Süleyman Karagülle
MARKETTE SELEM UYGULAMASI 14.10.2000
12.02.2025
611 Okunma, 0 Yorum

MARKETTE SELEM UYGULAMASI

Şimdi “Marketler Zinciri”nin nasıl çalışacağını anlatalım:

a)    Başlangıçta bir tek market kuracağız. Burada “Konsinye Malları” satacağız.

Yapı Sahibi yapıyı koyacak ve satıştan %4 alacaktır.

Sermaye Sahipleri malları alıp burada satılmak üzere koyacaklar; kâr veya zarar edecekler.

Çalışanlar emeklerini koyacaklar ve satıştan %4 alacaklar.

Kooperatifimiz “Genel Hizmet” verecek ve %2 alacaktır. Sonuç; mallar %10 kârla satılacaktır.

b)    İkinci safhada halktan ay başında “maaşlarının bir kısmı”nı peşin alacağız ve karşılığında onlara “tenzilat” yapacağız. Bu suretle hem parası değerini koruyacak, hem de marketin sermayesine iştirak edecektir. Biz bu suretle toplanan meblağları satıcılara faizsiz intikal ettireceğiz.. Satıcılar toptancılara intikal ettirecekler.. Toptancılar da üreticilere intikal ettirecekler... Sonuçta marketimiz malları ucuz satın almış olacaktır. Bu yolla “veresiyecilik”ten “selem sistemi”ne geçilmiş olunacaktır.

c)    Bu marketlerin sayısını çoğaltacak, önce tüm İstanbul’da  200 kadar market kurulacaktır. İstanbul’un her mahallesinde Anadolu’nun her yerinden insan vardır. Anadolu’da üretilen malları doğrudan marketimizde satacağız. Biz tüccarları ve toptancıları aradan çıkarmayacağız. Ancak bunlar kendi sermayeleri ile değil de “halkın sermayesi” ile iş yapacaklarından çoğalacaklar, aralarında rekabet edecekler ve az kârla yetineceklerdir. Bu sistemin iyi tarafı; fiyatlar sipariş anında belirlendiği için enflasyon olmayacaktır. Vergiler de gerçek kazançtan ödeneceği için haksız vergilerden de korunmuş olacağız. Yani, bugünkü kanunlar bizi “selem sistemi”ne zorluyor.

d)    Sonra bütün Türkiye’ye bu marketler zincirini genişleteceğiz. Tüm satışları ve alışları “hesabi para” ile yapacağız; yani, artık bize mal satana “nakit” değil “hesabi para” ödeyeceğiz. Mal alanlara da “nakit” ile değil “hesabi para” ile satacağız. Böylece “gelecek medeniyetin parası” ortaya çıkmış olacaktır. Mevcut olan “hesabi paramız”ın TL cinsinden değeri her gün belirlenecek ve her zaman nakit alıp verme de olacaktır. Vergiler TL cinsinden hesaplanıp ödenecektir. İşte bu “hesabi para”nın çalışması için program hazırlıyoruz.

e)    Daha sonra bu marketler zinciri tüm dünyaya yayılacaktır. Uluslararası alış ve satışlar da artık “hesabi para” ile olacaktır. Altın ile kote edilecektir. Bütün bunlar yapılırken bugün faaliyette bulunan süper-marketler devre dışı yapılmayacaktır. Tam tersine, onlarla birlikte çalışılacaktır. Önce onlara marketimizde birer yer verilecek ve onların malları “konsinye” olarak satılacaktır. Sonra mallar onlara “ön ödeme yapılarak sipariş verilecek”tir. Böylece biz mevcut düzeni yıkarak değil, mevcut düzeni değiştirerek “yeni düzen” getirmiş olacağız. “Yeni düzen” geldikten sonra; eğer düzenimiz iyi ise “kötü düzen” kendiliğinden gidecektir.

 

MARKETİN ÇALIŞMA MEKANİZMASI 

1- GİRİŞ:

)                      Markette alış-veriş yapabilmek için ya “banka kartı” taşımak veya girişte “kasadan  kart almak” gerekecektir. Hiçbir alış-veriş yapmazsanız, çıkarken paranızın tamamını alırsınız; yahut artanı alırsınız. İsterseniz o gün alırsınız, isterseniz başka günlerde alırsınız. Paranız market kasasında kaldığında, bundan yararlanırsınız. Şöyle ki; önce para değeriniz korunur, Altın-Gram üzerinden hesap görülür, Merkez Bankası’nın satış fiyatı üzerinden değerlendirilir. Sonra “Günlük Satışlar”a %4 ilâve edilir, “Günlük Sermaye”ye bölünür, “sizin sermayenizin günlük kârı” toplanır ve size “tenzilât” yapılır.

