Süleyman Karagülle
SÜRME YETKİSİ
1.04.2012
8250 Okunma, 4 Yorum

İnsanlar var, mevcut düzende işleri tıkırında, sorunları yok. Bunlar da iki kısımdır. Kendi refahının başkalarının sefaletine dayandığını biliyor, bundan dolayı rahatsızdır. Komşusu açken kendisi rahat uyuyamıyor. İnsanların çoğu sefalet içindedir, huzuru yoktur. Bundan kurtulma çaresini arıyor.  Demek ki zenginler milyarlarca nüfusun yüzde 10’u, en çok yüzde 20’sidir. En az yüzde sekseni sefalet içinde kurtuluşu arıyor.   Diğerlerinden de vicdanlı yarısı helal lokma için kurtuluş çaresini aramaya katlanıyor. Bizim muhatabımız mevcut düzene çare arayan yüzde 90 veya 95 insandır. %5 sömüren mutlu olanlar bizim muhatabımız değildir. Onlarla tartışmayacak, onların sömürüsüne son vereceğiz.

 

Bugünkü durumdan memnun olmayan %90 veya 95 insanı temsilen çare arayanlar da iki gruba ayrılmaktadır. Kendi akılları ile sorunları çözeceklerini iddia etmektedirler. Bir kısmı ise ilahi kitaplarla sorunları çözmeyi iddia etmektedirler. Biz diyoruz ki tek başına ikisi de sorunları çözemez. Bugün iki taraf da sorunları çözemiyor. Hong Kong’daki bir kaç milyonu geçmeyen mutlu topluluk, Çin halkının aç aç çalışması sayesinde refahını sürdürüyor. İki çocuklu olmayı yasaklayan Çin devletinin sağladığı sömürü ile o saadet elde edilmektedir.

 

Çözüm= Kuran* İlim’dir. Biz bu yolda çaba sarf ediyoruz.  Sorun vardır. Çözüm arayalım diyenlerle tartışıyoruz. Biz yararlanıyoruz. Bizimle tartışan ister yaralansın, ister yaralanmasın bizim için değişmez. Bu yazılarımı Sam Adian'a cevap olsun diye yazmıyorum. Çünkü O kendisi mutlak hakikati bulmuş görüşündedir. Değiştirmeye asla yönelmiyor.  Ben daha çok bizim arkadaşların görüşlerine katkı yapsın diye yazıyorum.

 

SAM ADIAN sayesinde neleri öğrendik:

 

1- Kuran’ı tevil etmek istediğiniz zaman ona istediğiniz manayı verebilirsiniz. Mesela hırsızla ilgili açıklamada el kesmenin kesme olmadığını kesme getirerek açıklayan ayetlere verdiği manalarda bir çelişki yoktur. Biz de benzer tevilleri yapıyoruz.  O halde kesin olarak diyoruz ki; Kuran’ı isteyen istediği şekilde anlar. Kimseye sen böyle anlayacaksın diyemeyiz. Demememiz gerektiğini bütün arkadaşlar öğrendi. Arkadaşlar şu kanaate vardılar. Sam Adian samimidir. Öyle düşünüyor. O halde onu bizden başkası olarak kabul edemeyiz. Ama bize göre hatalıdır. Ama ona göre de biz hatalıyız.

 

2- Öğrendiğimiz başka bir şey daha vardır. O da nazari tartışmalarla bir sonuca varamayız. Ancak uygulamalarda ortaya çıkan yarış sonunda kimin haklı olduğu ortaya çıkacaktır. Geçmişte de böyle oldu. 200 kadar fıkıh oryaya çıktı. Fıkıhlar bin sene yarıştı. Sonunda iki ana mezhep kaldı. Şii ve Sünni.  Bugün bu iki mezhebin de iki kolu vardır. Hanefi ve Caferi mezhepleridir.  İkinci Kuran uygarlığında da pek çok mezhepler ortaya çıkacaktır. Müslümanların %80’i Sünni’dir. Bunların yarısından çoğu Hanefi’dir. Akevler Sünni ekoldür. Çünkü icmayı kabul etmektedir ve peygamberden sonra metluv vahiy yoktur. Dolaysıyla hata etmeyen bir müftiyi kabul etmemektedir. Gerçi Caferiler de 12 imadan sonra imamı bekliyorlar. Onlar da fiilen Sünni mezheptedirler. Hümeyni bunu Naibi İmamla çözdü. Velayeti Fıkıh ile çözdü.

