Süleyman Karagülle
KARAR ŞEKİLLERİ
25.03.2012
7062 Okunma, 0 Yorum

 

Canlılar, çalışıp yaşarlar. Kimi ağaçlar gibi ayrı ayrı üretip ayrı yaşar. Kimi arılarda olduğu gibi ayrı ayrı üretip birlikte yaşar, kimi insan hücreleri gibi birlikte üretip birlikte tüketirler. Sadece insan birlikte üretip ayrı yaşar. Üretirken kişi topluluğun ferdidir, topluluğun kurallarına uyar, tüketirken ise bölüşüp ayrı ayrı tüketir. Özgürdür. Yani insan hem topluluğun üyesidir, hem de özgürdür.

 

Canlılar birlikte yaşarken kurallara uyarlar. Bu kurallar başkaları tarafından konmuştur. O kuralları değiştirme yetenekleri yoktur. İnsanlar ise kendi koydukları kurallara göre yaşarlar. Kural koyarken özgürdürler. Kurallarını değiştirme özgürlüğüne sahiptirler.

Canlılarda türden türe evrim vardır. Başkaları evrimleşirler. Oysa insan kendi kendisini evrimleştirir. Kişi özgürlüğü ile yeni düzen getirerek topluluğu evrimleştirir. Sonra da kendi koyduğu kurallara uyarak topluluğun ferdi olur.

 

Topluluk içinde kural koyma sistemi karar alma şekilleri oluşturur.  Kişiler topluluğu oluştururken kuralları nasıl koyacaklardır. Bunun için kabul edeceğimiz ilkeler vardır. Peygamberler tarafından geliştirilen bu ilkelere bugün bütün insanlık uymaktadır.

 

1- İnsanlar eşit kişiliğe sahiptir. Yaşı, sağlığı, soyu, mali durumu ne olursa olsun eşit kişiliğe sahiptirler. Topluluk içinde onların hakları korunur.

 

2-Herkes özgürdür. Kendi alanında istediğini yapar. Başkalarının onun alanına karışma yetkisi yoktur. Tamamen özgürdür.

 

3- İnsanlar topluluk içinde kendi koydukları kurallar içinde özgürdürler. Kurallara uymakla yükümlüdürler. Topluluk daraldıkça kural koyma özgürlüğü artar. Daha az kimse ile anlaşarak kural koyarsınız. Ama daha çok kural koyma zorunluluğu vardır. Oysa topluluk büyüdükçe kural koyma özgürlüğünüz azalır. Ama kurallar da azalır. Bu sebeple kurallar kademe kademedir. Ocakta, bucakta, ilde, ülkede ve insanlıkta konan kurallar vardır. İnsan bu kurallara uyarak yaşar.

 

4- Kurallar konurken dört var sayıma göre kurallar oluşur.

       a) Herkes başkaları tarafından doğrulup büyütülür.  Bu sebeple yakınlık hukuku vardır. Kişi bunu değiştiremez. İnsanın kardeşi ile hukuku vardır. Kimse kardeşini değiştiremez.  Yakınlık derecesine göre bu hukuk doğar. İnsanlar, derece derece birbirinin akrabasıdır. Hepsi âdemin çocuklarıdır.

     b) İnsanlar başka insanlar arasında yaşar. Tek başına yaşayamaz. Böylece komşuluk hakları doğar. Komşuluk hukukunda insanın özgürlüğü var, komşusunu her zaman değiştirebilir.  Yeni komşularıyla yeni hukuk doğar. İnsanlara derce derece yakın veya uzak komşulardır. Yeryüzü sınırlıdır ve tüm insanlar komşudur.

  c)  İnsanlar emeklerini kullanarak üretim yaparlar. Herkesin ürettiği kendisine aittir. Yani emekle elde edilen doğal olarak elde edenin hakkıdır.  İnsan emeğini serbest anlaşmalarla değiştirir. Ürünü de serbest anlaşmalarla değiştirebilir. Kimse zorla çalıştırılamaz, kimsenin çalışıp elde ettiği ürünü elinden alamaz.

  d) Dördüncü esas kısas kuralıdır. Herkes başkasına yaptığının kendisine yapılmasını baştan kabul etmiş demektir.  Bu eşitlik ilkesinden gelmektedir. Tüm sözleşmeler ve hükümler buna dayanmaktadır.

