Ben de sizin gibi, bir havari gibi Adil Düzen Partisi’nin kurucusu olarak katılacağım. Görüşlerimi ortaya koyacağım. Diğer havarilerin tartışmasına açacağım.
1- Partimize herkes ortak olur. Biz kimsenin katılmasını önleyemeyiz. Mevzuat gereği parti üyesi olamayanları resmen üye yapmayız. Ama çalışmalara onlar da katılırlar. Bizde karar zaten maşeridir. Dolayısıyla oy kullanmaları söz konusu olmayacaktır.
2- Parti kurmadan önce haftalık dergi çıkarmalıyız. Bu dergiye ancak Adil Düzen çalışanları abone olmalıdır ve abone bedelleri partinin geliri olmalıdır. Başka herhangi bir destek kabul edilmez, üyelerden aidat istenmez.
3- Dergi önce internette yayınlanacaktır. Her parti kurucusu burada yazı yazmaya başlayacaktır. Bunların sayısı otuzu bulunca dergi basılacaktır.
4-Dergiye yalnız hakemliği kabul eden firmaların adları, işyerleri, işleri yayımlanacaktır. Hakemliği kabul eden herkes Adil Düzen’i benimsemiş olduğu için başka bir şart aranmayacak. Alınan abone bedelleri ile dergi basılacak ve dağıtıma verilecektir. Yazarlar ücret almayacaklardır.
5- Dağıtım giderleri abone bedelleri ile karşılanacaktır. Kendisi abone bedelini ödeyemeyecek durumda olursa, bedeli veren birisini bulacak; o okuduktan sonra ortağa verecek, dergiler ortaklarca muhafaza edilecektir.
6- Derginin aboneleri birbirlerini tanıdıktan sonra, aynı yerde olanlar semt kooperatifleri kuracaklardır. Bu kooperatifler yalnız bir partinin ortakları olmayacak, Adil Düzen’i kabul eden herkesin katıldığı bir kooperatif olacaklardır.
7- Başlangıçta bunlar yüz lojmanlı dinlenme siteleri kuracaklardır. Dinlenme siteleri devre-mülk olarak işleyecektir. Bunların kuruluşu şöyle gerçekleşecektir.
- Günlerin beşte biri toprak sahiplerine;
- Günlerin beşte biri siteye altyapı getirenlere;
- Günlerin beşte biri siteye malzeme getirenlere;
- Günlerin beşte biri sitede çalışanlara verilecektir;
- Günlerin beşte biri de site kooperatifine ait olacaktır.
8- Dergi abonelerinin kuracakları kooperatifin ikinci işi de yüz lojmanlı apartmanları yapmak olacaktır. Buraya gelip yerleşen yapının sahipleri değil, cirodan kiralayanlardır. Böylece Adil Düzen uygulaması başlamış olacaktır.
9- Yüz lojmanlı apartmanların iki çeşit ortakları olacaktır. Bunların birincileri, bu apartmanın yapılmasına katkıda bulunanlar olacak; arsa, altyapı, malzeme, işçilik ve kooperatif hizmetleri tedarikçileri olarak cirodan gelen kiraları bölüşeceklerdir.
10- İkinci grup ortaklar ise bu apartmanın işletme mülkiyetine sahip olacaklar, emekleri ile çalışacaklar ve paylarını alacaklar. Kooperatiflerin güvence verdiği tüccarlar ham maddeyi getirip sipariş verecekler. Elde edilen ürünler dört paya bölünecek; bu baylar ‘kira payı’, ‘hammadde payı’, ‘işçilik payı’ ve ‘kooperatif payı’ olacaktır.
Kooperatif payının yarısı partilere gelir olacaktır. Çalışan ve tesis sahibi ortaklar hangi partiyi destekliyorlarsa o nisbette bölüşülecektir. Böylece siyasi partilerin sermayeye muhtaç olmadan faaliyette bulunmaları sağlanacaktır.
Bir partinin Adil Düzenci olması değil, bütün partilerin Adil Düzenci olmaları imkânları aranacaktır. Adil Düzen parti kurucuları partilerini kurmadan önce, diğer partilerle ortaklaşa Adil Düzen işletmelerini kurmaya çalışacaklardır.
Bu arada Adil Düzen üzerindeki çalışmalar ilerleyecek, Adil Düzen Partisi de kurulmuş olacaktır. Partinin gayesi iktidar olmak değil, diğer partilere Adil Düzen’i anlatmaktır. Kooperatifte ortak işler yaptıkları için zaten görerek öğrenmiş olacaklardır.
16 Nisan’daki sonucu Kur’an’da daha önce okuduğum için, hiçbir ümmetin ecelini değiştiremeyeceğini bildiğim için, Kur’an bana bildirdiği için ve oylarda yakınlık olduğu için parti kurma nezri dışında bir değişiklik olmamıştır.
Bundan sonraki yazılarım Adil Düzen Partisi üzerinde olacaktır.
Öngörümde yanıldığımdan şimdilik makro siyasette susmayı tercih edeceğim.