Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015
11730 Okunma, 3 Yorum

7 Haziran 2015 Seçimi, halkın bütün patilere yaptığı uyarıdır.

HDP’ye; emaneten oylar işe yaramaz, seni esir eder, geleceğini karartır.

MHP’ye; sırf düşmanlığa dayanan oylar da bir işe yaramaz, ülkeyi sıkıntıya sokar.

CHP’ye; bir yapıya bir dinamit koyup yıkabilirsin ama sonra onun enkazını bir atom bombası dahi kaldıramaz.

AK Parti’ye; ekseriyet elde ettim diye bütün istediklerimi yaparım sanma.

Seçmen siyasi partilere bu uyarıları yapmıştır.

AK Parti isterse iktidarda kalabilir.

Bunun sonucunda: a) Erdoğan’ın bir daha seçilmesini önler. b) Ak Parti bundan sonraki seçimlerde barajın altında kalır. c) Ülkeyi dış saldırılarda hedef hâline getirir. d) Ordunun müdahalesi zorunlu hâle gelir. Bu şartlar altında yapılacak iş seçime gitmektir.

Seçimin çözüm olabilmesi için partiler halkın verdiği mesajları almalı ve yapacakları değişik vaatlerle seçmenin karşısına çıkmalıdırlar. Halk buna göre değişiklik yapabilir. Ben herkesle şartsız koalisyon yaparım, koalisyonda çıkacak anlaşmazlıkları hakemler yoluyla gidermeyi şimdiden kabul ediyorum diyen partiler seçmen nezdinde fark yapacaklardır. Halk bu farkı gözetmezse onun da helaki yakındır demektir. Artık ulus olarak bölünmüştür demektir. İç savaş çıkar. Ölenler ölür, kalan olursa şöyle veya böyle yaşar.

Yeni seçime yeni partiler ve yeni seçim kanunu ile gidilebilir.

Bu kanun taslağını teklif ediyorum.

Siyasi Partiler Kapatılamaz

Madde 1- Siyasi partiler kapatılamaz. Bir partili olmak da suç kaynağı değildir. Suçu kişi işler ve ceza kişilere verilir. Ceza faile değil, fail kim olursa olsun fiile verilir, infaz fail üzerinde yapılır.

YSK Suçlu Partiyi Seçim Sokmayabilir

Madde 2- Yasaları değiştirmeyi istemek herkesin hakkıdır. Ancak yasalar yürürlükte iken uymamak yahut yasal olarak göreve getirilen yönetimi hatta cumhurbaşkanını tanımayan partileri, diğer partilerden birinin veya birkaçının talebi üzerine Yüksek Seçim Kurulu o partinin seçime girmesini reddedebilir Yüce divana itiraz hakkı mahfuzdur.

Barajın %5’e İnmesi

Madde 3- Seçim barajı %5’e indirilmiştir.

Koalisyon

Madde 4- Meclisin görevi hakemlerin uzlaştırması ile yasalar yapmak ve yasaların uygulanıp uygulanmadığını denetlemektir. Yasaları uygulamayan yetkililer mahkeme kararı ile görevden alınırlar. Siyasi partiler davacı olurlar.

Hükümetin Kurulması

Madde 5- Hükümeti, Devlet Başkanı, Meclis’ten oluşturur. Dışarıdan bakan beşte birden fazla olamaz. Hükümeti kurma yetkisini Meclis içinde uygun gördüğü kimseye verir. Siyasi parti başkanları hükümet kuramazlar. Programı kim önce yaparsa ve Meclis’ten güvenoyu alırsa o hükmet etmeye devam eder. Hükümet bir partinin ekseriyeti ile oluşmaz. Eski hükümetin görevi yeni hükümetin güven almasına kadar devam eder.

