Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeninde Başkanlık
21.05.2016
9317 Okunma, 1 Yorum

Birinci Kur’an Medeniyeti, Kur’an’ı insanlığa sunmuştur. Ancak “Birinci Kur’an Uygarlığı” kitap uygarlığı değil sünnet uygarlığıdır, yani eski şeriatlar gibi şifahi vahye dayanan resul uygarlığıdır. Birinci Kur’an Uygarlığı’nın görevi İkinci Kur’an Uygarlığı’nı tesis etmektir.

KUR’AN BUNU AŞAMA AŞAMA GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR.

a) Hazreti Peygamber Kur’an’ı tebliğ etmiş ama Sahabeler Kur’an’la değil Sünnet’le amel etmişlerdir. Sünnet uygulamada Kur’an’dan önce idi. Dört Halife zamanında vahyin yerini İSTİŞARE aldı ve halifenin kararı resulün kararı gibi kabul edildi.

b) BİAT İLE SEÇİLMİŞ halifelerin yerini SALTANAT alınca, halk artık halifelere tabi olmadı, kendilerine PEYGAMBERLERİN VÂRİSLERİ ÂLİMLER aradı, böylece FIKIH DÖNEMİ ortaya çıktı; FIKIH VE USULÜ FIKIH diye yepyeni bir İslâmiyet ortaya kondu. Bunlar Kitap ile Sünnet’i eşit seviyede gördüler, Sünnet ile Kitap arasında beraberliği sağlamak için özel kurallar geliştirdiler; buna “FIKIH” dediler. Fıkıh, Kitab’ın Sünnet’e göre anlaşılması kurallarıdır. Öyle kurallar keşfettiler ki, Kur’an Sünnet’e göre yorumlandı.

c) Bu durum Türklerin İslâm âlemine hâkim olmasına kadar devam etti. Türklerin Arapça bilmemesi, yapılan içtihatların yeterli olması, müçtehitlerin oluşturduğu Fıkıh ve Usulü Fıkhın bir dönem uygulanıp test edilmesi, Kur’an’ın teknolojik imkânsızlıklar nedeniyle uygulanamayan hükümlerinin göz ardı edilebilmesi için “İçtihat Kapısı” kapanmış, onun yerine “Fetva Kapısı” açılmıştır! Böylece müçtehitlerin oluşturduğu FIKIH, İslâm âleminde bin sene devam etmiştir.

d) Kur’an ve Sünnet’e dayalı FIKIH VE USULÜNÜN oluşturduğu yeni düzen olan İÇTİHAT VE SERBEST AKİT SİSTEMİNİ benimseyen Avrupa, yeni uygarlığın oluşturucusu oldu. Böylece Kur’an’ın öğrettiği içtihat sistemi ile Batı dünyası uygarlığın merkezi oldu. Ne var ki Batı dünyası hiçbir zaman HUKUKTA VE YÖNETİMDE İslâmî seviyeye ulaşamadı.

Bugün ise insanlığın uygarlık seviyesi Kur’an’ı uygulayacak duruma ulaştı. Sünnet dönemindeki uygarlıktan fersah fersah uzaktayız. Artık sadece Sünnet’le İslâmiyet’i anlayıp sorunları çözemeyiz. Usulde Sünnet ile Kur’an eşit kabul edilecek ama füruda ise Kur’an esas olacaktır. İkinci Kur’an Uygarlığı’nda Sünnet’in yerini müsbet ilim alacaktır. Kur’an, “ONU SONRA AÇIKLAMAK BİZE AİTTİR” diyerek müçtehitlerin usulünü ayetle teyit ettiği gibi; bugün bizim yapmakta olduğumuzu da “BİZ ONU (KUR’AN’I) İLİMLE TAFSİL ETTİK” diyerek bizim usulümüzü Kur’an’da bildirmiştir. Bizim usulümüzün dayandığı delilleri şöyle sıralayabiliriz: a) Kur’an, b) Usulü Fıkıh, c) Müsbet ilim, d) İstihsan. İstihsan demek, halkın istekleri demektir; diğer üç delil ile birlikte kendi ihtiyaç ve imkânlarımızla yapılacak tercihlerdir.

