BİRİNCİ BÖLÜM
(MEVCUT DÜNYA NİZAMI
FAİZCİ KAPİTALİZM)
Not: Parantez içindeki ifadeler Necmettin Erbakan’ın ifadeleridir. Parantez dışındakiler Süleyman Karagülle’ye göre söylenmesi daha uygun olan ifadelerdir. Karşılaştırma siz okuyuculara düşer…
***
SONUÇ
(Gerçek şudur ki, milletçe topyekûn ezilmemiz fertlerin her birinin ezilmesi suretiyle gerçekleştirilmektedir. Türkiye’deki hâlihazır Faizci Kapitalist Düzen fertlerimizi nasıl ezdiğinin matematiksel açıklaması aşağıdaki Şekil 13’de gösterilmiştir.)
Türkiye’de kadınlar uygun iş bulamadıkları için çalışmamaktadır.
Erkekler 25 yaşına kadar askerlik ve okul sebebiyle çalışmıyor, 50 yaşında da emekli oluyorlar. Emekli olanlar da çalışmıyor. Çalışanlardan üretimde olanların sayısı yarıdan azdır, ¼ seviyesindedir. Erkeklerin diğerleri askerdir, öğretmendir, memurdur; 1/8 oranındadır. Elde edilen mahsulün yarısını dışarıya faiz olarak ödüyoruz; 1/16 eder. Çalışanların verimi de yüzde ellidir; 1/32 etmektedir. Demek ki Türkiye’de bir kişi çalışıyor, 30 kişi geçiniyor!
Topraklarımızın verimli olması, halkın kanaatkâr olması nedeniyle varlığımızı sürdürüyoruz.
Faizsiz çalışma kredisini getirdiğimiz zaman verim otuz misli artabilir.
Bu sayede insanlığı muasır medeniyetin fevkine çıkarabiliriz.
(Şekil 13’de görüldüğü gibi AKP’nin uyguladığı IMF sömürü politikaları ile insanlarımız hakkı 200 iken kendisine şeklen 100 verilmektedir. Fakat düzenin mikropları bu 100’ü 16’ya indirmektedir. Bunun manası 6 çekiç vuran demirci bunun birini kendisi alabilmekte, 5’ini büyük çoğunluğuyla ırkçı emperyalizme ödemektedir. Aynı şekilde 6 küfe taş taşıyan bir işçi sadece bir küfenin parasını alabilmekte, 5 küfenin parasını ırkçı emperyalizme ödemektedir. Günde 6 sefer yapan bir taksi şoförü, bir seferin parasını alabilmekte, 5 seferin parasını ırkçı emperyalizme vermektedir.)
Tekel sermaye bugünkü uygarlığa insanlığı ulaştırmıştır. Ne var ki bunu İslamiyet’ten aldığını batıya aktarmakla başarmıştır. Müslümanlar başlangıçta onu korumakla sağladılar. Fırsat ellerine geçince İslâmiyet’i soykırımına uğratma hayaline kapılmışlardır. Medine’de de böyle yaptılar. Galip geleceklerini sandılar ve Mekkeliler tarafına geçtiler. Medine onlara haram oldu. Arabistan’dan sürüldüler. 1897’de Bazel’deki (İsviçre) kongrede aldıkları kararla İslâm âlemini yok edeceklerdi. Başaramadılar. Böyle devam ederlerse sonunda yeni sürgün yaşayabilirler. Sömürü sermayesi faizli karşılıksız para ile dünyaya huzur getiremiyor.
“Adil Düzen” huzuru getirebilir.
ABD’de otel odalarında 28 Şubat’ı (1997) planladılar ama saltanatları yıkıldı.
Kendilerine tavsiye ederim, Allah ile uğraşmasınlar. Devam ederlerse uzun zaman sefalete mahkûm olurlar. Diğer İsrail oğulları da duruma el koymalı. Bu sömürüye son vermelidirler. 28 Şubat benzeri ihanetlerde bulunmamalıdırlar.
(Faizci kapitalist nizam sadece insanlarımızı ezmiyor, ayrıca Şekil 13’de alt bölümde gösterildiği gibi gelir dağılımını gittikçe bozarak toplumsal barışı da kundaklamaktadır.)
