Akevler’in diğer topluluklardan bazı farklılıkları vardır.
Akevler’in farklı görüş ve özellikleri nelerdir?
1- Akevler’in birinci özelliği; aklı inançların üstünde görmesidir. Akevler’e göre insan önce aklını kullanır, ona göre Hakk’ı arar, Hakk’ın yolunu akılla bulur, sonra ona inanır ve inandığı Hak için gerekirse canını verir. Oysa cari düzende insanlar önce kendilerine bir düzeni seçiyorlar, ona inanıyorlar ve onun için cihat yapıyorlar. Bundan dolayı onların aralarında ihtilaflar olduğu gibi içlerinde de ihtilaf vardır. Akevler’de ise kendi içlerinde Hak’ta ihtilaf olmadığı gibi başkalarıyla da ihtilafları yoktur. Çünkü Hak tektir, dolayısıyla tek olanın neresinde ihtilaf yapılacaktır.
2- Akevler’in ikinci özelliği; kâfir olmayan yani yanlışlığını bile bile aksini iddia etmeyen akılların ittifak ettikleri Hak’tır. Onu savunurlar. Tarafsız akılların ittifak etmemiş olduğu hususlarda henüz hak ortaya çıkmamış olur. Burada da herkes kendi aklı ile hareket edecektir. Kimse kimsenin aklına uyamayacağı gibi kimse kimseyi kendi aklına uydurmaya çalışmaz. Her mezhep sahibi kendi mezhebine göre amel eder. Karşı taraf kendi mezhebine göre hareket eder. Dolayısıyla ihtilaf etmeklerine imkân kalmaz.
3- Akevler için kötü insan yoktur, kötü davranışlar vardır. Dolayısıyla hiç kimseye düşman olunmaz. Aksine herkesin düzelip insanlık camiası içinde birlikte yaşamamızı ister. Birlikte yaşama başkadır, benzer yaşama başkadır. Biz insanların özgürlüğü için savaşırız yani herkes kendi istediği gibi yaşasın. Kimse kimseye kendi görüşlerini dayatmasın. Aynı görüşte olduğumuz için değil, her birimizin kendi özgürlüğünü savunmak için birlikteyiz. Bizi birleştiren şey çıkar paralelliğimizdir. Bizim için kendi özgürlüğümüz kutsaldır; onun için savaşırız, onun için ölürüz. Dolayısıyla bizim ihtilaf ettiğimiz kimse yoktur. Bunu geçmişte kanıtlamışızdır; Millî Görüşçülerin kurucuları içinde çok Kürt kardeşlerimiz olduğu gibi biz CHP ile koalisyon yaptık, biz MHP ile seçim ittifakı yaptık.
4- Akevler başkalarını değil kendisini düzeltmek ister, kendi nefsini ıslah eder. Biz kendi kendimizi kritik ederiz. Biz özgürlük içinde kendi işlerimizi tartışırız. Bizim için en çok eleştirdiklerimiz bize en yakın olanlardır. Cemaatler içinde bize en yakın olan Nur Cemaati’dir, yazılarımızda en çok onları eleştiririz. Sonra Süleyman Tunahan grubudur, onları ele alırız. Sonra Nakşilerdir, sonra da diğer tarikatlardır. İlâhiyat mensuplarını biz kendimizden kabul etmişizdir; onların bize karşı olmalarını hesaba katmayız.
5- Biz, bize ihtiyaçları varsa ve bizimle karşılıklı yardımlaşmayı arzu ederlerse beraber oluruz. Genellikle bizimle beraber olmaktan rahatsız olurlar ve görünürde uzak durmak isterler. Biz kimseden bir şey beklemediğimiz için onların bu tavır ve davranışları bizi hiç ilgilendirmez, onları rahat bırakırız.
6- Gülen Cemaati bizden uzak durmaya daha ilk yıllarında başlamıştır; biz de ondan uzak durduk, gerektiğinde destekledik. Onlar da bize karşı olmadılar ama karşılıklı yardımlaşma ilişkilerimiz devam etmedi. Biz bilhassa Millî Görüşçülerle beraber olunca onlar hepten bizden uzak durdular ve daha da uzaklaştılar!
7- Akevler Ekolü Necmettin Erbakan ile çok yakın ilişki içinde oldu, o da genel olarak bizimle beraber oldu; Adil Düzen’i birlikte hazırladık. Onu Akevler’den uzak tutmak için şiddetli bir şekilde baskı altına aldılar, İstanbul Müslümanları ve bir kısım akademisyenler bir olup düzenledikleri raporlarla onu Adil Düzen’den ve dolayısıyla Akevler’den uzak tutmak için uğraştılar. Erbakan büyük bir maharetle ilmî çalışmaları bizimle yaptı, siyasi çalışmaları onlarla yaptı, bugünkü duruma böyle gelindi.
8- AK Parti kurulurken Akevler dışlandı. Bizimle görüşmediler. Ama AK Parti’yi yönetenler Akevler Millî Görüş çizgisinde olan arkadaşlarımızdı. Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan dışında Akevler Ekolü’nden gelmeyen etkili bir kimse yoktu. Bu kardeşlerimiz bizden ve Millî Görüş’ten uzak durdular. Biz onların işine karışmadık, böylece on beş yıldan fazla zaman geçti.
9- Biz Akevler olarak Özal’ın, Gül’ün ve Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını tasvip etmedik. Türkiye’de asker olmayan birinin cumhurbaşkanlığı yapması çok zordur. Sonuçta bizim beklediğimiz sonuçlar elde edilemedi ama Evren-Özal ikilisi harikalar oluşturdu.
10- AK Parti bu seçimde ((7 Haziran) Prof. Dr. Arif Ersoy’u bile liste dışı bırakmakla alenen Akevler’den uzak olduğunu ilan etmiştir. Biz de onu rahatsız etmeyeceğiz. Atasözümüz vardır; “Kendi düşen ağlamaz”. Duamız düşmemesidir, çünkü bizim biraz daha zamana ihtiyacımızı var.
Süleyman KARAGÜLLE