  Kurallar dil ile ifade edilir ve sözleşmeler şeklini alır. İnsan hayatı aşamalardan oluşmaktadır.

 

1- Karar alma. Bu sadece insana ait bir özelliktir. Karar alır, ondan sonra hareket eder. Topluluk içinde karar alma demek sözleşme yapma demektir. Sözleşmelerle birlikte ne yapacağınıza karar veririz. Hepimiz o karara ayrı ayrı uyarız. Buna yasama denmektedir.

2- Alınan kararları karar alanlar ayrı ayrı uygularlar. Sözleşmeyi kendileri yorumlar ve ona göre uygularlar.  Uygulamada sözleşme yapılamaz. Sözleşme önce yapılır. Uygulama sonra kişiler tarafından kendi içtihatları ilke yaparlar. Buna yürütme denmektedir.

3- Uygulamada içtihat farklılıklarından veya bilerek ayrılıklar ortaya çıkar. Bu ayrılıkları çözmek için hakemlerden oluşan yargı vardır. Hakemlerden birini bir taraf diğerini diğer taraf seçer, başhakemi hakemler seçer. Herkesin özgürlük sınırını onlar belirleyip haksızlıklarını giderir. Buna yargı denmektedir.

4- Yargı kararlarına uymayanları yargı karalarına uydurmak, yani haklıyı kuvvetli kılmak için dayanışma ortaklıkları oluşturulur. Böylece güç oluşur. Haksızı etkisiz hale getirilir. Buna da yönetme denmektedir.

 

Şimdi sözleşmelerden oluşacak kuralları kim koysun. İşte tarih bunun üzerine oturmuştur.

a) Sözleşme din adamları tarafından konmakta idi. Sezileri ile önlerinin gören insanların çevresinde insanlar toplanmakta ve sevgiye dayanan birlik oluşmaktadır. İşte böylece bir din adamının çevresinde toplananlar, o din adamının koyduğu kurallara uyarak yaşarlar. Buna teokrasi denir.

b) Sözleşmeyi siyasiler koyar. Güçlü olan önce birini korkutur. Yanına alır. Bunlar iki kişi olduğu için güçlü olurlar. Sonra birlikte olup başkalarını korkutur, sonunda bir topluluk oluşur. Korkuya dayanan bu topluluğun kuralları herkesi korkutmuş olur. Sonra onların yerine çocukları geçer ve korkutmaya devam ederler. Bunlar kural koyarlar. Buna sosyalizm denir.

c) Sözleşmeyi zenginler koyar. Servet edinmiş olanlar, halka çıkar temin ederler. Çıkarları sebebiyle servet sahiplerini dinlerler. Bunların koyduğu kurallar o topluluğu oluşturur. Buna kapitalizm denir.

d) Topluluğu kandırarak veya korkutarak veya çıkar sağlayarak kural oluşturma çoğu zaman kolay olmaktadır. Çünkü insanlar topluluğa katılmak zorundadırlar. Ne var ki konan kurallar, topluluğu istediği biçimde yaşatamamaktadır. Sorunlar çıkmaktadır. İnsanları saadete götürecek kuralları ancak ilim koyabilir.  İşte Kuran’dan önceki dinlerin yasaları din, kuvvet veya çıkar koyduğu halde Kuran içtihat ve icmalarla kural koyma işini ilme vermiştir. Bununla beraber ilim sadece şekilleri üretir, örnekler verir. Zorlama yapmaz. İsteyenler kabul eder.