Yeniden Seçim

Madde 6- Seçimden sonra Meclis’ten güvenoyu alan hükümet oluşmazsa, Devlet Başkanı seçime gidebilir. Devlet Başkanının kararı ile seçime gidilmesi hâlinde:

a) Seçim listesinde ilk seçimde seçilmiş milletvekilleri değiştirilmez, sıralarını korurlar.

b) Eski listede yer alan milletvekilleri adayları ikinci seçimde yer almazlar. Partiler istikrar için yeni adayları koyma durumundadır.

Madde 7- Bu kanunun yürütülmesi Devlet Başkanına aittir.

Böyle bir yasa, bugünkü anayasaya aykırı değildir. İç tüzük veya kanunun tadilatı ile yapılabilir. Ondan sonra sağlıklı seçime gidilebilir.

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
27.07.2015
09:18


http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/suleyman-karagulle/yeniden-secim-ve-kanun-teklifi-11456.html


Süleyman Karagülle

Yeniden seçim ve kanun teklifi

Son güncelleme: 27 Temmuz 2015 06:29

7 Haziran 2015 Seçimi, halkın bütün patilere yaptığı uyarıdır. 

HDP’ye; emaneten oylar işe yaramaz, seni esir eder, geleceğini karartır. 

MHP’ye; sırf düşmanlığa dayanan oylar da bir işe yaramaz, ülkeyi sıkıntıya sokar. 

CHP’ye; bir yapıya bir dinamit koyup yıkabilirsin ama sonra onun enkazını bir atom bombası dahi kaldıramaz. 

AK Parti’ye; ekseriyet elde ettim diye bütün istediklerimi yaparım sanma. 

Seçmen yani halk siyasi partilere bu uyarıları yapmıştır. 

AK Parti isterse iktidarda kalabilir. Bunun sonucunda: a) Erdoğan’ın bir daha seçilmesini önler. b) AK Parti bundan sonraki seçimlerde barajın altında kalır. c) Ülkeyi dış saldırılarda hedef hâline getirir. d) Ordunun müdahalesi zorunlu hâle gelir. Bu şartlar altında yapılacak iş seçime gitmektir. 

Seçimin çözüm olabilmesi için partiler halkın verdiği mesajları almalı ve yapacakları değişik vaatlerle seçmenin karşısına çıkmalıdırlar. Halk buna göre değişiklik yapabilir. Ben herkesle şartsız koalisyon yaparım, koalisyonda çıkacak anlaşmazlıkları hakemler yoluyla gidermeyi şimdiden kabul ediyorum diyen partiler seçmen nezdinde fark yapacaklardır. Halk bu farkı gözetmezse onun da helaki yakındır, Artık ulus olarak bölünmüştür demektir. İç savaş çıkar. Ölenler ölür, kalan olursa şöyle veya böyle yaşar. 

Yeni seçime yeni partiler ve yeni seçim kanunu ile gidilebilir. 

Bu kanun taslağını teklif ediyorum. 

SİYASİ PARTİLER KAPATILAMAZ

Madde 1- Siyasi partiler kapatılamaz. Bir partili olmak da suç kaynağı değildir. Suçu kişi işler ve ceza kişilere verilir. Ceza faile değil, fail kim olursa olsun fiile verilir, infaz fail üzerinde yapılır. 

YSK SUÇLU PARTİYİ SEÇİME SOKMAYABİLİR 

Madde 2- Yasaları değiştirmeyi istemek herkesin hakkıdır. Ancak yasalar yürürlükte iken uymamak yahut yasal olarak göreve getirilen yönetimi hatta cumhurbaşkanını tanımayan partileri, diğer partilerden birinin veya birkaçının talebi üzerine Yüksek Seçim Kurulu o partinin seçime girmesini reddedebilir Yüce divana itiraz hakkı mahfuzdur. 

BARAJIN %5’E İNMESİ

Madde 3- Seçim barajı %5’e indirilmiştir.