Şimdi, BAŞKANLIK hususunda Kur’an’ın bize emrettiklerini özetleyebiliriz.

1- En küçük topluk “aşiret”tir (OCAK), 10’a yakın aileden oluşur. Beş vakit namazı kıldıran imamı vardır. AŞİRET/OCAK birlikte yaşayanlar topluluğudur. Sonra 1000 aileden (100 aşiretten) oluşan ‘KABİLE’ vardır; bugün ‘BUCAK’ diyoruz. Bucak da birlikte çalışanların oluşturduğu topluluktur. Cuma imamları vardır. Bucak topluluğun hücresidir. ‘BUCAK BAŞKANLIĞI’ndan daha büyük başkanlık yoktur. Merkez bucaklar vardır. Merkez bucakların başkanları taşra halkının temsilcileri tarafından seçilirler ama taşra halkının başkanı değildirler. Merkez bucaklar taşraya hizmet ederler, hükmetmezler. İl ve ilçe merkez bucakları iç güvenliği sağlarlar. Ülke ve bölge merkez illerinin merkez bucakları ülkenin dış savunmasını yaparlar. İnsanlık ise uygarlaşma araştırmalarını yapar. Devletlerin orduları vardır. Hakem kararlarına uymayan devlete karşı mümin devletler birlikte savaşırlar. O halde, BAŞKANLAR SADECE BUCAK BAŞKANIDIRLAR.

2- İsteyen askere gider “NÖBETLİ” olur, isteyen askere gitmez “BEDELLİ” olur. Halk orduları oluşturur. ORDULARIN BAŞKOMUTANI DEVLET BAŞKANIDIR. Güvenliği sağlar. Bucaklardaki satışlardan alınan vergiler bucak başkanlarına, illerde alınan tarım öşürleri il başkanlarına, ülkelerde sanayide alınan beşte birler ülke merkez bucağının BAŞKANINA (yani devlet başkanına) aittir. Ganimetler de onundur, savunmayı bununla yapar.

3- BAŞKAN, başhakem durumundadır, işleri doğrudan yönetmez, Kur’an doğrudan yönetimi yasaklamıştır. BAŞKAN aynı zamanda meclis başkanıdır; meclisteki İLMÎ, DİNÎ, MESLEKÎ VE SİYASÎ ŞURALARIN BAŞKANIDIR. Orduların başkomutanıdır. Başbakanı vardır; başkan onu atar ve azledebilir. Bakanlar ise meclisteki şuralarca atanırlar. Azledilebilmeleri için devlet başkanının, başbakanın, şura üyesinin hakemlere gitmesi ve hakemler kararı ile görevden alınması veya yaptıklarının denetlenmesi söz konusudur.

O halde, Kur’an’da/İslâmiyet’te BAŞBAKAN (vezir, veziriazam) vardır; ancak başbakan meclise karışmaz, yasaların teklifini yapmaz, devleti temsil etmez. Dolayısıyla dışişlerinde tüm yetki devlet başkanına aittir. Valilere emredemez; başkan bile emredemez. Yargıdaki atamaları yapamaz. Meclis tarafından yapılan bütçeyi uygular. Genel hizmetleri yapar. Topladığı vergileri müstahaklara dağıtır. Meclis ve devlet başkanı yargıya karşı sorumludur.