 

Topluluklar sevgiye, korkuya veya çıkara dayanacaktır. Ne var ki bunlar eğer bu topluluğu ilmin verilerine dayandırırlarsa o zaman güçlü olurlar. Ve komşularını geçerler. İlerleme saptanır. İşte hicret demokrasisi budur. Ocaklar ve bucaklar kurulacak.  Bucak ister inanca, ister korkuyla, ister çıkara dayansın eğer ilmin verilerine göre iyi bir düzen içinde oluşmuşsa bu sefer inanç, kuvvet ve çıkar birbirine uyumlu hale gelir refah ve saadeti sağlayan bir topluluk olur. Komşulardan oraya göç başlar. Bucak büyüyünce bölünür. İki bucak olur, dört bucak olur ve o sistem hakim olur. Eğer ilmin verilerine uymamışlarsa orada darlık olur, zorluk olur, baskı olur halk oradan göç eder ve o bucak ortadan kalkar. Böylece sağlıklı topluluklar gelişir, sağlıksız topluluklar elenir.

Kuran’ın getirdiği ve ilmin önerdiği karar şekilleri nelerdir. Ona göz atalım.

 

                                                              Karar Şekilleri

Kişi Kararları

Veli Kararı

Temsilci Kararı

Hakemin Kararı

Vekil Kararı

Sayısal Kârlar

Orta Değer

Sıralama

Ölçme

Hesaplama

Sözleşme

İcab(teklif)

Katılma(sözleşme)

Girme (yere)

Kabul

 Ortak kararlar

İcma

İttifak

İttiba

İçtihat

Uzlaşma Kararları

Dil

Sanat

Teknik

Hukuk

 

Kuvvetliyi savaş belirler.  Savaşı da ya iman gücü kazanır, ya da para gücü kazanır.  Tarihte böyle savaşmalarla uygarlılar gelmiş ve geçmiştir. Yunanistan’da Solon yeni bir çözüm yolu bulunmuştur. Ekseriyet sistemi. Aristokratlar aralarındaki rekabetten dolayı güçlerini kaybedince Solon’a başvurmuşlar o da aralarında ekseriyet sistemi ile karar almalarını önermiştir. Sonra bari bu aristokratların ekseriyetlerine halkın yenilikçilerinin ekseriyetini kabul etmiştir.  Savaşacağımızı halkı kişinin daha çok korkutursa o iktidar olsun. Bu görüş sosyalistlerin görüşüdür. Halk kim çok çıkar sağlarsa o iktidar olsun demişler. Seçim yapmışlardır. Seçim kimin güçlü olduğunu belirleme mekanizmasıdır.

Adil Düzen’de ekseriyetin yerini alan karar şeklini açılayarak yazıma son vereceğim.

Bir konuda başka karar şekilleri ile karar alınamıyorsa, önce karar alınması hususunda ittifak edilir. Yani mesela herkes sağdan veya soldan gidilmesi gerektiğinde ittifak etmiştir. Sağdan veya soldan gidilmesi hususunda anlaşamamışlarsa, ortak hakem seçerler, o istişare eder ve kararı o verir. Vekilin kararı, aslının kararı gibi olduğu için ittifakla karar alınmış olur. Buna istişari karar denir.

 

İstişari kararların bazı şartları vardır.

1) istişare kararı ilgilenenlerin katılması ile alınır. Karara ilgisi olmayanlar bu karara katılamazlar.

2İstişari karar ilgili herkese açık olmalıdır. Görüşlerini ortaya koyabilmelidir.  Katılmayanlar, katılmış sayılırlar.

3- Herkesi dinledikten sonra içinde oluşan kanaati orada beyan etmelidir. Başka kimselerle görüşmemelidir.

4- İstişari kararı yanlış buyan ilgililer hakemlere giderek kararı iptal ettirebilirler.  

İstişari kararlar yine istişari kararlarla değişebilir. Ekseriyet kararı yoktur. Yerinde hakemler denetiminde ortak hakem kararı vardır.