KOALİSYON 

Madde 4- Meclis’in görevi hakemlerin uzlaştırması ile yasalar yapmak ve yasaların uygulanıp uygulanmadığını denetlemektir. Yasaları uygulamayan yetkililer mahkeme kararı ile görevden alınırlar. Siyasi partiler davacı olurlar. 

HÜKÜMETİN KURULMASI

Madde 5- Hükümeti, Devlet Başkanı, Meclis’ten oluşturur. Dışarıdan bakan beşte birden fazla olamaz. Hükümeti kurma yetkisini Meclis içinde uygun gördüğü kimseye verir. Siyasi parti başkanları hükümet kuramazlar. Programı kim önce yaparsa ve Meclis’ten güvenoyu alırsa o hükmet etmeye devam eder. Hükümet bir partinin ekseriyeti ile oluşmaz. Eski hükümetin görevi yeni hükümetin güven almasına kadar devam eder. 

YENİDEN SEÇİM 

Madde 6- Seçimden sonra Meclis’ten güvenoyu alan hükümet oluşmazsa, Devlet Başkanı seçime gidebilir. Devlet Başkanı’nın kararı ile seçime gidilmesi hâlinde: a) Seçim listesinde ilk seçimde seçilmiş milletvekilleri değiştirilmez, sıralarını korurlar. b) Eski listede yer alan milletvekilleri adayları ikinci seçimde yer almazlar. Partiler istikrar için yeni adayları koyma durumundadır.

Madde 7- Bu kanunun yürütülmesi Devlet Başkanına aittir.

Böyle bir yasa, bugünkü anayasaya aykırı değildir. İçtüzük veya kanunun tadilatı ile yapılabilir. Ondan sonra sağlıklı seçime gidilebilir. 

NOT: “YUNANİSTAN VE ADİL DÜZEN”, “İSLÂM HUKUKU VE MEDİNE VESİKASI - Taha Akyol’a Cevaplar 1-2”makalelerimi de tavsiye ederim; www.akevler.org sitemizin “Makaleler” bölümünden okuyabilirsiniz.

Reşat Nuri Erol
29.07.2015
02:58


Neyi tartıştığımızı iyi bilelim

28 Temmuz 2015 Salı, 01:22:35 Güncelleme:08:56:07
Fehmi Koru

Fehmi Koru

 

‘’IŞİD’i hafife aldığımızı, kafa koparan, kadınları köle statüsüne indiren acımasız örgütün yok edilmesi gerektiğini sizler söyleyip yazmıyor muydunuz?’’ diye soruyorlar...

Doğru. Gerçekten de öyle. Kendi hesabıma daha IŞİD’in adı bile ortalarda dolaşmazken, Suriye’deki rejimi sona erdireceğiz diye Türkiye’nin sınırlarının yol geçen hanına çevrildiğini fark ettiğim ilk günden beri, bunun yanlışlığına işaret ediyorum...

Musul’a saldırısı ve hâkimiyet kurması sonrasında ise IŞİD konulu uyarılarımın dozunun ne denli arttığını okurlar biliyor.

Sadece yaptıkları yüzünden karşı değilim IŞİD’e, yaptıklarını İslam dinine mal ettikleri için de karşıyım.

Kısası, yazının başına aldığım târiz cümlesine itiraz edecek değilim.

Ancak orada durmayıp hemen ardından şunu ekliyor aynı kişiler: ‘’Uçaklarımızı gönderip IŞİD hedeflerini vurmamıza neden karşı çıkıyorsunuz?’’

İşte bu sorunun altında yatan savunmaya şiddetle itirazım var.

Bugünün dünyası hepsi de “modern” bir sürü vahşi örgüt doğurdu. Kimi etnik, kimi dini motiflerin ardına sığınarak bulundukları coğrafyaları kana buluyor bu örgütler... Hiçbiri bugüne kadar amaçlarına ulaşamadı; yarattıkları terör iklimi örgütlere devlet olma fırsatı vermedi. Ne Ortadoğu’da, ne Latin Amerika’da, ne de Uzakdoğu’da...

