PKK’nın varlığı kırk yıla yaklaşmaktadır. Güya Kürtlerin haklarını korumak için kurulmuş bir PKK vardır. PKK’nın kurulmasında Türk siyasetçilerinin büyük günahı vardır. Türk silahlı gücü, PKK’yı her zaman bir haftada bitirebilirdi. Sıkıyönetim ilan edip anayasal yoldan sorunları çözeceğine, olağanüstü akıl dışı sistemlerle PKK’yı güçlendirdiler...
PKK’nın en büyük zararı Doğu’ya ve Kürtlere oldu: Kırk sene korku içinde yaşadılar. Kırk sene çift vergi verdiler; devlete vergi verdiler, PKK’ya vergi verdiler. Gündüz polisten korktular, geceleri eşkıyalardan korktular. Onların çocukları dağlara çıkıp PKK’nın kurbanı oldular.
Türklerden çok Kürtler öldüler. Kırk senedir işkence içinde yaşıyorlar. Bir taraftan aç kaldılar, kaçakçılık dışında yaşama imkânını bulamadılar; diğer taraftan hudutlarda mayın tarlalarında canlarını verdiler.
Birçok Kürt yerini yurdunu terk edip Batı’ya göç etmek mecburiyetinde kaldı, Avrupa’ya göç etmek zorunda kaldı, oralarda da resmen sermayenin avucuna düştüler. Evet, PKK’dan Türkler ve Türk Ordusu da rahatsız oldu. Kalkınmamız engellendi.
Bizim de zaman zaman huzurumuz kaçtı ama, bize bir olduysa Kürtlere beş oldu...
Bu devlet kırk senedir onların güvenini/güvenliğini sağlayamadı, huzurunu getiremedi. Onlar daima barış içinde yaşamak için çırpındılar. Millî Görüş partilerini kurarak başta onlar bizim yanımızda yer aldılar. AK Parti’nin temel destekçileri onlar oldular. Hala Anadolu’nun her yerinde ve İstanbul’da onlar namuslu vatandaş olarak meşruiyet içinde yaşamaktadırlar. Bugüne kadar bu olanların en büyük günahı Batı’ya teslim olmuş siyasilerindir, sermayenin emrindeki siyasetimizindir. Maalesef hala kurtulmuş değildirler...
Sonunda Türk Ordusu PKK’yı bitirdi. Türk Ordusuna en çok Kürtlerin medyunu şükran olması gerekir, Türk Ordusunu sonuna kadar desteklemeleri gerekir. Bu zafer en çok Kürtlerin işine yarayacak, artık oraya da güven gelecektir.
Artık eli silahlı eşkıya mağazalara gidip haraç toplayamayacak. Artık silah zoru ile sandıklardan full olarak oylar bir partiye çıkmayacak. Artık biz de oraya rahatça gidip yatırım yapabileceğiz. Artık oralar da İstanbul gibi Ankara gibi korkusuz yaşama yerleri olacak. Artık eşkıyanın silahı ile seçilmiş belediye başkanları olamayacak, artık belediye yönetimi eşkıyanın emrinde olamayacaktır...
Oralar ilk uygarlıkların kurulduğu yerlerdir. Oralar dünyanın en verimli topraklarına sahip yerlerdir. Oradaki halk asil bir halktır; Allah’a inanır, sözünde durur, güvenilir halktır.
Türkiye’yi Kürtler de idare edecekler ama dağdaki silah zoru ile değil de kendi dürüstlükleri ve çalışkanlıkları ile bunu hak ederek yapacaklar.
Unutmayın ki İnönü Kürt’tür, Özal Kürt’tür, Ecevit Kürt’tür. Bu ülkedeki devleti biz beraber kurduk, beraber yücelteceğiz...
Türk Ordusu içinde ve komutanlar arasında Kürtler vardır. Bu savaşı birlikte yapıyorlar. Bunlar KURMAYDIR ve bu oyunların onlara oynandığını biliyorlar. İstedikleri şey onları geri ve aç bırakarak terörist olarak kullanmak idi.
İstiklâl Savaşı’nı sermaye destekledi, gayesi Türk halkını ateist yapıp tetikçi olarak kullanmak idi. Bunu başaramayınca ümidini Kürtlere bağladı, onları ateist yapıp tetikçi olarak kullanmayı hedeflemektedir. Denize düşen yılana sarılır.
Türkleri dinsiz yapabilirsin ama Kürtleri dinsiz yapamazsın...
Biz Türkiye’de halkların eriyip gitmesini istemiyoruz. Kürtler kendi kültürlerini korusunlar, dillerini ve örflerini yaşatsınlar, topraklarını imar etsinler. Ne var ki devlet olarak dilimiz Türkçedir, millet olarak ulusuz, Türk ulusunun değişik halklarıyız. Devlet düzenimizi ve dış savunmamızı birlikte yürüteceğiz. Barış içinde hayırda yarışacağız...
Selahattin Demirtaş yanlış yaptı, kendisini yıprattı, Kürt halkını da zor durumda bıraktı. İyi siyasetçi Türk Ordusunun kararını görünce gerçekleri halkına bildirmeli ve “direnme şansımız yok, herkes kayıtsız şartsız teslim olsun” diyebilmeli, Türk Ordusunun işini kolaylaştırmalıydı.
O zaman masaya kazananlar arasında oturup Kürt haklarını daha kolay savunurdu. Selahattin Demirtaş artık Kürt halkını temsil edemez. Artık Millî Görüşçülerden biri çıkıp onlara önderlik etmelidir...
Not: “1 KASIM SEÇİM’İNİ DEĞERLENDİRME YAZISI” makalemi de tavsiye ederim; www.akevler.org sitemizin “Makaleler” bölümünden okuyabilirsiniz.