Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1301
Cin Suresi Tefsiri 10. Ayet
25.10.2025
1386 Okunma, 0 Yorum

CİN SÛRESİ - 9. Hafta

 

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

وَأَنَّا لَا نَدْرِي أَشَرٌّ أُرِيدَ بِمَنْ فِي الْأَرْضِ أَمْ أَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ رَشَدًا (10)

Ve kesinlikle bizim arzda olan kimselere şer mi irade edildiğini yoksa rablerinin onlara doğru davranma mı irade ettiğini dirayet edemiyor olmamız … (10)

 

Ma'tûf

Atıf
harfi

Haberi
Mensuh fiil cümlesi

İsmi

Enne

İki mef'ûlun bih
Soru cümlesi

Fâil

Nâsih
Fiil

Olum-suzluk
edatı

Ma'tûf
Fiil cümlesi

Atıf
harfi

Ma'tûfun aleyh
İsim cümlesi

İstifhâm
edatı

Mefûlun
bih

Fâil

Mefûlün
bih
GS

Fiil

Haber
Fiil cümlesi

Mübteda

Mefûlün bih GS

Nâib-i fâil

Fiil

رَشَدًا

رَبُّهُمْ

بِهِمْ

أَرَادَ

أَمْ

بِمَنْ فِي الْأَرْضِ

هُوَ

أُرِيدَ

شَرٌّ

أَ

نَحْنُ

نَدْرِي

لَا

نَا

أَنَّ

وَ

 

وَ: “Ve” demektir. Atıf harfidir. Önceki ayetteki أَنَّا كُنَّا نَقْعُدُ مِنْهَا مَقَاعِدَ لِلسَّمْعِ فَمَنْ يَسْتَمِعِ الْآنَ يَجِدْ لَهُ شِهَابًا رَصَدًا mastarına أَنَّا لَا نَدْرِي أَشَرٌّ أُرِيدَ بِمَنْ فِي الْأَرْضِ أَمْ أَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ رَشَدًا mastarını atfetmektedir.

أَنَّا: “Kesinlikle biz” demektir. Aslı أَنَّنَا dır. Huruf-u müşebbehe bi-l fiilden olan أَنَّ ile “biz” anlamındaki zamir birleşince أَنَّنَا olmuş ve sonra okuma kolaylığından dolayı أَنَّا şeklinde kısaltılmıştır.

أَنَّ + نَا أَنَّنَا أَنَّا

أَنَّ harfi إِنَّ gibi te’kîd bildirir. Farkı أَنَّ nin mastar olmasıdır.

لَا: “Değil” demektir. Olumsuzluk edatıdır.

نَدْرِي: “Önceden hiçbir bilgimizin olmadığı bir şeyi bilir hale geliriz, dirayet ederiz” demektir. دري kökünden ikinci bâbdan birinci çoğul şahıs merfu muzari malum fiildir. Nasih fiildir. İki mef’ûlün bih alır. İki mef’ûlün bihi ya mensuh bir cümle ya da bir soru cümlesidir.

لَا نَدْرِي: “Önceden hiçbir bilgimizin olmadığı bir şeyi bilir hale gelmeyiz, dirayet etmeyiz” demektir.

أَ: Soru hemzesidir (همزة الاستفهام). “Mı, mi” demektir. Her zaman cümlenin başına gelir. Buna sadaratu-l kelâm hakkı denir. Hatta önceki cümleleri bu cümleye bağlayan وَ ve فَ bağlaçları bile soru hemzesinden sonra gelir. Sonrasındaki kelimeyi (وَ ya da فَ varsa bunlardan sonra gelen kelimeyi) sorunun konusu yapar. Bu nedenle soru cümlelerinde sorunun konusu olan kelime cümledeki görevi ne olursa olsun bu hemzeden hemen sonra gelerek (وَ ya da فَ varsa bunlardan sonra gelerek) cümlenin ikinci kelimesi olur. “Mı, mi” anlamına gelen ikinci bir soru harfi هَلْ dir. Soru hemzesi her zaman soruya cevap istemek için gelmez. Asıl amaç soru değildir. Arkasından gelen kelimeye cümlede önem katarak soru manasını oluşturur.