Heveslendiriliyorlar, ama o kadar...

Onlar amaçlarına ulaşamadı, ama onlara karşı mücadeleyi “savaş” yöntemiyle yürütenler de başarılı olamadılar. El-Kaide yüzünden Afganistan ve Irak’ın ne hale geldiğini hepimiz gördük; o mücadeleye savaşanlar safında katılan Pakistan da darmadağın bugün...

Etnik iddialı silahlı bir mücadelenin tarafı olan Türkiye’de PKK örgütü nihai amacına erişmekten çok uzak; ancak PKK’ya karşı verilen silahlı mücadeleden de örgütü yok etmeye yarayan bir sonuç çıkmadı.

ABD’nin 11 Eylül’de (2001) New York’taki ikiz kulelere El-Kaide saldırıları sonrasında başlattığı “savaş” yeterince göz açıcı. Dünyanın temel hak ve özgürlükler ile demokrasi konularında kendisine bakarak hizaya girdiği bir ülke olmaktan uzaklaştı 11 Eylül sonrasında ABD; Amerikalılar kendi ülkelerinde eskisi gibi rahat nefes alamadıklarından şikâyetçi.

Washington, 11 Eylül uğursuz eylemlerini “savaş” bahanesi yapmak yerine, ABD’nin en kritik binalarını yok etme eylemi yapanların, bu kadar zahmete ve hayatlarını fedaya “neden” sürüklendiği üzerinde kafa yorsaydı...

Sadece kafa yormakla da kalmayıp, o gençleri hareketlendiren motifin ne olduğunu keşfedip Ortadoğu’nun en kronik sorunu olan Filistin’le ilgili olumlu adımlar atılmasını sağlasaydı...

Acaba dünyamız bugün dünden daha farklı olmaz mıydı?

Bence olurdu.

Savaş, sorunların çözümü için en uygun yöntem değildir, hatta çözüm yöntemi bile sayılmaz savaş... Bu yüzdendir ki, başka bütün yollar tüketilip hiçbir çıkış yolu kalmadığı görülürse savaş kaçınılmaz olur.

IŞİD’e karşı savaş da öyle.

Türkiye, içinde “İslam” sözcüğünün de bulunduğu bir ismi kendisine yakıştıran örgütün o isme neden layık olmadığını, o adın arkasına saklanarak sergilenen vahşetin din tarafından hiçbir zaman onaylanmayacağını anlatmakla işe başlayabilirdi.

Kendi topraklarında IŞİD sempatizanlığının yeşermesini de engellerdi Türkiye. Bir tek kişinin bile IŞİD’in temsil ettiği ideolojiye kendini kaptırdığı bir ülkede yaşanmaz.

IŞİD’i yok edeceğiz derken, umarım, eylemlerini ülkemiz sınırları içine davet etmeyiz.

Reşat Nuri Erol
29.07.2015
03:01


Nazif Gürdoğan

Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, 1945 yılında Eskişehir'de doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği bölümünden mezun oldu. 1975 yılında doktor, 1987 yılında doçent ve 1994 yılında da profesör oldu. Çeşitli kurum ve kuruluşlarda uzmanlık ve yöneticilik yaptı. Yurt içinde ve ...devamı 