 

3- Evet bizimle tartışan Kuran’a inansın inanmasın herkesle tartışacağız. Fıkhımızı üreteceğiz, helal ve haramlarımızı tespit edeceğiz. Nehyedilenlerle emredilenleri ortaya koyacağız. Bucaklarımızı buna göre kuracağız. Bucağımız başarılı olacak. Bucaklarımıza göç çoğalacak. Bucaklarımız bölünüp çoğalacak. Böylece 100, 200 veya 300 sene sonra biz mi yoksa Adian mı haklı olacak o zaman anlaşılacaktır.

 

4-Kayahan ve Cengiz’in açıklamalarında eksik bulduğum bir hususa işaret edeceğim. Bucak kurmak isteyen kişi, bucak sözleşmesini yapar. Kurucuları, yanı yöneticileri oluşturur. Sonra halktan bu bucağa katılacaklarla teker teker sözleşme yapılır. 3000 nüfusu temsil eden aileler başkanla sözleşme yaparak bucak üyesi haline gelirler. Sonra ilçe içinde bucakları için yer isterler. İl bu yeri vermek zorundadır. Oraya göç edeceklerin taşınmazlarını devlet satın alır. Oraya gelmiş olurlar. Bu tamamen sözleşme ile oluşmuştur. Başkan özel sözleşmelerle başkan olmuştur.  Bu husus insanların dördüncü hakları olan sözleşme haklarından oluşur. Kimsenin itiraz hakkı olmamalıdır. Burada ilin görevi halka şartı olan yerleri vermektir. Devletin görevi ise hakları olan diğer bucaklarda kalan toprakları rayiç değerle satın almaktır.

 

İşte Sayın Adian’ın anlayamadığı bir yer burasıdır. Herkesin sözleşme yapma hakkı olduğu gibi herkes istediği zaman tek taraflı olarak sözleşmeyi sona erdirebilir. Sözleşmeyi sona erdirememe, insanın temel hakkı olan sözleşme hürriyetini yok edip köleleştirmek demektir. O halde vatandaşın sözleşmeyi sona erdirme hakkı olduğu gibi başkanın da sözleşmeyi sona erdirme hakkı vardır. Ancak her iki halde de kişi malen mağdur edilemez. Dolayısıyla taşınmazları rayiç değerle bucak almak zorundadır. Ne var ki bucağın imkanı dar olduğu için bu görev devlete verilmiş, devlet sonra bucağa rücu eder.

 

Bir kimsenin hürriyetini düşünürken başkalarının da hürriyetini düşünmek zorundayız. Bunun başında kamunun güvenliği gelir.  Hicret demokrasisi kişi özgürlüğünü en yüksek seviyede sağladığı güvenliğin de garantisidir. Başkanın nefyetmesi için hakemler kararına gerek yoktur. Cengiz ve Kayahan’a hatırlatırım.

 

 

 

 


YorumcuYorum
Hüseyin Kayahan
02.04.2012
12:33

Hong Kong ile ilgili olarak kısaca benim de eklemek isteğim Üstad Karagülle'nin düşündüğü gibidir. Sam bey eski makaelelerde sık sık Hong Kong'u örnek göstererek kendi görüşlerine dayanak yapmıştı. Araştırma yaparak yazmak istiyordum ama fırsat bulamadım.