Tekel sermaye 500 senedir Avrupa’ya uygarlık götürmüş ama Avrupa’yı kan çanağına çevirmiştir. Yedi sene harpleri, yüz sene harpleri, mezhep kavgaları, ırk kavgaları, kiliseye saldırılarla Avrupa’ya hep kan kusturmuştur. En büyük fesadı yirminci yüzyılda yapmıştır. İki büyük dünya savaşı ve ondan sonra da mafya ve gizli istihbaratla insanlığa nefes aldırmamıştır. Artık kara bitti, gideceği yer kalmadı. İnsanlığa “Adil (Ekonomik) Düzen”i öğrettiğimiz gün onun işi bitecektir.
Erbakan dünyaya anlattı...
Henüz bir örnek gösteremedik...
Şekil Not supported field expression!: Faizci Kapitalist Düzenin Milletimizi Nasıl Ezdiğinin Hesap Tablosu 
Şekil Not supported field expression!: IMF’ci İşbirlikçilerin Ezen Düzeninin İşleyişi (1)
(Şekil 14’de görüldüğü gibi işçi, köylü, memur, esnaf, emekli, dul-yetim, işsiz, sanayici ve tüccar, kısaca bir millet IMF’ci işbirlikçilerin koruduğu ve sürdürdüğü sömürü düzeninin çarkları altında inim inim inlemektedir.)
Osmanlı İmparatorluğu’nu borçlandırdılar ve yıktılar. Şimdi de Türkiye’yi borçlandırıyorlar. 1950’den beri bunu yapıyorlar. Halk Partisi’ni dine saldırdığı için nefret ettirdiler. Demokrat Parti geleneğini ülkeyi sattığı için nefret ettirdiler. Halk “Millî Görüş”e sarıldı. AK Parti’yi iktidar etti. Dünya “Adil Düzen”e yöneldi...
Bundan sonra “Millî Görüş”ün üçüncü ve “Adil Düzen”in ikinci hamlesinin nasıl yapılacağı hususunu açıklayarak kitaba son verilecektir.

Şekil Not supported field expression!: IMF’ci İşbirlikçilerin Ezen Düzeninin İşleyişi (2)
Şekil 13’de ülkemizde üretilen değerlerin önemli bir kısmının ırkçı emperyalist mekanizma ile nereye ve hangi amaçlar için aktarıldığını görsel olarak açıklanmaktadır.
Şekil Not supported field expression!: IMF’ci İşbirlikçilerin Ezen Düzeninin İşleyişi (3)
Şekil 16’da görüldüğü gibi bugün ülkemizde işbirlikçi iktidarlar tarafından ayakta tutulmaya çalışılan Faizci Kapitalist Nizam şekli itibariyle olmasa bile, özü itibariyle 5000 yıl önceki Firavun II. Ramses’in köle düzenine benzemektedir. O zaman köle gibi karın tokluğu ile çalıştırılan insanların ürettiği değerlerin büyük bir kısmı zorla alınıp Firavunların mezarı olan piramitlerin yapımında kullanılmaktaydı. Bugün de millet olarak ürettiğimiz değerlerin büyük bir bölümü hile ile Faizci Kapitalist Düzenin hortumlarıyla Siyonist mihraklara aktarılmakta ve bölgemizde kan ve gözyaşı akıtan öldürücü silahlara dönüşmektedir.
Irkçı emperyalizm işbirlikçi partileri kullanarak şunu yapmak istiyor:
“Siz AB’nin kapısına bağlanın. Ben AB’ye gireceğim, beraberce tek devlet olacağız. Böylece bugünkü haftada 20 ton altının sömürü olarak Türkiye’den önce ABD’ye gitmesi, oradan İsrail’e gelmesi yerine, Türkiye’den İsrail’e kestirme yoldan ulaşmasını sağlayacağız.”
Şekil Not supported field expression!: İşbirlikçilerin Yarı Sömürge Düzeni
Faizci Kapitalist Düzen’in ne manaya geldiği çizimler ile açıkça gözler önüne serilmektedir.
Bu sonuçtan çıkacak gerçek şudur ki: Türkiye’de halen 60 tane parti var. Bunların içinde sadece Saadet Partisi Millî Görüş’ün temsilcisidir ve ırkçı emperyalizmin Faizci Kapitalist Düzenini değiştirip yerine “Adil Ekonomik Düzen”i kurmayı esas almıştır. Bundan dolayı Saadet Partisi’nin dışındaki partilerin hepsi temelde birbirinin aynıdır ve vazifeleri bilerek, bilmeyerek Irkçı Emperyalizmin bekçiliğini ve tahsildarlığını yapmaktan ibarettir.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92