Türkiye’de çatışmacı paradigmadan uzlaşmacı paradigmaya geçmek

Temmuz 28, 2015
İster yerel, ister küresel düzeyde bakılsın, ülkelerin siyasal sınırlarla birbirinden ayrıldığı, dünyanın sonuna gelindi. Havaalanları ülkeler, çarşılar markalar, akıllı telefonlar insanlar arasındaki duvarları ortadan kaldırdı. Duvarsız dünyanın, yeni sınır kapıları havaalanlarıdır. Havaalanları bütün ülkeleri bir ülkeye, bir ülkeyi bütün ülkelere dönüştürdü. Duvarsız dünyada: “Her ülke bin ülkedir, bin ülke bir ülkedir.”
*
Bin ülkenin bir ülkeye, bir ülkenin bin ülkeye dönüştüğü yeni dünyada, havayolu şirketleri yeni kervanlar, havaalanları da yeni kervansaraylardır. Yeni kervanların, yeni kervansarayların yeni dünyasını, eski paradigmalarla anlamak ve anlatmak mümkün değildir.Thomas Kuhn'un “Bilimsel Devrimlerin Yapısı” kitabında ele aldığı bağlamda; yeni bir paradigmaya, yeni bir kavramsal çerçeveye, yeni bir bütüncü bakış açısına, yeni bir şey söylemeye, duyulan ihtiyaç günden güne artıyor.
*
Yeni paradigma arayış dönemlerinde, gerilim yüklü toplumsal çalkantılar, büyük bir hız ve yoğunluk kazanır. Bilinen sorunlara bilinmeyen sorunlar eklenir. Ekonomik, siyasal, kültürel sorunlar katlanarak artar. Sorunları çözmede, bilinen yöntemler yetersiz kaldığından, karamsarlık, kötümserlik, ümitsizlik bir bulaşıcı hastalık gibi, bütün dünyaya yayılır. Çözümsüzlüğün doğurduğu krizlerin üstesinden gelmek için, bütün dünyayla birlikte Türkiye'nin çatışma odaklı paradigmadan, uzlaşma odaklı paradigmaya geçmesi gerekir.
*
Eski paradigma: “Çatışma olmadan gelişme olmaz” ilkesine dayanıyordu. Her sorunun silahla çözüleceğine inanılıyordu. Ülkelerin gücü ellerindeki silahlardan gelir deniliyordu. Yeni paradigma: “Uzlaşma olmadan gelişme olmaz” diyor. Ülkelerin gücü, ellerindeki savaş uçaklarından daha çok, yolcu uçaklarından kaynaklanır deniliyor.Duvarsız dünyada, çözümsüz sorunlara, savaş uçaklarıyla havaalanlarını bombalamakla değil, yolcu uçaklarıyla bir havaalanından bir havaalanına girişimci taşımakla, köklü çözümler bulunur.
*
Tek bir ülkeye dönüşen dünyada, ölüm saçan savaş uçakları ve askeri havaalanlarına ihtiyaç yoktur. Sivil uçakların zaman ve mekan farkını kaldırdığı bir dünyada, herkes dünyanın kaynaklarını en verimli bir biçimde değerlendirmek ve en adil biçimde de paylaşmak zorundadır. Kıtlıkla savaşmak, insanların temel ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak herkesin görevidir. Dünyada bir insan kıtlıktan ölüyorsa, bütün insanlar katildir. Bir insanın ölümü, bütün insanlığın ölümüdür. Kimse sorumluluktan kaçamaz.
*
Uzlaşmacı paradigmanın özü ve özeti: Paylaşılan her şey çoğalır, paylaşılmayan her şey azalır. Duvarların baştan sona yıkıldığı dünyada, bilinen ekonominin bilinen yasaları geçerliliklerini bütünüyle yitirdi. Her yerde, her zamanda, her insan, hem üretimin, hem tüketimin vazgeçilmez öznesi haline geldi. İnsan yoksa, hiçbir şeyin önemi yoktur.
*
Çatışanlar her yerde kaybederler, uzlaşanlar her zaman kazanırlar.
*
Duvarsız dünya inanılmaz bir işbirliğinin ödülüdür.
*
Dünyada işe yaramayan insan, toprak, su, sermaye yoktur.
*
Sermayenin servete dönüşmesi kıtlık doğurur.
*
Kıtlık hem yıkıcı hem öldürücüdür.
*
Kıtlıkla savaşmak herkesin görevidir.
*
Duvarsız dünya bir takım oyunudur.
*
Takım oyununda herkese yer vardır.
*
Takım uyum ve denge demektir.




