Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011
9823 Okunma, 3 Yorum

Akevler Çalışmalarında işletmelerin girdilerini tesis, emek, ham madde ve genel hizmet olmak üzere dört olarak tesbit etmiş bulunuyorduk. Çalışmalarımız esnasında Erbakan buna beşinci girdiyi ortaya koydu, “müteşebbis” olarak koyduk. Biz bu görüşü benimsemedik ama onunla da tartışmadık. Kendi görüşü idi. Herkes kendi içtihadına göre amel eder. Eğer o benden olur isteseydi açıklardım. İstenmedi. Benim de bir şey deme yetkim olamazdı. Aksi halde onun içtihatlarına müdahale etmiş olurdum.

Ben niye onun içtihadına katılmıyorum?

İşçilik sisteminde bir müteşebbis vardır. İşletme merkezden yönetilir. Dolayısıyla bir baş sorumlu olmalıdır. Ortaklık sisteminde herkes müteşebbistir. Herkes kendi işini kendisi yapar. Kimse kimsenin emrinde değildir. Herkes sözleşmedeki kurallara uymak durumundadır. İşletmelerde işçiler arasında çalışırken bir merkezi sistem vardır. Ama dört girdi arasında bunlara emreden, bunları yöneten biri yoktur. Herkes içtihadına göre hareket eder. Yanlış yaparsa hakemlere hesap verir.

Burada da işlerin aksamaması için bir Genel Hizmet Sorumlusu vardır. O aynı zamanda işletmenin sorumlusudur. Geçici olarak kararları o alır, ona göre hareket edilir. Mağdur olan olursa hakemlere gider. 25 Genel Hizmetin ilki bu kimsedir. İşletmeyi ancak bu şekilde kabule edersek ortaklık olur. Bunun dışında yani Genel Hizmet Sorumlusu dışında bir işletmeci koyarsanız, o ortaklık olmaz, işçilik olur. Erbakan onun yetkilerini ve sorumluklarını ortaya koymamıştır.

Kur’an seminerlerinin birinde (âyet), infak edenlerin ücretlerinden bahsedilmektedir. Demek ki onlar da ecirlerini alıyorlar. O halde dıman kimin yani sorumlu kim? Zarar kime ait olacaktır? O zaman bunun girişimci olduğunu söylemiş ve orada öylece Erbakan’ın haklılığını belirtmişim.

Cengiz Demirci kardeşimiz bunun benim hatam olduğunu, Erbakan’ın hata etmez biri olduğunu yazdı. Zafer Kafkas kardeşimiz de bana; unuttun mu yoksa, içtihadını bir daha değişti mi diye sormaktadır. Bu makalem Zafer Kafkas’a açıklama mahiyetindedir.

O âyetten onu istidlâl ettim. Ne var ki sistemde yerine oturtamadığım için ondan sonra da girdileri dört olarak korudum. Çünkü onun yetki ve görevlerini bilememiştim. Sonra da o sorunu unuttum. Şimdi bu kardeşlerim hatırlattılar, Allah onlardan razı olsun.

Cengiz Demirci kardeşimizin hatası Erbakan’la Karagülle’yi tartışmasıdır. Şahısları değil konuyu tartışmalı idi. Mesela, girişimcinin görev ve yetkilerini ya sormalı ya da kendisi koymalı idi. Onun yapması gerekeni şimdi ben yapıyorum.

Bir araba yapmak ayrıdır, arabayı kullanmak ayrıdır. Uçağı yapan fabrikanın sahibi pilot olacak, yaptığı uçağı da o kullanacak demek değildir. O halde bir işletmeyi kurmak ayrı, bir işetmeyi işletmek ayrıdır. Ben işletmenin girdilerini sayarken dört girdiden bahsediyorum, tamamen haklıyım. Orada beşinci bir müteşebbis yoktur. Bu içtihadım hep böyledir, böyle devam ediyor.

İşletmeyi kurarken de yani sözleşme yaparken ve işletme senedi çıkarırken ise bu girdiler yoktur. İşletme senedinin tarafları farklı kimselerdir.

