Reşat N. Erol, kendisine gelen maili bana göndermiş, ben de makale yapmak istedim.
Akevler çalışanlarını haberdar ettim; bize saldıran olmayınca yoksa bâtıl içinde miyiz diye endişe ediyoruz. Hak yolda olanlar saldırıya uğrarlar. Hak yolda olduğumuzun delilini ihsan ettiği için Allah’a hamd olsun.
S. Sarıaydın- Sayın hocam selamünaleyküm. Biz Giresun’da gönüllü bir gurup arkadaşlarla oluşturduğumuz ar-ge gurubu ile yöremizde tarımsal konularda çalışmalar yapıyoruz, 20 yıldır. Neyse, bu çalışmamızın yazacaklarım ile direkt ilgisi yok.
S. Karagülle- Yirmi yıldır ar-ge çalışması yapıyorsunuz. Bizi çalışmalarınızdan haberdar edip bilgilendirirseniz memnun oluruz. Biz elli yıldan beri Akevler’de çalışıyoruz. www.akevler.org sitesinden sonuçları takip edebilirsiniz. Biz “Adil Düzen İşletmeleri” üzerinde çalışıyoruz. Siz tekel sermayeye malzeme hazırlıyorsunuz. Sizin yolunuz sizin olsun; bizimki bize yeter.
S. Sarıaydın- Ancak birçok konularda -iktisat hariç- vakıf arkadaşlar ile çalışmalarımız sürdürülüyor.
S. Karagülle- İktisadi çalışmanıza gerek yok çünkü Amerika’da çalışanlar vardır. Mütehassıs kardeşlerinizin “Adil (Ekonomik) Düzen”den haberleri var mı?
S. Sarıaydın- 1972 yılından bu yana da (hamdolsun) Millî Görüşçüyüz. Erbakan hocamıza kayıtsız-şartsız (hâlen de) biatlıyız. Millî Gazete abonesiyiz ve sizin yazılarınızı da sürekli inceliyor ve yaşanan hayat-reel durum ve toplumumuz yapısı ile ne kadar örtüşüp örtüşmediğini tartışıyoruz. İHL ve yabancı diller mezunuyuz. 15 yıldır bir gurup arkadaşlarla da tefsir sohbetlerini aksatmıyoruz.
S. Karagülle- Biz 1960’tan beri “Adil Düzen” üzerinde çalışıyoruz. Biz Erbakan’a değil Allah’a bağlıyız. Erbakan bizim arkadaşımızdır. “Adil Düzen”i birlikte hazırladık. Biz Kur’an’ın Adil Düzen Tefsirlerini yapıyoruz. Kırk bin sahifeye yakın birikimimiz var. İlim adamlarımız var. Varsa bir birikiminiz, bizimkilerle birleştirelim.
S. Sarıaydın- Sonuç olarak başlangıçta Adil Düzen temel teorileri konusunda ana başlıklarınız önemli bir açılım sağlıyordu. Ancak son 2 yıldır sanki avare kasnak gibi olmuşsunuz. Sanırım bunda yaşlılık faktörü beyinsel faaliyetlerdeki ketvurum etken olmuş olabilir. Adil Ekonomik Düzen açılım ve ayrıntılarınız sanki kendi tezlerinize harakiri yapıyor. Çok ütopik-uçuk ve çocuklar için tiyatro senaryosu (komedi türünde) gibi bir açılımınız var. Yani her şeye maydanoz olmanızla sizin ciddi çalışmalarınızı nötralize etmeyi bırakın, daha da batağa doğru çekiyor sanki. Sizi eleştiren olmadığı için tam gaz gidiyorsunuz (fikri uçuruma doğru). Sanırız siz de hatanızın ve vahametin farkına varamıyorsunuz eleştirel tepki gelmeyince.
S. Karagülle- Reşat N. Erol 60 yaşlarında, tam verimli yılları. Ben 84 yaşındayım. Size bu cevabı verecek kadar aklım yerindedir. Bazen kendimi kontrol ediyorum; Kur’an’daki sorunları çözebiliyor muyum, matematikteki problemleri çözebiliyor muyum? Allah’a hamd ederim ki bu yaşımda çözebiliyorum. Siz tefsirle uğraşıyormuşsunuz. Size bir soru soracağım. Cevap verin. Kur’an’da “üç dallı gölge” deniyor, bu ne demektir? Yakında inşaallah ulaştığım sonuçları bir makalede yayınlayacağım. Haydi, yetiştirin, benden önce çözün de benden daha ileri âlimler varmış diye sevineyim. Siz sadece hakaret etmeyi biliyorsunuz. Söylenen söz önemlidir. “Şu sözünüz hayali” deyin de biz de onun hayali olmadığını anlatalım. Biz kırk-elli yıldan beri sadece araştırmıyoruz, Akevler’de uygulamaya çalışıyoruz. Evet, biz yaşlıyız, belki tam düşünemiyoruz! Siz de herhalde gençsiniz! Söylediklerimizi anlayabilmeniz için biraz daha -belki de birkaç fırın daha- ekmek yemeniz gerekir!