Çok Okunan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 41393 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 28676 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 27268 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19381 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 17751 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Devlete faiz haram mıdır?
9.11.2013 17326 Okunma
Süleyman Karagülle
İlmîlik Demek “Usul” Demektir
3.10.2015 16364 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden Arapça; Neden Kuran Arapçası
9.02.2013 14976 Okunma
1 Yorum 10.02.2013 15:18
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 13811 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 13263 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
Akit ve Ahit (Tekrar)
12.04.2012 13218 Okunma
1 Yorum 13.04.2012 17:57
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13193 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13092 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
Evlilik ve Kanun Önerisi
5.03.2016 13081 Okunma
1 Yorum 06.03.2016 01:18
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 13080 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
R.T.Erdoğan ve F.Gülen
8.02.2014 12972 Okunma
2 Yorum 27.07.2017 01:05
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 12906 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 12863 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
Akhan ve Tokul Ailelerine Açık Mektup!
5.09.2015 12448 Okunma
1 Yorum 05.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 11779 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 11730 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
Kesilen Hayvanlar (Mete Firidin’in görüşü üzerine)
14.04.2015 11635 Okunma
1 Yorum 16.04.2015 20:19
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 11575 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 11547 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-1
1.10.2011 11470 Okunma
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11264 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 11204 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
AK Parti’nin Kötülük ve İyilikleri
25.06.2016 11050 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE TAM İSTİHDAM
3.10.2016 11008 Okunma
Süleyman Karagülle
Sam'a cevap: Kuran'daki müşküller, müteşabihler
3.01.2016 10999 Okunma
1 Yorum 16.01.2016 14:15
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 10993 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 10878 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 10771 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
Sam Adian'a cevap
15.11.2015 10746 Okunma
2 Yorum 19.11.2015 21:27
Süleyman Karagülle
İki Merkez; Sermaye ve Kur’an
3.10.2015 10721 Okunma
2 Yorum 05.10.2015 08:11
Süleyman Karagülle
Riba/Faiz ve Katılım Bankaları
24.01.2015 10653 Okunma
Süleyman Karagülle
Kiralar Neden Yüksek?
31.01.2015 10603 Okunma
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 10594 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
Mümin kimdir?
9.05.2015 10572 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 10571 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Türkiye’yi bekleyen tehlike; uçurum!
6.06.2015 10560 Okunma
2 Yorum 09.06.2015 08:56
Süleyman Karagülle
Söz ver, oy vereyim
9.05.2015 10420 Okunma
1 Yorum 11.05.2015 09:51
Süleyman Karagülle
Akit Yorumcularına
21.07.2015 10419 Okunma
1 Yorum 22.07.2015 13:24
Süleyman Karagülle
Çağımızın sorunları
4.05.2013 10394 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:10
Süleyman Karagülle
Türkiye’nin Yeri ve Görevi
27.06.2015 10358 Okunma
1 Yorum 29.06.2015 14:04
Süleyman Karagülle
Kuran'ın değeri, Muhammed'in varlığına dair cevaplar
11.06.2016 10350 Okunma
1 Yorum 12.06.2016 17:31
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10340 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 10336 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Medine Vesikası-Taha Akyol’a Cevaplar-2
25.07.2015 10259 Okunma
Süleyman Karagülle
F. Gülen ve İbtihal
26.03.2016 10250 Okunma
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 10193 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Çözüm Süreci ve PKK sorununun çözümü
