İşçilere zam yapalım. Ürettiğimiz mallar iki misline çıkar. Borçlanarak doların değerini de sabit tutalım. Kişi başına düşen gelir iki misline çıkar. Halkın geliri gideri kadar arttığı için kimse rahatsız olmaz. Hattâ gerekirse TL cinsinden kazandığı için hayatından memnun olur. Türkiye 62 senedir bunu yapmaktadır.
Bir ülkenin gerçekten geliştiğini nasıl bilebiliriz?
Bunun için afâki kurallarımız vardır.
- Nüfusu ölenlerin sayısına bölersek ortalama ömrü buluruz. Bu refahı gösterir.
- Doğanların sayısı ölenlerin sayısından fazla ise bu büyümeyi gösterir. Nüfusumuz artıyor demektir.
- Borçluların sayısı alacaklıların sayısına eşitse ülkede sömürü yoktur demektir. Halk huzur içindedir. Bugün borçlu olan yarın alacaklı olmaktadır demektir. Borçlu olma ihtimali alacaklı olma ihtimali kadardır.
- Servetin dağılımında orta değer ortalama değere ne kadar yakınsa, o ülkede saadet vardır, sınıflaşma yoktur demektir. Orta değerlerin toplamını sayıya bölmek suretiyle elde edilir. Orta değer değerler sıralanır, orta değer ele alınır.
*
Burada başka kriterlerimiz daha mevcut olmalıdır.
1- Enflasyon % 2.5 ile yüzde 5 arasında olmalıdır. Az olursa borçlular mağdur olur. Çok olursa alacaklılar mağdur olur. Faiz enflasyona eşit olmalıdır. Enflasyon demek altının değeri demektir. Merkez Bankası kârsız altını alıp satarak bu değeri aniden tesbit edebilir.
2- Dışarıya ne kadar borcumuz varsa dışarıdan da o kadar alacağımız olmalıdır. Kredileşme ilkesi içinde borçlanmalıyız. Bunu ölçmek için de dövizin o ülkedeki altın değeri ile ülkemizdeki altın değeri borçlu olup olmadığımızı gösterir. Eşitse borçlu değiliz demektir.
3- İthalatımız ihracatımıza eşit olmalıdır. Sömürmeyiz ve sömürülmeyiz. Altına göre malların fiyatları eşitse ithalatımız ihracata denktir demektir.
4- Bütçe açığımız % 2,5 ile % 5 arasında olmalıdır. Yani enflasyon kadar, yani faiz kadar olmalıdır. Bunu da bütçe ile kesin bütçe arasındaki farkla biliriz. Bütçeye koymayız. Harcamayı fazla yaparız. Merkez Bankası’ndan o kadar transfer ederiz.
*
Bir gazete, bir televizyon bunları çok rahatlıkla tesbit edebilir ve her gün bu rakamları yayınlayabilir. Biz de bunları takıp ederek durumumuzu biliriz. Hükümetimizin bizi nerelere götürdüğünü anlarız.
*
Peki buraya nasıl varabiliriz?
- Bütün dünya ülkelerinden vizeleri kaldırırız. İsteyen gelsin, ülkemizde çalışsın, istediği işi yapsın. Her ülke halkı için kooperatifler kurarız, onları kendi ülkelerine göre sigortalarlar. Biz onlara sigortasız Türk işçisi kadar ücret veririz. Biz işletmelerimizden üretime göre sigorta keseriz. Çalışsız çalışmasın sigortalarız. Yabancı işçileri sigortalamadığımız için onların sigortaları işçilerimize katılmış olur. İşsizlik sigortasını çalıştırarak işsizleri mağdır etmeyiz.
- Bütün dünya ülkelerinden gümrükleri kaldırırız. Ülkemize gümrüksüz mallar gelir, gümrüksüz mallar çıkar. Böylece bizde ucuz mâl edilenler ihraç ediliri, onlarda ucuz mâl edilenler ithal edilir. Tüccar ancak ihraç ettiği kadar ithal edeceği için dış ticaret açığımız kendiliğinden sıfırlanır. Dış ticaret hacmimiz azamiye çıkar.
- Kooperatifler kurarız.
a) İstanbul’da tüm dünyaya hitap eden “Kredileşme Kooperatifi” kurarız. Bu kooperatif altın bonosunu ortaklarına kredi olarak verir, altın bonosunu meşrulaştırırız.
b) Türkiye’de bir “Çalışma Kooperatifi” kurarız. İpotekli emek bonosunu çıkarırız. Ülkede taşınmazları satmak isteyenden kooperatifimiz senetle taşınmazları alır ve kârsız satar. Müteahhitlere arsa verir, emek bonosunu kredi verir ve inşaat yaptırır. Komisyonculara kredi verir, kiralatır ve kiraya verir.
c) İllerde “Hizmet Kooperatifleri” kurulur. İnşaat malzemeleri alıp satanlar bu demir bonosu ile alıp satarlar. İnşaat malzemesi üretenlere demir senedi kredi olarak verilir.
d) Bucaklarda “Sipariş Kooperatifleri” kurulur. Kooperatif buğday senetlerini halka sipariş vermeleri için verir. Halk tüccarlara bu senetlerle sipariş verir. Onlar da iş yerlerine sipariş verirler. Sonra bu üretenlerden aldıkları malları ihraç eder, yerine sipariş aldıkları malları ithal ederek siparişlerini kapatırlar.
4- Ülkeyi tarım ve iskan parsellerine ayırırız. Her yerin imarını haritada gösteririz. Kooperatifler tip plan ve projelerini yaptırırlar. İmar senedi verirler. Kooperatifin belirlediği ücretlerle işçi bulanlara arsa verilir, imar bonosu verilir, proje verilir. İnşaat yaparlar. Daireler satıldıkça kredilerini kapatırlar. Yabancılar altın getirirler, villaları kiralarlar. Altından faiz alınmaz. Villaya da kira ödemezler. İstedikleri zaman altınlarını alıp giderler. Biz de istediğimizi zaman altınları verip göndeririz.
Bunun için bir pilot “il” veya “ilçe” seçmek yeterlidir.
Yukarıdaki kriterlerle hemen sonuçlar ölçülebilir.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92