İKİNCİ BÖLÜM
(ADİL EKONOMİK DÜZEN)
ADİL DÜZEN’DE EKONOMİ
Not: Parantez içindeki ifadeler Necmettin Erbakan’ın ifadeleridir. Parantez dışındakiler Süleyman Karagülle’ye göre söylenmesi daha uygun olan ifadelerdir. Karşılaştırma siz okuyuculara düşer…
***
SONUÇ
“Adil Düzen” hakkı üstün tutan, Kur’an’a dayalı, müsbet ilimle oluşturulmuş bir düzendir.
İnsanda dört meleke vardır; fikir, his, irade ve ünsiyet.
Bu melekelerin dört ifade şekli vardır; dil, sanat, teknik ve hukuk.
Dört sosyal müessese vardır; ilim, din, ekonomi ve yönetim.
“Adil Düzen”in de dört düzeni vardır:
- Adil ilmî düzen,
- Adil ahlâkî düzen,
- Adil ekonomik düzen,
- Adil siyasi düzen.
Kur’an’da da bu dört düzen anlatılmaktadır.
(Şir’a, minhac, mensek ve viche düzenlerin; ahbar, ruhban rabban ve kıssis mesleklerin; savami’, salavat, biye’ ve mescid yerlerin adları olarak geçer.)
EKONOMİNİN VARSAYIMLARI VARDIR
Yeryüzü insanlığındır.
Yeryüzü insanlar için yaratılmıştır. İnsanlar atalarından aldıkları yeryüzünü kullanarak yaşayacaklardır. Karşılığında onu imar ederek ve koruyarak çocuklarına devretmektedirler. Çalışmayan ve çalışamayanların da yeryüzü kira payından yaşama hakları vardır. Herkes karşılıksız olarak sigortalıdır.
İşgal ile yararlanma, ihya ile mülkiyet haklarını kazanırlar.
Bir yeri önce işgal edenin orasını kullanma hakkı vardır. Başkaları gelip onu kaldıramaz. Kalktığında da orada bir hakkı kalmaz, isteyen orasını işgal eder. Eğer işgal ettiği yere emek katarak onu imar ederse o zaman o yere mâlik olur. Orasını boşaltsa da başkalarının ancak emeğini ödeyerek işgal ve mülkiyet hakkı vardır.
Kâr riziko karşılığıdır.
İnsan için emeği dışında bir hak yoktur. Bunun bir istisnası vardır. O da ticarettir. Alıp satarken zarar etme ihtimali olduğu için zararı kapatmak için kâr etme hakkı da doğar. Zarar yoksa kâr da yoktur. Bu sebepledir ki işyerlerinde sabit kira, sabit ücret, sabit vergi ve sabit kâr faizdir, “Adil Ekonomik Düzen”de yeri yoktur.
Para bir belgedir.
İnsanlar birlikte çalışır, bölüşerek ayrı ayrı tüketirler. Bunun için çalışırken üretime yaptıkları katkıları nisbetinde pay belgesini alırlar. Bu belge ile sonra mağazalara giderek paylarına tekabül eden malları alırlar. Çalışırken imkanlarını seferber ederek katkıda bulunurlar. Yaşarken ihtiyaçlarına göre malları seçip alırlar.
Serbest Piyasa
Çalışan isterse çalışır isterse çalışmaz, istediği işte çalışır. Bu onun doğal hakkıdır. İnsan özgür yaratılmıştır. Kendi aklıyla yaşar. Ayrıca bunun ekonomiye de büyük yararı vardır. En az emekle en çok mal üretilir. Diğer taraftan kişi istediği malı alıp onu harcar. Bu da yine onun yaşam özgürlüğünü sağlar, ayrıca ürünlerin en yararlı şekilde harcanmasını temin eder. En çok insan beslenir. Bu mekanizma serbest ücret ve serbest fiyat mekanizması ile kurulur. “Adil Ekonomik Düzen” serbest ücret ve serbest piyasa mekanizmasını sağlayan bir düzendir.
Senetler
Bugün Batılılar da serbest ücret ve serbest fiyat mekanizmasının yararlarını bilmektedirler. Ne var ki, ne sermaye tekeli ne de devlet tekeli bunu başaramamaktadır.
“Adil Düzen” bunun teorisini kurmuştur. Kısmen uygulamalar yapılmıştır. Henüz bütün olarak gösterilememiştir. Bu şöyle yapılmaktadır:
- Bir kooperatif kuruluyor, kooperatif işletmeleri oluşturuyor. İşletmelere ortak hizmetler veriyor. “Genel Hizmet” dediğimiz yirmi beş hizmet veriyor. Ortaklar arasında dayanışma ve yardımlaşmayı sağlıyor.
- Kooperatif ortak ambarlar oluşturuyor. Ortaklar ürettikleri malları kontrol edildikten sonra ambara veriyorlar, karşılığında belge alıyorlar. Bu belgeleri tüccarlara serbest pazarlıkla satıyorlar. Tüccarlardan istedikleri malların belgesini satın alıyorlar.
- Kooperatif ortak nakliye kurmuştur. Ortaklar bakkallarına belge veriyorlar. Bakkallar nakliyeye veriyor ve mal bakkala gelmiş oluyor.
- Şimdi mallar para ile alınıp satılıyor. Oysa “Adil Düzen”de mallar senetle alınıp veriliyor. Senetler para ile alınıp satılıyor. Senetlerin saklanması, taşınması, parçalanması, devredilmesi son derece kolay olduğu için bütün mallarda ve emeklerde serbest fiyat ve ücret mekanizması oluşturuluyor.
Akevler bunu bir kooperatifte uygulamaya çalıştı, sistemi orada geliştirdi.
Erbakan bu çalışmalara katıldı, Akevler ekibiyle “Adil Düzen”i oluşturdu, Türkiye’ye ve dünyaya duyurdu.
“Adil Düzen” kimin eseridir diye sorarsanız.
Önce Allah’ın peygamberlerle öğrettiği düzendir. Günümüzde ilk çalışmaları İzmir Akevler yapmıştır. Kur’an’dan istidlal ederek kooperatifte uygulamıştır. Erbakan’ın bunda katkısı yoktur. Erbakan Akevler ekibi ile çalışarak “Adil Düzen” adı altında siyasi söylemlere dönüştürmüş ve dünyaya tebliğ etmiştir. Bugünkü AK Parti ve Ortadoğu çabaları onun eseridir. Akevler’in buraya katkısı yoktur diyebiliriz.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92