Dünya üzerinde böyle "sübvanse edilen" yerler her zaman oluşturulur. Mesela İsviçre böyledir. Her iki dünya savaşında Avrupa'da taş üstünde taş kalmamışken, ne faşistler, ne de koministler oraya dokunmamışlardır. Geçmişte Lübnan, Şimdilerde Kuveyt, BAE gibi yerler benzerdir. Statülo olarak ve finansal olarak sübvanse edilmekte, kayrılmaktadırlar. oradaki uygulamalar sun'idir, tüm dünyaya teşmil edilemez. Körfez harekatına kadar Suudi Arabistanda vergi de yoktu. Şİmdi var diye biliyorum. Doğal rantın, siyasi rantın olduğu yerlerde hakkaniyetten bahsedilemez.

Esas olan başka bir şey var. Bugün dünyada borçlu olmayan devlet yoktur. En zengininden, en fakirine tüm devletler (ayrıca özel sektörler de) borçludur. Hong Kong da böyledir. 2006 yılındaki borcu 600 milyar doların üzerindedir. Peki bu devletler kime borçludur? Birlerlerine mi...? Hayır, bütün devlerler kişilere, bankerlere borçludurlar. Milyarlarca insan bir kaç yüz insana borçuludur. Peki bu insanlar tanrısal özelliklere mi sahiptirler de, onun için mi tüm insanlar onlara borçludur? Hayır, onlar çok akıllıdırlar o kadar. Bu sarmal kırılacak, bu döngü kırılacak, bu kapandan insanlık kurtulacaktır. Bunu savaşarak başarmak imkansızdır. Çünkü onlar kapitele, kapital de güce hükmetmektedir. Oluşturacağımız hiç bir kuvvet, onlarınkinden güçlü olmaz ama akıl her şeye bir çare bulur. Allah onu öyle yaratmış da onun için. Aklımızı çalıştırmaya devam dostlar.

Selamlar

H.Kayahan

Sam Adian
02.04.2012
14:17

Hon Kong’un ekonomik yapısı veya dünyadaki diğer ülkelerin dış borçları ile ilgili yorumlarınız doğrudur. Hong kong ile ilgili bu manada söyleyebileceğim, 7 milyon nüfus, 2,5 trilyon dolar hasılası olan bir ülkedir. Dış borcu 657 Milyar dolardır. (Yıllık döndürülebilir-2010) % 1,9 enflasyon oranı ve % 5 in üzerinde de büyüme hızı vardır. Dünyanın Finans ve ticaret başkentlerindendir. Bu realitedir, ister sübvansiyonla gerçekleşmiş olsun ister başka bir şekilde.

Benim anlatmak istediğim başka bir şey idi, “insanca yaşama” ile ilgiliydi. Genel olarak dışarıdan bakıldığı zaman “ekonomik refah”a dayalı bir rahatlık sebebiyle böyle olduğu zannedilir. Temel prensipler kültüre dayanmaktadır. Çin de de büyük oranda böyledir. Çin nüfusunun 400 milyonun üzerinde fakir insan vardır. Buna rağmen Çin’de kavga eden insan bulmanız çok zordur. (Baskı olduğu için değil) Hong Kong finansal gücüyle halkına destek sağlamaktadır. Ancak Çinde bu yoktur. Buna rağmen sosyal hayat normları insani manada inanılmaz düzeydedir.

Brunei Darussalem 250 bin nüfusa sahip bir krallıktır. 21 milyar dolar hasılası ve kişi başına ortalama 38 bin dolar geliri vardır. Dış borcu neredeyse yok gibidir. Burda da ihtiyaç sahiplerine devlet destek vermektedir, özellikle konut ve yaşama ile ilgili. Ancak yine de insanlar mutlu değillerdir. Asya’nın geleneksel izlerini taşıyor olmalarına rağmen burada insanlar huzursuzdur. Yani Daha iyi yaşamanın ekonomik koşullarla bütünüyle ilgili olduğunu düşünmek doğru olmaz kanaatindeyim.

