ABD’de 200 kadar Yahudi ailesi dünyanın ekonomisini yönetmektedir. Amerika’daki Merkez Bankası (FED) devletin değil onların “özel” bankasıdır. Yani Amerika Birleşik Devletleri’ni Amerika halkı idare etmiyor, 200 kadar Yahudi ailesi idare ediyor.
Yalnız ABD’nin değil, dünyanın bütün Merkez Bankaları bağımsız hâle getirilmiştir. Bu bankalar devletlerinin emrinde değil, ABD Merkez Bankası’nın emrindedir, yani onları 200 Yahudi ailesi yönetmektedir.
Ben onların hiçbirisinin adını bile bilemem, sadece 200 aile olduğunu duydum. ABD Merkez Bankası’nın onların olduğunu ders kitaplarında okudum.
*
Amerika Merkez Bankası (FED) doları dünyaya dört kanalla sürmektedir.
- Dünya devletlerinin veya zenginlerinin çıkardıkları tahvilleri almakta, böylece piyasaya para sürmektedir. Sonra tahvili iade ederek faizi ile birlikte parayı geri çekmektedir. Ne var ki faizin iadesi mümkün değildir, çünkü piyasada faizi ödeyecek para yoktur. Tahvil alanlar bu sene daha fazla tahvil alarak geçmiş senelerin faizini de tahsil etme imkanını bulmaktadır. Böylece piyasada durmadan dolar çoğalmaktadır. Bununla dünyanın üretimini sağlamakta ve kontrol etmektedir.
- ABD Merkez Bankası bankaların bono senetlerini kırmakta, böylece tüccarlara ticari kredi sağlamaktadır. Kredi yine faizlidir. Faizin ödenmesi için her zaman faiz kadar fazla para çıkararak faizin kendisine ödenmesini sağlamaktadır.
- Üretimi tahvillerle, ticareti bono senetleriyle dengeleyen ABD’nin tekel bankası yatırımları da yatırım kredileriyle denetlemektedir. Az faizli yatırım kredisini vermekte, sonra kiralarla onları tahsil etmektedir. Yine faiz kadar fazla yatırım yaparak faizini tahsil etmektedir.
- ABD Merkez Bankası ABD devletine faizle borç vermekte, devlet de bu borçla devleti idare etmektedir. Harcadığı bu paraları devlet topladığı vergilerle ödemektedir ama yine faiz kadar fazla para basmazsa halkın elinde vergisini ödeyecek imkan kalmaz, dolayısıyla onun için de fazla para/dolar basmaktadır.
Demek ki dünya ekonomisini elinde tutan ABD Merkez Bankası (FED) her yıl aldığı faiz kadar fazla doları basarak ekonomideki dengeyi korumaktadır.
*
Bu sistemi kuran 1930’lu krizler zamanında John Maynard Keynes’tir.
[John Maynard Keynes, (d. 5 Haziran 1883, Cambridge - ö. 21 Nisan 1946 Sussex, İngiltere) radikal düşünceleriyle ekonomide çığır açan Britanyalı iktisatçıdır. Ekonomik durgunlukla mücadelede müdahaleci para ve maliye politikalarını savunmasıyla tanınır. Bu düşünceleri daha sonra Keynesci ekonomi akımı içinde biçimlenmiştir. Temel politika önermesi talep yönlü makroekonomik politikalardır.Yatırımları faiz ve sermayenin marjinal etkinliği yardımıyla açıklamaktadır. Ekonomi daima tam istihdam denge düzeyinde bulunmamaktadır. Ekonomide eksik istihdam ve atıl kapasite vardır. Ekonomideki işsizlik gayri iradi işsizlik olarak adlandırılmaktadır. Keynes'in en ünlü eseri 1936 yılında yayınlanmış olduğu, İstihdamın, Paranın ve Faizin Genel Teorisi (The General Theory of Employment, Interest and Money) ya da kısa adıyla Genel Teori diye bilinen kitaptır.]
Bu sistemle ABD Merkez Bankası her yıl aldığı faiz kadar fazla dolar basarak enflasyonist sistemle dünyayı yönetmiştir.
Seksen sene dünyada ekonomik sıkıntı olmamıştır.
Bu sistemin çalışabilmesi için bir şart vardır.
