SAĞLIK KONUSUNDA Şimdi yapılanLAR neLERdir?
Kur’an düzeninde sağlık sorunu NASIL çözülmektedir?
İnsanlar çalışıp kazandıkları ile yaşarlar, emeklerini değişik ihtiyaçlara dengeli olarak bölüştürürler. Su ihtiyaçları vardır. Yemek ihtiyaçları vardır. Eldeki imkânları yani bunları dengeli şekilde bölüştürerek yaşarlar. Bütün imkânları suda veya yiyecekte kullansalar ölürler. Benzer şekilde toplulukta imkânlar değişik ihtiyaçlara bölünür.
Sağlık da yan ihtiyaçlardan biridir. Sağlık için gerekli harcamalar yapılmalıdır.
Bizim çalışmamıza göre üretilenlerin beşte biri Genel Hizmete ayrılır, bunun 25’de biri de Sağlık Hizmetine ayrılır. Aileler gelirlerinin %25’ni sağlıkları için ayırmalıdırlar. Kamu gelirlerinin 25’de biri de Sağlık Hizmetlerine ayrılmalıdır. Bunun yarısı Sağlığı Korumada, yarısı da sağlık tesislerini kurmada kullanılmalıdır. Bunlar bizim onlu ve ikili sistemle teorik olarak oluşturduğumuz nispetlerdir. Uygulamadaki sonuçlara göre bu oranlar değişebilir.
Mevcut nüfusun yılda ölenlere sayısı refahı verir. Ayrıca bir saatte üretilen günlük insan hayatı da sağlık derecesini verir. Refahla gün/saatin çarpımı ise o topluluğun yaşama verimini ifade eder. Siz gerçek anlamda ilmi çalışma istiyorsanız, önce refah ile gün/saati rakamlarla tespit etmeniz gerekir.
Ondan sonra gerek ailelerin bütçelerinden sağlık için ayırdığı miktar gerekse devletin bütçesinden sağlık için ayırdığı miktar sağlığa ayrılan miktardır. Biz bu miktarı 25’de bir olarak öneriyoruz. Değişik topluluklar bunu farklı oranlarda harcamaktadırlar.
O halde ilmi bir çalışma bunlar arasındaki oranı tespit eder ve bir eğri çizer. Sağlık payı ve sağlık arasındaki bu oranın maksimum olduğu yer ilmen tespit edilmiş bir orandır.
Meskenler ile işyerleri arasında da benzer oran vardır.
Türkiye’de durmadan yabancı kredilerle meskenler yapılmakta, altyapı yapılmakta ama işyerleri ve hele tarım alanları hiç ele alınmamaktadır.
Hasta olduktan sonra hastaları hasta hasta yaşatmak için her türlü imkânlar harcanmakta ama sağlığı korumak için ve sağlıklı bir şekilde hayatı sürdürmek için hiçbir şey yapılmamaktadır.
Kur’an düzeninde sağlık sorunu NASIL çözülmektedir?
Sağlık 25 kamu hizmetinden biridir. Herkesin bir doktoru vardır. Bunlar ilçede otururlar, her birinin semtlerde sağlıkçısı vardır. Halk doktorlardan birini kendisine doktor olarak seçer, onun sağlıkçısını da seçmiş olur.
Halkın ilk başvurduğu kişi sağlıkçıdır. Sağlıkçı doktor ile irtibata geçer ve ilk tedbirini alır. Haftada bir gün doktorlar semtlere giderek halkın sağlığını orada denetim altında tutaralar. Halk onların ayaklarına gelmez, onlar halkın ayağına giderler. Hasta yerinde tedavi edilemiyorsa ilçedeki polikliniğe getirilir, orada tedavi edilir. Orada da tedavi edilemiyorsa bölgede hastanelere gönderilir ve ilçedeki doktorun mütehassısı tarafından tedavi edilir.
Mütehassısın gücü yetmezse, kıta merkezlerindeki tıp otoritelerinden yardım alınır.
Hastanın bütün sağlık giderleri kamu gelirlerinden karşılanır. Hastadan ücret alınmaz. Sağlık hizmeti verenler Genel Hizmetten pay alır ve kendi aralarında halkı sağlıklı yaşatma sorununu yüklenen kimselerin sayısına göre bölüşürler.
SAĞLIK KONUSUNDA Şimdi yapılanLAR neLERdir?
Sermaye (Sömürü Sermayesi) özel hastaneleri tekeline almak istiyor. Yatırımları devleti borçlandırarak yapıyor veya yaptırıyor. Sonra o hastaneyi Sermaye işletecek. Şimdi mevcut olan özel hastaneler kapanacak, hepsi Sermaye’nin olacaktır. Devlet hastaneleri varlıklarını sürdüreceklerdir. Parası olmayanlar veya fazla masraf istenen hastalar ise devletçe tedavi edilecektir.
Hastaneler insanların sağlıklarını korumak için değil, insanları hasta edip sonra onları tedavi ederek soymak yani sömürmek için kurulmaktadır. Asıl ana hedefleri ise ülkeyi (Türkiye’yi) uzun ömürlü hastalarla doldurmaktır.
Ben yanlış mı yazıyorum? Biri çıksın da benimle tartışsın. Ama hiç kimse karşıma çıkamaz. Çünkü bunun böyle olduğunu herkes biliyor.
Evet, bu bozuk düzen yıkılacaktır…