Allah “kiminizi kiminize üstün kıldık” diyor. Zengin olanlar vardır olmayanlar vardır, çünkü iş veren olmalıdır ve çalışan olmalıdır. Bunlardan birini veya her ikisini de ortadan kaldırdığımız zaman hayat durur. İlerleme olmaz. Kim çalışacak, kim iş verecek kim üretcek? Bu manada “kapital”i suçlamak çözüm değildir kanaatindeyim. Çünkü bütün bunlar insan ile ilgilidir. Allah “bir topluluk kendini değiştirmek istemedikçe biz onu değiştirmeyiz” diyor. Demek ki hedef insandır.

Selamlar

Hüseyin Kayahan
05.04.2012
21:27

Kapital düşmanlığı yapmadım, yapacağımı da sanmıyorum. Karagülle eskiden Kapitalizmi ve Sosyalizmi/gerçekleşmeyen Kominizmi daha acımasız eleştiriyordu. Ben ona dedim ki, "insanlık bu rekabete ve sermaye terakümüne çok şey borçludur. Zira bu rekabet ve bu büyüklükte sermaye terakümü olmasaydı, "ar-ge" olmazdı ve bu teknolojik seviye başarılamazdı. Küçük sermayelerin ar-ge ve ür-ge yapabilecekleri söylenemez. Şimdiki söylemi, kapitalizme değil kapitalistleredir. Zira tüm gücü eline geçiren sermaye, kendini merkeze koyarak her şeye düzenleme yapmaktadır. Zaten, karşılıksız parayı kaldırır, faizsiz kredi verir ve %2,5 sernaye vergisi alırsanız; monopol sermayenin sürekli olarak exponansiyel büyümesi kendiliğinden durur. Yasaklama getirmeniz gerekmez, doğru da değildir. 1978 dn beri dolar karşılıksız basılmaktadır ve dünyanın büün paraları da dolara kote edilmiştir.Dolara kote etmediğiniz takirde o parayı dünya tanımaz. Böylece kağıt, mürekkep ve baskı masrafının dışında hiç bir gideri olmadan, nerdeyse (vurgulamak için söylüyorum) sonsuz gücü elde etmişlerdir. Buna çözüm getirmek isityoruz. Bu sadece 3. dünyanın insanlarının soruu değildir. Tüm insanlığın ortak sorunudur.

Çok doğru söylüyorsunuz. Allah kimini kimine üstün kılmıştır ki, düzen oluşsun, işbirliği oluşsun ve her iş yapılsın. Başka yede de, "Sizi alemlerin üstüne tafil ettik" diyerek Ben-i İsrail'i bütün toplulukların üstünde olduğunu söylüyor...

Hepimizin çok farklı düşündüğümüzü sanmıyorum, çok farklı ifade ediyoruz. Terminolojilerimiz oldukça farklı. Tasniflerimiz oldukça farklı. Tartışarak birbirimizi eğitmeye devam.

Saygılarımla.

H.Kayahan

Hüseyin Kayahan
05.04.2012
21:36

Allah böyle planlamıştır. Kapitalizm de, Sosyalizm de devrini doldurup, tarih raflarına gidecektir. Bizim Adil düzen de, eğer başarılı olursa, nominal olarak bin yıllık bir devrede geçerli olacak; insanlık evrilecek ve yeni bir düzen gelecektir. O zamanki ilmi seviye bugünkünden farklı, o zamanki ihtiyaçlar bugünkünden farklı olacaktır. Bize düşen düşünmek, düşündüklerimizi de yapmaya çalışmak. Allah'ın planı her zaman işlemeye devam eder.

Saygılarımla.