شَرٌّ: “Şer” demektir. Başlangıcı ne olursa olsun ki genellikle iyi görünüp sonu kötü olan her şeydir.

وَعَسَى أَنْ تَكْرَهُوا شَيْئًا وَهُوَ خَيْرٌ لَكُمْ وَعَسَى أَنْ تُحِبُّوا شَيْئًا وَهُوَ شَرٌّ لَكُمْ وَاللَّهُ يَعْلَمُ وَأَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ

“Umulur ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız o sizin için hayırdır ve umulur ki siz bir şeyi seversiniz ve o sizin için şerdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara 216)

Bu ayette hoşlanmadığımız şeylerin hayr olabileceği, hoşlandığımız şeylerin ise şer olabileceği ifade edilmiştir.

أُرِيدَ: “İrade edildi” demektir. رود kökünden if’âl bâbından üçüncü şahıs eril tekil mazi meçhul fiildir. Birinci bâbdan رَوْد mastarı bir fiilin gerçekleşmesini istemek, o fiilin gerçekleşmesi için çabalamak manasındadır. İf’âl bâbında (أَرَادَيُرِيدُ) sayruret etkisi ile gelir. Fiilin gerçekleşmesini ister hale gelmek, o halde olmak anlamındadır.

بِ: “-e, -a” demektir. İrade fiiliyle müteallaktır. İrade edilen kim için irade edilmişse bu harf-i cerden sonra gelir.

مَنْ: “Kimse” demektir. Umumi ism-i mevsuldür. Şuurlu varlıklar için kullanılır. Arkasından sıla cümlesi gelir. Sıla cümlesinde bu ism-i mevsule dönen bir aid zamiri vardır. Eril tekil zamir döner. هُوَ veya هُ zamiri döner. Eril zamir dönmesi sadece erkekleri ilgilendirdiği anlamında değildir. Hem erkek hem de kadınları kapsar. Tekil zamir dönmesi de tek bir kişiyi ilgilendirdiği anlamında değildir. Hem tek kişiyi hem iki kişiyi hem de çok kişiyi kapsar. Bu nedenle umumi ism-i mevsuldür. Eril tekil zamir dönmesi gramatik bir kuraldır. Bazen de eril çoğul zamir döner. مَا da مَنْ gibi umumi ism-i mevsuldür, şuursuz varlıklar için kullanılır. Hem şuursuz hem şuurlu varlıklar varsa مَا kullanılır.

فِي: “İçinde” demektir. Harf-i cerdir.

الْأَرْضِ: “Yer, arz” demektir. ءرض kökünden gelmiştir. Dördüncü bâbdan أَرَض mastarı bir mekânın bereketli, verimli olması, hayrının çok olması ve yerleşme ve ikamet için uygun olması manasındadır. Bu mastar manasından yerleşme için uygun olan manasında أَرْض “yer” anlamındadır. “Yeryüzü” manasına da gelir. Yerleşme için uygun olan her yer arzdır. Ay’a yerleşirseniz, orası arz olur. Mars’a yerleşirseniz, orası arz olur. Uzay istasyonuna yerleşirseniz, orası arz olur. Arzı yerküre olarak sınırlandırmak yanlıştır. Yerküre içindeki herhangi bir alan da arzdır. Türkçeye geçen arsa ve arazi kelimeleri, İngilizcedeki earth kelimesi buradan gelmektedir.

فِي الْأَرْضِ: “Arzda” demektir.

مَنْ فِي الْأَرْضِ: “Arzda olan kimse” demektir.

بِمَنْ فِي الْأَرْضِ: “Arzda olan kimseye” demektir.

أُرِيدَ بِمَنْ فِي الْأَرْضِ: “Arzda olan kimseye irade edildi” demektir.

أَشَرٌّ أُرِيدَ بِمَنْ فِي الْأَرْضِ: “Arzda olan kimseye şer mi irade edildi?” demektir.

أَمْ: “Yoksa” demektir. Atıf harfidir. شَرٌّ أُرِيدَ بِمَنْ فِي الْأَرْضِ cümlesine أَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ رَشَدًا cümlesini atfetmektedir.