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
23.05.2016
08:10



Süleyman Karagülle
Süleyman Karagülle


http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/suleyman-karagulle/kuran-duzeninde-baskanlik-15080.html

Kur’an düzeninde başkanlık

Son güncelleme: 23 Mayıs 2016 07:17

Birinci Kur’an Medeniyeti, Kur’an’ı insanlığa sunmuştur. Ancak “Birinci Kur’an Uygarlığı” kitap uygarlığı değil sünnet uygarlığıdır, yani eski şeriatlar gibi şifahi vahye dayanan resul uygarlığıdır. Birinci Kur’an Uygarlığı’nın görevi İkinci Kur’an Uygarlığı’nı tesis etmektir. 

KUR’AN BUNU AŞAMA AŞAMA 

GERÇEKLEŞTİRMİŞTİR: 

a) Hazreti Peygamber Kur’an’ı tebliğ etmiş ama Sahabeler Kur’an’la değil Sünnet’le amel etmişlerdir. Sünnet uygulamada Kur’an’dan önce idi. Dört Halife zamanında vahyin yerini İSTİŞARE aldı ve halifenin kararı resulün kararı gibi kabul edildi.b) BİAT İLE SEÇİLMİŞ halifelerin yerini SALTANAT alınca, halk artık halifelere tabi olmadı, kendilerine PEYGAMBERLERİN VÂRİSLERİ ÂLİMLER aradı, böylece FIKIH DÖNEMİ ortaya çıktı; FIKIH VE USULÜ FIKIH diye yepyeni bir İslâmiyet ortaya kondu. Bunlar Kitap ile Sünnet’i eşit seviyede gördüler, Sünnet ile Kitap arasında beraberliği sağlamak için özel kurallar geliştirdiler; buna “FIKIH” dediler. Fıkıh, Kitab’ın Sünnet’e göre anlaşılması kurallarıdır. Öyle kurallar keşfettiler ki, Kur’an Sünnet’e göre yorumlandı.c) Bu durum Türklerin İslâm âlemine hâkim olmasına kadar devam etti. Türklerin Arapça bilmemesi, yapılan içtihatların yeterli olması, müçtehitlerin oluşturduğu Fıkıh ve Usulü Fıkhın bir dönem uygulanıp test edilmesi, Kur’an’ın teknolojik imkânsızlıklar nedeniyle uygulanamayan hükümlerinin göz ardı edilebilmesi için “İçtihat Kapısı” kapanmış, onun yerine “Fetva Kapısı” açılmıştır! Böylece müçtehitlerin oluşturduğu FIKIH, İslâm âleminde bin sene devam etmiştir. d) Kur’an ve Sünnet’e dayalı FIKIH VE USULÜNÜN oluşturduğu yeni düzen olan İÇTİHAT VE SERBEST AKİT SİSTEMİNİ benimseyen Avrupa, yeni uygarlığın oluşturucusu oldu. Böylece Kur’an’ın öğrettiği içtihat sistemi ile Batı dünyası uygarlığın merkezi oldu. Ne var ki Batı dünyası hiçbir zaman HUKUKTA VE YÖNETİMDE İslâmî seviyeye ulaşamadı.

Bugün ise insanlığın uygarlık seviyesi Kur’an’ı uygulayacak duruma ulaştı. Sünnet dönemindeki uygarlıktan fersah fersah uzaktayız. Artık sadece Sünnet’le İslâmiyet’i anlayıp sorunları çözemeyiz. Usulde Sünnet ile Kur’an eşit kabul edilecek ama füruda ise Kur’an esas olacaktır. İkinci Kur’an Uygarlığı’nda Sünnet’in yerini müsbet ilim alacaktır. Kur’an, “ONU SONRA AÇIKLAMAK BİZE AİTTİR” diyerek müçtehitlerin usulünü ayetle teyit ettiği gibi; bugün bizim yapmakta olduğumuzu da “BİZ ONU (KUR’AN’I) İLİMLE TAFSİL ETTİK” diyerek bizim usulümüzü Kur’an’da bildirmiştir. Bizim usulümüzün dayandığı delilleri şöyle sıralayabiliriz: a) Kur’an, b) Usulü Fıkıh, c) Müsbet İlim, d) İstihsan. İstihsan, halkın istekleri demektir; diğer üç delil ile birlikte kendi ihtiyaç ve imkânlarımızla yapılacak tercihlerdir. 