Yeni işçi bulursanız bu sistem çalışır.
Ama yeni işçi bulamazsanız…
İşte o zaman artık bastığınız faiz parası enflasyona sebep olur ve kriz ortaya çıkar.
*
ABD Merkez Bankası (FED) yeni işçi bulabilmek için savaş/lar taktiğini uygulamıştır.
- Birinci Cihan Savaşı’nı çıkararak Avrupa’nın tekelinde olan piyasaları kendisine çevirdi, rahat bir nefes aldı.
- Avrupa sömürgelerindeki emek bitince Sovyetleri yıktı ve öylece sermayesine faiz temin edebildi.
- Sovyetlerdeki işçiler bitince bu sefer Çin’i devreye soktu, onun emeğini doların emrine verdi.
- Çin’in emeği de bitince şimdi yeni döneme girmek istemektedir. Bu sefer devreye Milton Friedman ekonomi politikalarını soktu. Enflasyonsuz bir politika, yani faizsiz bir politika uygulanması önerilmektedir. ABD Merkez Bankası sıfır faizli krediler açacak; diğer dünya ülkelerinin Merkez Bankaları da sıfır faizli krediler açacak, böylece faiz karşılığı para çıkarmayı durduracak, yani yeni kredi açmayacak, mevcut dolar stokunu altın gibi kıymetlendirecektir.
[Milton Friedman, (d. 31 Temmuz 1912 Brooklyn - ö. 16 Kasım 2006 San Francisco) 1976'da Nobel ödül almış ABD'li ekonomist. Milton Friedman 31 Temmuz 1912'de Brooklyn, New York'da Macaristan'dan yeni göç etmiş bir Yahudi ailenin oğlu olarak dünyaya geldi…/ 1980’de Cumhuriyetçi Parti cumhurbaşkanı adayı Ronald Reagan'a danışman oldu ve bu kişi başkan seçilince Friedman ABD Federal hükümetinin baş ekonomi danışmanı olan “Ekonomik Politika Danışma Kurulu”nda görev yaptı. 1980'lı ve 1990'li yıllarda Friedman yine popüler makaleler ve TV konuşmaları yapmaya devam etti. Sovyetler sisteminin yıkılışından sonra serbest piyasa fikirlerinin yayılmasını sağlayan büyük bir doktrinci olarak aşırı övgü gördü. 2006'da 94 yaşındayken öldü. / Friedman'a göre ileri ülkelerde 1970'lerden sonra baş gösteren krizin asıl nedeni John Maynard Keynes'ten esinlenerek uygulamaya sokulmuş konjonktür politikalarıdır. Yüksek düzeyde istihdam oluşturmayı esas almış olan konjonktür politikalar, gevşek politikasından doğan etkilerle ekonomileri raydan çıkararak istikrarsızlığı yaygınlaştırmıştır. 1970'lerin ve 1980'lerin başlarında Monetaristler gerek Akademik ve gerekse politik çevrelerden birçok taraftara toplayarak düşüncelerini yaymışlardır. Onlara göre 1970'li yılların sorunu olan işsizlik ve enflasyonun sebebi uygulanan gelişigüzel para politikalarıdır. Ekonomik istikrarsızlığın kaynağı ise para arzındaki düzensiz dalgalanmalardır.]
*
Bununla neyi sağlıyor?
Dünyadaki mevcut tüm dolarların sahibi 200 aile olacaktır; yani ABD Merkez Bankası’nın çıkardığı altın değerindeki doların sahibi 200 Yahudi olacak…
Onlar tüm insanlığa faizle kredi verecek…
Yani dolar basılmadığı için faizin tahsili mümkün olamayacak…
Buna mukabil tüm dünya bu 200 aileye borçlu hâle gelecek, gittikçe borçları artacak...
İnsanlık bu 200 ailenin krallığında tek devlet olarak yönetilecek...
*
Bu haftaki birinci yorum/değerlendirme makalemizde sermayenin dünyayı faizli sistemde nasıl yönettiğini anlattık... Orada kaldığımız yerden burada devam ediyoruz…
Diğer haftalık yorum/değerlendirme makalemizde bu sistemin çalışamaz olduğunu açıklayacak ve çözüm olarak “Adil (Ekonomik) Düzen”de yapacaklarımızı anlatacağız…
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92