KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK
Allah kâinatı ve insanı yaratmıştır. Kâinat bilinen, insan bilendir. Allah kâinatı öyle yaratmıştır ki insan onu bilebilsin ve ondan yararlanabilsin. Allah insanı öyle yaratmıştır ki kâinatı bilebilsin ve ondan yararlanabilsin. Allah kâinatı yaratırken dört kural uygulamıştır:
- Bir varlık var edilecek ve o ikili ikili çoğaltılacaktır. “Allah her şeyi çift yarattı.”
- Çoğaltılırken değişmeler yapılarak çeşitlendirilecektir. “Allah’ın nimetlerini sayarak bitiremezsiniz.”
- Çeşitli varlıklar arasında ilişki kurularak aralarında denge sağlanacaktır. Birbirinden uzaklaşmayacaklar, birleşip bir de olamayacaklardır. “Mizanı vazettik.”
- Varoluş sürecek ve evrim olacaktır. Eskiler yok edilecek yerine daha ileri getirilecektir. “Yaratma ve yönetme O’na ittir. Alemlerin Rabb’ı mübarek oldu.”
- Tüm oluşmalarda gereksiz hiçbir şey kullanılmayacak, her şey yeterince olacak, ne eksik ne de fazla olacaktır. “Allah israf edenleri sevmez.”
İnsan beyni bu ilkeler içinde düşünür ve kendisi beyninde bir kâinat var eder. Bu zihni kâinat mantık ve matematiktir. Bu suretle insanın beyninde oluşan kainat ile Alalhın yarattığı kâinat arasında ilişki kurulur ve beraberliğin sağlanmasıyla ilim oluşur. İnsan beyninde kâinatlı uyumlu olmayan bir sistemi de düşünebilir. Kâinatla karşılaştırınca yanlış olarak görür. Bu durumda iki türlü insan ortaya çıkar. Beynindeki kâinatla uyumlu olmayan bilgileri değiştirip düzenleyerek uyumlu bilgileri oluşturur. Buna mü’min inanmış denir. Bazıları da beyinlerindeki varsayımları değiştireceklerine kâinatı değiştirip kendilerine uydurmak isterler. Bunlara da sapık kâfir denir. İnsanın kâinatı değiştirmeye uğraşmasına da Tanrıya ortaklık yani şirk denir.
Şimdi Allah’ın yarattığı kâinata uyumlu olan bir kâinatı beynimizde oluşturmaya başlayalım. İkililik ilkesiyle basitlik ilkesini kullanalım.
0(sıfır) ve 1(bir) olmak üzere iki varlığımız olsun. Bunlar arasında *(çarpı) ve +(artı) olarak iki bağ bulunsun.
Bir de bunların birleşmesinden doğan yeni varlıkları gösterelim. Çift bağ olsun, biri =(eşit) diğeri =/(değil) olsun. Bunları şöyle yazalım:
- *(sıfırçarpı) :0=00=/1(SıfıreşitsıfırSıfırdeğilbir)
+ 1 (çarpı bir ) : 1=/0 1= 1 (Bir değil sıfır Bir eşit bir)
Bunların tanımlarını eşitlik ilkesi ile yapmış olacağız.
0*0=0 0*1=0 1*0=0 1*1=1
0+0=0 0+1=1 1+0=1 1+1=1
a*1= a Bir şeyin bir ile çarpımı sonucu değiştirmez.
1*a= a Bir şeyin sıfır ile toplamı değişmez.
a*b=b*a a+b=b+a Sıra değişmekle sonuç değişmez
1+1 Matematikte 1 değildir, Mantıkta ise 1’dir. Çünkü Mantıkta sayı değil tür söz konudur. İki bardak suyun toplamı yine sudur. Odanın sıcaklıkları toplamakla değişmez. Üç saate baktığınızda saatler toplanmaz. Bir şey çoğalmakla türü değişmez.
Bir çok 0 ve 1 ler sıralanarak kümeler oluşturulur. A(0110011101) olarak gösterilir. Zihindeki sıra kâinattaki ayrı varlığı gösterir. Mesela, üçüncü 1 a yı sonra ki 0 b yi göstermiş olabilir. Beynimizdeki sıra kâinattaki çeşitlilik karşılığıdır.
Sıranın her biri bir küme olabilir. Buna “alt küme” denir. Mesela, ikinci 1 ise A2(10110) şeklinde alt küme olabilir. İki kümenin çarpımı ve toplamı aynı sıradaki 0 ve 1 lerin çarpım veya toplamıdır. Buna göre kümeler arasında ilişki kurulabilir.
Matematikte ise sadece 1+1=/1 dir. 1+1=10 dir.
0*0=0 0*1=0 1*0=0 1*1=1
0+0=0 0+1=1 1+0=1 1+1=10
Kümelerin toplamı da buna göre yapılacaktır. Aynı sırada olan 1 veya 0 ların toplamı ile sağdan sola doğru 1 ler kayar.
Matematikte çarpma eşit kümelerin toplanmasıdır.
Matematikte üs alma eşit çarpanların çarpımıdır.
Çıkarma toplamanın tersidir.
Bölme çarpmanın tersidir.
Kök alma üs almanın tersidir.
Büyük sayı küçük sayıdan çıkarılmadığı için yeni sayı geliştirilmiştir. Bunlar eksi (-) sayılardır.
Küçük sayı büyük sayıya bölünemediği için yeni sayı geliştirilmiştir. Bunlar küsür sayıdır.
Eksi sayıların kökü alınamadığı için yeni sayı geliştirilmiştir. Bunlar sanal sayılardır. Bu sayılarla tam işlem yapılabilmektedir.
Bir sayının sıfıra bölümüne sonsuz denmektedir. &= n/0
Aşağıdaki değerler de belirsizdir:
0/0=? 0*&=?
&-&=? &/&=?
Bunun dışında gerçek sayıların yanında sanal sayılar da vardır. 0 sanal sayı ile gerçek sayılarda ortaktır. Sonsuz da ortaktır.
Kâinat da gerçek ve sanal yerleri içerir. Ruh ve melek sanal mekânda, insan ve cin ise gerçek mekânda yaşar.
Kesir, eksi, sıfır ve sanal sayıları içeren matematik kendi kendine yeterlidir. Yani dışarıdan yeni bir varlık ithal etmeden ve dışarıya bir şey ihrac etmeden varlığını sürdürür ve düzenini korur. Kâinatta böyledir. Allah kâinatı kendi kendine yeterli olarak var etmiştir. Madde veya enerji ithal etmez veya ihraç etmez. Bunun fizikteki ifadesi, dünyada hiçbir şey yeniden varolmaz ve hiçbir şey de kaybolmaz. Madde ve enerji sakımı kanunu vardır. Ama nasıl biz matematiği beynimizde varediyorsak, Allah da kâinatı bundan on bin yıl önce yeniden varetmiştir. Yoktan varetmiştir.