أَمْ iki şekilde kullanılır:

1.Muttasıl Em (أَمِ الْمُتَّصِلَةُ): Atıf harfi olarak görev yapar.

a.Tesviye hemzesiyle beraber olan Em: Masdar-ı müevvelin sıla cümlesi içinde cümleleri birbirine atfeder. “-da ... –da, -ha … -ha, ister … ister” manalarına gelir. Bu durumdaسَوَاءٌ ile beraber kullanılır.سَوَاءٌ عَلَيْهِمْ أَأَنْذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ Onları uyarman da onları uyarmaman da onlara eşittir. (Bakara 6) Buradaki hemze mastar harfidir, tesviye hemzesi denir.

b.Soru hemzesiyle beraber olan Em: Hem müfredleri hem de cümleleri birbirine bağlar. “Yoksa” anlamına gelir. Soru hemzesiyle kurulan bütün soru cümlelerinden sonra gelen Em’ler muttasıl Em olmak zorunda değildir. Eğer bir seçenek bildirmiyorsa bu Em munkatı Em’dir.

2.Munkatı Em (أَمِ الْمُنْقَطِعَةُ): Hemze olmadan gelen Em’dir. Muttasıl Em’deki kadar güçlü bir bağlayıcı etki yoktur. Atıf harfi olarak değil idrab edatı olarak görev yapar. Bir sözden diğer bir söze geçerken kullanılmış olur. Sonra gelen sözü önce gelen sözden ayırır. Bu nedenle munkatı Em denmektedir. Bununla beraber önceki cümle ile sonraki cümleler arasındaki ilişki tamamen kesilmiş değildir. “Yahut, oysa, yoksa” anlamlarına gelir.

أَرَادَ: “İrade etti” demektir. رود kökünden if’âl bâbından üçüncü şahıs eril tekil mazi malum fiildir.

بِ: “-e, -a” demektir. İrade fiiliyle müteallaktır.

هِمْ: “Onlar” demektir. Üçüncü şahıs eril çoğul mecrur muttasıl zamirdir. مَنْ umumi ism-i mevsulüne racidir.

بِهِمْ: “Onlara” demektir.

رَبُّ: “Rab, efendi, yetiştirici, terbiyeci” demektir. ربب kökünden gelmiştir. Alemlerin rabbi olan Allah’tır.

هُمْ: “Onlar” demektir. Üçüncü şahıs eril çoğul mecrur muttasıl zamirdir. مَنْ umumi ism-i mevsulüne racidir.

رَبُّهُمْ: “Onların rabbi” demektir.

رَشَدًا: “Doğru yolu ve doğru işi bulmak ve izlemek” demektir. رشد kökünden dördüncü bâbdan mastardır. Bu kökten üç mastar vardır: رُشْد, رَشَد ve رَشَاد. Üçünün anlamları arasında farklılıklar vardır.

رُشْد “akli olgunluk” demektir. Düşüncenin olgunlaşması, tam aklî kuvvetlere erişmek, düşünme fonksiyonunun en iyi hâline gelmesiyle kendisine arz edilen hususlar karşısında en iyi hükümleri vermek demektir.

رَشَد ise karar ve fiildeki doğruluğu, isabeti ifade eder. Doğru yolu ve doğru işi bulmak ve bu yolu izlemek demektir.

رَشَاد ise رَشَد mastarının mübalağalısıdır. Mübalağa etkisini elif sağlar. Düşünce ve fiilde olgunlaşmanın kalıcı olması demektir. Fiilin, olgun düşünceye uygun biçimde gerçekleştiği hâldir.

Kelime

Vezin

Tür

Anlam

Vurgu

رُشْد

فُعْل

Mastar

Düşüncede doğruluk, olgunluk

Akıl ve inanç düzeyinde doğruluk

رَشَد

فَعَل

Mastar

Doğru yol ve doğru davranış şekli

Fiil ve karar düzeyinde isabet

رَشَاد

فَعَال

Mübalağalı mastar

Sürekli doğruluk, istikamet üzere olma

Kalıcı, köklü, kapsamlı doğruluk

Kısaca özetlersek:

Kelime

Anlam

Açıklama

رُشْد

Doğru düşünme

Akılda olgunluk

رَشَد

Doğru davranma

Kararda isabet

رَشَاد

Doğru düşünme ve davranmanın sürekli olması

Hidayet üzerine istikrarlı olgun karakter

أَمْ أَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ رَشَدًا: “Yoksa rableri onlara doğru davranma mı irade etti?” demektir.

