On senedir AK Parti kendine göre işler yapmaktadır. Ben hepsine karşı olmuşumdur. Çünkü yapılanları cari sistemde yapmaktadırlar. Sonunda faizli sisteme hizmet ediyorlar.
Son günlerde yaptıkları iki başarılarını tebrik etmem gerekiyor.
Önce Marmaray ile başlayalım. AK Parti memleket için hiçbir zararı olmayan, sadece yararı olan tünel tren projesine başlamış, ne var ki başarısını istemeyenler karar alarak durdurdular. Tarihi yerlermiş, tünel kazınamazmış. İstanbul’un tümü tarihi yerlerdir, boşaltıp gidelim!
AK Parti ne yaptı? Sabırla kararlara boyun eğdi. Bu sefer tarihi kazıları başlattı. Dört senelik kazıdan sonra tünele izin çıktı. On sene iktidarda kalmasaydı o çalışmalar boşa gidecekti. Ne var ki büyük başarıya imza atıldı. İstanbul’un geçmişi Milattan Önce 7000’lerden başlatılıyor. Bu bana tuhaf geldi. Bu tarihi kazı sonucu İstanbul’un tarihi MÖ 8500 seneye çıktı. Bizim tarihi gelişme rakamlarına uymaktadır.
Ayak bağı yapmak istemişler ama insanlık tarihi bilgisine hizmet etmişlerdir. Sonra çalışmalar başlamış ve Marmaray açılmıştır. Biri, ilimde devrim yapılmış; diğer de, insanlık coğrafyasında devrim yapılmıştır. Bunu yaparken Japonya firmaları ile yapmışlardır. Bu AK Parti’nin büyük başarısıdır. Bu arada fazla yararlı olmamakla beraber İstanbul Metrobüsünü de faaliyete geçirmiştir.
Tebrik edeceğimiz ikinci husus ise başörtüsü hususudur. Bülent Arınç ‘Başörtüsü namus borcumuzdur’ dedi. Eğer başörtüsü kanunu çıkarmadan gitselerdi bu söz havada kalacaktı. AK Parti’yi iktidara askerler getirdiler. Başörtüsü meselesini ertelemesini söylediler. Sonunda hedefe ulaşıldı. AK Parti on seneden fazla iktidarda kaldı. Sonunda başarıya ulaşmış oldu.
Her iki olay gerçekten AK Parti’nin büyük zaferidir. %5 kazanmıştır. Ben oyumu zaten ona verecektim. Ama şimdi gönül rahatlığıyla vermiş olacağım.
Saadet Partisi ile AK Parti’nin ayrı partiler olmasına gerek kalmamıştır. Saadet Partisi ile AK Parti arasında hiçbir fark kalmamıştır. İkisi de Adil Düzene karşıdırlar. İkisi de Millî Görüş gömleklerini çıkarmışlardır.
Bugünkü düzende bunlardan daha iyi şekilde iktidarda kalma imkânı yoktur. Sabrın sonunda başarıya doğru adımlar atılmıştır.
Adil Düzen çalışmaları Yenibosna’da bütün gücüyle devam etmektedir. On sene sonra bu bilgilere ulaşılacaktır zannediyorum. Yüz müçtehidimiz yetişmiş olacaktır. “Adil Düzen”i uygulamaya o tarihte başlanacaktır. 2033’te de gelmiş olacaktır, inşaallah.
Bizim tarihi veriler normal gidiş tarihleridir. Olaylar daha çabuk da olabilir, geç de olabilir. Biz planı yapmış ve ona göre çalışmaya başlamış olduk.
AK Parti’nin Saadet’le, hattâ Hareket (MHP) ve BDP ile birleşerek iktidarda on sene kalması “Adil Düzen”in gelmesi için gereklidir.
AK Parti seçim kanunun değiştirmeli ve barajı %5’e indirmelidir. Seçim çevresi Türkiye çapında olmalıdır. Ayrıca partilerin ittifak yaparak seçime girmesi sağlanmalıdır. Hattâ seçimden sonra oylarını birbirlerine aktarabilmelidirler.
Halk Partisi muhalif olarak kalmalıdır. Muhalefete de büyük roller verilmelidir. Böylece ülkemiz istikrar içinde gelişerek “Adil Düzen”i getirmelidir. Başkan asker olmalıdır. Başkan tarafsız olmalıdır. Anayasada başkanın asker olması şartı getirilirse kendiliğinden tarafsız olmuş olur.
Başkanın asker olması şartının demokrasi için olamayacağı iddia edilebilir ama bu iddia saçmadır. Krallıklar oluyor da asker olmasının ne engeli vardır.
Biz AK Parti’yi sürekli olarak uyarıyor ve yanlışlarını gösteriyoruz. Onların iktidardan inmesini değil, iktidarda iyi işler yapmasını istiyoruz. Erbakan da hiçbir zaman yöneticilere bir kusur bulmamış, onları desteklemiş ama yaptıklarını eleştirmiştir.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92