Şimdi, BAŞKANLIK hususunda KUR’AN’ın bize emrettiklerini özetleyebiliriz: 

1- En küçük topluluk “aşiret”tir (OCAK), 10’a yakın aileden oluşur. Beş vakit namazı kıldıran imamı vardır. AŞİRET/OCAK birlikte yaşayanlar topluluğudur. Sonra 1000 aileden (100 aşiretten) oluşan ‘KABİLE’ vardır; bugün ‘BUCAK’ diyoruz. Bucak da birlikte çalışanların oluşturduğu topluluktur. Cuma imamları vardır. Bucak topluluğun hücresidir. ‘BUCAK BAŞKANLIĞI’ndan daha büyük başkanlık yoktur. Merkez bucaklar vardır. Merkez bucakların başkanları taşra halkının temsilcileri tarafından seçilirler ama taşra halkının başkanı değildirler. Merkez bucaklar taşraya hizmet ederler, hükmetmezler. İl ve ilçe merkez bucakları iç güvenliği sağlarlar. Ülke ve bölge merkez illerinin merkez bucakları ülkenin dış savunmasını yaparlar. İnsanlık ise uygarlaşma araştırmalarını yapar. Devletlerin orduları vardır. Hakem kararlarına uymayan devlete karşı mümin devletler birlikte savaşırlar. O halde, BAŞKANLAR SADECE BUCAK BAŞKANIDIRLAR.

2- İsteyen askere gider “NÖBETLİ” olur, isteyen askere gitmez “BEDELLİ” olur. Halk orduları oluşturur. ORDULARIN BAŞKOMUTANI DEVLET BAŞKANIDIR. Güvenliği sağlar. Bucaklardaki satışlardan alınan vergiler bucak başkanlarına, illerde alınan tarım öşürleri il başkanlarına, ülkelerde sanayide alınan beşte birler ülke merkez bucağının BAŞKANINA (yani devlet başkanına) aittir. Ganimetler de onundur, savunmayı bununla yapar. 

3- BAŞKAN, başhakem durumundadır, işleri doğrudan yönetmez, Kur’an doğrudan yönetimi yasaklamıştır. BAŞKAN aynı zamanda meclis başkanıdır; meclisteki İLMÎ, DİNÎ, MESLEKÎ VE SİYASÎ ŞURALARIN BAŞKANIDIR. Orduların başkomutanıdır. Başbakanı vardır; başkan onu atar ve azledebilir. Bakanlar ise meclisteki şuralarca atanırlar. Azledilebilmeleri için devlet başkanının, başbakanın, şura üyesinin hakemlere gitmesi ve hakemler kararı ile görevden alınması veya yaptıklarının denetlenmesi söz konusudur. 

O halde, Kur’an’da/İslâmiyet’te BAŞBAKAN (veziriazam) vardır; ancak başbakan meclise karışmaz, yasaların teklifini yapmaz, devleti temsil etmez. Dolayısıyla dışişlerinde tüm yetki devlet başkanına aittir. Valilere emredemez; başkan bile emredemez. Yargıdaki atamaları yapamaz. Meclis tarafından yapılan bütçeyi uygular, genel hizmetleri yapar, topladığı vergileri müstahaklara dağıtır. Meclis ve devlet başkanı yargıya karşı sorumludur. 