أَشَرٌّ أُرِيدَ بِمَنْ فِي الْأَرْضِ أَمْ أَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ رَشَدًا: “Arzda olan kimselere şer mi irade edildi yoksa rableri onlara doğru davranma mı irade etti?” demektir.

لَا نَدْرِي أَشَرٌّ أُرِيدَ بِمَنْ فِي الْأَرْضِ أَمْ أَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ رَشَدًا: “Arzda olan kimselere şer mi irade edildiğini yoksa rablerinin onlara doğru davranma mı irade ettiğini dirayet edemiyoruz” demektir.

أَنَّا لَا نَدْرِي أَشَرٌّ أُرِيدَ بِمَنْ فِي الْأَرْضِ أَمْ أَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ رَشَدًا: “Kesinlikle bizim arzda olan kimselere şer mi irade edildiğini yoksa rablerinin onlara doğru davranma mı irade ettiğini dirayet edemiyor olmamız” demektir.

Kuran dinleyip diğer cinlerin yanına dönen cinler onlarla konuşmaya devam ediyor. Semadaki oturma yerlerine oturup bilgi edinmek için kulak verenlerin alevli ışınlar bulduğunu söylüyorlar. Sonrasında bu ayette arzda olan kimselerden (مَنْ فِي الْأَرْضِ) bahsediyorlar. Bu arzda olan kimseler kimlerdir? Bunlara cinler dahil midir? Cinler için bilgi alma kısıtlaması getirilmiştir ve sonrasında arzda olan kimselere şer mi yoksa doğru davranma mı irade edildi denildiğine göre arzda olan kimselere kendileri dahil değildir. Arzda olan kimseler insanlar mıdır? Arzda olanlar insanlarsa ve cinler arzda değilse nerededirler?

وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَائِكَةِ إِنِّي جَاعِلٌ فِي الْأَرْضِ خَلِيفَةً قَالُوا أَتَجْعَلُ فِيهَا مَنْ يُفْسِدُ فِيهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَاءَ وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ

Rabbin meleklere arzda bir halife kılanım dediği zaman, dediler ki “Biz seni hamd ile tesbih ederken ve seni takdis ederken, onun (arzın) içine fesat çıkaracak ve kan dökecek kimseyi kılacak mısın? (Bakara 30)

هُوَ الَّذِي جَعَلَكُمْ خَلَائِفَ فِي الْأَرْضِ

O sizi arzda halifeler kılandır. (Fatır 39)

Bu ayetlerde insanların arzda halife kılındığı ifade edilmiştir. Bu da insanların arzda olan kimseler olduğunu göstermektedir.

وَلَوْ شَاءَ رَبُّكَ لَآمَنَ مَنْ فِي الْأَرْضِ كُلُّهُمْ جَمِيعًا أَفَأَنْتَ تُكْرِهُ النَّاسَ حَتَّى يَكُونُوا مُؤْمِنِينَ

Rabbin isteseydi arzda olan kimseler, onların hepsi topluca iman ederdi. Sen mi insanları müminler olana kadar zorlayacaksın? (Yunus 99)

Bu ayette de arzda olanların insanlar olduğu ikinci cümle olan soru cümlesi ile ifade edilmiştir.

وَالْمَلَائِكَةُ يُسَبِّحُونَ بِحَمْدِ رَبِّهِمْ وَيَسْتَغْفِرُونَ لِمَنْ فِي الْأَرْضِ

Melekler, rablerinin hamdiyle tesbih ederler ve arzda olan kimseler için istiğfar ederler. (Şura 5)

Bu ayette de meleklerin arzda olan kimseler için istiğfar ettiği ifade edilmiştir.

وَإِنْ تُطِعْ أَكْثَرَ مَنْ فِي الْأَرْضِ يُضِلُّوكَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ إِنْ يَتَّبِعُونَ إِلَّا الظَّنَّ وَإِنْ هُمْ إِلَّا يَخْرُصُونَ

Eğer arzda olan kimselerin çoğunluğuna uyarsan seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar yalnızca zanna uyarlar. Onlar yalnızca kafadan atarlar. (Enam 116)

Bu ayette de arzda olan kimselerin insanlar olduğu anlaşılmaktadır.

