Bir ‘İnsanlık Anayasası Araştırma Merkezi’ kurmalıyız.
Bu merkez araştırmalar yapacak.
- Kâinat işletmesini inceleyecek ve nasıl çalıştığını görecek...
- Yeryüzü işletmesini inceleyecek ve nasıl çalıştığını görecek...
- Canlılık işletmesini inceleyecek ve nasıl oluştuğunu görecek...
- İnsanlık işletmesini inceleyecek ve insanlığı kavrayacak...
Bu ar-ge çalışmasını yaparken denemelerini ve uygulamalarını da yapacaktır. Buradaki öğrenciler ve öğretmenler çalışarak okuyacaklar, yaşayarak ilim yapacaklar; sömürenlerin beceriksiz hizmetçisi olmayacaklardır.
Bundan sonra yeryüzünde ‘Semt Kooperatifleri’ kuracaklar ve oraları bir yöneticiye cirodan kiraya verecekler; onlar kendi düzenlerini tamamen kendileri kuracaklardır. ar-ge merkezi onların yapılanmasına asla karışmayacaktır. Her semt ayrı bir bahçe olacaktır ve kendi kendine sosyal oluşmayı sağlayacaktır. Bu deneme semtlerini ilim adamları inceleyecek ve sosyal kanunları orada göreceklerdir.
*
Siz bir topluluk oluşturursunuz, hayalinizde bir topluluk var. Ama bir de bakarsınız ki, eğer o kendi kendine topluluk olmuşsa sizin tasarladığınız toplulukla bir alakası olmayan bir topluluk olmuştur.
Ben 1990’larda kendi memleketime ve Kırgızistan’a gittim. Akevlerdekiler kendi başlarına oluştu. Beş sene sonra geldiğim zaman sorunlarını kendi çabaları ile çözmüşler ve site oluşmuş olarak buldum; ne var ki benim düşündüğüm bir site değil de bambaşka bir site oluşmuş. Diğer sitelerden herhangi birine de uymuyor.
İşte, ilim adamları Akevleri ele almalı ve incelemelidir.
*
Akevler Gülencilere, Süleymancılara, Uşşakilere, Nakşilere etki etmiştir; bu etkiler incelenmelidir. Akevler Risalecilere ve Tunahancılara da etki etmiştir; bu etki incelenmelidir. Akevler Millî Görüşçülere ve Ak Partililere de etki etmiştir; bunlar incelenmelidir.
Akevlerde ilmi çalışmalar olmuş ve bir ekol kurulmuştur. Bu ekol araştırmalarına devan etmelidir. Bunlar incelenmelidir. Ortaya konan sonuçlar değerlendirilmelidir.
Bu ar-ge çalışmalarında dünya siyasetine etki eden iki görüş var; Millî Görüş ve Gülencilerin Risale görüşleri. Kimse bunların etkisini inkâr edemez. Ama bu etkiler merkezidir. Nasıl oluştu, nasıl gelişti; hala bilinmemektedir.
Sermaye aşkına(!) siyasetin menşei olan ‘Bağımsızlar Hareketi’ ve bu hareketin adaylarından bahsedilmemektedir. Çünkü orada Akevler var. Akevler meşhur olmasın diye Millî Görüş de Risale-i Nur cemaatleri de ilmen incelenmiyor.
Ar-ge bunları incelenmelidir.
*
AR-GE çalışmasının inceleyeceği diğer önemli konu Avrupa’da gelişen Protestan kilisesinin bilinmemesidir. İslamiyet’in etkisiyle Sermayenin Katolikliği yıkmak için oluşturduğu Protestan mezheplerin tarihleri ve vehimler ilmen incelenmelidir. Protestanlık Katolikliğe karşı kurulmuş mezheplerdendir. Dolar adına kurulmuştur ama sonunda Papalığa karşı mağlup olmuştur. Bugün Avrupa’ya hâkim olan Katolikliktir; hatta dünya kiliselerine hâkimdir, dünyanın en güçlü dini kuruluşudur.
Buna Türkiye’den başlayabiliriz; başlamalıyız.
Buna herhangi bir tarikat başlayabilir.
Herhangi bir parti başlayabilir.
Akevler de başlayabilir.
Daha bu cesarete ulaşmış değiliz. Mekke devrindeyiz. Akevler bu çağın Medinelilerini aramaktadır. Biz onlara hicret edeceğiz. Ama insanlığı kurtaracak AR-GE çalışmalarına bir an önce başlamamız gerekir.
*
Ortak işe girişilebilecek ikinci ülke İran’dır.
Bu Türk kuruluşu İran’a gidebilir ve Kum şehrindekilerle görüşüp çalışmaları birlikte yürütmeye karar verebilir. Kum’daki âlimler iyi Arapça biliyorlar. Türkler de iyi teknoloji biliyorlar. Dayanışma ile birkaç sene içinde ilmin merkezi Türkiye olabilir.
Birlikte çalışacağımız üçüncü ülke Rusya’dır.
Sosyalizm gitmiş, kapitalizm gelmemiş, bakir bir alandır.
Rus âlimleri ile Adil Düzeni en ileri seviyeye çıkarabiliriz.
Sonra Almanlar ve Fransızlarla işbirliği yapmalıyız.
*
İngilizler ve ABD’liler iki bakımdan bizimle şimdilik çalışmazlar. Öncelikle onlar Sermayenin esiridirler. Hıristiyan olmanın dışında Yahudi taşeronluğunu yapmaktadırlar. Sonra güçlü devletlerdir, AR-GE çalışmalarına ihtiyaçları yoktur.
Çin’e gelinirse; Çin ayrı kutuptur. Daha bizimle ilmi diyaloğu kuracak durumda değildir. Gelecekte Adil Düzeni en ileri seviyede uygulama ülkesi olabilir.