Not: “BAŞKANLIK SİSTEMİNİN DELİLLERİ” makalemi de tavsiye ederim; www.akevler.org sitemizin “MAKALELER” bölümünden okuyabilirsiniz





Çok Okunan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 43185 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 30118 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 28450 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 20300 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 19312 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Devlete faiz haram mıdır?
9.11.2013 18271 Okunma
Süleyman Karagülle
İlmîlik Demek “Usul” Demektir
3.10.2015 17201 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden Arapça; Neden Kuran Arapçası
9.02.2013 16097 Okunma
1 Yorum 10.02.2013 15:18
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 14536 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 14407 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 14211 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
Akit ve Ahit (Tekrar)
12.04.2012 14033 Okunma
1 Yorum 13.04.2012 17:57
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13950 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 13876 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 13869 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13851 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
R.T.Erdoğan ve F.Gülen
8.02.2014 13808 Okunma
2 Yorum 27.07.2017 01:05
Süleyman Karagülle
Evlilik ve Kanun Önerisi
5.03.2016 13676 Okunma
1 Yorum 06.03.2016 01:18
Süleyman Karagülle
Akhan ve Tokul Ailelerine Açık Mektup!
5.09.2015 13217 Okunma
1 Yorum 05.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 12793 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 12584 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 12421 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 12386 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Kesilen Hayvanlar (Mete Firidin’in görüşü üzerine)
14.04.2015 12367 Okunma
1 Yorum 16.04.2015 20:19
Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-1
1.10.2011 12092 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 12069 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 12053 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 11789 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 11755 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Sam'a cevap: Kuran'daki müşküller, müteşabihler
3.01.2016 11687 Okunma
1 Yorum 16.01.2016 14:15
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE TAM İSTİHDAM
3.10.2016 11629 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Parti’nin Kötülük ve İyilikleri
25.06.2016 11624 Okunma
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 11516 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
Sam Adian'a cevap
15.11.2015 11511 Okunma
2 Yorum 19.11.2015 21:27
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 11510 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
İki Merkez; Sermaye ve Kur’an
3.10.2015 11500 Okunma
2 Yorum 05.10.2015 08:11
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 11423 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Riba/Faiz ve Katılım Bankaları
24.01.2015 11359 Okunma
Süleyman Karagülle
Mümin kimdir?
9.05.2015 11315 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye’yi bekleyen tehlike; uçurum!
6.06.2015 11259 Okunma
2 Yorum 09.06.2015 08:56
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 11246 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Kiralar Neden Yüksek?
31.01.2015 11222 Okunma
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 11165 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 11129 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Söz ver, oy vereyim
9.05.2015 11128 Okunma
1 Yorum 11.05.2015 09:51
Süleyman Karagülle
Akit Yorumcularına
21.07.2015 11105 Okunma
1 Yorum 22.07.2015 13:24
Süleyman Karagülle
Çağımızın sorunları
4.05.2013 11057 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:10
Süleyman Karagülle
Türkiye’nin Yeri ve Görevi
27.06.2015 11018 Okunma
1 Yorum 29.06.2015 14:04
Süleyman Karagülle
Kuran'ın değeri, Muhammed'in varlığına dair cevaplar
11.06.2016 10971 Okunma
1 Yorum 12.06.2016 17:31