أَلَا إِنَّ لِلَّهِ مَنْ فِي السَّمَوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ

Dikkat edin, kesinlikle semalarda olan kimseler ve arzda olan kimseler Allah’a aittir. (Yunus 66)

Bu ayetle şuurlu varlıkların iki gruba ayrıldıklarını anlıyoruz: semalarda olan kimseler, arzda olan kimseler. Bunları iki ayrı terim olarak düşünmek gerekir.

وَيَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ فَفَزِعَ مَنْ فِي السَّمَوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ إِلَّا مَنْ شَاءَ اللَّهُ

Sûrun içine üflenilip de Allah’ın istediği dışında semalarda olan kimseler ve arzda olan kimselerin korktuğu gün … (Neml 87)

وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَصَعِقَ مَنْ فِي السَّمَوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ إِلَّا مَنْ شَاءَ اللَّهُ

Sûrun içine üflenildi de Allah’ın istediği dışında semalarda olan kimseler ve arzda olan kimseler bayıldı. (Zümer 68)

Bu ayetlerde semalarda olan kimselerle arzda olan kimselerin Sûra üflenilmesi ile korkacağı ve bayılacağı söylenmiştir. Yalnız bu iki gruptan bayılmayan ve korkmayanların olacağı da istisna ile ifade edilmiştir. Bunların da melekler ve ruhlar gibi ölümlü olmayan varlıklar olduğu fehmedilmektedir.

Bunlara göre insanların arzda olan kimseler, cinlerin ise semalarda olan kimseler olduğu söylenebilir. Buradaki arz dünya gezegeni değildir. Arz insanların yaşamasına elverişli olan her yerdir. Semalarda olan kimseler olan cinler sema içinde hareket edebilen hızlı varlıklardır. Bu nedenle onlar bu tanımın içine girmektedirler.

Bu ayette ilk cümlede irade meçhul gelmiştir (irade edildi). İkinci cümlede malum gelmiştir (irade etti). İlk cümlede arzda olan kimseler için şer mi irade edildi denilirken ikinci cümlede Allah’ın onlar için doğru davranma mı irade ettiği denilmiştir. İlk cümlede şerri irade eden Allah olamayacağı için meçhul gelmiştir. Cinler şerri Allah dışında birinin irade edebileceğini düşünmektedirler. Onlar da Allah’ın şer irade etmeyeceğinin farkındadırlar. Amentu duasında geçen “bi-l kaderi hayrihî ve şerrihî minellâhi teâlâ” ifadesi bu nedenle hatalı bir ifadedir. Allah’tan şer gelmez. Allah kulları için şer irade etmez. Şer ve hayırla imtihan eder. Hayrı irade eder.

وَإِنْ يَمْسَسْكَ اللَّهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُ إِلَّا هُوَ وَإِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَادَّ لِفَضْلِهِ

Allah sana bir zarar dokundurursa onu O’ndan başka kaldıracak yoktur ve sana bir hayr irade ederse onun fazlını geri döndürecek yoktur. (Yunus 107)

Bu ayette Allah’ın hayır irade ettiği ifade edilmiştir.

Cinler ayetin başında şer mi irade edildi demiş, devamında Allah arzda olan kimseler için hayr mı irade etti dememişler reşed mi irade etti demişlerdir. Oysa şerrin zıttı hayırdır. Yunus 107’de de Allah’ın hayır irade ettiği ifade edilmiştir. Bu durumda cinlerin semadan haber alamamaları hayır değil de reşed ile ilgilidir. Hayır sonu iyi olan demektir. Reşed ise fiiller ve kararda isabetli olma, doğru davranma demektir. Buradan da şunu anlıyoruz, cinler semadan aldıkları bilgilerle bazı insanların yanlış, isabetsiz ve olgun olmayan davranışlarına sebep olmaktadırlar. Bunu anlatan cinler görevlilerdir ve bunu dirayet edemediklerini söylemektedirler. Yani onlara bu bilgi verilmemiştir ve bu iki durum arasında hangisinin doğru olduğunu kavrayamamaktadırlar. Kuran inmiş ve cinlerin semadan bilgi almaları tehlikeli bir şekilde bilgiyi alıp kaçabilenler haricinde engellenmiştir.

