SİYASİ YORUM: GENEL DURUM VE ÇÖZÜM
Avrupa tüm tarih boyunca hep Türklerden çekmiştir. İslâmiyet’ten önce, İskitlerden başlayarak, Hunlar ve Cengizler ile hep saldırılara uğramışlardır. Bugünkü Macarlar ve Bulgarlar onlardan kalmadır. İslâmiyet’ten sonra da Osmanlılar Anadolu’yu fethetmekle kalmamış, Viyana’ya kadar gitmişlerdir. Cumhuriyetten sonra da işçi olarak gitmiş ve oranın vatandaşı olmadıkları halde ekonomik güç olmuşlardır.
Avrupa’nın tarihî bir hedefi vardır; Müslümanları, dolayısıyla Türkleri Avrupa’dan tamamen temizlemek. Ancak bununla yetinmiyorlar. Ayrıca son bir hedefleri daha vardır; Anadolu’da da herhangi bir İslâm halkını bırakmamak, Endülüs’teki soykırımı Anadolu’ya uygulamak. Ancak bunu yaparken de bura halkının diğer Asya ülkelerine göç etmesine imkân vermemek. Çünkü, sonra orada daha da güçlenirler ve tüm Avrupa onların olabilir.
İşte bu sebeplerden dolayı Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne almıyorlar. Çünkü tamamen yok etmeyi hedeflemişlerdir. Dışarıda bırakmıyorlar, çünkü Asya devletleri ile birleşip büyük güç olabilir. “Ha aldık!. ha alacağız!..” deyip kapının eşiğinde tutarak zaman kazanmak istiyorlar. Günü gelince saldıracaklar. Önce iç savaş çıkaracak... Orduyu bölecek... Sonra, komşuları üzerimize saldırtacaklar... Rum, Ermeni ve Yahudiler hazırlanıyor... Topraklarımızı üçe bölecek; güneyini İsrail, doğusun Ermeni-Pontus, batısını Grek-Bizans imparatorluğuna verecekler.
Türk yöneticiler bu gerçekleri bilmektedir. Onlar da girmek istiyormuş gibi görünerek zaman kazanma peşindeler. İki taraf da birbirine oyun oynuyor. İşte bu sebepledir ki İMF’nin bütün reçeteleri uygulanmaktadır. İMF bir taraftan Türkiye’nin Ekonomisini çökertecek olan reçeteleri uygulatmakta, diğer taraftan bürokratları sokağa dökmektedir. Böylece Türkiye sür’atle iç savaşa sürüklenmektedir. a) Önce bürokratları sokağa döktü... b) Sonra, polisi de bunlara ekleyecek... c) Daha sonra orduyu da bölerek bunlara ekleyecek... d) Sonunda, halk ordusu ile bölünecek ve birbirini kıracaklardır...
Özet olarak durum budur. Bu konuyu her okuyucu her vatandaşa anlatmalıdır.
BUGÜNKÜ HÜKÜMETE ÇÖZÜM ÖNERİMİZ:
) Baştan beri İslâmiyet’e karşı takınılan tavır sebebiyle hükümetinize asla sempati beslemiyoruz.
) Ancak, artık ülke çökmek üzeredir. Bundan dolayı iktidarınızı desteklemek zorundayız; yoksa, sizinle beraber biz de boğulacağız. Sizin de bize sempatiniz yoktur; ama siz de bizim gibi ülkemiz için hislerinizi bastırın ve bu gemi selâmet sâhiline çıkıncaya kadar bizimle işbirliği yapınız.
) Bizi dinlemenizde hiçbir zararınız yoktur. İktidardaki parti başkanlarına “Haftalık Bir Seminer” vermek istiyorum. Batı’nın bu saldırılarına karşı nasıl korunulabilineceğini ve üç aylık kısa bir zamanda ibrelerin nasıl müsbete döneceğini anlatacağım. Altı ay içinde ülke normale dönecektir. Bir yıl içinde Türkiye artık ekonomisi düzelmiş ve gelişmiş dünyadaki yedi-sekiz ülke arasında olacaktır. Bir haftanızı harcamakla bir şey kaybetmezsiniz. Hiçbir şey olmazsa, bizi tanımış ve Adil Düzencileri kendisilâhlarlilevurmuş olursunuz!..
) “Haftalık Seminer”den sonra, eğer sizlerle anlaşırsak fiilen uygulamada tüm “Adil Düzen Ekibi” ile birlikte emrinizde olacağız. Sizi “Adil Düzen”e düşman edenler, bu ülkeyi kendilerine yem yapan kimselerdir. Geliniz, bu sese kulak veriniz... Bakınız, Firavun Hz. Musa’ya kulak verdi; ama dinlemedi. Firavun, sadece bu kulak vermiş olmasından dolayı, 20 yıl daha iktidarda kaldı. Geliniz, isterseniz uygulamayın; ama hiç olmazsa bizi bir dinleyiniz... Saygılarımızla...
Değerli Okuyucularımız! Sevgili Vatandaşlarımız! Bu mesajımızı ilgililere ulaştırınız.
Göreceksiniz; bu katkınızdan dolayı, gelecek sosyal âfette Allah sizi koruyacaktır.
Basına ve yayına, medyaya da ulaştırınız. Belki, cesur birileri çıkar ve yayınlar.
ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI ADINA
DAĞITIM: SÜLEYMAN KARAGÜLLE
- Sayın Başbakan Bülent ECEVİT’e
- Sayın Başbakan Yardımcısı Devlet BAHÇELİ’ye
- Sayın Başbakan Yardımcısı Mesut YILMAZ’a GEREĞİ İÇİN fakslanmıştır.
- Sayın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER’e ve
- Sayın Genel Kurmay Başkanı Hüseyin KIVRIKOĞLU’na BİLGİ İÇİN fakslanmıştır.