H.Kayahan





Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
SEÇKİN SAYILAR VE 19 MUCİZESİ 05.01.2001
12.02.2025 1293 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLARIN TASFİYESİ KANUNU 22.12.2000
12.02.2025 983 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLAR 22.12.2000
12.02.2025 1014 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ BORÇ(BAKARA278-279) 22.12.2000
12.02.2025 1029 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP ARALIK ÇALIŞMALARI 15.12.2000
12.02.2025 1081 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL ÇALIŞMA KURALLARI: 15.12.2000
12.02.2025 1160 Okunma
Süleyman Karagülle
MUKASSİMÂT(zariyat4.ayet) 15.12.2000
12.02.2025 1075 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL DURUM VE ÇÖZÜM 08.12.2000
12.02.2025 1182 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLER DENGE KULÜBÜ SÖZLEŞMESİ 08.12.2000
12.02.2025 999 Okunma
Süleyman Karagülle
C Â R İ Y Â T (ZARİYAT3.AYET) 08.12.2000
12.02.2025 1001 Okunma
Süleyman Karagülle
K Ü R T Ç E 01.12.2000
12.02.2025 1134 Okunma
Süleyman Karagülle
ORUÇ BABA 01.12.2000
12.02.2025 1036 Okunma
Süleyman Karagülle
M E S İ H 01.12.2000
12.02.2025 1198 Okunma
Süleyman Karagülle
HÂMİLÂT (YÜKLER) 01.12.2000
12.02.2025 1167 Okunma
Süleyman Karagülle
“ZÂRİYÂT-1- ÂYETİ”Nİ AÇIKLAYALIM: 24.11.2000
12.02.2025 1032 Okunma
Süleyman Karagülle
TESİR ÇİFTİ 24.11.2000
12.02.2025 1097 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EVE GETİRİLEN YENİLİKLER 18.11.2000
12.02.2025 1120 Okunma
Süleyman Karagülle
DEVLETİN AF YETKİSİ VAR MIDIR? 18.11.2000
12.02.2025 1186 Okunma
Süleyman Karagülle
İFRAT VE TEFRİT(KEHF28) 18.11.2000
12.02.2025 1129 Okunma
Süleyman Karagülle
MATEMATİK İLE İfrat ve tefrit nedir? 11.11.2000
12.02.2025 1204 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN MATEMATİĞİ TARİKATI 11.112000
12.02.2025 1196 Okunma
Süleyman Karagülle
NEFİSTE SABIR(kehf28) 11.11.2000
12.02.2025 1130 Okunma
Süleyman Karagülle
OKUMA/ TİLÂVET EMRİ 04.11.2000
12.02.2025 1104 Okunma
Süleyman Karagülle
SÖMÜRÜ VE ÇARE 04.11.2000
12.02.2025 1162 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLERDEN HABERLER 28.10.2000
12.02.2025 1150 Okunma
Süleyman Karagülle
MESKENLER VE İŞYERLERİ AYETİ 28.10.2000
12.02.2025 1160 Okunma
Süleyman Karagülle
BOZULMA (ENTROPİ) 28.10.2000
12.02.2025 1203 Okunma
Süleyman Karagülle
ERMENİ KATLİAMI 14.10.2000
12.02.2025 1068 Okunma
Süleyman Karagülle
MARKETTE SELEM UYGULAMASI 14.10.2000
12.02.2025 1027 Okunma
Süleyman Karagülle
FAİZSİZ İŞLETME 14.10.2000
12.02.2025 1092 Okunma
Süleyman Karagülle
BELGRAD OLAYI 07.10.2000
12.02.2025 1149 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜTEŞÂBİH ÂYETLER 07.10.2000
12.02.2025 1213 Okunma
Süleyman Karagülle
MEDENİYETLERİN ÖMRÜ 30.09.200
12.02.2025 1256 Okunma
Süleyman Karagülle
AHMET BÜLBÜL’ÜN ÖLÜMÜ VESİLESİYLE; 30.09.2000
12.02.2025 1207 Okunma
Süleyman Karagülle
Rektör Ethem Ruhi Fığlalıya cevap 23.09.2000
12.02.2025 994 Okunma
Süleyman Karagülle
KURANDA MUCİZE-1 23.09.2000
12.02.2025 1136 Okunma
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 1298 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 1204 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 1319 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 1370 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 1148 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 1488 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 1262 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 1197 Okunma
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 1045 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 1165 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 1163 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 1258 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 1159 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 1179 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 1165 Okunma
Süleyman Karagülle
312 inci MADDE 22.07.2000