قُلْ أُوحِيَ إِلَيَّ أَنَّهُ اسْتَمَعَ نَفَرٌ مِنَ الْجِنِّ فَقَالُوا إِنَّا سَمِعْنَا قُرْآنًا عَجَبًا (1) يَهْدِي إِلَى الرُّشْدِ فَآمَنَّا بِهِ وَلَنْ نُشْرِكَ بِرَبِّنَا أَحَدًا (2)

“Kesinlikle cinden bir neferin kulak verip de ‘kesinlikle biz rüşde rehberlik eden şaşılacak bir Kuran işittik de ona iman ettik ve asla birisini rabbimize ortak etmeyeceğiz’ demeleri bana vahyolundu” de. (Cin 1-2)

Surenin başında bu cinler Kuran’ın rüşde rehberlik ettiğini ifade etmişlerdir. Kuran inmiş ve artık insanların bütün sorunlarını çözebilen bir kitap ellerinin altındadır. Cinlerin haber vermesine gerek kalmamıştır. Kuran insanları rüşde götürür ve rüştten sonraki adımlar reşed ve reşaddır. Bu ayetle cinlerin semada oturma yerlerine oturup da bilgi almalarının engellenmesi ile Kuran’ın inmesi arasında bağ kurulmuştur.

Kuran öyle bir kitaptır ki hangi soruyu ona sorsan cevap verir. Hangi sorunun çözümünü ararsan onda vardır. Cinlerden gelecek bilgilerle değil Kuran’ın kıraatiyle çözümlere ulaşılır. İnsanlar için şer irade edilmediği açıktır. İnsanlar Kuran ile isabetli ve doğru davranışlar geliştirebilirler. Cinlerden haber almalarına ihtiyaç yoktur. Ancak günümüz zır-cahiliye dönemidir. İnsanlar Kuran’ı terk etmişlerdir. Kuran’ı cenaze kitabına indirgemişlerdir. Dünya sorunlarla doludur. Sorunların çözümleri Kuran’dadır ama Kuran’dan çözüm arayan bir avuç insan dışında kimse kalmamıştır. Çözümleri çoğunluğu ele geçiren çobanların kendilerini gütmesinde arayan insan topluluklarıyla doludur dünya. Yıllardır Süleyman Karagülle de yazdı ben de yazıyorum ve söylüyoruz. Filistinlilerin oradan hicret etmesi gerekir diye. Öyle bir cahilliğin içindeki dünya, o kadar insan öldü, orası yerle bir oldu, hala olmayan ateşkesi yaptık diye seviniyorlar, böbürleniyorlar. Bu nasıl bir cahilliktir, akıl alacak gibi değil. Orada savaş olmasa bile insanlar orada ne üretecek, nasıl yaşayacak, nasıl bir düzen kuracaklar? Dış yardımlarla yaşayan muhtaç bir topluluğun orada yaşaması mı başarıdır? Kuran açıkça hicret etmelerini söylerken hala bu çaba nedir? Kuran çoğunluğu şiddetle reddederken, çoğunlukla dalaleti bir arada zikrederken hala çoğunluk sisteminin kölesi olmak nedir? Hala vesenlere ibadet etmek nedir? Akıl alacak gibi değil. Hala kötünün iyisini seçeyim diye onlardan herhangi birine destek olmak nedir? Kuran İbrahim Peygamberin örneğini vermiyor mu? Onlardan uzak olduğunu söylemiyor mu? O halde nedir bu cahillik, nedir bu akletmemek? Allah’ın kitabıyla ilgisi olmayanlara katılmak veya onlardan çözüm beklemek nedir?

