Bu yazı Fehmi Koru’nun 30.03.2021 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/ak-partinin-2053-vizyonu-yerine-neden-buro-elemani-ve-huzur-hakkina-zam-konusuluyor/
İnsanoğlu Âdem’den beri halkın ürettiği bankalarla değil, halkın ürettiği paralarla 60 bin senesini geçirmiştir. Kuruyemiş, deri, yün ve koyun, buğday ve tahıl, bakır ve kalay, altın ve gümüş halkın ürettiği para olmuştur. Bankalar önce altın parasını çıkarmış sonra karşılıksız banka senetlerini para olarak kullanmaya başlamıştır. Eskiden halk altın ve gümüşü yastık altına koyar öylece kendisini güven altına alır. Hala dünyada kadınlar altın bilezik veya kolye edinmektedirler. Ancak bunların artık hiçbir değeri yoktur.
‘Kötü para iyi parayı piyasadan kovar’ kuralı bugün altın ve gümüşte de geçerlidir. Karşılıksız para olan banka parası kötü paradır. Altın ve gümüş iyi paradır. Kötü para iyi parayı piyasadan kovar, dolayısıyla bugünkü para olarak bankaların karşılıksız banknotları revaçtadır. Aynı kanun doları piyasadan kovmaktadır. Türk lirası kötü para, dolar iyi paradır. Dolayısıyla piyasadan dolar kovuluyor. İşte enflasyon budur.
Halkın yastık altındaki altın ve gümüş ya da dolar piyasadaki TL ve dolar miktarı yanında çok az sayıdadır. Karşılıksız para kolayca üretildiği için kötü para olarak piyasada kendisini göstermektedir. Halk artık para biriktirmiyor. Borcu biriktiriyor. Evdeki hanımın iki, üç bileziği varsa piyasadaki deyim, 200-300 bilezikten daha çok borcu vardır. Hanım bileziğini çözüp beyine verse bile piyasaya tuz kadar etki etmez. Dolayısıyla Erdoğan’ın temennisi boş bir temennidir. Halk onu dinlese de hiçbir işe yaramaz.
Bugün insanlar müspet ilim sayesinde Mars’a gidiyorlar. Bilgi olarak da kâinatın ilk bucağına, geçmişine ve geleceğine ulaşıyorlar. Bugün sıradan bir akademik kariyer yapan fizikçi bunları matematikle bilmektedir. Aynı fizikçi ekonomiyi de benzer matematik formülleriyle çözmüş durumdadır. Akevler’de çalışan dünyada meşhur fizikçi profesörler fizikteki elektrik, su, ısı, kuvvet benzeri akışkanlar formülünü ekonomiye uyguluyorlar ve ekonominin problemlerini teorik olarak çözüyorlar. AK Parti ve Erdoğan bunları yakından tanıyor, Adil Düzencidirler diye onlardan uzak duruyor. Adil Düzen demek Kur’an düzeni demektir. Kur’an’dan uzak duruyor. Başarı şansı yok.
AK Parti’nin Sermaye esirleri Erdoğan’ın yakasını bırakmalıdırlar. Erdoğan Kur’an düzenine dönmelidir. AK Parti’yi, Türkiye’yi, dünyayı kurtaracak başka bir yol yoktur. Biz Akevler olarak bizim Kur’an’ı anladığımız gibi anlamanız gerektiğini söylemiyoruz. Sadece Kur’an’ı anlamada sizin bizi, bizim de sizi dinlememiz gerektiğine kaniyiz. Sadece bunu teklif ediyoruz. Herkes konuşsun Allah’ın kitabı da konuşsun. Herkesi dinleyin, siz yine bildiğinizi yapın. Siz herkesi dinliyorsunuz ama Kur’an’a kulak vermiyorsunuz. Yanlışınız burada. Hatta Kur’an söylüyor diye onun söylediğini yapmamaya çalışıyorsunuz. Başka doğru olmadığı için de dalalettesiniz. Eski dostlarımızsınız biz Allah’a tevekkül etmiş oluyoruz. Cennete gideceğimize inanıyoruz. Dünyada başarılı olmasak da bizim için bir sorun değildir. Sizin için üzülüyoruz. Hidayetten sonra dalalete gitme korkunçtur.
Kur’an bize emrediyor, “Sen bize hidayet ettikten sonra kalplerimizi zayi etme diye dua edin.” diyor. Biz de dua ediyoruz.
https://youtu.be/1F2kryiJDsg