  1. İşletme senedi bir dayanışma ortaklığının kefaleti altında çıkar.
  2. İşletme senedi senet için ipotek edilen bir taşınmaz karşılığı çıkar.
  3. İşletme senedi bir senet sorumlusu tarafından çıkarılır.
  4. Nihayet hamiline yazılmış bir işletme senedi çıkar, bunun genel hizmet sorumlusu vardır.

Burada işletme sorumlusu kimdir?

Dört girdiden biri olabilir. Yani tesis sahibi senedi çıkartır, tesisleri öyle kiraya verebilir. İşletme genel sorumlusu olabilir, tesisleri kiralar, işetme senedini çıkarabilir. Yahut bir tüccar böyle bir tesisi kiralar, işletme senedini çıkartmış olabilir. Hattâ bunlardan hiçbirisi olmayan biri genel hizmet içinde bir işletme senedi çıkarabilir. Bunun payı genel hizmetten karşılanır.

Burada beşinci bir girdi vardır. O da işetme senedine rehin koyan kişidir. Taşınmazı ipotek ettiği için işletmenin cirosundan bir pay alır. Başka hiçbir şeye karışmaz.

Peki bunun görevi nedir, sorumluluğu nedir?

  1. Önce bu taşınmazı koymazsa işletme senedi çıkarılamaz. Her senet için değeri kadar bir taşınmazın rehin edilmesi gerekir. O halde kurulurken birinci derecede rol oynar. Çünkü önce taşınmazın bulunması gerekir.
  2. Sonra, eğer işletme tasfiye edilirse, önce bunun taşınmazı satılır, devlet alır. Senetleri iflas ettirenden tasfiye eder. Sonra dayanışma ortaklığına rücu eder ve onlardan tahsil eder. Aldığı parayı ipotek sahibine öder. Yahut dayanışma ortaklığı önce öder, sonra daireyi satar. Bu da tartışma konusudur. Hangisinin olacağını âyetlerden istihraç etmek gerekir.

İşte bu sorumluluğu olan ipotek sahibine bir yetki veriyoruz. İflasa gitmekte olan işletmeyi hakemlere giderek tasfiye ettirmiş olur. Bu şekilde düşündüğümüz zaman beşinci girdi de ipotek sahibidir. Bu anlamda girdiler beş olur.

Sonuç: İşletme kurulurken ve tasfiye edilirken girdi beş tanedir, işletme devam ederken dört tanedir. İpotek sahibi mahkeme kararı alınmadan hiçbir yetkiye sahip değildir, hiçbir sorumluluğu da yoktur.

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org   (0532) 246 68 92

 

 


