Sermaye’nin yöntemi vardır. Grupları çalıştırır, ikisini de destekler ve sonunda biri galip gelince mağluba yardım edip onu galip getirir. Tarafları masaya oturtur. Biri onun sayesinde mağlupken galip gelmiştir. Diğeri zaten mağlup durumdadır. İki taraf da Sermaye’nin dediklerini kabul eder.
İşte bu usulle Sermaye dünyayı yönetmektedir; mağlubu galip getirme ve ikisini uzlaştırma politikası. Bu yöntemi aklında tutamayanlar olayları açıklayamazlar.
Sermaye ABD’ye diyor ki: "Yirminci yüzyılda bizimle bir oldun, sizi dünyanın tek süper gücü yaptık. Gelin yeniden beraber olalım. Eski dolarları iptal edelim. Yeni altın doları çıkaralım ve dünyaya birlikte hâkim olalım." Bu cazip teklifi Trump reddetmek istese bile çevresi buna izin vermiyor. Trump Sermaye’nin istediklerini kısmen yapma durumundadır.
Sermaye Rusya’ya diyor ki: "Sen bizimle beraber iken yeryüzünün ikinci gücü idin. Şimdi dağıldın, artık sıradan bir devlet durumundasın. Orta Asya’yı ve Kafkasya’yı kaybettin. Polonya, Ukrayna, Belarus, Finlandiya, Litvanya, Estonya, Romanya, Bulgaristan sendeydi, şimdi AB’de. Gel bizimle birleş, seni yine güçlü devlet yapalım. ABD ile çatışmayı ‘sözde çatışma’ hâline getirelim ve eski düzeni yeniden kuralım." Putin bu öneriyi kabul etmese de çevresi onu buna zorlamakta ve kısmen de olsa Rusya Sermaye’nin bu önerilerini yapmaktadır.
Sermaye AB’ye diyor ki: "Bugünkü dünya uygarlığı Avrupa ile Sermaye’nin birlikte çalışması ile oluşmuştur. Gelin tekrar birlikte çalışalım, hâkimiyeti tekrar Avrupa’ya iade edelim. Uygarlığa sonradan konanlar sizin mirası bölüşmesinler." Sermaye bu cazip teklifi Papalığa yapmaktadır. Öneriyi dinlemeyen Papaları istifaya zorlamakta ve şimdiki Papa da ister istemez onun dediklerini yapmaktadır.
Sermaye Çine diyor ki: "Müslümanlar ve Hıristiyanlar Yahudiyiz diye bize düşmanlık yapmaktadır. Biz sizin dininize ve sisteminize karışmayalım. Siz de bize karışmayın. Biz size silah ve teknoloji verelim. Anlaşalım, İpek Yolu’nu biz yapalım ve dünyayı birlikte yönetelim." Çin’deki durum biraz daha karışık. Çin’de sosyalist yönetim var. Sermaye ile anlaşmış olan Li ailesi dünya sermayesinin %10’na hükmediyor. Devletlerle arası açık değil. Çin Rothschild ile anlaşsa kendisi ikinci dereceye düşecektir. Ayrıca Çin’de sermaye hâkim değildir, siyaset hâkimdir. Dünyaya hükmedeceğim diye Sermaye’nin cazip teklifini kabul eder mi? Belirsiz.
Sermaye’nin teklif götüreceği beşinci güç Hindistan’dır. Güçlü devlet yönetimi oluşturamadığı, Pakistan ve Bangladeş ile var olan sorunları çözemediği, dünya ile uğraşacak bir gücü olmadığı için ona şimdilik bir öneri götürmemektedir.
Sermaye’nin öneri götürdüğü başka bir devlet de küçük olmakla beraber konumu ile etkin devlet olan Türkiye’dir. 15 Temmuz darbesi başarılamayınca, Sermaye kurmayları Türkiye ile anlaşmasını tavsiye ettiler. Rothschild’ler bütün kurmayları ile 15 Temmuz’un arkasından Erdoğan’la Amerika’da görüştü ve çok cazip tekliflerde bulundu.
- Biz siz konuk ettiniz. Biz de sizi destekledik. Tarihte dünyanın tek süper gücü oldunuz. Biz İstanbul’a taşınalım. İstanbul’u dünyanın ekonomi merkezi yapalım. Doğal olan merkezle birlikte hem siz hem biz hem de insanlık yararlansın. Türkiye şartlarını sordu. AK Partililerden bazıları bu şartları çok iyi bilmektedir. Erdoğan ve bazılarının kısmen haberleri vardır. Alıştıra alıştıra kabul ettireceklerdir. Sermaye’nin şartları nelerdir?
a) Türkiye’de olağanüstü hal (OHAL) ilan edilerek Fetöcü kadro tasfiye olunacak. Erdoğan böylece ikna edildi. Aslında gaye inanmış kadroyu tasfiye edip menfaatçi kadroyu getirmektir. Erdoğan ise bunlar Fetöcüdür diye inandırılmıştır.
b) Anayasa değiştirilip Türkiye başkanlık sistemine götürülecektir. Erdoğan, senin yetkilerini artırıyoruz, devleti ancak böylece yeniden düzenleyebiliriz diyerek iknaa edildi. Sermaye asıl hedef olarak Türkiye’de meclis ile devlet başkanını karşı karşıya getirip iki tarafı da kontrol altın almayı gaye edinmiştir.
c) Türk ordusu dağıtılacak. Askerlik yapma zorunluluğu kaldırılacak. Onun yerine paralı ordu kurulacak. Parası vergi ile değil de Sermaye’nin yardımı ile temin edilecek bir ordu. Bu ordu isyancılara karşı bir jandarma olarak kullanılacaktır.
d) Türkiye federe devlet olacak. Silahsızlanacak. Silah yalnız İsrail’de bulunacak. Atom bombası ve diğer vurucu güçler olarak İsrail ordusu görevli olacak. Dört büyük Ortadoğu halkları ise savaşla değil çalışma ve yaşama ile uğraşacaklar.
Bu şartları kabul eden adlarını bilmediğimiz AK Partililer vardır. Bu şartların üçüncü ve dördüncü maddelerinden Erdoğan’a bahsedilmiş ama içeriği anlatılmamıştır. Yeni anayasa önerisinde ordunun tasfiyesi açıkça yer almıştır. Dördüncü madde şimdi ele alınmış olabilir. Ben eskiden beri varsaydığım bu projenin birçok uygulamalarını görerek biliyorum. Bugünkü iç ve dış olayları buna göre tahlil edin, olanlara bakın, bakalım varsayımlar tutuyor mu?
Olacakları diğer makalemde anlatacağım.