Kapitalizmde Merkez Bankası yüz civarında iş adamı belirlemektedir. Bunlar devletin kurucusu generaller olabilir, yahut bunlar devlet kurulurken generalleri finanse eden zenginler olabilir. Yahut İran’da olduğu gibi bunlar dini liderler olabilir. Hattâ bunlar akıllı ilim adamları olabilir. Akevler bugün bunlardan biri olabilirdi ama olamadı.
Bunun nedenleri vardır.
- Önce biz bu sistemi o zaman bilmiyorduk, dolayısıyla ilmimiz yoktu.
- Devlet ‘siz şeriatçısınız diye üstümüze yürüdü.
- Ortaklarımız faizli sistemde kazanınca bizi terk ettiler.
- Gayemiz faizli sistemde iş yapmak değildi, faizsiz sistemi kurmaktı.
*
Her ne suretle olursa olsun, faizli sistemde devleti yönetmek istesek nasıl yönetiriz?
Kurcular bir banka kurarlar. Sermaye gerek yok. Para basarlar. Kendilerine yani kuruculara bölüştürürler. Kuruculara bu para faizle verilir. Yüzde yirmi faizle verirler. Yüzde yirmisini de devlete verirler. Devlet bu para ile kamu görevleri ve genel hizmet yapar. Kurucular da işyerleri işletir ve üretim yaparlar. Piyasada da kendilerine verilenden yüzde 20 para vardır. Devlet harcamış. Ürünleri onlar da satarlar. Elde ettikleri paraları yüzde 20 fazlasıyla bankaya öderler. Banka yine beşte birini devlete, beşte dördünü de devlet adamlarına verir. Dolayısıyla hiç vergi almadan, enflasyon olmadan devlet idare edilir.
Banka kurucularındır. Kendileri kâr etmiyorlar. Banka masrafları düşüldükten sonra bütün faizleri devlete gelir olarak ödüyorlar.
Onların yararları nedir?
-Onların yararları ekonomiye hakim olmak.
-Makro ekonomiyi istedikleri gibi yönetmek.
-Kendilerine de para lazım olursa harcamak.
Ne devletin harcamaları ne de kendilerinin harcamaları enflasyon yapmaz. Çünkü halka dönmüştür. Sadece yükleticiler arasında dengesizlik oluşturabilir. Yani kendileri ve devlet memurları halka nazaran refahta olurlar. Faizi ayarlamak suretiyle de bunu dengeleyebilirler.
*
İlk bakışta faizli sistemde de iyi niyetle çalıştığınız takdirde gayet dengeli bir ekonomi oluşabilmektedir. Oysa bugün kapitalistler bunu niye sağlayamıyor?
- Birinci sebep, kapitalistler de bu sistemi kavramış değildirler. Dolayısıyla nasıl uygulayacaklarını bilmemektedirler. Tarihi çaba onları buraya getirmiş ama sistem hakkında gerçek bilgileri yoktur, cahildirler. Paranın altın ve gümüş olduğu zamanların kanunlarını yürütüyorlar. Mevduata göre para basıyorlar. Oysa o altın para için doğru olabilir ama şimdi altın veya gümüş para olarak kullanılmıyor ki.
- İkincisi, elde ettikleri paraları devlete borç olarak aktarıyorlar. Devlet de borcumu ödeyeceğim diye halktan vergi topluyor. Bu uygulama altın ve gümüşlü para için doğru olabilir. Şimdi ise devlet vergi almayacak. Devlet giderlerini Merkez Bankası’nın karşılıksız basıp verecekleri para ile yapacakladır.
- Üçüncü önemli husus, henüz dünyada tek merkezi banka oluşmamış. Merkez bankaları da bağımsız olmamış. Merkez bankaları dışarıya bağımlıdır, dolayısıyla istediğini yapamıyor. ABD’de de Merkez Bankası (FED) devletin değildir.
- Dördüncü husus ise, ülkeler henüz tam olarak kayıtlı sisteme geçmemişlerdir. Merkez Bankası’nın kontrol edemediği paralar devam ediyor. Dolayısıyla Merkez Bankası bu sistemi uygulayamıyor. Hattâ kayıt dışı ekonomi hâlâ güçlü bir şekilde sürüyor.
*
Bu sistem çalışmaz.
a) Merkez Bankası’nı ellerine geçirenlerin paraları vardır ama işi bilmezler. Dolayısıyla işletmelere kazandıramazlar, kazandıramayınca da faizleri ödeyemezler.
b) Faizli sistemde herkes para kazanmak ister. Paranın kazanılabilmesi için piyasada paranın çoğalması gerekir. Yoksa aynı para dönüp dururken paranım artırılması mümkün değildir. Bu de enflasyona sebep olur, enflasyon faizin artmasını gerektirir. Sonunda fiyat ve ücret anarşisi doğar. İşler durur.
c) Faizli sistemde azami kâr esası içinde çalışılır. Sermeye sahipleri en büyük kârı yapabilmeleri içim üretimi yarıya düşürürler. Bu durumda istihdam yarıya iner.
d) Faizli sistemde zamanla fiyatlar arttığı için eski mallar satılmaz. Dolayısıyla herkes günlük çalışır. Bugün yap bugün sar sistemi ile millî stoklar ortadan kalkar. Bu da yokluk ve açlık getirir.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92