YorumcuYorum
ziya küçük
04.01.2012
09:50

Cengiz Bey, Buradaki konuyu anlamakta zorlanıyorum. Ben de bir işletme sahibiyim. Bugün ülkemizde bir işletme için sermayesi olan kişi müteşebbis olarak kabul edilmekte ve işletmenin tüm yönetimi ve sorumluluğu kendisindedir. Ortaklık ise ancak yeterli sermaye yok ise veya mecburi kişi sayısını karşılamak için başvurulan bir durumdur. Müteşebbis(sermaye sahibi), işletmeyi kurar , işçileri ücret karşılığında alır onların sgk'sını öder, devlete de gelirinden vergi öder. Sizin sisteminizde bahsi geçen tesis girdisi zaten sermaye sahibi yani müteşebbis tarafından temin edilir yani ya kiralanır ya da satın alınarak faaliyete geçirilir. Adil düzendeki bu girdi de şu anki durumda müteşebbisin altındadır yani ona bağlıdır. Ham madde girdisi bu da müteşebbis tarafından işletme sermayesinden karşılanır yine bu girdi de müteşebbisin altındadır. Emek ise , işçilerin üretimde çalışmalarının karşılığındaki ücretle karşılanır. Vergi ise müteşebbisin gelirinden alınır, bir hizmet karşılığı değil bu ülkede devletin sağladığı güven ortamında bu kazancı sağladığın için alınan bedeldir. Genel Hizmet denilen sanırım bu vergiler oluyor. Şimdi , sorularıma geçersem, 1-Yeterli sermayeye sahip olan ben neden Adil Düzende devleti,emekçiyi,hammadde satanı, tesis sahibini kendi gelirime niye ortak edeyim? 2-Adil Düzende sermayesi olmayan için mi bu şekilde bir ortaklığa gidilmesi düşünülüyor? Sermaye olmadığı zaman mantıklı. Ben müteşebbis olarak(işi planlayan olarak)bir düşüncemi projemi koyarım ortaya planımı yaparım. Tesis için tesis sahibi ile belirli bir oranda kar payı ile anlaşırım. Ham madde satan ile aynı şekilde ,devlete de getireceği enerji ve diğer imkanlar için gelirden pay verilir, işçilerle de yine kar payı karşılığı anlaşılır ve sermaye olmadan da bu şekilde işletme çalışmaya başlar. Bu mudur hedef? 3-Bu ortaklıkta paylaşım kardan mı yoksa ürün üzerinden mi? 4-Paylaşım oranı eşit mi yoksa yapılan anlaşmaya göre mi? 5-Burada adil dağıtım sağlanabilecek mi? Kriter nedir?

Zafer Kafkas
04.01.2012
23:55

Üstadın, Erbakan'ın kitabına yaptığı yorumları her hafta okumaya çalışıyorum. Bu işletme girdilerinin bahsinin geçtiği hafta Bakara Suresinin tefsirinin yapıldığı seminerde faiz ile ilgili ayetleri okuyordum , Allah'ın hikmeti konular çakıştı ve üstadın ayetlerde 5 girdiden bahsettiğini gördüm ve konuyu öğrenmek amacı ile Üstadın makalesinde belirttiği soruyu kendisine yönelttim.

Üstadın makalesinde yaptığı açıklamalar ve Cengiz Bey'in değerlendirmeleri ile konuya daha fazla vakıf olma imkanına sahip oldum.

Benim konu ile düşüncem ise projeyi ortaya koyan, iştirak için diğer girdilerle anlaşmayı gerçekleştirip bu iştirakin sorumluluğunu üstlenmelidir.Örneğin Tesis sahibi eğer ki yapılacak işi ortaya koymuş, planını yapmış ve diğer girdilerle anlaşmayı gerçekleştirmiş ise bu iştirakin sorumlusu,yöneticisi bence o olmalıdır. Bu diğer girdiler için de geçerlidir. Proje kime aitse o iştirakin yöneticisi o olmalıdır. Çünkü neyi nasıl yapacağının planını o yapmıştır, bütüne tam olarak vakıf olan odur ve kordinasyonu en iyi o sağlar. O yüzden ayrıca bir müteşebbise gerek yoktur. Hem kendi girdisinin temsilcisi olmanın hem de işletmenin sorumluluğunu üstlenmenin bir mahzuru olmadığını düşünüyorum. Paylaşım ise 4 girdi arasında olmalıdır.

Eğer ki projeyi yapan bu dört girdi dışından ise , bu kişi tüm girdileri bir araya getirip anlaşmayı sağlar ve işletmeyi faaliyete geçirir, sorumluluk bundadır. Sermayesi olmasına dahi gerek yoktur. Sonuçta girdi yine 4 tür ama Paylaşım burada müteşebbis de katılarak 5 pay olmalıdır.

ziya küçük
05.01.2012
13:32

Vergi ile genel hizmet payı farklı mı?

O zaman vergi içinde bir pay devlete ayrılmalı değil mi?





Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
SEÇKİN SAYILAR VE 19 MUCİZESİ 05.01.2001
12.02.2025 901 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLARIN TASFİYESİ KANUNU 22.12.2000
12.02.2025 639 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLAR 22.12.2000
12.02.2025 632 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ BORÇ(BAKARA278-279) 22.12.2000
12.02.2025 673 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP ARALIK ÇALIŞMALARI 15.12.2000
12.02.2025 711 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL ÇALIŞMA KURALLARI: 15.12.2000
12.02.2025 709 Okunma
Süleyman Karagülle
MUKASSİMÂT(zariyat4.ayet) 15.12.2000
12.02.2025 700 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL DURUM VE ÇÖZÜM 08.12.2000
12.02.2025 785 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLER DENGE KULÜBÜ SÖZLEŞMESİ 08.12.2000
12.02.2025 616 Okunma
Süleyman Karagülle
C Â R İ Y Â T (ZARİYAT3.AYET) 08.12.2000
12.02.2025 647 Okunma
Süleyman Karagülle
K Ü R T Ç E 01.12.2000
12.02.2025 671 Okunma
Süleyman Karagülle
ORUÇ BABA 01.12.2000
12.02.2025 659 Okunma
Süleyman Karagülle
M E S İ H 01.12.2000
12.02.2025 740 Okunma
Süleyman Karagülle
HÂMİLÂT (YÜKLER) 01.12.2000
12.02.2025 764 Okunma
Süleyman Karagülle
“ZÂRİYÂT-1- ÂYETİ”Nİ AÇIKLAYALIM: 24.11.2000
12.02.2025 635 Okunma
Süleyman Karagülle
TESİR ÇİFTİ 24.11.2000
12.02.2025 724 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EVE GETİRİLEN YENİLİKLER 18.11.2000
12.02.2025 725 Okunma
Süleyman Karagülle
DEVLETİN AF YETKİSİ VAR MIDIR? 18.11.2000
12.02.2025 738 Okunma
Süleyman Karagülle
İFRAT VE TEFRİT(KEHF28) 18.11.2000
12.02.2025 765 Okunma
Süleyman Karagülle
MATEMATİK İLE İfrat ve tefrit nedir? 11.11.2000
12.02.2025 658 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN MATEMATİĞİ TARİKATI 11.112000
12.02.2025 697 Okunma
Süleyman Karagülle
NEFİSTE SABIR(kehf28) 11.11.2000
12.02.2025 715 Okunma
Süleyman Karagülle
OKUMA/ TİLÂVET EMRİ 04.11.2000
12.02.2025 748 Okunma
Süleyman Karagülle
SÖMÜRÜ VE ÇARE 04.11.2000
12.02.2025 659 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLERDEN HABERLER 28.10.2000
12.02.2025 701 Okunma
Süleyman Karagülle
MESKENLER VE İŞYERLERİ AYETİ 28.10.2000
12.02.2025 804 Okunma
Süleyman Karagülle
BOZULMA (ENTROPİ) 28.10.2000
12.02.2025 837 Okunma
Süleyman Karagülle
ERMENİ KATLİAMI 14.10.2000
12.02.2025 631 Okunma
Süleyman Karagülle
MARKETTE SELEM UYGULAMASI 14.10.2000
12.02.2025 678 Okunma
Süleyman Karagülle
FAİZSİZ İŞLETME 14.10.2000
12.02.2025 745 Okunma
Süleyman Karagülle
BELGRAD OLAYI 07.10.2000
12.02.2025 727 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜTEŞÂBİH ÂYETLER 07.10.2000
12.02.2025 876 Okunma
Süleyman Karagülle
MEDENİYETLERİN ÖMRÜ 30.09.200
12.02.2025 864 Okunma
Süleyman Karagülle
AHMET BÜLBÜL’ÜN ÖLÜMÜ VESİLESİYLE; 30.09.2000
12.02.2025 764 Okunma
Süleyman Karagülle
Rektör Ethem Ruhi Fığlalıya cevap 23.09.2000
12.02.2025 632 Okunma
Süleyman Karagülle
KURANDA MUCİZE-1 23.09.2000
12.02.2025 737 Okunma
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 893 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 839 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 944 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 788 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 777 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 1078 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 856 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 787 Okunma
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 735 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 793 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 746 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 801 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 789 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 814 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 798 Okunma
Süleyman Karagülle
312 inci MADDE 22.07.2000
14.03.2024 722 Okunma