8.08.2015 10190 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 12:00
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10180 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10119 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10024 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 9992 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 9970 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
Vergisiz Devlet
26.12.2015 9802 Okunma
2 Yorum 26.12.2015 20:11
Süleyman Karagülle
Akevler ve AK Parti
14.06.2015 9800 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 9657 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 9648 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 9624 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
Mısır’daki İdamlar ve Yapılması Gerekenler
23.05.2015 9610 Okunma
1 Yorum 25.05.2015 10:09
Süleyman Karagülle
Elektrik Kesintisi ve Çözüm Önerisi
4.04.2015 9605 Okunma
Süleyman Karagülle
Ruslar ve Türkler
20.12.2015 9542 Okunma
2 Yorum 25.12.2015 14:57
Süleyman Karagülle
KUR’ANÎ ÇÖZÜM
18.04.2016 9530 Okunma
1 Yorum 18.04.2016 10:52
Süleyman Karagülle
Vadeli satış, taksit ve murabaha
22.12.2012 9519 Okunma
Süleyman Karagülle
Kıssadan hisse ve devlet yönetimi
17.05.2014 9499 Okunma
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 9411 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9385 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
Altın Bono
17.12.2016 9366 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 21:21
Süleyman Karagülle
IŞİD ve PKK ile Neler Oluyor?
1.08.2015 9332 Okunma
Süleyman Karagülle
Yeni Bir Dünya İçin Yapılması Gerekenler
19.11.2016 9309 Okunma
1 Yorum 19.11.2016 22:39
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 9285 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
Milletvekili Yemini
14.03.2015 9275 Okunma
Süleyman Karagülle
Kenan Evren
16.05.2015 9273 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:30
Süleyman Karagülle
Sermaye ve siyasi güç, para ve silah
24.05.2014 9200 Okunma
Süleyman Karagülle
Son Ümit!
4.07.2015 9175 Okunma
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9146 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
İslâm Hukuku-Taha Akyol’a Cevaplar-1
25.07.2015 9068 Okunma
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9020 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Adil Kur’an Düzeni ve çağımızın sorunları
5.09.2015 8991 Okunma
2 Yorum 07.09.2015 17:54
Süleyman Karagülle
Vergi indirimi ve vergi iadesi
22.02.2014 8977 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden matematik?
16.02.2013 8944 Okunma
1 Yorum 17.02.2013 00:40
Süleyman Karagülle
Ayı öldürmek yasak
4.05.2013 8942 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:25
Süleyman Karagülle
Partilere Tavsiye
30.05.2015 8829 Okunma
1 Yorum 01.06.2015 08:08
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeninde Başkanlık
21.05.2016 8733 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:10
Süleyman Karagülle
Mehmet Hikmetumut, Ölüm ve Ötesi
5.07.2015 8732 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Rockefeller Ailesi ve Hidrojen Enerjisi
2.04.2016 8727 Okunma
2 Yorum 11.04.2016 08:19
Süleyman Karagülle
PKK Mikrobu Üreten Sebepler ve TEDAVİ
6.02.2016 8721 Okunma
1 Yorum 06.02.2016 23:11
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Çin
1.08.2015 8711 Okunma
1 Yorum 03.08.2015 09:13
Süleyman Karagülle
Yeni Hükümet ve Devlet Başkanı
20.06.2015 8685 Okunma
2 Yorum 23.06.2015 14:03
Süleyman Karagülle
Rüya
20.02.2016 8619 Okunma
2 Yorum 21.02.2016 11:34
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeni; Çözümü Halk Üretebilir
14.11.2015 8612 Okunma
1 Yorum 16.11.2015 08:32
Süleyman Karagülle
Akevler ve Araştırmacı
12.01.2013 8599 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Partinin başarıları
16.11.2013 8498 Okunma
Süleyman Karagülle
Tanrı ve Olasılık
3.10.2015 8423 Okunma
Süleyman Karagülle
Erbakan ve Adil Düzen
14.11.2009 8407 Okunma
Süleyman Karagülle
Akevler Ekolü ve ...
18.04.2015 8403 Okunma
2 Yorum 20.04.2015 17:09
Süleyman Karagülle
Bir Adil Düzen Eleştirisi ve Cevabı
15.11.2011 8401 Okunma


© 2024 - Akevler