Akevler Yenibosna ve Yalova çalışmalarında çok kıymetli katkıları bulunan bazı arkadaşlarımın bana açıkça cephe aldıklarını görüyorum.
Alenen yazıyorlar.
Sen çok kötüsün, onun için herkes seni bırakıp gidiyor, diyorlar.
Ben de onlara cevap veriyorum.
‘Ben iyi olduğumu söylemiyorum, kendimi de savunmuyorum.’
‘Ben Allah’a teslim olmuş bulunuyorum, günahlarımın mağfireti için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım’ diye cevap veriyorum.
*
Öyleyse…
Allah’ın emri olarak hakemlere gidelim.
Benim sizlere karşı herhangi bir haksız eylemim, kötü bir hareketim, yanlış bir davranışım varsa tahkime gidelim, hakemler karar versinler.
Hakemlerin kararını Allah’ın hakkımızdaki kararı kabul edelim.
Hakemlerin kararına uymadığım takdirde o zaman bana ‘Sen haksızsın, kötüsün, yanlıştasın’ diyebilirsiniz.
*
Öyleyse…
Seçin bir hakemi.
Ben de bir hakem seçeyim.
Onlar başhakem seçsinler ve ben size ne kötülük yapmışsam kararlarını verip onun cezasını belirlesinler…
‘Ben hakemlerin kararına uymazsam, o zaman haksız, kötü ve yanlış olurum’ diyorum.
Ama benim haksız, kötü ve yanlış olduğumdan dolayı Adil Düzen çalışmalarından kaçanlar hakemliği kabul etmezler veya hakemlerin kararına uymazlarsa, o zaman onlar haksızdırlar, kötüdürler ve yanlıştadırlar.
Onlar benden değil haktan kaçıyorlar, Kur’an’dan kaçıyorlar. Sınavı kaybediyorlar.
İstedikleri kadar uzaklaşsınlar…
Ben haktan ve Kur’an’dan, dolayısıyla tarafların seçtikleri hakemlerin verdiği kararlardan ayrılmak istemiyorum, ayrılmayacağım.
*
Yeni Bosna’da ve Yalova’da devam eden Adil Düzen çalışmalarına ve Kur’an seminerlerine katılmayı bırakanlar, bana göre yanlış yapıyorlar.
Çünkü ne Kur’an seminerleri ne de Yalova’daki ortaklık kurma çabaları Süleyman Karagülle’ye aittir.
O da sizin gibi sadece bir ortaktır.
Süleyman Karagülle kötü ise o bırakıp gitsin, siz niye bırakıyorsunuz?
Birisi iyiliğe ihanet ediyor diye iyiliğe cephe mi alınır?
Tam aksine, iyiliğe ihanet eden uzaklaştırılır.
Benden uzaklaşın, ben sizden bir şey istemiyorum.
Benim varlığım beni yaşatmaya yeterlidir, hatta fazladır da.
Siz niye 50 senelik Adil Düzen çalışmalarından uzaklaşıp meçhuller içerisinde kaybolup gidiyorsunuz?
Benden bu kadar!