Süleyman Karagülle
BANDIRMA HATTI 22.07.2000
14.03.2024 799 Okunma
Süleyman Karagülle
F İ Z İ K 29.07.2000
14.03.2024 830 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLÂM VE DEMOKRASİ 29.07.2000
14.03.2024 834 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN SEÇİMİ 22.07.2000
14.03.2024 736 Okunma
Süleyman Karagülle
ABANT TOPLANTISI 22.07.2000
14.03.2024 839 Okunma
Süleyman Karagülle
HAK VE KUVVET MEDENİYETLERİ 22.07.2000
14.03.2024 747 Okunma
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA SİSTEMİ 01.07.2000
14.03.2024 729 Okunma
Süleyman Karagülle
“HERKESE İŞ - HERKESE AŞ” 24.06.2000
14.03.2024 803 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ 17.06.2000
14.03.2024 771 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK 17.04.1999
14.03.2024 775 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI (2)17.04.1999
14.03.2024 848 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI 17.04.1999
14.03.2024 822 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Karagüllenin girilmeyen MAKALELERİ-17.04.1999
14.03.2024 744 Okunma
Süleyman Karagülle
MUSA’YA VERİLEN DOKUZ MUCİZENİN GÜNÜMÜZDEKİ MANASI
19.05.2022 3582 Okunma
1 Yorum 20.05.2022 06:41
Süleyman Karagülle
Elveda
21.08.2021 3702 Okunma
2 Yorum 24.08.2021 15:36
Süleyman Karagülle
İÇKİ YASAĞI
3.05.2021 2756 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Dünya
30.04.2021 2556 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ POLİTİKA
29.04.2021 2435 Okunma
Süleyman Karagülle
HEDEF
29.04.2021 2518 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3843 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve son uyarılarım… (15)
11.04.2021 2547 Okunma
Süleyman Karagülle
SOYLU'NUN BEYANI
7.04.2021 3109 Okunma
Süleyman Karagülle
BUNDAN BÖYLE
6.04.2021 2379 Okunma
Süleyman Karagülle
UYARI
6.04.2021 2423 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜDAHALE
4.04.2021 2398 Okunma
Süleyman Karagülle
Seminerler; kendinize görev vereceksiniz (14)
4.04.2021 2333 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK ÇIKAR YOL
3.04.2021 2620 Okunma
Süleyman Karagülle
PARTİ KAPATMAK
3.04.2021 2612 Okunma
Süleyman Karagülle
ANAYASA MAHKEMESİ
1.04.2021 2570 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve İ Ç T İ H A D (13)
31.03.2021 3532 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Akevler Usulü (12)
31.03.2021 3326 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:27
Süleyman Karagülle
Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup
31.03.2021 2781 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
31.03.2021 3205 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:13
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
31.03.2021 2371 Okunma
Süleyman Karagülle
EMİN SARAÇ HOCA HAKKINDA
31.03.2021 2927 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Kur’an Düzeni
31.03.2021 3235 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:01
Süleyman Karagülle
Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
31.03.2021 3219 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:52
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE TARİH
31.03.2021 3233 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:47
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-5
31.03.2021 3239 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:37
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-3
31.03.2021 2173 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-2
31.03.2021 2151 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ
31.03.2021 2358 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK PROBLEM VE ÇÖZÜM
31.03.2021 2332 Okunma
Süleyman Karagülle
RAKAMLAR
31.03.2021 2359 Okunma
Süleyman Karagülle
YASTIK ALTI
30.03.2021 2484 Okunma
Süleyman Karagülle
TEMİZLİK
29.03.2021 2760 Okunma
Süleyman Karagülle
MEŞGALE
28.03.2021 2774 Okunma
Süleyman Karagülle
BAKAN OLMAK
27.03.2021 2622 Okunma


© 2025 - Akevler