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10967 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10950 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
Çözüm Süreci ve PKK sorununun çözümü
8.08.2015 10927 Okunma
2 Yorum 10.08.2015 12:00
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10907 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 10893 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
Medine Vesikası-Taha Akyol’a Cevaplar-2
25.07.2015 10883 Okunma
Süleyman Karagülle
F. Gülen ve İbtihal
26.03.2016 10834 Okunma
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 10650 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 10528 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Vergisiz Devlet
26.12.2015 10503 Okunma
2 Yorum 26.12.2015 20:11
Süleyman Karagülle
Akevler ve AK Parti
14.06.2015 10494 Okunma
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 10449 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 10369 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 10314 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
Elektrik Kesintisi ve Çözüm Önerisi
4.04.2015 10293 Okunma
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 10273 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
Ruslar ve Türkler
20.12.2015 10263 Okunma
2 Yorum 25.12.2015 14:57
Süleyman Karagülle
Vadeli satış, taksit ve murabaha
22.12.2012 10261 Okunma
Süleyman Karagülle
Mısır’daki İdamlar ve Yapılması Gerekenler
23.05.2015 10211 Okunma
1 Yorum 25.05.2015 10:09
Süleyman Karagülle
Kenan Evren
16.05.2015 10141 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:30
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 10129 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
Milletvekili Yemini
14.03.2015 10121 Okunma
Süleyman Karagülle
Kıssadan hisse ve devlet yönetimi
17.05.2014 10099 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ANÎ ÇÖZÜM
18.04.2016 10078 Okunma
1 Yorum 18.04.2016 10:52
Süleyman Karagülle
Altın Bono
17.12.2016 10064 Okunma
2 Yorum 19.12.2016 21:21
Süleyman Karagülle
Yeni Bir Dünya İçin Yapılması Gerekenler
19.11.2016 9988 Okunma
1 Yorum 19.11.2016 22:39
Süleyman Karagülle
IŞİD ve PKK ile Neler Oluyor?
1.08.2015 9976 Okunma
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9965 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
Sermaye ve siyasi güç, para ve silah
24.05.2014 9837 Okunma
Süleyman Karagülle
Neden matematik?
16.02.2013 9786 Okunma
1 Yorum 17.02.2013 00:40
Süleyman Karagülle
Son Ümit!
4.07.2015 9780 Okunma
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9759 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
İslâm Hukuku-Taha Akyol’a Cevaplar-1
25.07.2015 9756 Okunma
Süleyman Karagülle
Ayı öldürmek yasak
4.05.2013 9628 Okunma
1 Yorum 05.05.2013 09:25
Süleyman Karagülle
Adil Kur’an Düzeni ve çağımızın sorunları
5.09.2015 9601 Okunma
2 Yorum 07.09.2015 17:54
Süleyman Karagülle
Vergi indirimi ve vergi iadesi
22.02.2014 9554 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Çin
1.08.2015 9517 Okunma
1 Yorum 03.08.2015 09:13
Süleyman Karagülle
Rockefeller Ailesi ve Hidrojen Enerjisi
2.04.2016 9473 Okunma
2 Yorum 11.04.2016 08:19
Süleyman Karagülle
Partilere Tavsiye
30.05.2015 9433 Okunma
1 Yorum 01.06.2015 08:08
Süleyman Karagülle
Rüya
20.02.2016 9393 Okunma
2 Yorum 21.02.2016 11:34
Süleyman Karagülle
Mehmet Hikmetumut, Ölüm ve Ötesi
5.07.2015 9377 Okunma
1 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
PKK Mikrobu Üreten Sebepler ve TEDAVİ
6.02.2016 9328 Okunma
1 Yorum 06.02.2016 23:11
Süleyman Karagülle
Yeni Hükümet ve Devlet Başkanı
20.06.2015 9320 Okunma
2 Yorum 23.06.2015 14:03
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeninde Başkanlık
21.05.2016 9317 Okunma
1 Yorum 23.05.2016 08:10
Süleyman Karagülle
Kur’an Düzeni; Çözümü Halk Üretebilir
14.11.2015 9299 Okunma
1 Yorum 16.11.2015 08:32
Süleyman Karagülle
Akevler ve Araştırmacı
12.01.2013 9267 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir Adil Düzen Eleştirisi ve Cevabı
15.11.2011 9171 Okunma
Süleyman Karagülle
AK Partinin başarıları
16.11.2013 9059 Okunma
Süleyman Karagülle
Tanrı ve Olasılık
3.10.2015 9039 Okunma
Süleyman Karagülle
Akevler Ekolü ve ...
18.04.2015 9038 Okunma
2 Yorum 20.04.2015 17:09
Süleyman Karagülle
Erbakan ve Adil Düzen
14.11.2009 8982 Okunma


© 2025 - Akevler