)                       Banka kartı” taşıyorsanız, oradaki özel firmalardan alış-veriş yapmış iseniz kartı onların makinasından geçirirsiniz. Marketiniz onlardan %15 tahsil eder. Ancak bu parayı bir ay sonra alabilir. Eğer genel raflardan mal almış iseniz fiyatlara banka tenzilâtı eklenerek hesap yapılır.

2- RAFLAR:

Marketimizde iki türlü mal satılacaktırBiri; firma bizden bir yer (reyon) ister, ona yetimizi ayırırız, o kendi satıcısını kendisi koyar, kendisi orada doğrudan malını satar. Koyduğu kimsenin ücretini o verir. Yer veya reyon perde/ bölme ile kapatılır ve kilitlenir. Diğeri ise; mal ortalıktadır, gelen malı alır, çıkarken kasaya uğrayarak orada kaydettirir ve çıkıp gider. Çıkarken zımbalanmış ve kayıttan geçmiş etiketi ile çıkar. Kapıda kontrol eden aynı zamanda markette koruyucudur ve temizleyendir.

3- MARKETTE “DANIŞMA YERİ” OLACAKTIR.

Müşteri her konuda oradan bilgi alacaktır. Müşterinin istediği mal markette yoksa sipariş verebilecektir. O gün araştırma yapılacak, ertesi gün kendisine bilgi verilecek, mutabık kalınırsa parası peşin alınarak satın alınıp ikinci gün teslim edilecektir. Bir daha bu mal talep edilirse fiyat telefonla sorulacak ve cevap verilecektir. İsterse sipariş yapabilecektir. Ayrıca doktor ve avukat gibi şahsi hizmet verenlerin de adresleri öğrenilecek ve kendilerine tavsiyelerde bulunacaktır. Tıp hizmetleri için gereken giderler kendisine baştan bildirilebilecektir.

4-      MARKETİMİZE MAL GETİRİP TESLİM EDENLERDEN %15 ALINACAKTIR:

%4 “Tesisler”e,   %4 “Çalışanlar”a,   % 4 “Genel Hizmet”e,   %1 “Kefil Olan”a,   % 4 de “Sermaye Payı” olacaktır. Fiyatları kendileri koyacaklardır. Diledikleri kadar kâr edebilirler. Markete malı teslim edenler, mal satılmazsa malı alıp götürürler; satılırsa kendilerinden %15 alınacaktır. Nakliye markete ait ise, ayrıca%2 de nakliye için alınacaktır. Her hafta bir semte gidilerek “Evlere Servis” verilecektir. Sipariş bir gün önce alınacaktır. Gerekirse mal İstanbul’dan alınarak evlere teslim edilecektir. Bu hizmete çalışanlardan pay verilecektir. Tezgâhta satanların payı bunlara verilecektir. Marketler zincirleri ortakların katkıları ile oluşacaktır. Bunun için sermayeye pay verilecektir.

 

FAİZİN TANIMI:

Faizin haramlığında ittifak varsa da; faizin tanımı üzerinde ihtilâf vardır.

Kur’an’da faizin tanımı “riba” kelimesiyle ifade edilmiştir. “Riba” “rebvet”ten gelir; kendi kendine büyüme anlamındadır, bir ağacın veya canlının kendi kendine büyümesidir. Servetin de durup dururken kendi kendine çoğalmasıdır. “Kâr” da “faiz”e benzer; ama “kâr”da kendi kendine çoğalma yoktur. Alış-veriş yapan kişinin yaptığı iki akitle kâr ortaya çıkar. Birinden alır, diğerine satar. Arada ya “kâr” eder ya da “zarar” eder. Bu “faiz” değildir. Oysa faiz bir akitle oluşur. Durup dururken zamanla çoğalır. Kur’an’da faiz “ed’afen müda’afe” olarak ifade edilmiştir. Bir servetin gittikçe artarak , katlanmasıdır. Faizin düşük olması bu katlama zamanını uzatır. Yoksa tamamen aynıdır.

 

HAZRETİ PEYGAMBER “FAİZ”İ DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE TANIMLAMIŞTIR:

a)    Bir malın veresiye satılmasını faiz olarak tanımlamıştır. “Arada faiz olmasa da haramdır” demiştir. Ekonomi bakımından bu son derece doğrudur. Cari hesap faiz değildir.

b)    İki alışverişi birleştirmeyi faiz saymıştır. Yani, satın almadan önce alıcıya satmak faizdir. “Sen al ben parasını ödeyeyim” faizidir. Borçla satıştan farkı yoktur.

c)    Peşin de olsa mübadelede misliyattan olan mallarda fark yapmak da faizdir. Bileziği altınla satın alıp gramlarında fark yapmak böyledir.

d)    Selem senetleri ile altın veya gümüşü peşin ödemeden satmak da faizdir.

e)    Zarara katılmaksızın yapılan kâr da faizdir.

