Bugün yeryüzünde iki kutup vardır: Sermaye ve Kur’an merkezli kutuplar.
500 senedir sermaye müsbet ilimleri İslâmiyet’ten Batı’ya aktarırken müsbet ilmi tanrısızlık olarak geliştirmiştir. Hıristiyanlığın müsbet ilme aykırı inançlarını müsbet ilimle çökertmiştir. Hz. İsa tanrılıktan indirilmiştir. Ama yerine tanrı olarak sermaye müsbet ilmin kendisini yerleştirerek dünya hâkimiyetini sağlamaya çalışmıştır.
Yirminci yüzyılın sonunda bizzat müsbet ilim kendisinin tanrı olmadığını ortaya koyunca bundan vazgeçmiş, bu sefer de müsbet ilmine sınırlar çizmiş ve sosyal olaylardan uzak tutmaya çalışmıştır. Müsbet ilmi sosyal ilimlere uygulamak isteyenlerle “sosyal mühendislik” diye dalga geçmeye başlamıştır.
Sermaye kutbunun peşinde koşan insanlar onun dediğini değişmez ilâhi sözler olarak kabul etmiş oldukları için hala bu saçma ifadeyi kullanan Ehli Kur’an düşünürler vardır.
Mesela Darwinizm, Tanrı’yı ispat eden kesin delillerden biridir. Darwin’e göre başlangıçta canlılar yoktu, sonra evrimleşe evrimleşe bugünkü hale geldiler. Bunun kesin manası şudur. Yoktular, var oldular. O halde onları var eden Tanrı vardır. Sermayenin parası ile besledikleri; canlılar evrimleşe evrimleşe meydana geldi, o halde Tanrı yoktur dediler. Bazılarını verilen dolarlarla evrime saldırttılar, böylece evrimi inananların silahı olmaktan çıkardılar. Harun Yahya hala bunun çabasını göstermektedir ama geçti Bor’un pazarı.
Evet, evrim vardır. Evrim var olduğu için de Tanrı vardır. Çünkü Tanrı’sız evrimin olmayacağı bugün matematikte kesin olarak ispatlanmıştır.
Bu makalemde kısaca size işte bu ispattan bahsedeceğim.
Bir zar atsanız altı yüzden birinde bir gelir. Demek ki se/üçlü gelme ihtimali 6’da birdir. Saniyede bir defa zar atacak olursanız, hepsinde üç gelme ihtimali onun üssü kadardır. O halde çok küçülmekle beraber daima saniye kadar üç gelme ihtimali her zaman mevcuttur. O halde mademki sonsuz olması ihtimali vardır. Bugünkü moleküllerin bu şekilde dizilişleri 10^640 ihtimalden biridir. Muhtemeldir. Yine de Tanrı’nın varlığını ispatlamaz.
Acaba öyle durum yok mudur ki o ihtimaliyat kanunları içinde hiç mümkün olmasın. O zaman az da olsa muhtemel olmadığı için Tanrı’nın varlığı zorunlu olur. Bunun için yine basit düşünelim. 24 saniye sonra attığımız zarın hep üç gelme ihtimali çok az olmakla beraber vardır. Yani 24 saniye içinde 24 defa üç atmış olabiliriz ama 24 saniye içinde 25 defa se(üç) atma ihtimali sıfırdır. Demek ki olasılığın sıfır olduğu alanlar vardır.
Şimdi, diyelim ki bugünkü canlıların var olması için bütün şartlar mevcuttur. Dört çeşit çekirdek asidi vardır ve yirmi çeşit de aminoasidimiz uzayda doludur. Bunlar birbirleri ile çarpışmaktadır. Bu çarpışmalar saniyede bir yapılmaktadır. Bugünkü canlıların oluşması ihtimali 10^1000’den azdır. Eğer Kâinat var olduktan sonra geçen saniye bundan fazla ise o zaman Tanrı’sız olma ihtimali ihtimal içindedir ama geçen zaman azsa o zaman Tanrı’sız tesadüflerle oluşma ihtimali hiç yoktur, imkânsızlık içindedir.
13,7 milyar yıl geçmiştir.
Bir yıl 60*60*24*365= 31.536.000 saniyedir.
3,15*13,7* 10^9 * 10^7=4,32 10^17
Bunun anlamı şudur ki Tanrı’sız Kâinat olma ihtimali hiç yoktur.
Sonuç müsbet ilmin metotları içinde matematikle bulunmuştur.
Kaldı ki biz burada başlangıçta gerekli organik moleküllerin mevcut olduğunu kabul ettik. Asitsiz canlı olamayacağı gibi canlısız da organik asitler olmaz. Tavuktan yumurta çıkar ama yumurtadan da tavuk çıkar. O halde yukarıdaki imkânsızlık, muhallik aynı derecede organik moleküller için vardır.
Başka imkânsız bir şey daha mevcuttur. Canlının kullandığı moleküller cansız atomlardan oluşmaktadır. En çok 118 kadar tuğlamız var. Bunların yarısını bile kullanmıyoruz. Ama dizilişleri ihtimaliyat dâhilinde değildir. Bunları dizenlere bu cansız atomların verdiği imkân da ancak o ilk atomları üretenin bütün kullanılacak yerleri bilmesi gerekir. Öyle atomlar üretmelidir. Bunun da tesadüflerle oluşması ihtimal dâhilinde değildir.
Onları bırak, bu canlılar içinde insan da vardır. Canlılar olmadan insan olmaz. Ama canlı demek insan demek değildir. Yani Kâinat yalnız atomlardan ibaret değildir. Bizim bedenimizin nasıl ruhları varsa, Kâinat bedenini ruhsuz kabul ettiğimiz zaman insan ruhunun var edilişini bulamazsınız. Bugün artık Tanrı’nın varlığı tartışılmıyor.
Size başka bir şeyi daha haber vereyim. Bugün artık Kur’an’ın Tanrı sözü olmadığını aklı başında olan kimse iddia etmiyor. Bugün bile bile Tanrı’ya isyan vardır. O da küfürdür. İşte bu küfredenler mağlup olacaklardır.