Akevler bugün parti kurabilir ve Millî Görüş Partilerinin yaptığı hamleleri yapabilir. Ancak sadece siyasetle sorunların çözülemediğini yaşayarak görmüş bulunmaktadır. Dolayısıyla biz parti kurmuyoruz. Biz cemaatler de oluşturmuyoruz. Sermaye şirketlerimiz de yoktur.
BİZ NE YAPMAK İSTİYORUZ?
Bugün bütün işletmeler faizle çalışmaktadırlar. Faiz demek paraya para kazandırmadır. Oysa para artar mal artmazsa, sadece fiyatlar artar. Yeni mal üretilmediği için ekonomik katkısı olmaz. Kaldı ki para ancak başkalarının kesesinden aşırmak suretiyle kazanılır. Adil Düzen’de işletme kâr etmez. Girişimci pay alır. Zarar ederse katılmaz. İşletme ehliyetini kaybeder.
Biz AK Parti’nin iktidar olmasını istiyoruz. Sermaye hükümeti değiştirtti, bir ay geçmedi, müjdesi geldi; çeke altı ay veya bir yıl ceza! Roma’da borcunu ödeyemeyenler köleleştirilirdi. İslâmiyet’te ekonomide cezalandırma tamamen kaldırılmıştır. Borcunu ödeyemeyen iflas etmiş olur, ticari itibarını kaybeder; bunun dışında cezası yoktur. Veresiye ile satış faizdir. Karşılıksız para çıkarma şiddetle men edilmiştir.
Biz şimdi iktidara hazır değiliz. Kur’an düzenini öğrenemedik, uygulayarak kendimiz kanıtlayamadık. Bu sebeple halka ve bize zulmetmeyecek iktidar istiyoruz.
Bu hükümet bu hâli ile gider. Başka Ak Parti hükümeti gelir. İstese de zulmetmez. Çünkü iktidarı kendisinden önceki dönemlerde zulmedenlere borçludur.
AK PARTİ DÖRT KÖTÜLÜK YAPTI.
1) AK PARTİ ekonomide devleti borçlandırarak halkı memnun etti. İktidar yıllarını iyi geçirdiler ama gelecek için tehlikeler ortaya çıktı. Okullar hastaneler çoğaldı. Okul, çalışmadan yaşama merkezi hâline geldi; bilmeden diploma alayım, sonrasında çalışmayayım kurumları hâline geldi. Hastane, işyerlerinden kaçıp çalışmadan yaşama merkezleri hâline geldi.
2) AK PARTİ halkı çalışmadan yaşama alışkanlığına kavuşturduğu için köyler boşaldı. Tarım arazisi tarlalar kırlaşmaya başladı. Bir taraftan köyler artık gereksiz hâle gelmiştir. Bunun anlamı buraları boştur. İnsanlık buraların boşluğundan zarar görmekte ve aç kalmaktadır. Sonuç olarak Allah buna izin vermez; Türk halkını alır, başka halk getirir. Ak Parti yaptığı bu kötülükten de habersizdir.
3) AK PARTİ en büyük zulmü ordumuza yapmıştır. Askerler sivil mahkemelerde, sivil kanunlara göre muhakeme edilemez. Bu yalnız mevcut askerlere bir zulüm değildir, bu aynı zamanda devleti yıkan bir unsurdur. Ak Parti hâlâ bu yanlış yolda ısrar etmektedir.
4) AK PARTİyasaları düzelteceğine yasaları bozmuştur. Kırk sene süren davalar devam etmektedir. Daha Siyasi Partiler Kanunu’nu bile değiştirmemiştir. Hâlâ Odalar Birliği’nin ve sendikaların zulmü devam etmektedir. Millet polisin dayağından kurtarılmıştır ama bürokrasinin zulmünden kurtulamamıştır. Ak Parti iktidarda olduğu için zulüm yapılmıyor; gittiği gün, CHP zamanındaki zulmün üç-dört katı zulüm yapacak iktidarlar gelecektir. AK Parti’nin hazırladığı kanunlardan onlar yararlanacaktır. Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesi yanıştır. Bugün bir yaramamıştır. Çünkü kanun değişmeseydi başkan yine Erdoğan’dı. Yarın zulmün aracı olabilir. Ordudan yüz bulsalar bu gün bile AK Parti’yi dinlemez, en büyük işkenceleri yaparlar.
AK PARTİ DÖRT MADDE DE İYİLİKLERİ VARDIR.
Aslında iyilikler önce yazılmalı, kötülükler sonra yazılmalı idi. Ama o zaman da ben sadece Ak Partiliyim diye yazmış olurdum Evet, ben oyumu Ak Parti’ye verdim. Ama Ak Partili değilim; çünkü onlar Sermaye’yi darıltırız diye bizden uzak kalmayı tercih ediyorlar.
Biz, bizi istemeyenleri rahatsız etmeyiz.
1- Eskiden bütün yatırımlar oy uğruna yapılırdı. Halkı baskı içine alıp iktidarda kalmayı sağlama şeklinde olurdu. Köyler seçimden seçime hazırlanır; yol yapacağız, su getireceğiz, elektrik getireceğiz diye korkutarak oy alınırdı. Ak Parti geldi ve bu pis kuralı kaldırdı. Hiçbir partizanlık yapmadan tüm ülkeye eşitlik içinde ümran getirmiştir. Bu küçük bir olay değildir, bu gerçek demokrasinin gelmesi için temel şarttır.
2- Demokrat Parti’den evvel iktidarlar değişir, eskilerin başladığı işler de yarım kalırdı. Ak Parti böyle yapmadı; başlanmış işleri var gücü ile çalışarak tamamladı. Bolu Tüneli’ni açtı. Karadeniz Otoyolu’nu tamamladı. Kendisinden önce başlanıp bitmeyen tüm girişimleri eksiksiz tamamladı. Bu da Türk siyasetinde varlığı için temel şarttı.
3- Devlet dolandırıcı hale gelmişti. Halktan çeşitli paralar toplar, sonra üstüne otururdu. Bankalar iflas eder, yabancı sermayeyi kurtarırdı. Ak Parti tüm borçlara sahip çıkmış, devletin borçlarını ödemekle kalmamış, 50 milyar dolarlık banka iflas borçlarını ödemiştir. Bu da onun başarısıdır.
4- Ak Parti’nin en büyük başarısı Türk Ordusu ile birlikte olması ve askerlere gerçekleri anlatması idi. Çıkardığı kanunla Genelkurmay Başkanlarını sıradan bir savcının buyruğu ile yıllarca hapsettiler ama asker Ak Parti’ye hasım olmadı. Böylece Türk Ordusu millî ordu olmuştur. Bugün PKK köşeye sıkışmışsa, 17 ve 25 Aralıklar başarısızlığa uğramışsa, bu ordu-millet kaynaşmasından olmaktadır. Bunu Ak Parti başarmıştır.