.04.2021 1636 Okunma
Süleyman Karagülle
UYARI
6.04.2021 1596 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜDAHALE
4.04.2021 1584 Okunma
Süleyman Karagülle
Seminerler; kendinize görev vereceksiniz (14)
4.04.2021 1589 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK ÇIKAR YOL
3.04.2021 1819 Okunma
Süleyman Karagülle
PARTİ KAPATMAK
3.04.2021 1791 Okunma
Süleyman Karagülle
ANAYASA MAHKEMESİ
1.04.2021 1966 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve İ Ç T İ H A D (13)
31.03.2021 2611 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Akevler Usulü (12)
31.03.2021 2413 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:27
Süleyman Karagülle
Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup
31.03.2021 1864 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
31.03.2021 2379 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:13
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
31.03.2021 1582 Okunma
Süleyman Karagülle
EMİN SARAÇ HOCA HAKKINDA
31.03.2021 2258 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Kur’an Düzeni
31.03.2021 2387 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:01
Süleyman Karagülle
Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
31.03.2021 2404 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:52
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE TARİH
31.03.2021 2367 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:47
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-5
31.03.2021 2271 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:37
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-3
31.03.2021 1531 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-2
31.03.2021 1415 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ
31.03.2021 1602 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK PROBLEM VE ÇÖZÜM
31.03.2021 1626 Okunma
Süleyman Karagülle
RAKAMLAR
31.03.2021 1649 Okunma
Süleyman Karagülle
YASTIK ALTI
30.03.2021 1721 Okunma
Süleyman Karagülle
TEMİZLİK
29.03.2021 2169 Okunma
Süleyman Karagülle
MEŞGALE
28.03.2021 1783 Okunma
Süleyman Karagülle
BAKAN OLMAK
27.03.2021 1950 Okunma
Süleyman Karagülle
MECRALAR
27.03.2021 1739 Okunma
Süleyman Karagülle
YALANCI LİDERLER YAZISI
25.03.2021 1797 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR FARKLARI
24.03.2021 1754 Okunma
Süleyman Karagülle
FESAT
24.03.2021 1683 Okunma
Süleyman Karagülle
MUTLU OLMAK
22.03.2021 2217 Okunma
Süleyman Karagülle
SAVAŞ VE SİYASET
21.03.2021 1805 Okunma
Süleyman Karagülle
BEYHUDE
21.03.2021 1763 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLAM ÂLEMİ
20.03.2021 1559 Okunma
Süleyman Karagülle
NEDEN TEKERRÜR
20.03.2021 1692 Okunma
Süleyman Karagülle
KİM KARAR VERİYOR?
20.03.2021 1675 Okunma
Süleyman Karagülle
YANLIŞ HESAP
17.03.2021 1871 Okunma
Süleyman Karagülle
PALAS
17.03.2021 1672 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLAM ÂLEMİ
17.03.2021 1486 Okunma
Süleyman Karagülle
DEVLETLERİN REKLAMI
17.03.2021 1531 Okunma
Süleyman Karagülle
SAVAŞLAR
15.03.2021 1676 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
14.03.2021 1475 Okunma
Süleyman Karagülle
İNGİLTERE
13.03.2021 1992 Okunma
Süleyman Karagülle
AK PARTİ İKTİDARI
11.03.2021 1568 Okunma
Süleyman Karagülle
BARIŞIN KURALI
10.03.2021 1838 Okunma
Süleyman Karagülle
SERMAYE TAKTİĞİ
9.03.2021 2167 Okunma
Süleyman Karagülle
CİNAYETLER
8.03.2021 1835 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLAMİ HAREKETLER
7.03.2021 1736 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİATA GÖRE
7.03.2021 1718 Okunma
Süleyman Karagülle
DENGE
5.03.2021 1840 Okunma
Süleyman Karagülle
YAPILANLAR, SÖYLENENLER
4.03.2021 1796 Okunma
Süleyman Karagülle
REFORMLAR
3.03.2021 1911 Okunma
Süleyman Karagülle
CEMAL KAŞIKÇI
2.03.2021 2007 Okunma
Süleyman Karagülle
GAZ ODASI
1.03.2021 1762 Okunma
Süleyman Karagülle
TÜRKİYE’NİN YERİ
28.02.2021 1905 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
28.02.2021 2185 Okunma
1 Yorum 28.02.2021 11:03
Süleyman Karagülle
AŞI OLMAK
27.02.2021 1755 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİATIN HÜKMÜ
26.02.2021 1746 Okunma
Süleyman Karagülle
İKTİDARDA VERASET
25.02.2021 1862 Okunma
Süleyman Karagülle
ZAFER
25.02.2021 1553 Okunma
Süleyman Karagülle
BOZULMA
23.02.2021 1579 Okunma
Süleyman Karagülle
TÜRKİYE’DE SEÇİMLER
22.02.2021 1672 Okunma


© 2024 - Akevler