 

 

 






Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
SEÇKİN SAYILAR VE 19 MUCİZESİ 05.01.2001
12.02.2025 476 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLARIN TASFİYESİ KANUNU 22.12.2000
12.02.2025 268 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLAR 22.12.2000
12.02.2025 224 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ BORÇ(BAKARA278-279) 22.12.2000
12.02.2025 290 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP ARALIK ÇALIŞMALARI 15.12.2000
12.02.2025 346 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL ÇALIŞMA KURALLARI: 15.12.2000
12.02.2025 248 Okunma
Süleyman Karagülle
MUKASSİMÂT(zariyat4.ayet) 15.12.2000
12.02.2025 283 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL DURUM VE ÇÖZÜM 08.12.2000
12.02.2025 348 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLER DENGE KULÜBÜ SÖZLEŞMESİ 08.12.2000
12.02.2025 229 Okunma
Süleyman Karagülle
C Â R İ Y Â T (ZARİYAT3.AYET) 08.12.2000
12.02.2025 255 Okunma
Süleyman Karagülle
K Ü R T Ç E 01.12.2000
12.02.2025 252 Okunma
Süleyman Karagülle
ORUÇ BABA 01.12.2000
12.02.2025 277 Okunma
Süleyman Karagülle
M E S İ H 01.12.2000
12.02.2025 341 Okunma
Süleyman Karagülle
HÂMİLÂT (YÜKLER) 01.12.2000
12.02.2025 276 Okunma
Süleyman Karagülle
“ZÂRİYÂT-1- ÂYETİ”Nİ AÇIKLAYALIM: 24.11.2000
12.02.2025 273 Okunma
Süleyman Karagülle
TESİR ÇİFTİ 24.11.2000
12.02.2025 295 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EVE GETİRİLEN YENİLİKLER 18.11.2000
12.02.2025 367 Okunma
Süleyman Karagülle
DEVLETİN AF YETKİSİ VAR MIDIR? 18.11.2000
12.02.2025 370 Okunma
Süleyman Karagülle
İFRAT VE TEFRİT(KEHF28) 18.11.2000
12.02.2025 327 Okunma
Süleyman Karagülle
MATEMATİK İLE İfrat ve tefrit nedir? 11.11.2000
12.02.2025 325 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN MATEMATİĞİ TARİKATI 11.112000
12.02.2025 245 Okunma
Süleyman Karagülle
NEFİSTE SABIR(kehf28) 11.11.2000
12.02.2025 280 Okunma
Süleyman Karagülle
OKUMA/ TİLÂVET EMRİ 04.11.2000
12.02.2025 293 Okunma
Süleyman Karagülle
SÖMÜRÜ VE ÇARE 04.11.2000
12.02.2025 225 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLERDEN HABERLER 28.10.2000
12.02.2025 261 Okunma
Süleyman Karagülle
MESKENLER VE İŞYERLERİ AYETİ 28.10.2000
12.02.2025 378 Okunma
Süleyman Karagülle
BOZULMA (ENTROPİ) 28.10.2000
12.02.2025 369 Okunma
Süleyman Karagülle
ERMENİ KATLİAMI 14.10.2000
12.02.2025 202 Okunma
Süleyman Karagülle
MARKETTE SELEM UYGULAMASI 14.10.2000
12.02.2025 269 Okunma
Süleyman Karagülle
FAİZSİZ İŞLETME 14.10.2000
12.02.2025 294 Okunma
Süleyman Karagülle
BELGRAD OLAYI 07.10.2000
12.02.2025 280 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜTEŞÂBİH ÂYETLER 07.10.2000
12.02.2025 495 Okunma
Süleyman Karagülle
MEDENİYETLERİN ÖMRÜ 30.09.200
12.02.2025 432 Okunma
Süleyman Karagülle
AHMET BÜLBÜL’ÜN ÖLÜMÜ VESİLESİYLE; 30.09.2000
12.02.2025 280 Okunma
Süleyman Karagülle
Rektör Ethem Ruhi Fığlalıya cevap 23.09.2000
12.02.2025 273 Okunma
Süleyman Karagülle
KURANDA MUCİZE-1 23.09.2000
12.02.2025 260 Okunma
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 636 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 572 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 632 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 514 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 495 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 749 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 545 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 461 Okunma
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 501 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 545 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 474 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 513 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 461 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 499 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 513 Okunma
Süleyman Karagülle
312 inci MADDE 22.07.2000