14.03.2024 1131 Okunma
Süleyman Karagülle
BANDIRMA HATTI 22.07.2000
14.03.2024 1168 Okunma
Süleyman Karagülle
F İ Z İ K 29.07.2000
14.03.2024 1210 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLÂM VE DEMOKRASİ 29.07.2000
14.03.2024 1128 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN SEÇİMİ 22.07.2000
14.03.2024 1092 Okunma
Süleyman Karagülle
ABANT TOPLANTISI 22.07.2000
14.03.2024 1128 Okunma
Süleyman Karagülle
HAK VE KUVVET MEDENİYETLERİ 22.07.2000
14.03.2024 1117 Okunma
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA SİSTEMİ 01.07.2000
14.03.2024 1037 Okunma
Süleyman Karagülle
“HERKESE İŞ - HERKESE AŞ” 24.06.2000
14.03.2024 1198 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ 17.06.2000
14.03.2024 1096 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK 17.04.1999
14.03.2024 1200 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI (2)17.04.1999
14.03.2024 1234 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI 17.04.1999
14.03.2024 1139 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Karagüllenin girilmeyen MAKALELERİ-17.04.1999
14.03.2024 1128 Okunma
Süleyman Karagülle
MUSA’YA VERİLEN DOKUZ MUCİZENİN GÜNÜMÜZDEKİ MANASI
19.05.2022 4045 Okunma
1 Yorum 20.05.2022 06:41
Süleyman Karagülle
Elveda
21.08.2021 4281 Okunma
2 Yorum 24.08.2021 15:36
Süleyman Karagülle
İÇKİ YASAĞI
3.05.2021 3122 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Dünya
30.04.2021 2872 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ POLİTİKA
29.04.2021 2766 Okunma
Süleyman Karagülle
HEDEF
29.04.2021 2880 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 4419 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve son uyarılarım… (15)
11.04.2021 2865 Okunma
Süleyman Karagülle
SOYLU'NUN BEYANI
7.04.2021 3407 Okunma
Süleyman Karagülle
BUNDAN BÖYLE
6.04.2021 2705 Okunma
Süleyman Karagülle
UYARI
6.04.2021 2730 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜDAHALE
4.04.2021 2663 Okunma
Süleyman Karagülle
Seminerler; kendinize görev vereceksiniz (14)
4.04.2021 2663 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK ÇIKAR YOL
3.04.2021 3061 Okunma
Süleyman Karagülle
PARTİ KAPATMAK
3.04.2021 2944 Okunma
Süleyman Karagülle
ANAYASA MAHKEMESİ
1.04.2021 3031 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve İ Ç T İ H A D (13)
31.03.2021 3976 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Akevler Usulü (12)
31.03.2021 3749 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:27
Süleyman Karagülle
Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup
31.03.2021 3124 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
31.03.2021 3757 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:13
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
31.03.2021 2683 Okunma
Süleyman Karagülle
EMİN SARAÇ HOCA HAKKINDA
31.03.2021 3286 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Kur’an Düzeni
31.03.2021 3846 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:01
Süleyman Karagülle
Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
31.03.2021 3762 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:52
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE TARİH
31.03.2021 3731 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:47
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-5
31.03.2021 3750 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:37
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-3
31.03.2021 2512 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-2
31.03.2021 2538 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ
31.03.2021 2671 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK PROBLEM VE ÇÖZÜM
31.03.2021 2702 Okunma
Süleyman Karagülle
RAKAMLAR
31.03.2021 2671 Okunma
Süleyman Karagülle
YASTIK ALTI
30.03.2021 2803 Okunma
Süleyman Karagülle
TEMİZLİK
29.03.2021 3200 Okunma
Süleyman Karagülle
MEŞGALE
28.03.2021 3106 Okunma
Süleyman Karagülle
BAKAN OLMAK
27.03.2021 2921 Okunma


© 2025 - Akevler