Bütün bunları alimler de faiz saymışlardır. Ancak bütün bunları bir illette birleştirmeye çalışmışlardır. O da olmayan malı satmak demektir. Bundan bazı istisnalar yapmışlardır:

a)    İstisna akdi kurala aykırıdır, ama helâldir. İstisna, sipariş verip bir şey yaptırmadır.

b)    Selem akdi kurala aykırıdır, ama helâldir.

Biz ise Hz. Peygamber’in; “Zarara katılmaksızın yapılan kâr faizdir” şeklindeki tanımını esas alıyor, diğer bütün tanımları bunun içine topluyoruz. Olmayan malı satmak bizce haram değil; bilinmeyen malı satmak  haramdır, bu da  rızayı yok eder. Kumar da bu faiz tarafına girmiş olur.

 

FAİZİN TARİFİNİ ŞÖYLE YAPABİLİRİZ:

Paradaki artış “faiz”, maldaki artış “kâr”dır. Zira mal artmadan parada artış ancak bir başkasının parasının eksilmesi ile olur. Oysa maldaki artış için bir başkasının malında eksilme olması gerekmez. Başkaları da kazanmış olur. Hatta herkes kazanmış olur. Maldaki artış ucuzluğa sebep olur. Parası olanların satın alma güçleri artar.

Enflasyon da malda artma olmadan paranın çoğaltılmasıdır. Demek ki enflasyon faize eşittir.

 

 






Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
SEÇKİN SAYILAR VE 19 MUCİZESİ 05.01.2001
12.02.2025 805 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLARIN TASFİYESİ KANUNU 22.12.2000
12.02.2025 564 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLAR 22.12.2000
12.02.2025 553 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ BORÇ(BAKARA278-279) 22.12.2000
12.02.2025 587 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP ARALIK ÇALIŞMALARI 15.12.2000
12.02.2025 643 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL ÇALIŞMA KURALLARI: 15.12.2000
12.02.2025 607 Okunma
Süleyman Karagülle
MUKASSİMÂT(zariyat4.ayet) 15.12.2000
12.02.2025 611 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL DURUM VE ÇÖZÜM 08.12.2000
12.02.2025 676 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLER DENGE KULÜBÜ SÖZLEŞMESİ 08.12.2000
12.02.2025 528 Okunma
Süleyman Karagülle
C Â R İ Y Â T (ZARİYAT3.AYET) 08.12.2000
12.02.2025 572 Okunma
Süleyman Karagülle
K Ü R T Ç E 01.12.2000
12.02.2025 570 Okunma
Süleyman Karagülle
ORUÇ BABA 01.12.2000
12.02.2025 582 Okunma
Süleyman Karagülle
M E S İ H 01.12.2000
12.02.2025 631 Okunma
Süleyman Karagülle
HÂMİLÂT (YÜKLER) 01.12.2000
12.02.2025 651 Okunma
Süleyman Karagülle
“ZÂRİYÂT-1- ÂYETİ”Nİ AÇIKLAYALIM: 24.11.2000
12.02.2025 560 Okunma
Süleyman Karagülle
TESİR ÇİFTİ 24.11.2000
12.02.2025 635 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EVE GETİRİLEN YENİLİKLER 18.11.2000
12.02.2025 651 Okunma
Süleyman Karagülle
DEVLETİN AF YETKİSİ VAR MIDIR? 18.11.2000
12.02.2025 662 Okunma
Süleyman Karagülle
İFRAT VE TEFRİT(KEHF28) 18.11.2000
12.02.2025 661 Okunma
Süleyman Karagülle
MATEMATİK İLE İfrat ve tefrit nedir? 11.11.2000
12.02.2025 580 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN MATEMATİĞİ TARİKATI 11.112000
12.02.2025 584 Okunma
Süleyman Karagülle
NEFİSTE SABIR(kehf28) 11.11.2000
12.02.2025 658 Okunma
Süleyman Karagülle
OKUMA/ TİLÂVET EMRİ 04.11.2000
12.02.2025 642 Okunma
Süleyman Karagülle
SÖMÜRÜ VE ÇARE 04.11.2000
12.02.2025 563 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLERDEN HABERLER 28.10.2000
12.02.2025 608 Okunma
Süleyman Karagülle
MESKENLER VE İŞYERLERİ AYETİ 28.10.2000
12.02.2025 706 Okunma
Süleyman Karagülle
BOZULMA (ENTROPİ) 28.10.2000
12.02.2025 743 Okunma
Süleyman Karagülle
ERMENİ KATLİAMI 14.10.2000
12.02.2025 547 Okunma
Süleyman Karagülle
MARKETTE SELEM UYGULAMASI 14.10.2000
12.02.2025 611 Okunma
Süleyman Karagülle
FAİZSİZ İŞLETME 14.10.2000
12.02.2025 666 Okunma
Süleyman Karagülle
BELGRAD OLAYI 07.10.2000
12.02.2025 636 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜTEŞÂBİH ÂYETLER 07.10.2000
12.02.2025 798 Okunma
Süleyman Karagülle
MEDENİYETLERİN ÖMRÜ 30.09.200
12.02.2025 757 Okunma
Süleyman Karagülle
AHMET BÜLBÜL’ÜN ÖLÜMÜ VESİLESİYLE; 30.09.2000
12.02.2025 667 Okunma
Süleyman Karagülle
Rektör Ethem Ruhi Fığlalıya cevap 23.09.2000
12.02.2025 560 Okunma
Süleyman Karagülle
KURANDA MUCİZE-1 23.09.2000
12.02.2025 649 Okunma
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 830 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 757 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 878 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 713 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 714 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 1016 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 754 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 688 Okunma
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 675 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 735 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 672 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 730 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 713 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 737 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 720 Okunma
Süleyman Karagülle
312 inci MADDE 22.07.2000
14.03.2024 644 Okunma
Süleyman Karagülle
BANDIRMA HATTI 22.07.2000
14.03.2024 722 Okunma
Süleyman Karagülle
F İ Z İ K 29.07.2000
14.03.2024 758 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLÂM VE DEMOKRASİ 29.07.2000
14.03.2024 761 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN SEÇİMİ 22.07.2000
14.03.2024 663 Okunma
Süleyman Karagülle
ABANT TOPLANTISI 22.07.2000
14.03.2024 751 Okunma
Süleyman Karagülle
HAK VE KUVVET MEDENİYETLERİ 22.07.2000
14.03.2024 679 Okunma
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA SİSTEMİ 01.07.2000
14.03.2024 658 Okunma
Süleyman Karagülle
“HERKESE İŞ - HERKESE AŞ” 24.06.2000
14.03.2024 734 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ 17.06.2000
14.03.2024 706 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK 17.04.1999
14.03.2024 718 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI (2)17.04.1999
14.03.2024 773 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI 17.04.1999
14.03.2024 753 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Karagüllenin girilmeyen MAKALELERİ-17.04.1999
14.03.2024 686 Okunma
Süleyman Karagülle
MUSA’YA VERİLEN DOKUZ MUCİZENİN GÜNÜMÜZDEKİ MANASI
19.05.2022 3484 Okunma
1 Yorum 20.05.2022 06:41
Süleyman Karagülle
Elveda
21.08.2021 3606 Okunma
2 Yorum 24.08.2021 15:36
Süleyman Karagülle
İÇKİ YASAĞI
3.05.2021 2681 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Dünya
30.04.2021 2496 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ POLİTİKA
29.04.2021 2372 Okunma
Süleyman Karagülle
HEDEF
29.04.2021 2446 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3729 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve son uyarılarım… (15)
11.04.2021 2494 Okunma
Süleyman Karagülle
SOYLU'NUN BEYANI
7.04.2021 3052 Okunma
Süleyman Karagülle
BUNDAN BÖYLE
6.04.2021 2313 Okunma
Süleyman Karagülle
UYARI
6.04.2021 2354 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜDAHALE
4.04.2021 2329 Okunma
Süleyman Karagülle
Seminerler; kendinize görev vereceksiniz (14)
4.04.2021 2283 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK ÇIKAR YOL
3.04.2021 2542 Okunma
Süleyman Karagülle
PARTİ KAPATMAK
3.04.2021 2548 Okunma
Süleyman Karagülle
ANAYASA MAHKEMESİ
1.04.2021 2496 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve İ Ç T İ H A D (13)
31.03.2021 3446 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Akevler Usulü (12)
31.03.2021 3241 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:27
Süleyman Karagülle
Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup
31.03.2021 2720 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
31.03.2021 3114 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:13
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
31.03.2021 2313 Okunma
Süleyman Karagülle
EMİN SARAÇ HOCA HAKKINDA
31.03.2021 2863 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Kur’an Düzeni
31.03.2021 3145 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:01
Süleyman Karagülle
Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
31.03.2021 3133 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:52
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE TARİH
31.03.2021 3133 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:47
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-5
31.03.2021 3150 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:37
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-3
31.03.2021 2118 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-2
31.03.2021 2093 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ
31.03.2021 2292 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK PROBLEM VE ÇÖZÜM
31.03.2021 2275 Okunma
Süleyman Karagülle
RAKAMLAR
31.03.2021 2298 Okunma
Süleyman Karagülle
YASTIK ALTI
30.03.2021 2413 Okunma
Süleyman Karagülle
TEMİZLİK
29.03.2021 2693 Okunma
Süleyman Karagülle
MEŞGALE
28.03.2021 2704 Okunma
Süleyman Karagülle
BAKAN OLMAK
27.03.2021 2557 Okunma


© 2025 - Akevler