S. Sarıaydın- Sayın hocam, 2 yıldır teorik planda yazdıklarınızı bence çöpe atın. Belki sizin iktisadi anlamda yazılarınızı takip eden kimse yoktur. Belki de hiç değer vermedikleri için "bırakın yazsın-sayfa dolsun.." mantığı ile bakıyor olabilirler. Biz 2 yıldır Reşat Nuri Erol’un yazılarını eğlence olsun veya bir masal nasıl yazılır diye okumuyor göz gezdiriyoruz. Kusura bakmayın. Teorilerinizin hiçbiri reel yaşamda ne bugün ne de gelecekte uygulama şansı yok. Almanların savaş sonu 1945 kalkınma hamlesi klasiği tamamen 2 yıllık teorileriniz. Sayın hocam ÜÇÜNCÜ MİLENYUMA GİRDİK. Uyanın şu sanal rüyadan. Adil Ekonomik Düzen ile ilgili yıllar evvelki temel prensipleri köşenizde tekrar edin daha akıllıca olur.
S. Karagülle- Kimlerin talimatı ile ve ne vasıfla bize emir buyuruyorsunuz. Biz eskilere aykırı bir şey söylemiyoruz. Kırk yıl önce ne söylemişsek onu geliştiriyoruz. “Adil (Ekonomik) Düzen” Allah’ın düzenidir, kimsenin ölümü ile orada bitmez. Gelişmeye kıyamete kadar devam edecek, her çağda yeniler söylenecek. Söyleyin bakalım, hangi sözümüz yanlış? Başkalarına emir verirken haddinizi bilmeniz gerekir. Biz sadece Allah’tan emir alırız. Allah’tan başka amirimiz yoktur.
S. Sarıaydın- Kusura bakmayın sizi ağır eleştirdiğimiz için; sizi seviyoruz o bakımdan… Biz 20 yıldır köy-kent çiftçi ve esnaflarla iç-içeyiz. Arazideyiz yani. Masa başı çalışmaları sevmeyiz. Sayın hocam yaşlılık metaforuna yakalanmanız ilahi bir sonuç, bunu kabul edin ve dedeler gibi masal anlatmağa başladığınızı fark edin. Geçmiş yıllardaki makalelerinizi güncelleyerek yayınlayın. Bu ciddi bir tavsiye, haddimiz olmayarak. Elbette bizler de yaşlandığımızda ar-ge çalışmalarımızı sanki ütopik bir masal gibi anlatmağa düşebiliriz… Beyin yaşlanıyor hocam ilahi kural bu. Biz 90’lı yılların Reşat Nuri Erol’unu okumayı özlüyoruz. Saygı ve selamlarımızla…
S. Karagülle- Beyniniz gençse çözün üç gölgeyi. Bizden başka birileri çözsün. Sonra da biz çözelim ve bakalım kim yaşlı, kim genç. Mümin-kâfir ayırımı vardır ama yaşlı-genç ayrımını size öğreten sizi ele vermiş. Evet, tüm dünyaya meydan okuyoruz. Siz de dahil olmak üzere, bizden akıllı birileri varsa, “ADİL DÜZENE GÖRE İNSANLIK ANAYASASI” benzeri bir kitap veya çalışma getirsinler. Bin sene önceki içtihatlarda bulsunlar. Biz kendi aklımızla konuşmuyoruz, Kur’an’dan anladıklarımızı anlatıyoruz. Yanlışlar bizim, düzeltmemiz için yardımcı olabilirsiniz; doğrular O’nun, sadece O’nundur. Bizim gençleşmemiz mümkün değil. Herkes yaşlanacak ve ölecektir. Biz de ömrümüzü dolduruyoruz ve ömrümüzün sonuna kadar ilim talep edip çalışmak bize ve herkese farzdır. Ama siz dalaletten kurtulabilirsiniz. Bunu başarmak için başkalarına emir vereceğinize, kendinizi başkalarıyla eşit kabul edin ve yapılması gerekeni yapın, yeter.
Asıl sizi konuşturanları karşımızda görmek istiyoruz…
Bedir’de bekliyoruz...