 

 

Teşvikiye, Yalova

25 Ekim 2025

M. Lütfi Hocaoğlu

 






Tüm Seminerler
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1304
Cin Suresi Tefsiri 13. Ayet
15.11.2025 1105 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1303
Cin Suresi Tefsiri 12. Ayet
8.11.2025 1401 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1302
Cin Suresi Tefsiri 11. Ayet
1.11.2025 1384 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1301
Cin Suresi Tefsiri 10. Ayet
25.10.2025 1386 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1300
Cin Suresi Tefsiri 9. Ayet
18.10.2025 1418 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1299
Cin Suresi Tefsiri 8. Ayet
4.10.2025 1320 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1298
Cin Suresi Tefsiri 7. Ayet
27.09.2025 1331 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1297
Cin Suresi Tefsiri 6. Ayet
20.09.2025 1386 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1296
Cin Suresi Tefsiri 5. Ayet
13.09.2025 1279 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1295
Cin Suresi Tefsiri 4. Ayet
6.09.2025 1403 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1294
Cin Suresi Tefsiri 3. Ayet
30.08.2025 975 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1293
Cin Suresi Tefsiri 1-2. Ayetler
23.08.2025 828 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1292
Secde Suresi Tefsiri 30. Ayet
9.08.2025 849 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1291
Secde Suresi Tefsiri 28-29. Ayetler
2.08.2025 742 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1290
Secde Suresi Tefsiri 27. Ayet
26.07.2025 478 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1289
Secde Suresi Tefsiri 26. Ayet
19.07.2025 436 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1288
Secde Suresi Tefsiri 25. Ayet
12.07.2025 372 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1287
Secde Suresi Tefsiri 24. Ayet
28.06.2025 407 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1286
Secde Suresi Tefsiri 23. Ayet
14.06.2025 588 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1285
Secde Suresi Tefsiri 22. Ayet
31.05.2025 496 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1284
Secde Suresi Tefsiri 21. Ayet
24.05.2025 456 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1283
Secde Suresi Tefsiri 20. Ayet
10.05.2025 628 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1282
Secde Suresi Tefsiri 19. Ayet
3.05.2025 539 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1281
Secde Suresi Tefsiri 18. Ayet
26.04.2025 655 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1280
Secde Suresi Tefsiri 17. Ayet
19.04.2025 592 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1279
Secde Suresi Tefsiri 16. Ayet
12.04.2025 576 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1278
Secde Suresi Tefsiri 15. Ayet
5.04.2025 595 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1277
Secde Suresi Tefsiri 14. Ayet
22.03.2025 574 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1276
Secde Suresi Tefsiri 13. Ayet
8.03.2025 713 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1275
Secde Suresi Tefsiri 12. Ayet
1.03.2025 630 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1274
Secde Suresi Tefsiri 11. Ayet
22.02.2025 666 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1273
Secde Suresi Tefsiri 10. Ayet
8.02.2025 720 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1272
Secde Suresi Tefsiri 6-9. Ayetler
1.02.2025 997 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1271
Secde Suresi Tefsiri 5. Ayet
18.01.2025 1569 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1270
Secde Suresi Tefsiri 4. Ayet
28.12.2024 999 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1269
Secde Suresi Tefsiri 3. Ayet
14.12.2024 719 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1268
Secde Suresi Tefsiri 1-2. Ayetler
7.12.2024 783 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1267
Lokman Suresi Tefsiri 34. Ayet
30.11.2024 772 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1266
Lokman Suresi Tefsiri 33. Ayet
16.11.2024 866 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1265
Lokman Suresi Tefsiri 32. Ayet
9.11.2024 803 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1264
Lokman Suresi Tefsiri 31. Ayet
26.10.2024 868 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1263
Lokman Suresi Tefsiri 30. Ayet
12.10.2024 806 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1262
Lokman Suresi Tefsiri 29. Ayet
5.10.2024 997 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1261
Lokman Suresi Tefsiri 28. Ayet
7.09.2024 911 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1260
Lokman Suresi Tefsiri 27. Ayet
31.08.2024 933 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1259
Lokman Suresi Tefsiri 25-26. Ayetler
24.08.2024 903 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1258
Lokman Suresi Tefsiri 24. Ayet
17.08.2024 860 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1257
Lokman Suresi Tefsiri 23. Ayet
3.08.2024 878 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1256
Lokman Suresi Tefsiri 22. Ayet
27.07.2024 843 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1255
Lokman Suresi Tefsiri 21. Ayet