14.03.2024 417 Okunma
Süleyman Karagülle
BANDIRMA HATTI 22.07.2000
14.03.2024 491 Okunma
Süleyman Karagülle
F İ Z İ K 29.07.2000
14.03.2024 552 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLÂM VE DEMOKRASİ 29.07.2000
14.03.2024 535 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN SEÇİMİ 22.07.2000
14.03.2024 445 Okunma
Süleyman Karagülle
ABANT TOPLANTISI 22.07.2000
14.03.2024 532 Okunma
Süleyman Karagülle
HAK VE KUVVET MEDENİYETLERİ 22.07.2000
14.03.2024 492 Okunma
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA SİSTEMİ 01.07.2000
14.03.2024 441 Okunma
Süleyman Karagülle
“HERKESE İŞ - HERKESE AŞ” 24.06.2000
14.03.2024 533 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ 17.06.2000
14.03.2024 519 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK 17.04.1999
14.03.2024 528 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI (2)17.04.1999
14.03.2024 530 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI 17.04.1999
14.03.2024 575 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Karagüllenin girilmeyen MAKALELERİ-17.04.1999
14.03.2024 509 Okunma
Süleyman Karagülle
MUSA’YA VERİLEN DOKUZ MUCİZENİN GÜNÜMÜZDEKİ MANASI
19.05.2022 3168 Okunma
1 Yorum 20.05.2022 06:41
Süleyman Karagülle
Elveda
21.08.2021 3189 Okunma
2 Yorum 24.08.2021 15:36
Süleyman Karagülle
İÇKİ YASAĞI
3.05.2021 2443 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Dünya
30.04.2021 2295 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ POLİTİKA
29.04.2021 2157 Okunma
Süleyman Karagülle
HEDEF
29.04.2021 2176 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3385 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve son uyarılarım… (15)
11.04.2021 2312 Okunma
Süleyman Karagülle
SOYLU'NUN BEYANI
7.04.2021 2850 Okunma
Süleyman Karagülle
BUNDAN BÖYLE
6.04.2021 2097 Okunma
Süleyman Karagülle
UYARI
6.04.2021 2087 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜDAHALE
4.04.2021 2112 Okunma
Süleyman Karagülle
Seminerler; kendinize görev vereceksiniz (14)
4.04.2021 2103 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK ÇIKAR YOL
3.04.2021 2322 Okunma
Süleyman Karagülle
PARTİ KAPATMAK
3.04.2021 2339 Okunma
Süleyman Karagülle
ANAYASA MAHKEMESİ
1.04.2021 2299 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve İ Ç T İ H A D (13)
31.03.2021 3182 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Akevler Usulü (12)
31.03.2021 3003 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:27
Süleyman Karagülle
Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup
31.03.2021 2512 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
31.03.2021 2857 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:13
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
31.03.2021 2116 Okunma
Süleyman Karagülle
EMİN SARAÇ HOCA HAKKINDA
31.03.2021 2670 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Kur’an Düzeni
31.03.2021 2882 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:01
Süleyman Karagülle
Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
31.03.2021 2899 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:52
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE TARİH
31.03.2021 2893 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:47
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-5
31.03.2021 2891 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:37
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-3
31.03.2021 1922 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-2
31.03.2021 1876 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ
31.03.2021 2088 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK PROBLEM VE ÇÖZÜM
31.03.2021 2087 Okunma
Süleyman Karagülle
RAKAMLAR
31.03.2021 2086 Okunma
Süleyman Karagülle
YASTIK ALTI
30.03.2021 2201 Okunma
Süleyman Karagülle
TEMİZLİK
29.03.2021 2523 Okunma
Süleyman Karagülle
MEŞGALE
28.03.2021 2321 Okunma
Süleyman Karagülle
BAKAN OLMAK
27.03.2021 2348 Okunma


© 2025 - Akevler