20.07.2024 912 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1254
Lokman Suresi Tefsiri 20. Ayet
13.07.2024 885 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1253
Lokman Suresi Tefsiri 19. Ayet
29.06.2024 924 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1252
Lokman Suresi Tefsiri 18. Ayet
22.06.2024 851 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1251
Lokman Suresi Tefsiri 17. Ayet
25.05.2024 982 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1250
Lokman Suresi Tefsiri 16. Ayet
18.05.2024 917 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1249
Lokman Suresi Tefsiri 15. Ayet
11.05.2024 875 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1248
Lokman Suresi Tefsiri 14. Ayet
20.04.2024 1003 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1247
Lokman Suresi Tefsiri 13. Ayet
13.04.2024 1047 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1246
Lokman Suresi Tefsiri 12. Ayet
6.04.2024 900 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1245
Lokman Suresi Tefsiri 11. Ayet
30.03.2024 985 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1244
Lokman Suresi Tefsiri 10. Ayet
16.03.2024 845 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1243
Lokman Suresi Tefsiri 8-9. Ayetler
9.03.2024 860 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1242
Lokman Suresi Tefsiri 7. Ayet
24.02.2024 869 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1241
Lokman Suresi Tefsiri 6. Ayet
17.02.2024 822 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1240
Lokman Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
10.02.2024 1050 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1239
Rum Suresi Tefsiri 60. Ayet
27.01.2024 886 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1238
Rum Suresi Tefsiri 59. Ayet
20.01.2024 856 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1237
Rum Suresi Tefsiri 58. Ayet
6.01.2024 937 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1236
Rum Suresi Tefsiri 57. Ayet
30.12.2023 863 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1235
Rum Suresi Tefsiri 56. Ayet
16.12.2023 963 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1234
Rum Suresi Tefsiri 55. Ayet
25.11.2023 1148 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1233
Rum Suresi Tefsiri 54. Ayet
11.11.2023 1060 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1232
Rum Suresi Tefsiri 53. Ayet
4.11.2023 855 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1231
Rum Suresi Tefsiri 51-52. Ayetler
21.10.2023 1051 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1230
Rum Suresi Tefsiri 50. Ayet
14.10.2023 915 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1229
Rum Suresi Tefsiri 48-49. Ayetler
30.09.2023 884 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1228
Rum Suresi Tefsiri 47. Ayet
16.09.2023 914 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1227
Rum Suresi Tefsiri 46. Ayet
9.09.2023 1103 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1226
Rum Suresi Tefsiri 44-45. Ayetler
2.09.2023 881 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1225
Rum Suresi Tefsiri 43. Ayet
19.08.2023 903 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1224
Rum Suresi Tefsiri 42. Ayet
12.08.2023 905 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1223
Rum Suresi Tefsiri 41. Ayet
5.08.2023 984 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1222
Rum Suresi Tefsiri 40. Ayet
29.07.2023 849 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1221
Rum Suresi Tefsiri 39. Ayet
22.07.2023 869 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1220
Rum Suresi Tefsiri 38. Ayet
15.07.2023 785 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1219
Rum Suresi Tefsiri 37. Ayet
17.06.2023 827 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1218
Rum Suresi Tefsiri 36. Ayet
3.06.2023 867 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1217
Rum Suresi Tefsiri 35. Ayet
27.05.2023 978 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1216
Rum Suresi Tefsiri 33-34. Ayetler
20.05.2023 852 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1215
Rum Suresi Tefsiri 31-32. Ayetler
13.05.2023 878 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1214
Rum Suresi Tefsiri 30. Ayet
6.05.2023 1029 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1213
Rum Suresi Tefsiri 29. Ayet
29.04.2023 792 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1212
Rum Suresi Tefsiri 28. Ayet
15.04.2023 884 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1211
Rum Suresi Tefsiri 27. Ayet
8.04.2023 973 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1210
Rum Suresi Tefsiri 26. Ayet
1.04.2023 857 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1209
Rum Suresi Tefsiri 25. Ayet
25.03.2023 803 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1208
Rum Suresi Tefsiri 24. Ayet
18.03.2023 1208 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1207
Rum Suresi Tefsiri 23. Ayet
11.03.2023 914 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1206
Rum Suresi Tefsiri 22. Ayet
4.03.2023 1017 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1205
Rum Suresi Tefsiri 21. Ayet
25.02.2023 1496 Okunma


© 2025 - Akevler